İçeriğe atla

Depresif duygudurumu

Depresif duygudurumu
Diğer adlarDepresyon
İntihara meyilli güçlü melankoliden muzdarip bir adamın litografisi (1892)
UzmanlıkPsikiyatri
BelirtilerDüşük ruh hali, aktiviteden kaçınma, ilgi kaybı, zevk duygusu kaybı
NedenleriBeyin kimyası, genetik, yaşanan olaylar, tıbbi durumlar, kişilik
Ayırıcı tanıAnksiyete, bipolar bozukluk, borderline kişilik bozukluğu
KorunmaSosyal ilişkiler, fiziksel aktivite
TedaviPsikoterapi, ilaçlar

Depresif duygudurumu, depresyon ya da bunalım,[1] bir olay karşısında duyulan beklentilerin olumsuz yönde olması veya beklentilerin olumsuz yönde gittiği sanrısıdır.[2] Bu duygu çoğu zaman; hiçbir zaman ve hiçbir şekilde gerçekleşemeyecek olan veya böyle olacağı sadece düşünülen beklentiler söz konusu olduğunda kendini belli eder.[3] Umutsuzluk, özellikle öncesinde bu beklentiyi elde edemeyen insanların yaşayacağı bir duygudur.

Ancak çoğu kimseye göre umutsuzluk, zaten o beklentinin önündeki en büyük engellerden biridir. Bu nedenle umutsuzluk, çoğu kişi tarafından olumsuz olarak nitelendirilmektedir. Ayrıca, umutsuzluk teması günlük yaşamda da büyük yer bulan bir olgudur. Bu duygu, sanat eserlerinin oluşmasına ilham veren ve genel kültürde bariz bir şekilde kendini belli eden bir duygudur.

Faktörler

Melankoli üzerine alegori,1729-40 yılları arası, gravür Metropolitan Museum of Art (New York)

Yaşanan olaylar

Çocuklukta yaşanan yas, ihmal, zihinsel istismar, fiziksel istismar, cinsel istismar veya kardeşlere eşit olmayan ebeveyn muamelesi gibi yaşanan olumsuzluklar, yetişkinlikte depresyona yol açabilir.[4][5] Özellikle çocuklukta fiziksel veya cinsel istismar, mağdurun yaşamı boyunca depresyon yaşama olasılığı ile önemli ölçüde ilişkilidir.[6]

Depresif ruh hallerini etkileyebilecek yaşam olayları ve değişiklikler şunları içerir (ancak bunlarla sınırlı değildir): doğum, menopoz, mali zorluklar, işsizlik, stres (örneğin iş, eğitim, aile, yaşam koşulları vb.). Tıbbi teşhisler (kanser, HIV, vb.), zorbalık, sevilen birini kaybetme, doğal afetler, sosyal izolasyon, tecavüz, ilişki sorunları, kıskançlık, ayrılık veya yıkıcı yaralanma.[7][8][9][10][11] Ergenler, sosyal reddedilme, akran baskısı veya zorbalığın ardından depresif bir ruh hali yaşamaya eğilimli olabilirler.[12]

Küresel olarak, 264 milyondan fazla her yaştan insan depresyondan muzdariptir.[13] Küresel COVID-19 salgını, bireylerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyerek depresyon seviyelerinin yükselmesine ve yıkıcı boyutlara ulaşmasına neden oldu. Surrey Üniversitesi tarafından Sonbahar 2019 ve Mayıs/Haziran 2020'de yürütülen bir araştırması, COVID-19'un genç insanların ruh sağlığı üzerindeki etkisine baktı. Bu çalışma Journal of Psychiatry Research Report dergisinde yayınlandı.[14] Çalışma, önceki Sonbahar'a (2019) kıyasla depresyon semptomlarında önemli bir artış ve genel refahta bir azalma olduğunu gösterdi. Araştırmada ankete katılanlarda klinik depresyon seviyelerinin iki kattan fazla arttığı bulundu ve 2019 Sonbaharında yüzde 14,9'dan Mayıs/Haziran 2020'de yüzde 34,7'ye yükseldiği görüldü.[15] Bu çalışma ayrıca, belirli yaşam olaylarının depresyon gelişimi ile olan ilişkisini vurgulamaktadır.

Kişilik

Kişilik veya kişinin sosyal ortamındaki değişiklikler depresyon düzeylerini etkileyebilir.[16][17] Kişilik göstergeleri şunlar olabilir: Geçici ancak hızlı ruh hali değişiklikleri, kısa süreli umutsuzluk, eskiden kişinin hayatının bir parçası olan faaliyetlere olan ilginin kaybı, uyku bozukluğu, önceki sosyal yaşamdan çekilme, iştah değişiklikleri ve konsantrasyon güçlüğü.[18]

Alkolizm

Alkol, beynin prefrontal ve temporal korteks gibi bazı bölgelerini yavaşlatan, rasyonalite ve hafızayı olumsuz etkileyen bir depresan olabilir.[19] Aynı zamanda beyindeki serotonin seviyesini düşürür ve bu da potansiyel olarak daha yüksek bir depresif ruh hali olasılığına yol açabilir.[20]

Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmada alkol alım miktarı, depresif duygu durum seviyesi ve bunun alkolizmden kaynaklanan sonuçları ve yaşamanın risklerini nasıl etkilediği arasındaki bağlantı incelenmiştir. Araştırmada sosyal faktörler ve bireysel davranışlardan oluşan diğer göstergeler de dikkate alınmıştır. Sonuçlar, bir duygu olarak depresyon düzeyinin, riskli davranış miktarını ve içmenin sonucunu olumsuz yönde etkilediğini, alkol alımının göreceli zararından korunmak için kendi başına alınan davranışsal eylemler olan koruyucu davranış stratejileri ile ters bir ilişkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, yüksek bir depresif ruh haline sahip olmak, içki içmekten daha büyük sonuçlarına yol açar.[21]

Tıbbi tedaviler

Tıbbi tedaviler depresyona yol açabilir. Depresyonla ilişkili tıbbi tedaviler arasında interferon tedavisi, beta-blokerleri, izotretinoin, kontraseptifler, antikonvülsanlar, antimigren ilaçlar, antipsikotikler ve gonadotropin salgılayan hormon agonisti gibi tedaviler bulunur.[22][23]

Teoriler

Depresyon teori okulları şunlardır:

  • Bilişsel depresyon teorisi
  • Endişe ve Depresyonun Üçlü Modeli
  • Davranışsal depresyon teorileri
  • Depresyona evrimsel yaklaşımlar
  • Fepresyon biyolojisi
  • Depresyonun epigenetiği

Yönetim

Depresif ruh hali, profesyonel tedavi gerektirmeyebilir ve yaşam olaylarına normal geçici bir tepki, bazı tıbbi durumların belirtisi veya bazı ilaçların veya tıbbi tedavilerin yan etkisi olabilir. Özellikle diğer belirtilerle birlikte uzun süreli depresif ruh hali, tedaviden fayda görebilecek psikiyatrik veya tıbbi durumun teşhisine neden planilir. Birleşik Krallık Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği (NICE) 2009 yönergeleri, risk-yarar oranı zayıf olduğundan antidepresanların hafif depresyonun başlangıç tedavisinde düzenli olarak kullanılmaması gerektiğini belirtmektedir.[24] Fiziksel etkinliğin, depresyonun ortaya çıkmasına karşı koruyucu etkisi olabilir.[25]

Fiziksel etkinlik, beyinde depresyon nedeniyle azalabilecek hipokampüsün yeniden inşasına yardımcı olabilecek nörotrofik proteinlerin salınmasına bağlı olarak depresif belirtileri da azaltabilir.[26]

Ayrıca yoga, depresif bozukluğu olan hastalar ve çok depresyonlu kişilere yardımcı bir tedavi seçeneği olarak düşünülebilir.[27][28]

Eski ve hoş anıların anılması, özellikle daha uzun yaşamış ve daha çok yaşam deneyimli yaşlılara başka bir alternatif tedavi şeklidir. Kişinin kendi yaşamıyla ilgili anılarını hatırlamasına neden olan, kendini tanıma sürecine yol açan ve tanıdık uyaranları tanımlayan bir yöntemdir. Kişinin kişisel geçmişini ve kimliğini koruyarak, insanları hayata daha objektif ve dengeli bir şekilde bakmaya teşvik eden, hayat hikâyelerindeki olumlu bilgilere dikkat etmelerine neden olan ve depresif duygudurum düzeylerini başarılı bir şekilde azaltan bir tekniktir.[29]

Kendi kendine yardım kitapları, insanların fizyolojik sıkıntıları için gitgide artan bir tedavi şeklidir. Kılavuzsuz kişisel gelişim kitaplarının okuyucuları ile daha yüksek düzeyde stres ve depresif belirtiler arasında olası bir bağlantı olabilir. Araştırmacılar, kendi kendine yardım kitaplarını okuyanlar ve okumayanlar arasında fark bulmak için birçok faktörü dikkate aldı. Çalışmaya 18 ile 65 yaşları arasında 32 kişi katıldı; 18 okuyucu ve 14 okuyucu olmayan, her iki grupta da %75'i kadındı. Daha sonra, okuyucuları sorun odaklı olmayı tercih eden 11 ve büyüme odaklı olmayı tercih eden 7'ye ayırdılar. Bu gruplar, kortizol seviyeleri, depresif hastalık belirtileri ve stres reaktivite seviyeleri gibi birçok şey için denendi. Günlük kortizol düzeyi söz konusu olduğunda, kendi kendine yardım kitaplarını okuyanlarla okumayanlar arasında büyük farklar yoktu, depresif hastalık belirtilerinde büyük fark vardı ve okuyanların daha yüksek ortalama puanı vardı. Büyüme odaklı grup, problem odaklı gruptan daha yüksek stres reaktivite seviyelerine sahiptir. Ancak, problem odaklı grup daha çok depresif hastalık belirtileri göstermektedir.[30]

Bir yıl süreyle antidepresan tedavisine devam etmenin, ek bir zarar vermeden depresyonun tekrarlama riskini azalttığına dair sınırlı kanıt vardır.[31] Nüksü önlemede psikolojik tedaviler veya kombinasyon tedavileri için öneriler net değildir.[31]

Stres yönetimi tekniklerinin türü ile günlük depresif ruh hali düzeyi arasında bağlantı olduğuna dair deneysel kanıtlar vardır.[32]

Depresif duygudurumu biçimleri

Kaynakça

  1. ^ "Depresyon" Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim tarihi: 20 Ekim 2022.
  2. ^ Zwart, P. L. de; Jeronimus, B. F.; Jonge, P. de (2019). "Empirical evidence for definitions of episode, remission, recovery, relapse and recurrence in depression: a systematic review". Epidemiology and Psychiatric Sciences (İngilizce). 28 (5): 544-562. doi:10.1017/S2045796018000227. ISSN 2045-7960. 15 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2021. 
  3. ^ "NIMH » Depression". www.nimh.nih.gov. 16 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2021. 
  4. ^ Heim C, Newport DJ, Mletzko T, Miller AH, Nemeroff CB (July 2008). "The link between childhood trauma and depression: insights from HPA axis studies in humans". Psychoneuroendocrinology. 33 (6): 693-710. doi:10.1016/j.psyneuen.2008.03.008. PMID 18602762. 
  5. ^ Pillemer K, Suitor JJ, Pardo S, Henderson C (April 2010). "Mothers' Differentiation and Depressive Symptoms among Adult Children". Journal of Marriage and the Family. 72 (2): 333-345. doi:10.1111/j.1741-3737.2010.00703.x. PMC 2894713 $2. PMID 20607119. 
  6. ^ Lindert J, von Ehrenstein OS, Grashow R, Gal G, Braehler E, Weisskopf MG (April 2014). "Sexual and physical abuse in childhood is associated with depression and anxiety over the life course: systematic review and meta-analysis". International Journal of Public Health. 59 (2): 359-72. doi:10.1007/s00038-013-0519-5. PMID 24122075. 
  7. ^ Schmidt PJ (December 2005). "Mood, depression, and reproductive hormones in the menopausal transition". The American Journal of Medicine. 118 Suppl 12B (12): 54-8. doi:10.1016/j.amjmed.2005.09.033. PMID 16414327. 
  8. ^ Rashid, Tariq; Haider, Ijaz (31 Ocak 2008). "Life Events and Depression". Annals of Punjab Medical College (İngilizce). 2 (1): 11-16. ISSN 2077-9143. 1 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2021. 
  9. ^ Mata DA, Ramos MA, Bansal N, Khan R, Guille C, Di Angelantonio E, Sen S (December 2015). "Prevalence of Depression and Depressive Symptoms Among Resident Physicians: A Systematic Review and Meta-analysis". JAMA. 314 (22): 2373-83. doi:10.1001/jama.2015.15845. PMC 4866499 $2. PMID 26647259. 
  10. ^ "NIMH » Perinatal Depression". www.nimh.nih.gov. 27 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2020. 
  11. ^ "Postpartum Depression". medlineplus.gov. 27 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2020. 
  12. ^ Davey CG, Yücel M, Allen NB (2008). "The emergence of depression in adolescence: development of the prefrontal cortex and the representation of reward". Neuroscience and Biobehavioral Reviews. 32 (1): 1-19. doi:10.1016/j.neubiorev.2007.04.016. PMID 17570526. 
  13. ^ "Depression". www.who.int (İngilizce). 30 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2021. 
  14. ^ "Journal of Psychiatric Research | ScienceDirect.com by Elsevier". www.sciencedirect.com (İngilizce). 27 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2021. 
  15. ^ "COVID-19 pandemic severely impacts mental health of young people". ScienceDaily (İngilizce). 23 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2021. 
  16. ^ Jeronimus BF, Kotov R, Riese H, Ormel J (October 2016). "Neuroticism's prospective association with mental disorders halves after adjustment for baseline symptoms and psychiatric history, but the adjusted association hardly decays with time: a meta-analysis on 59 longitudinal/prospective studies with 443 313 participants". Psychological Medicine. 46 (14): 2883-2906. doi:10.1017/S0033291716001653. PMID 27523506. 24 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2021. 
  17. ^ Kotov R, Gamez W, Schmidt F, Watson D (September 2010). "Linking "big" personality traits to anxiety, depressive, and substance use disorders: a meta-analysis". Psychological Bulletin. 136 (5): 768-821. doi:10.1037/a0020327. PMID 20804236. 
  18. ^ "Signs and Symptoms of Mild, Moderate, and Severe Depression". 27 Mart 2017. 19 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  19. ^ Gowin, Joshua (2010). "Your Brain on Alcohol". Psychology Today (İngilizce). 28 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2019. 
  20. ^ "Alcohol and mental health". www.drinkaware.co.uk (İngilizce). 17 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2019. 
  21. ^ Geisner IM, Mallett K, Varvil-Weld L, Ackerman S, Trager BM, Turrisi R (March 2018). "An examination of heavy drinking, depressed mood, drinking related constructs, and consequences among high-risk college students using a person-centered approach". Addictive Behaviors. 78: 22-29. doi:10.1016/j.addbeh.2017.10.022. PMC 5783735 $2. PMID 29121529. 
  22. ^ Botts S, Ryan M. Drug-Induced Diseases Section IV: Drug-Induced Psychiatric Diseases Chapter 18: Depression. ss. 1-23. 23 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2017. 
  23. ^ Rogers D, Pies R (December 2008). "General medical with depression drugs associated". Psychiatry. 5 (12): 28-41. PMC 2729620 $2. PMID 19724774. 
  24. ^ NICE guidelines, published October 2009 21 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Nice.org.uk. Retrieved on 2015-11-24.
  25. ^ Schuch FB, Vancampfort D, Firth J, Rosenbaum S, Ward PB, Silva ES, Hallgren M, Ponce De Leon A, Dunn AL, Deslandes AC, Fleck MP, Carvalho AF, Stubbs B (July 2018). "Physical Activity and Incident Depression: A Meta-Analysis of Prospective Cohort Studies" (PDF). The American Journal of Psychiatry. 175 (7): 631-648. doi:10.1176/appi.ajp.2018.17111194Özgürce erişilebilir. PMID 29690792. 24 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Temmuz 2019. 
  26. ^ Publishing, H. H. (n.d.). Exercise is an all-natural treatment to fight depression. Retrieved November 7, 2019, from Harvard Health website: https://www.health.harvard.edu/mind-and-mood/exercise-is-an-all-natural-treatment-to-fight-depression 13 Kasım 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  27. ^ Cramer H, Lauche R, Langhorst J, Dobos G (November 2013). "Yoga for depression: a systematic review and meta-analysis". Depression and Anxiety. 30 (11): 1068-83. doi:10.1002/da.22166. PMID 23922209. 
  28. ^ Grensman A, Acharya BD, Wändell P, Nilsson GH, Falkenberg T, Sundin Ö, Werner S (March 2018). "Effect of traditional yoga, mindfulness-based cognitive therapy, and cognitive behavioral therapy, on health related quality of life: a randomized controlled trial on patients on sick leave because of burnout". BMC Complementary and Alternative Medicine. 18 (1): 80. doi:10.1186/s12906-018-2141-9. PMC 5839058 $2. PMID 29510704. 
  29. ^ Viguer P, Satorres E, Fortuna FB, Meléndez JC (November 2017). "A Follow-Up Study of a Reminiscence Intervention and Its Effects on Depressed Mood, Life Satisfaction, and Well-Being in the Elderly". The Journal of Psychology. 151 (8): 789-803. doi:10.1080/00223980.2017.1393379. PMID 29166223. 
  30. ^ "Salivary Cortisol Levels and Depressive Symptomatology in Consumers and Nonconsumers of Self-Help Books: A Pilot Study". ResearchGate (İngilizce). 18 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2020. 
  31. ^ a b Wilkinson P, Izmeth Z (September 2016). "Continuation and maintenance treatments for depression in older people". The Cochrane Database of Systematic Reviews. 2016 (9): CD006727. doi:10.1002/14651858.cd006727.pub3. PMC 6457610 $2. PMID 27609183. 18 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2021. 
  32. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Mélendez JC 2017 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Seçici serotonin geri alım inhibitörü</span> Antidepresan ilaç sınıfı

Seçici serotonin geri alım inhibitörleri majör depresif bozukluk, anksiyete bozuklukları ve diğer psikolojik bozuklukların tedavisinde antidepresan olarak kullanılan bir ilaç grubudur. Yan etkilerinin az olması, etkinlikleri ve tolere edilebilirlikleri nedeniyle sıklıkla depresyon ve diğer birçok psikiyatrik bozukluk için birinci basamak ilaçlar olarak kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Bipolar bozukluk</span> Depresyon dönemlerine ve anormal derecede yüksek ruh haline neden olan zihinsel bozukluk

Bipolar bozukluk veya İki uçlu duygudurum bozukluğu, her biri günlerden haftalara kadar süren depresif ve manik periyotlar ile karakterize edilen, bireyin tamamıyla sağlıklı bir duygudurum (ötimik) vaziyetine de girebildiği, bir duygudurum bozukluğudur. Yaşanan bu iki dönemin ortak özelliği, kişilerin duygudurumunda olağan seyrinden farklı özellikte ve süreklilik arz eden bir yaşantısı olmasıdır. Bu farklılıklar depresif dönemde yaşanan hüzünlü, özgüveni düşük ruh halindeki artış (disfori) ve bununla birlikte manik dönem olarak nitelendirilen neşedeki artıştır (öfori).

Israrcı depresif bozukluk (IDB) olarak da bilinen Distimi, özellikle depresyona benzer bilişsel ve fiziksel problemlerden oluşan ruh hali bozukluğu olmakla beraber daha-uzun süreli semptomlar gösteren zihinsel ve davranışsal bozukluktur. Kavram, "depresif kişilik" terimine ikame olarak Robert Spitzer tarafından 1970'lerin sonunda türetildi.

<span class="mw-page-title-main">Majör depresif bozukluk</span> Düşük benlik saygısı ve normalde eğlenceli aktivitelere ilgi veya zevk kaybı ile birlikte her şeyi kapsayan düşük ruh hali

Majör depresif bozukluk, majör depresyon veya klinik depresyon, en az iki hafta boyunca, farklı türden günlük hadise ve tecrübeler karşısında, sabit bir şekilde düşük ruh halinde bulunulması ile karakterize edilen bir zihinsel hastalıktır. Hastalık, tıbbi teşhisi ancak bir uzman tarafından konulabilecek bir hastalıktır. Hastalık, halk arasında kullanılan depresif olma durumu ile alakalı olmayıp, bu ruh hallerinden her yönden ve tamamen ayrılan bir hastalık türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Antidepresan</span> Majör depresif bozukluk ve anksiyete gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan psikiyatrik ilaçlar

Antidepresanlar, majör depresif bozukluk gibi bazı duygudurum bozukluklarını, bazı anksiyete bozukluklarını ve bazı kronik ağrı durumlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Antidepresanların yaygın yan etkileri arasında ağız kuruluğu, kilo alımı, baş dönmesi, baş ağrısı, cinsel işlev bozuklukları ve duygusal körelme bulunur. Antidepresanlar, çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler tarafından alındığında intihar düşüncesi ve davranışı riskinde artışa neden olabilir. Antidepresanların özellikle ani bir şekilde kesilmeleri sonucunda, antidepresan yoksunluk sendromu ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hipokondriya</span>

Hipokondriyazis veya hipokondriya kişinin ciddi bir hastalığa yakalanma konusunda aşırı ve gereksiz endişe duyması durumudur. Eski bir kavram olan hipokondrinin anlamı defalarca değişti. Bu zayıflatıcı durumun, gerçek bir tıbbi teşhis olmamasına rağmen beden veya zihin durumunun yanlış algılanmasından kaynaklandığı iddia edildi. Hipokondriyazisi olan kişiye hipokondriyak denir. Hipokondriyaklar, bulgu ne kadar küçük olursa olsun, saptadıkları herhangi bir fiziksel veya psikolojik bulgu hakkında gereğinden fazla alarma geçerler ve ciddi bir hastalıkları olduklarına veya teşhis edilmek üzere olduklarına ikna olurlar.

<span class="mw-page-title-main">Anksiyete bozukluğu</span> günlük durumların aşırı, mantıksız bir kaygıya sebep olduğu bilişsel bozukluk

Anksiyete bozuklukları, belirgin ve kontrol edilemeyen anksiyete ve korku duyguları ile karakterize edilen bir grup zihinsel bozukluklardır. Bu durumlar, bireylerin sosyal, mesleki ve kişisel işlevselliğini önemli ölçüde bozar. Anksiyete, huzursuzluk, alınganlık, kolay yorulma, konsantrasyon güçlüğü, kalp hızında artış, göğüs ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel ve bilişsel belirtilere yol açabilir ve belirtiler bireyler arasında değişiklik gösterebilir.

Aripiprazol, Abilify, Ripazol marka adı ile satılan atipik antipsikotik. Şizofreni ve bipolar bozukluk tedavisinde önerilir ve kullanılır. Majör depresif bozukluk ve tik bozuklukları tedavisinde ek tedavi olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Ruh sağlığı</span> Psikolojik iyi olma veya bir mental sorunun olmaması durumu.

Ruh sağlığı, psikolojik iyi hal veya zihinsel bir bozukluğun olmadığı düzeyi açıklar. Tatmin edici düzeyde duygusal ve davranışsal işlevlerini sürdürebilen bir kişinin durumudur. Pozitif psikoloji ve Bütünsellik bakış açılarından, ruhsal sağlık, bir bireyin yaşamdan tat alabilmesi ve yaşam aktiviteleri ile psikolojik dayanıklılık kazanabilmeye yönelik çabaları arasında denge kurmasını içerebilir.

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ruh sağlığını geliştirmek amacıyla yapılan bir psikososyal müdahaledir. BDT tipi terapide, bireye fayda sağlamayan bilişsel bozulmalara odaklanır ve bu bilişsel bozulmalar değiştirilmeye çalışılır. Bireyin duygusal denge haline gelmesini ve kendi günlük yaşam problemlerini çözebilmesi için kişisel başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlamayı hedefler. Yöntem depresyon tedavisinde kullanılmak için tasarlanmış olsa da günümüzde anksiyete dahil birçok ruh sağlığı bozukluğunda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. BDT bilişsel ve davranışçı psikoterapilerin kanıta dayalı teknik ve stratejilerini birlikte kullanarak psikopatolojileri tedavi etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Venlafaksin</span> İlaç

Venlafaksin ya da ilk marka adıyla Efexor, serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörü (SNRI) sınıfından bir antidepresan ilaçtır. Majör depresif bozukluk (MDD), yaygın anksiyete bozukluğu (GAD), panik bozukluğu ve sosyal fobi tedavisinde kullanılır. Kronik ağrı için de kullanılabilmektedir. Ağız yoluyla kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Bupropion</span> depresyon ve sigarayı bırakma için ikame edilmiş katinon ilacı

Bupropion, ilk ticari isimleri olan Wellbutrin ve Zyban olarak da bilinen ilaçtır. Öncelikle majör depresif bozukluğu tedavisinde ve sigarayı bırakmada destek amaçlı kullanılan atipik antidepresandır. Bupropion etkili bir antidepresan kabul edilir ancak antidepresan tedavide birinci basamak kullanılmakta olan seçici serotonin geri alım inhibitörü'ne (SSRI) tam yanıt alınmayan durumlarda ek ilaç olarak da kullanılmaktadır. Bupropion'u diğer antidepresanlardan ayıran birkaç özelliği vardır: Genellikle cinsel işlev bozukluğuna ve kilo alımına neden olmazlar ve uyku hali ile ilişkili değildirler. Ayrıca hipersomniya ve yorgunluk semptomlarını iyileştirmede SSRI'lardan daha etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Selekoksib</span>

Celebrex markası altında satılan Selekoksib bir COX-2 inhibitörü ve nonsteroid antiinflamatuar ilaçtır (NSAID). Osteoartrit, yetişkinlerde akut ağrı, romatoid artrit, ankilozan spondilit, ağrılı adet kanaması ve jüvenil romatoid artritte ağrı ve iltihabı tedavi etmek için kullanılır. Ailesel adenomatöz polipozisi olan kişilerde kolorektal adenom riskini azaltmak için de kullanılabilir. Ağızdan alınır. Faydalar genellikle bir saat içinde görülür.

Bilişsel psikolojide bilişsel kırılganlık, bir kişiyi psikolojik sorunlara yatkın hale getiren hatalı bir inanç, bilişsel önyargı veya düşünce kalıbıdır. Kırılganlık, psikolojik bir bozukluğun belirtileri ortaya çıkmadan önce görülür. Birey stresli bir deneyimle karşılaştıktan sonra, bilişsel kırılganlık, psikolojik bir bozukluk olasılığını artıran uyumsuz bir tepki oluşturur.

Atipik depresyon, DSM IV'te, majör depresif bozukluk veya distiminin tipik semptomlarının çoğunu paylaşan, ancak olumlu olaylara yanıt olarak ruh halindeki iyileşme ile karakterize edilen depresyon olarak tanımlanır. Atipik depresyonu olanların aksine, melankolik depresyonu olan kişiler genellikle normalde zevk veren olaylara tepki olarak daha iyi bir ruh hali yaşamazlar. Atipik depresyon ayrıca sıklıkla önemli ölçüde kilo alımı veya iştah artışı, hipersomni, uzuvlarda ağırlık hissi ve önemli sosyal veya mesleki bozulma ile sonuçlanan kişilerarası reddedilme duyarlılığı içerir.

<span class="mw-page-title-main">Tip I bipolar bozukluk</span> Tip 2nin aksine duygu akışı standart ve depresyon arası değil manik(aşırı enerjik) ve depresyon arası sivri gidiş gelişler yapar

Tip I bipolar bozukluğu, karışık veya psikotik özelliklere sahip ya da bu özelliklere sahip olmadan en az bir manik atağın ortaya çıkmasıyla karakterize edilen bir tür bipolar spektrum bozukluğudur. Çoğu insan, diğer zamanlarda da bir veya daha fazla depresif dönem geçirir ve bu insanlar, tam maniye ilerlemeden önce hipomanik bir aşama yaşar.

(S)-ketamin veya S(+)-ketamin olarak da bilinen esketamin, ketaminin S(+) enantiyomeridir, genel anestezik ve depresyon tedavisi için antidepresan olarak kullanılan dissosiyatif halüsinojen bir ilaçtır. Diğerlerinin yanı sıra Spravato, Ketanest markaları altında satılmaktadır. Esketamin, NMDA reseptör antagonizmi açısından ketaminin aktif enantiyomeridir ve rasemik ketaminden daha güçlüdür.

Baba depresyonu, ebeveyn depresyonundan kaynaklanan psikolojik bir bozukluktur. Baba depresyonu özellikle babalarda ve erkek bakıcılarda görülen ruh hali değişimidir. 'Baba' biyolojik ebeveyn, üvey ebeveyn, sosyal ebeveyn veya sadece çocuğun bakıcısı anlamında kullanılabilir. Bu duygudurum bozukluğu, kaygı, uykusuzluk, sinirlilik, sürekli çöküntü ve ağlama dönemleri ve düşük enerji dahil olmak üzere doğum sonrası depresyona (PPD) benzer semptomlar gösterir. Ayrıca aile ilişkilerini ve çocukların yetiştirilme dönemlerini olumsuz etkileyebilir. Ebeveyn depresyonu teşhisi konan ebeveynler genellikle erken gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemde artan stres ve kaygı seviyeleri yaşarlar. Ebeveyn depresyonu olanlar bunu erken geliştirmiş olabilir, ancak bazılarına daha sonra, çocuk yürümeye başlayınca, çocukken veya genç bir yetişkin olduktan sonrada teşhis konabilir.

Annelik hüznü, bebek hüznü veya lohusa hüznü olarak da bilinen doğum sonrası hüznü, doğumdan kısa bir süre sonra başlayan ve ruh hali değişimleri, sinirlilik ve ağlama gibi çeşitli semptomlarla ortaya çıkabilen çok yaygın ancak kendi kendini sınırlayan bir durumdur. Anneler yoğun sevinç dönemleriyle karışık olumsuz ruh hali belirtileri yaşayabilir. Yeni annelerin %85'i doğum sonrası hüznünden etkilenir ve semptomlar doğumdan sonraki birkaç gün içinde başlayıp iki haftaya kadar sürebilir. Tedavi, yeterli uyku ve duygusal destek sağlamak da dahil olmak üzere destekleyicidir. Belirtiler günlük işlevselliği etkileyecek kadar şiddetliyse veya iki haftadan uzun sürerse, birey doğum sonrası depresyonu ve doğum sonrası anksiyete gibi ilgili doğum sonrası psikiyatrik durumlar açısından değerlendirilmelidir. Bu durumun önlenip önlenemeyeceği belirsizdir, ancak hastanın sıkıntısını hafifletmeye yardımcı olmak için eğitim ve güvence önemlidir.

Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından yayınlanan taksonomik ve tanısal içerikleri olan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'nın 2013 yılında güncellenmiş halidir. 2022 yılında revize edilmiş başka bir versiyon (DSM-5-TR) yayımlandı. Amerika Birleşik Devletleri'nde DSM, psikiyatrik teşhisler için başvurulan başlıca kitaplardan biridir. Ancak, bazı ruh sağlığı çalışanları tedavi planlamasında DSM-5'e güvenmeme nedeni olarak ICD'nin ruhsal bozukluk teşhislerinin dünya çapında kullanılıyor olmasını ve bilimsel çalışmaların ruhsal sağlık müdahalelerinin gerçek dünya etkilerini belirlemek için sıklıkla DSM-5 kriterlerindeki değişikliklerden ziyade semptom ölçeği puanlarındaki değişiklikleri kullandığını öne sürmüştür. DSM-5, diğer tüm DSM'ler arasında başlığında Roma rakamı yerine Arap rakamı kullanan tek kitap ve tek belge versiyonudur.