İçeriğe atla

Deprem yönetmeliği

Deprem yönetmeliği ya da sismik yönetmelik, deprem durumunda binalardaki mülkiyeti ve canı korumak için tasarlanmış bina yönetmelikleridir. Bu tür yönetmeliklere olan ihtiyaç, "Depremler öldürmez, binalar öldürür" ya da daha geniş biçimiyle “Depremler insanları yaralamaz veya öldürmez. Kötü inşa edilmiş insan yapımı yapılar insanları yaralar ve öldürür.” sözüne yansımıştır.[1]

Sismik yönetmelikler, yoğun nüfuslu bölgelerde ağır yıkıma neden olan büyük depremlere önlem olarak oluşturulmuş ve geliştirilmiştir. Genellikle, son depremlerden ve araştırma bulgularından elde edilen bilgilere dayanarak revize edilir ve bu nedenle sürekli olarak güncellenirler. Dünya çapında kullanılan birçok sismik yönetmelik vardır. Çoğu yönetmelik, binaların deprem etkilerine göre nasıl tasarlanacağına ilişkin temel yaklaşımları paylaşır, ancak teknik gereksinimlerinde farklılık gösterir ve yerel jeolojik koşulları, yaygın inşaat türlerini, tarihi konuları vb. ele alan bir kapsama sahip olur.

Ülkelere göre

Uluslararası Standartlar Teşkilatı

Uluslararası Standartlar Teşkilatı (ISO) tarafından ISO 3010 Yapıların Tasarımı için Temeller - Yapılar Üzerindeki Sismik Etki (Bases for Design of Structures -Seismic Action on Structures) isimli standartın ilk versiyonu 1988 yılında yayınlanmıştır. Daha sonra 2001 yılında 2.versiyon ve Mart 2017'de 3.versiyonu yayınlanmıştır. Standardın temel amacı ülkelerin kendi startdartlarını oluştururken veya revize ederken kılavuz olmasıdır.

Amerika Birleşik Devletleri

Amerika birleşik devletlerinde yapıların deprem yükleri altındaki tasarımını yapmak için kullanılan baz ve yapı türüne göre (çelik, betonamarme vb.) özelleştirilmiş yönetmelikler bulunmaktadır.

Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI:The American National Standards Institute) tarafından yayınlanan ve içeriği Amerikan İnşaat Mühendisleri Derneği (ASCE:American Society of Civil Engineers) tarafından sağlanan ASCE/SEI 7-22 Bina ve Diğer Yapılar İçin Asgari Tasarım Yükleri (Minimum Design Loads for Buildings and Other Structures) yönetmeliği bulunmaktadır.[2][3]

Amerika Çelik Yapılar Enstitüsü (AISC:The American Institute of Steel Construction) tarafından geliştirilen ANSI/AISC 341-22 Yapısal Çelik Binalar İçin Sismik Hükümler (orj:Seismic Provisions for Structural Steel Buildings) yönetmeliği bulunmaktadır.[4]

Avrupa Birliği

Avrupa Birliği üyesi ülkeleri için Euro Kodları (Eurocode) yönetmelikleri bulunmaktadır. Bu yönetmeliklerdeki bazı katsayılar üye ülkeler için farklılar bulunabilir. Bu durumda yayınlanan ulusal ekler (Eurocode 8: Depreme dayanıklı yapı tasarımı) yürürlüğe girmiştir.[5]

Çin

Çin'de meydana gelen depremler (MÖ:186-MS:1994)

Çin'de kabul edilen ilk deprem tasarım yönetmeliği 1959 yılında hazırlanmıştır ve tüm yapıları kapsamıştır. Eski Sovyeler Birliği temel alınarak hazırlanmıştır. 1964'te revizyona uğramıştır. Revizyon ile birlikte 1964 yönetmeliği tüm yapılar yerine bina türü yapıları kapsamıştır. 1964 yönetmeliğinin tamamlanması "Kültürel Devrim" den önce olduğu için resmi olarak onaylanmadı, taslak kanun olarak kaldı, ancak sonraki yönetmelikler bu yönetmeliğin ilkeleri üzerine kurgulandı.[6]

İlk resmi yönetmelik 1974 yılında TJ11-74 (Sivil ve Endüstriyel Binaların Tasarımına İlişkin Yönetmelik) ismiyle kabul edildi.[7] 1978 yılında revizyon yapılarak TJ11-78 isimiyle yeniden yayınlandı.[7]

1989 yılında Çin Yapısal Araştırma Akademisi (China Academy of Building Research) tarafından güncellenmiş yönetmelik GBJ11-89 ismiyle yayınlandı. Aynı akademi daha sonra bina türü olmayan yapılar içinde (altyapı, endüstriel yapılar, köprüler vb) bir dizi yönetmelik yayınladı. Bu yönetmeliğin en önemli özellikleri zemin sınıflandırması, deprem tasarım seviyeleri, tasarımın temel prensipleri, hesaplama ve detaylandırmadaki revizyonlar oldu.[7]

2001 yılında GB50011-2001 (Binaların Sismik Tasarımı İçin Yönetmelik) ismiyle yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi.[8] 2008 yılında güncelleme yapıldı ancak isim değişikliği uygulanmadı. 31 Mayıs 2010'da yürülüğe GB50011-2010 ismiyle yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi.[8] 1 Ağutos 2016 tarihinde bir ek ve 10 madde üzerinde değişiklik yapılarak güncelleme yapıldı.[9]

Japonya

1891 yılında meydana gelen Nobi depreminden (M=7.9, 7,273 ölüm) sonra 1892 yılında Deprem Araştırma Komitesi kuruldu. 1925 yılında bu komite Deprem Araştırma Ensititüsü olarak genişletilip Tokyo Üniversitesi'ne bağlandı.[10]

1919 yılında Japonya, yangın güvenliği, sismik güvenlik, kamu hijyeni, doluluk/işlev kontrolü, bina yüksekliği, site sınırlarından geri çekilme ve benzeri konuları kapsayan kapsamlı bir bina kanunu (Kentsel Bina Kanunu) yürürlüğe koydu.[11]

1923 yılında meydana gelen Büyük Kanto Depremi (M=7.9 105,000 ölüm veya kayıp) sonrasında 1924 yılında yönetmelik güncellenmiştir. En önemli değişiklik yatay sismik yük katsayısının en az 0.1 olarak alınarak deprem tasarım hesaplarının yapılması olmuştur.[10] Bu yönetmelik ayrıca dünyadaki ilk sismik tasarım yönetimini anlatan yönetmelik olmuştur.[11]

II. Dünya Savaşı'nda sonra 1950 yılında Yapı Standartları Kanunu ismiyle güncellenen yönetmelikte yük birleşimleri, kalıcı (uzun dönem), geçici (kısa dönem) yükler gibi tanımlamalar belirtilmiştir. Önceki yönetmelikte olan yatay sismik yük katsayısı 0.2 olarak güncellenmiştir.[10] 1968 yılında meydana gelen Tokachi-oki Depremi (M=7.9, 52 ölüm) sonra özellikle betonarme yapılarda meydana büyük hasarlardan sonra yapıların hasar almaya karşı yeterli dayanıma sahip olmadığı gözlenmiştir. Bundan sonra yönetmelikte betonarme kolonlarda kesme donatısı hakkında önemli güncellemeler yapılmıştır.[10] Ayrıca bu depremden sonra "Yeni Sismik Tasarım Yönteminin Geliştirilmesi" isimli ulusal bir araştırma projesi yürütülmeye başlanmıştır.[11] 1972'den 1977'ye kadar süren "Yeni Sismik Tasarım Yöntemi Geliştirilmesi" araştırma projesi sonucunda yeni bir yöntem sunulabilmiştir. 1978 yılında meydana gelen Miyagi-ken-oki Depremi (M=7.4, 28 ölüm) sonrasında bu yöntemin tasarımcılar tarafından benimsenmesi hızlanmıştır. Bu yöntem 1980 yılında güncellenen yönetmeliğe girmiştir.[10] Bu yönetmelikte daha önce 0.2 olarak alınan yatay sismik yük katsayısı 1.0'a yükseltilmiş ve yapısal sünekliği dikkate alan doğrusal olmayan analiz yöntemler belirtilmiştir.[11]

Önceki yönetmelikte belirtilen hesap yöntemlerinin geçerliliği 1995 yılında meydana gelen Büyük Hanşin Depremi (M=7.2, 6,430 ölüm) sonrası 1998 yılında yönetmelikte güncellemeye gidilmiştir. Bu yönetmelikte şekil faktöründe küçük değişiklikler ile performansa dayalı "Tepki ve Limit Kapasite Yöntemi" belirtilmiştir.[10]

2011 yılında meydana gelen 2011 Tōhoku depremi ve tsunamisi (M=9.0, 19,000 ölüm veya kayıp) sonrası yönetmelikte güncelleme yapılmamıştır. Ancak tsunami tahliyesi için tebliğ yayınlanmıştır.[10]

Meksika

İlk Meksiko bina yönetmeliği 1942'de yayınlandı; 1966'dan bu yana, yapısal tasarıma yönelik bir yönetmelik içermektedir ve ülke genelindeki belediyeler için bir referans görevi görür. 1976'da yönetmelik güncellendi ve tüm malzemeler ve yapısal sistemler için limit durum felsefesine dayanan tutarlı bir format benimsedi. Şubat 2004'te yeni bir yönetmelik daha yayınlandı.[12]

Türkiye

Türkiye deprem tehlike haritası

Aktif ve tehlikeli fay hatlarına sahip Türkiye'de yürürlüğe giren deprem yönetmelikleri aşağıda verilmiştir.[13]

1939 yılında meydana gelen Erzincan depremi sonrasında o zamanki adıyla Nafia Bakanlığı (Bayındırlık Bakanlığı) tarafından İtalyan yönemeliğinin Türkçeye çevrilmesiyle değişiklik yapılmadan 1940 yılında "Zelzele Mıntıkalarında Yapılacak İnşaata Ait İtalyan Yapı Talimatnamesi" yürürlüğe girmiştir. Türkiye bu yönetmeliğe göre iki deprem bölgesine ayrılmıştır.[13]

Erzincan depreminden sonra 1942 Niksar-Erbaa, 1943 Adapazarı-Hendek, 1943 Tosya-Ladik ve 1944 Bolu-Gerede'de meydana gelen depremlerden sonra yürürlüğe girmiştir. Ayrıca yayınlanan "1945 Yersarsıntısı Bölgeleri Haritası"na göre 3 bölgeye ayrılmıştır:[13]

  • Büyük hasara uğramış bölgeler
  • Tehlikeli yersarsıntısı bölgeleri
  • Tehlikesiz bölgeler

1949 yılında yürürlüğe giren yönetmelikte deprem bölgeleri haritasi yönetmelik içinde sunulmuştur.[13] 1953'te bu yönetmelik revize edilerek zemin sınıflandırmaları somut şekilde belirlenmeye başlanmıştır.[13]

1968'de Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik (ABYYHY-1968) yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik ile betonarme yapıların hesap ve tasarımı için boyutlarının tanımlanması yönetmeliğe girmiştir. Deprem hesabı bir önceki yönetmeliğe göre daha detaylandırılmıştır. Türkiye bu yönetmeliğe göre 3 deprem bölgesine ayrılmıştır.[13] 1975'te ABYYHY-1975 adıyla revize edilmiştir. Geliştirilen deprem bölgeleri haritası önceki yıllara göre daha kapsamlı hazırlanmıştır. Haritada 5 bölge bulunmaktadır. En tehlikeli bölgeler 1.derece olarak sınıflandırılmıştır. Bu harita günümüzde kullanılan deprem tehlike haritasına oldukça benzemektedir.[13]

NASA tarafından üretilen Türkiye'deki deprem oluşumları

1998'de yayımlanan ABYYHY-1998 yönetmeliği ile yapısal düzensizlikler ile ilgili koşullar detaylandırılmaya başlanmıştır. Ayrıca deprem kuvvetlerinin hesabı için yeni yöntemler; eşdeğer deprem yöntemi, mod birleştirme yöntemi ve zaman tanım alanında hesap yöntemi, ilk kez bu yönetmelik ile detaylandırılmıştır.[13]

1995 Kobe depremi ve 1999 Gölcük depremi sonrasında Türkiye ve dünyadaki deprem yönetmelikleri önemli revizyonlara gitmiştir. Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik (DBYBHY-2007) yürürlüğe girmiştir. Yine bu dönemde hazır beton ve yapı denetim sistemi zorunlu hale getirilmiştir. Önceki yönetmeliklerde prensip olarak deprem kuvveti esaslı tasarım ile birlikte ek olarak şekil değiştirme esaslı yaklaşımlarda sunulmuştur. Bu yaklaşımın nedeni deprem sonrası yapıların can güvenliğini sağlaması sonrası aldıkları ağır hasarlar nedeniyle kullanılamaz hale gelmesidir. Ayrıca bu yönetmelik ile mevcut yapıların değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla ilgili koşullar ilk kez yürürlüğe girmiştir. Deprem bölgeleri için hazırlanan harita önceki haritaların geliştirilmiş halidir. Haritada 5 bölge bulunmaktadır. En tehlikeli bölgeler 1.derece olarak sınıflandırılmıştır.[13] 2024 yapı stoğu düşünüldüğünde yapıların çoğu bu yönetmeliğe göre tasarlanmış ve inşa edilmiştir.

Resmi Gazete'nin 18 Mart 2018 tarihli ve 30364 Sayılı Mükerrer sayısında "Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği" ile "Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı" ile yayınlandı ve 1 Ocak 2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdi.[14] Yayın yılı değişmeden halen güncelleme almaktadır. Amerkian yönetmelikleri temel alınarak hazırlanmıştır. Ancak yapılan karşılaştırma çalışmalarına göre Türk yönetmeliğinin Amerikan yönetmliğine göre daha ihtiyatlı olduğu sonuçları çıkarılmıştır. 1998 yılından sonra yayınlanan en kapsamlı yönetmelik olmuştur. Önceki yönetmeliklerden en önemli özelliği farklı yapıların birden fazla performans hedeflerine göre tasarıma izin vermesidir. Deprem tehlike haritasında ise önceki haritalardan farklı olarak bölgeler kaldırılmış ve yapı koordinatlarına göre deprem tehlikesi ivmesel değerler olarak interaktif harita üzerinden sunulmuştur. Ayrıca sadece yatay deprem tasarımı değil düşey deprem tasarım da bu yönetmelik ile yayınlanmıştır.[13]

2023 Kahramanmaraş depremleri merkez üsleri

Deprem yönetmeliğinin yetersiz uygulanması, 50.000'den fazla insanın öldüğü 2023 Kahramanmaraş depremlerinin yüksek yıkımına neden olan bir faktördü. Kurtarma çabalarını zorlaştıran çökmelere yol açan yüksek destek kolonu hataları yaşandı. 2018 genel seçimlerinde daha çok destek almak için hükümet, inşaat yönetmeliğini ihlal eden yapılar ve müteahhitler için af yasası çıkardı. Bunu, daha önceki hükûmetler de yapmıştı.[15] Bazı Türk mühendisler, imar affı ile şehirlerin "mezarlık" olabileceği konusunda daha önce uyarılarda bulunmuştu.[16]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Mitigation works: Earthquake" (PDF). Earthquake Engineering Research Institute. 9 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2014. 
  2. ^ "ASCE/SEI 7-2022 - Minimum Design Loads and Associated Criteria for Buildings and Other Structures". webstore.ansi.org. 19 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2024. 
  3. ^ "ASCE 7 Geçmişi". 19 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2024. 
  4. ^ "Seismic Provisions | American Institute of Steel Construction". www.aisc.org. 19 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2024. 
  5. ^ "Eurocode 8: Design of structures for earthquake resistance | Eurocodes: Building the future". eurocodes.jrc.ec.europa.eu. 19 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2024. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 15 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Mayıs 2024. 
  7. ^ a b c "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 21 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Mayıs 2024. 
  8. ^ a b "China". iisee.kenken.go.jp. 15 Mayıs 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2024. 
  9. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 14 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Mayıs 2024. 
  10. ^ a b c d e f g "Earthquake Damage and Seismic Code for Buildings in Japan" (PDF). 3 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Nisan 2024. 
  11. ^ a b c d "Outline and Features of Japanese Seismic Design Code" (PDF). 19 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Nisan 2024. 
  12. ^ ""SEISMIC DESIGN AND CODES IN MEXICO", Mario ORDAZ and Roberto MELIZ, 13th World Conference on Earthquake Engineering Vancouver, B.C., Canada, August 1-6, 2004, Paper No. 4000" (PDF). 14 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 14 Şubat 2023. 
  13. ^ a b c d e f g h i j Cansız, Sinan (31 Ocak 2022). "Türkiye'de Kullanılan Deprem Yönetmeliklerinin Özellikleri ve Deprem Hesabının Değişimi". International Journal of Engineering Research and Development. 14 (1): 58-71. doi:10.29137/umagd.948025. ISSN 1308-5514. 14 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2023. 
  14. ^ Odası, TMMOB İnşaat Mühendisleri. "TÜRKİYE BİNA DEPREM YÖNETMELİĞİ YAYINLANDI". www.imo.org.tr. 15 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  15. ^ "Turkey's lax policing of building codes known before quake". AP NEWS (İngilizce). 10 Şubat 2023. 10 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2023. 
  16. ^ "Turkish cities could become 'graveyards' with building amnesty, engineers say". Reuters. 26 Şubat 2019. 19 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2023 – www.reuters.com vasıtasıyla. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Deprem</span> yer kabuğunda beklenmedik anda ortaya çıkan enerji atımı

Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen, meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler sismograf ile ölçülür. Bu olayları inceleyen bilim dalına da sismoloji denir. Depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği ile belirlenir. Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir. Sarsıntının şiddeti Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvveti üzerinde etkilidir, bu sebepten yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha çok hasara neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">1509 Konstantinopolis depremi</span> 514 yıl önce İstanbulda meydana gelen bir deprem

1509 Konstantiniyye depremi veya 1509 Büyük İstanbul depremi, 10 Eylül 1509 tarihinde merkez üssü Marmara Denizi'nin kuzeydoğusu olan, 7.2 Ms büyüklüğünde meydana gelen deprem. Tarihsel kayıtlara göre deprem sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti Konstantiniyye'de 4 bin ila 13 bin arasında kişi hayatını kaybetti, 10 binden fazla kişi yaralandı, yaklaşık 1070 hane yıkıldı ve binlerce yapı ağır hasar aldı. Ayrıca depremin ardından oluşan ve yüksekliği bazı yerlerde 6 metreye varan tsunami dalgaları şehrin surlarını aşarak güzergahı üzerindeki semtlere ağır hasar verdi. En büyük yıkımın İstanbul'da olduğu depremin etkisi Bolu'dan Edirne'ye kadar hissedildi. Oluşturduğu ağır hasar sebebiyle halk arasında "Küçük Kıyamet" (Kıyamet-i Suğra) olarak adlandırılan deprem, son 500 yıl içinde Marmara bölgesinde gerçekleşmiş olan en büyük ve en yıkıcı depremlerden birisi olarak kayıtlara geçti.

<span class="mw-page-title-main">1988 Spitak depremi</span>

Gümrü Depremi olarak da adlandırılan Spitak Depremi, o tarihte Sovyetler Birliği bünyesinde bulunan Ermenistan'ın Spitak bölgesinde 7 Aralık 1988 günü yerel saatle 11.41'de meydana gelen 6.8 büyüklüğünde bir sarsıntıdır.

<span class="mw-page-title-main">1992 Erzincan depremi</span> 1992 yılında meydana gelen Erzincan merkezli deprem

1992 Erzincan depremi, 13 Mart 1992 tarihinde yerel saatle 19.08'de Türkiye'de Erzincan ilinin güneydoğusunda meydana gelen deprem. Depremin büyüklüğü 6,8 Ms olarak ölçüldü. 653 kişi öldü, 8057 bina hasar gördü veya yıkıldı. Bu deprem 1939 Erzincan Depremi'nin merkez üssü yakınındadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bulunan Erzincan, bu depremle beraber tarihindeki altıncı büyük depremi yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">1944 Bolu-Gerede depremi</span>

1944 Bolu-Gerede depremi ya da Gerede-Çerkeş depremi, 1 Şubat 1944 tarihinde yerel saat ile 05.22'de 7.4 Ms büyüklüğünde (tahmini) meydana gelen deprem. Mercalli şiddet ölçeğine göre en büyük şiddet IX–X (Şiddetli-Yoğun) olarak hissedildi. Depremin yaşandığı esnada uyanık olan bazı kimseler deprem olmadan hemen önce havada şiddetli bir ışık hüzmesinin olduğunu ve hemen ardından alttan yukarıya doğru şiddetli bir sarsıntının olduğunu, sonrasında ise çok şiddetli bir uğultu sesi ile sonlandığını belirtirler. Uzmanlar tarafından önümüzdeki 14-15 yıl içerisinde bu fay hattında 7 ve üzeri büyüklükte yeni bir deprem olabileceği öngörülüyor.

Artçı şok veya artçı deprem Sismolojide, ana şokla aynı bölgede yer değiştiren kabuğun ana şokun etkilerine uyum sağlaması nedeniyle ortaya çıkan daha büyük bir depremi takip eden daha küçük bir depreme verilen isimdir. Büyük depremler, tutarlı bir düzene göre büyüklüğü ve sıklığı sürekli olarak azalan ve aletle tespit edilebilen yüzlerce ila binlerce artçı şoka neden olabilir. Bazı depremlerde ana kırılma iki veya daha fazla aşamada meydana gelir ve bu da birden fazla ana şoka neden olur. Bunlar ikili depremler olarak bilinir ve genel olarak benzer büyüklüklere ve hemen hemen aynı sismik dalga biçimlerine sahip olmaları nedeniyle artçı depremlerden ayırt edilebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Deprem mühendisliği</span>

Deprem mühendisliği, binalar ve köprüler gibi yapıları depremler göz önünde bulundurularak tasarlayan ve analiz eden disiplinler arası bir mühendislik dalıdır. Genel amacı, bu tür yapıları depreme karşı daha dayanıklı hale getirmektir. Deprem mühendisi, küçük sarsıntılarda hasar görmeyecek ve büyük bir depremde ciddi hasar veya çökmeyi önleyecek yapılar inşa etmeyi hedefler. Uygun şekilde tasarlanmış yapı mutlaka aşırı sağlam veya pahalı olmak zorunda değildir. Kabul edilebilir bir hasar seviyesini sürdürürken sismik etkilere dayanacak şekilde uygun tasarlanmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">1894 İstanbul depremi</span>

1894 İstanbul depremi, 10 Temmuz 1894'te Marmara Denizi'nde, saat 12:24'te, İzmit Çınarcık havzasında veya İzmit Körfezi'nde meydana geldi. Deprem yüzey dalgasının 7.0 tahmini büyüklüğünü vardı. İzmit Körfezi çevresinde Yalova, Sapanca ve Adapazarı ve İstanbul'da tahminen 1349 kişi öldü. Deprem 1,5 m yüksekliğinde tsunamiye neden oldu.

Euro kodları, yapısal tasarımın nasıl yapılması gerektiğini belirten on Avrupa Birliği standardıdır. Her kod çeşitli alt başlıklara bölünmüş ve toplamda 58 bölüm oluşturulmuştur. Bunlar, Avrupa Komisyonu'nun talebi üzerine Avrupa Standartlar Komitesi (CEN) tarafından geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">2002 Tiflis depremi</span>

2002 Tiflis depremi 25 Nisan tarihinde bir Kafkasya ülkesi olan Gürcistan'da gerçekleşti. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Deprem Bilgi Merkezi (NEIC), büyüklüğü 4,3 Ms ve 4,8 mb olarak belirledi. Bu orta büyüklükte gerçekleşen olay MSK ölçeğine göre VII ile VIII derecede sonuçlandı. Bağımsız bir araştırma kuruluşu, toplam kaybın 160 milyon Amerikan doları olduğunu tahmin ederken, Afet Epidemiyolojisi Araştırma Merkezi toplam kaybı 350 milyon Amerikan doları olarak tahmin etti. Deprem sonucunda beş ile yedi arasında ölü, 52 ile 70 arasında yaralı ve 1000'den fazla kişinin de evsiz kaldığı tahmin ediliyor.

Azer Arastunoğlu Kasımzade - Teknik Bilimler Doktoru (D.Sc.), Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Profesörü.

1303 Girit depremi 8 Ağustos'ta şafak vakti meydana geldi. Mercalli yoğunluk ölçeğine göre tahmini büyüklüğü yaklaşık 8 ve şiddeti 9'du.Girit ve İskenderiye'de ciddi hasara ve can kaybına neden olan büyük bir tsunamiyi tetikledi.

<span class="mw-page-title-main">Çelik Yapı</span> çelik yapıların statik analiz ve tasarımlar

Çelik yapı, çeliğin yapı inşasında taşıyıcı ve ana malzeme olarak kullanıldığı, inşaat mühendisliğinin alt dalını ifade eder. Bu yapı inşâsına, Türkçe çelik yapı anlamına gelen İngilizce "Steel construction" tamlamasının dilimize uyarlanmış hâliyle çelik konstrüksiyon da denir.

<span class="mw-page-title-main">Depreme dayanıklı yapılar</span>

Depreme dayanıklı veya sismik yapılar, binaları depremlerden bir ölçüde veya büyük ölçüde korumak için tasarlanır. Hiçbir yapı deprem hasarına tamamen dayanıklı olamazken, deprem mühendisliğinin amacı, sismik aktivite sırasında geleneksel muadillerine göre daha iyi performans gösteren yapılar inşa etmektir. Bina yönetmeliği'ne göre, depreme dayanıklı yapılar, bulundukları yerde meydana gelme olasılığı belirli olan en büyük depreme dayanacak şekilde tasarlanmıştır. Bu, nadir depremlerde binaların yıkılmasını önleyerek can kayıplarının en aza indirilmesi, daha sık depremlerde ise işlevsellik kaybının sınırlandırılması gerektiği anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Sismik risk</span>

Sismik risk depremin bir binaya, sisteme veya başka bir varlığa vereceği hasar riskini ifade eder. Sismik risk, çoğu yönetim amacı için, belirli bir süre içinde meydana gelebilecek tehlikeli olayların olası ekonomik, sosyal ve çevresel sonuçları olarak tanımlanmıştır. Yüksek sismik tehlike bölgesindeki bir bina, güvenilir sismik mühendislik ilkelerine göre inşa edilmişse daha az risk altındadır. Öte yandan, hafif depremsellik geçmişi olan bölgede, sıvılaşmaya maruz kalan dolgu üzerine yerleştirilmiş bir tuğla binada bulunan bir bina, aynı derecede yüksek veya daha yüksek risk altında olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Deprem yalıtımı</span>

Deprem yalıtımı ya da taban yalıtımı bir yapıyı deprem kuvvetlerine karşı korumak için en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Bir üst yapıyı, sallanan zemin üzerinde duran alt yapısından büyük ölçüde ayırarak bir binanın ya da başka yapının bütünlüğünü koruyan bir yapısal elemanlar topluluğudur.

<span class="mw-page-title-main">Plaka içi deprem</span> plaka içinde oluşan deprem

Plaka içi deprem terimi, bir tektonik plakanın iç kısımlarında meydana gelen çeşitli depremleri ifade eder; bu, tektonik bir plakanın sınırında meydana gelen bir levhalar arası depremin tersidir. Plaka içi depremler, özellikle mikro plakalarda meydana geldiğinde genellikle "katman içi depremler" olarak adlandırılır.

Çin sismik yoğunluk ölçeği (CSIS), Çin Halk Cumhuriyeti'nde sismik yoğunluğu ölçmek için kullanılan ulusal bir standarttır. CSIS'in referans aldığı EMS-92'ye benzer şekilde, sismik etkiler 12 yoğunluk derecesine veya liedu'ya, Roma rakamlarıyla I'den XII'ye kadar verilen derecedir.

<span class="mw-page-title-main">Eurocode 8: Depreme dayanıklı yapıların tasarımı</span> Eurocode 8: Depreme dayanıklı yapı tasarımı

Eurocode 8: Depreme dayanıklı yapıların tasarımı yönetmelik takımı 1990'lı yılların ortalarında Avrupa Standartlar Komitesi tarafından başlatılan önceki 60 ENV standartın Eurocode olarak yeniden düzenlenmesi kapsamında 1998'de yayınlanmıştır. 6 ayrı kısımdan meydana gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Eurocode 0: Yapısal Tasarımın Esasları</span> Yapısal tasarımların ve doğrulamalarının esaslarını açıklayan ayrıca yapısal güvenlikle ilgili temel kurallar barındıran, Eurocode yönetmeliklerinin ilkidir

Eurocode 0: Yapısal Tasarımın Esasları, EN 1990 olarak yayınlanmış, yapıların güvenliği, kullanılabilirliği ve dayanıklılığı için ilke ve gereksimleri velirleyen Eurocode yönetmeliklerinden ilkidir. Yapısal tasarımların ve doğrulamalarının esaslarını açıklar. Yapısal güvenlikle ilgili temel kuralları barındırır.