Denizyolu ulaşımı
Deniz yolu ulaşımı, gemi, vapur ve benzeri deniz araçlarıyla yapılmakta olan bir ulaşım şeklidir. Daha çok uluslararası ticarette önem taşımaktadır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye'de deniz ulaşımını gerçekleştiren doğal limanlar olduğu gibi, dalgakıranlarla korunmuş yapay limanlar da vardır. Deniz yolu; demir yoluna göre 3 kat, kara yoluna göre 7 kat, hava yolu ulaşımına göre 22 kat daha ucuzdur.[1]
Türkiye'de deniz yolu ulaşımı
Cumhuriyetten önceki dönemde, limanlar arasında ulaşımı gerçekleştiren gemilerin pek çoğu ve deniz ticareti, yabancıların elindeydi. Lozan Antlaşması ile limanlarımız arasındaki taşıma hakkı, sadece Türk gemilerine verildi. Buna kabotaj hakkı denir. Bu hak, 1 Temmuz 1926 yılında yürürlüğe girdi.
Deniz yollarıyla ulaşım, Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığı'nın kurulması ile gelişme gösterdi. Mevcut limanlar geliştirildi ve bunlara yenileri eklendi. Bu sayede Türkiye, modern bir filoya sahip oldu. Bugün, bazı Türk firmaları, uluslararası deniz taşımacılığında da söz sahibi olmaya başladı.
Yük ve yolcu trafiği bakımından Türkiye'deki en işlek limanlar; İstanbul, İzmit, İzmir, Mersin, İskenderun ve Samsun'dur.
Kaynakça
- ^ DEMİR, Ali (Mayıs 2014). "Basra Bölgesi'nin Enerji Kaynakları ve Hürmüz Boğazı'nın Önemi". İran'ın Basra Körfezi’ni Bloke İhtimali ve Hürmüz Boğazı’ndan Geçişlerin Uluslararası Hukuk Açısından Analizi. Savunma Bilimleri Dergisi, Mayıs 2014. 19 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2015.