Denizaltı
Denizaltı, su altında ve su yüzeyinde hareket edebilen bir deniz aracıdır. Deniz Kuvvetlerinde görev yapan diğer tüm gemiler gibi denizaltılar da ön ada sahiptir.
Tarihsel gelişimi
Tarih boyunca insanlar denizlerin altına dalmak, denizleri keşfetmek ve denizlerden faydalanmak istemiştir. Denizlerin altından giden gemilerin yani denizaltıların donanmalar için bir vurucu güç unsuru haline getirme fikrinin Büyük İskender ile başladığı rivayet edilir. Binlerce yıllık bu fikir ilk olarak 19. yüzyılda kullanılmaya başlanmış ardından 20. yüzyılda ise büyük gelişme katetmiştir. II. Dünya Savaşı'nın belirleyici unsurlarından birisi de yine denizaltılar olmuştur.
II. Dünya Savaşı'nın ardından ise güdümlü füze atabilen nükleer denizaltılar ortaya çıkmış ve böylece denizaltılar daha da etkin hale gelmiştir. Günümüzde geliştirdiği nükleer denizaltılar ile en çok öne çıkan ülkeler Rusya Federasyonu ve Amerika Birleşik Devletleri'dir.
Türk denizlerinde ilk önemli denizaltı faaliyetleri
Çanakkale Savaşı'nda 25 Nisan 1915 tarihinden itibaren Marmara'da en az bir denizaltı faaliyet halinde bulunmuştur.[1] Mayıs 1915 ortalarından itibaren ise deniz ikmal yolu, artan denizaltı faaliyetleri yüzünden bütünüyle kullanım dışı kalmış, ikmal ve takviye kara ulaşım hattına bağımlı olmuştur.[2]
Su altına dalma mekanizması
Statik dalış
Denizaltının dalışını oluşturan esaslardan biridir. Denizaltı hareketsiz (sabit) durumdayken; dizayna göre değişen, altı denize açık veya bir vana ile kapatılabilen dalma sarnıçlarına, tepesindeki vana açılıp içindeki hava kaçırılarak su alınması ve yüzme kuvvetinin azaltılması sağlanır. Ancak sarnıçların dolması ve botun bünyesini etkilemesi çok uzun bir aşamadır. Sadece aşağı-yukarı hareket vardır.
Dinamik dalış
Denizaltının dalışını etkileyen bir diğer unsurdur; denizaltının baş-kıç ve sancak-iskele bordalarındaki kanat benzeri dümenlere ve denizaltının kendisine açı-meyil verdirilmek suretiyle, denizaltının ileri hareketiyle oluşan su akış etkilerinin kullanılması ile yapılan dalıştır. Denizaltı gemilerinde dalış ve su içindeki duruş açısını oluşturmak için kullanılan dümenlere; baştakilere "Baş ufki dümenler", kıçtakilere ise "Kıç ufki dümenler" denir.
İtici güç
Klasik (dizel) denizaltının itici gücü, 1890'larda geliştirilmiş Ward-Leonard sistemine dayanır. AC Motor-Jeneratör-DC Motor, bu sistemin orijinal halidir. Sistem, motor verimindeki en az kayıp üzerine kurulmuştur. Denizaltıda uygulanışı; Dizel-jeneratör-batarya-dc elektrik motoru şeklindedir. Denizaltılarda itici güç için dizel motorundan elde edilen elektrik enerjisi kullanılır. Elektrik enerjisi bataryalarda toplanır ve elektrik motorlarına iletilir. Su altında dizel motor çalışamayacağı için (dizel motorun çalışması için ihtiyaç duyulan hava yüzünden) elektrik motorları ile hareket sağlanır. Bataryalar tasarıma göre değişen çok sayıdaki pilden oluşur. Öyle ki bazı denizaltıların tonajının üçte birini bataryalar oluşturmaktadır.
- Yüzeye çıkıldığı zaman dizel motorlar çalıştırılır. Böylelikle bataryalar yüklenir. Aynı zamanda dizel motor gücüyle denizaltı hareket ettirilir. Bu seyir kademesine de yastıklama seyri denir. Hem bataryalar şarj olur, hem de elektrik motorları çevrilir.
- Daha farklı olan nükleer denizaltılarda, reaktörde açığa çıkan ısı ile yüksek basınçlı buhar üretilir. Bu basınçlı buhar, türbinleri ve bunlara bağlı olan jeneratörleri çevirerek itici gücü oluşturur.
Silahları
Torpido
Torpido; savaş gemileri ve denizaltılarda kullanılan, pervaneleri sayesinde hareket eden patlayıcı bir silahtır.
Kaynaklar
- ^ Beneath the Dardanelles: The Australian Submarine at Gallipoli; Allen & Unwin (September 1, 2008); Vecihi Başarın(Author), Hatice Hürmüz Başarın(Author); Avustralya denizaltısı HMAS AE2 Osmanlı torpido gemisi Sultanhisar tarafından batırılmış, mürettebatı kurtarılıp I. Dünya Savaşının kalan süresini Afyonda tutsak olarak geçirmiştir. Bu kitap iki geminin kaptanları Stoker ve Ali Rıza'nın hatıralarını karşılaştırarak olayı anlatır.
- ^ Henry Stoker. "British and Australian Submarines in the Dardanelles, 1915". 23 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2011.