
Kar, beyaz, parlak, çoğunlukla altıgen şekilli, buz kristallerinden oluşan bir yağış çeşididir. Buz kristalleri 0 °C altında su buharının yoğunlaşması ile oluşur.

İklim, bir yerde uzun bir süre boyunca gözlemlenen sıcaklık, nem, hava basıncı, rüzgâr, yağış, yağış şekli gibi meteorolojik olayların ortalamasına verilen addır. Hava durumundan farklı olarak iklim, bir yerin meteorolojik olaylarını uzun süreler içinde gözlemler. Bir yerin iklimi o yerin enlemine, yükseltisine, yer şekillerine, kalıcı kar durumuna ve denizlere olan uzaklığına bağlıdır. İklimi inceleyen bilim dalına klimatoloji adı verilir. İklim türleri, sıcaklık ve yağış rejimi gibi durumlara bakılarak sınıflandırılabilir. Ancak günümüzde en çok kullanılan sınıflandırma sistemi, aslen Wladimir Köppen tarafından geliştirilmiş olan Köppen iklim sınıflandırmasıdır.

Okyanus, bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Dünya üzerinde bir okyanus, Dünya Okyanusunun ana geleneksel bölümlerinden biridir. Bunlar, bölgeye göre azalan sırada, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney (Antarktika) ve Kuzey Kutbu Okyanuslarıdır. Spesifikasyon olmadan kullanılan "okyanus" veya "deniz" ifadeleri, Dünya yüzeyinin çoğunu kapsayan birbirine bağlı tuzlu su kütlesini ifade eder. Genel bir terim olarak, "okyanus" çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde "deniz" ile değiştirilebilir; ancak İngiliz İngilizcesinde değil. Açıkça söylemek gerekirse, deniz kısmen veya tamamen karayla çevrili bir su kütlesidir.

Deniz seviyesi, atmosfer ile deniz yüzeyinin birleştiği yükseklik. Deniz seviyesi, Dünya'nın bir veya daha fazla su kütlesinin ortalama yüzey seviyesidir. Yeryüzündeki tüm yüksekliklerin ve denizaltındaki tüm derinliklerin tanımlanmasında kullanılan referans seviyedir. Deniz seviyeleri birçok faktörden etkilenebilir ve jeolojik zamanlar içerisinde büyük farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Dünya üzerindeki herhangi bir bölgenin deniz seviyesi; gel-git, atmosfer basıncı ve rüzgâr gibi nedenlerle kısa süreli değişiklikler gösterir. Kısa vadedeki değişimler ise Dünya'nın iklim değişikliklerine bağlıdır. Örneğin; 20. yüzyılda mevcut deniz seviyesindeki yükselmenin küresel ısınmadan kaynaklandığı varsayılmaktadır. Deniz seviyesinin ölçülmesi; devam eden iklim değişikliğine ilişkin ön görüler sunabilir. Bu değişimler nedeniyle deniz seviyesini, deniz yüzeyinin uzun vadedeki tüm hareketlerinin ortalaması alınarak hesaplanmış olan ortalama deniz seviyesi şeklinde tanımlamak daha doğru olur. Ortalama deniz seviyesi, uluslararası şekilde MSL kısaltması ile gösterilir. Türkçe yayınlarda zaman zaman ODS kısaltması kullanılır.

Yağmur, atmosferik su buharından yoğunlaşan ve daha sonra yerçekiminin etkisiyle düşen su damlacıklarıdır. Yağmur, su döngüsünün önemli bir bileşenidir ve Dünya'daki tatlı suyun çoğunun birikmesinden sorumludur. Hidroelektrik santralleri, mahsul sulama ve birçok ekosistem türü için uygun koşullar için su sağlar.

İklim değişikliği, küresel ısınmayı ve bunun Dünya'nın iklim sistemi üzerindeki etkilerini ifade eder.

İlkbahar, bahar veya ilkyaz, doğa döngüsünde kış ile yaz arasındaki mevsim. Kuzey yarım kürede 21 Mart ve 21 Haziran arasıdır. İlkyaz, kıştan sonra ve yazdan önceki dört ılıman mevsimden biridir. Baharın çeşitli teknik tanımları vardır ancak terimin yerel kullanımı yerel iklime, kültürlere ve geleneklere göre değişir. Kuzey Yarımküre'de bahar olduğunda, Güney Yarımküre'de güzdür veya tam tersidir. İlkbaharda, ekinoks, günler ve geceler yaklaşık on iki saat sürer, mevsim ilerledikçe gündüz uzunluğu artar ve gece uzunluğu azalır.

Lut Gölü ya da Ölü Deniz (İbranice: יָם הַמֶּלַח,

Yağış, hava kütlelerinin soğuk bir hava tabakası ile karşılaşarak, soğuk bir yerden geçerek ya da yükselerek soğuması sonucunda içerisindeki su buharının yoğuşarak sıvı veya katı halde yeryüzüne inmesi olayıdır. Plüvyometre adı verilen bir âletle ölçülür. Yıllık yağış miktarı mm, cm ve m olarak, günlük yağış miktarı ise kg/m² ile ifade edilir. Yıllık toplam yağış miktarının bir alanda oluşturduğu yükseklik baz alındığı için uzunluk birimleriyle ifade edilir. Birçok farklı formda meydana gelebilir, bunlar yağmur, kar, graupel, dolu ve sulusepkendir.

Su döngüsü yahut hidrolojik döngü, suyun Dünya yüzeyinin üstünde ve altında sürekli hareketini tanımlar. Suyun okyanus ile denizlerden atmosfere, atmosferden yeryüzüne ve yeniden deniz-okyanuslara ulaşması şeklindeki genel turu, döngüyü oluşturur. Evrenin korunumu yasası gibi, yeryüzündeki su kaynaklarının artmaz veya eksilmezliğini ifade eden bir terimdir ve bir başlangıç veya sonu yoktur.

Hava cephesi, hava yoğunluğu, rüzgar, sıcaklık ve nem gibi çeşitli özelliklerin farklı olduğu, hava kütlelerini ayıran bir sınırdır. Bu farklılıklar nedeniyle bozulan ve istikrarsız olan hava koşulları çoğunlukla sınırda ortaya çıkar. Örneğin, soğuk cepheler gökgürültülü fırtına bantları ve kümülonimbus yağışları getirebilirken veya fırtına hatları öncesinde oluşabilirken, sıcak cephelerden önce genellikle tabakalı yağış ve sis gelir. Yaz aylarında, kuru hatlar denilen daha ince nem değişimleri şiddetli hava koşullarını tetikleyebilir. Her zaman rüzgarın değişmesine rağmen bazı cephelerde hiç yağış görülmez ve bulutluluk azdır.

Batı Antarktika buz tabakası, Transantarktik Dağları'nın batısında uzanan ve Batı Antarktika'yı kaplayan Antarktika kıtasal buz tabakasının bir bölümüdür.

Kriyosfer Dünya yüzeyinde suyun kar ve buz gibi katı formda bulunduğu; deniz buzu, göl buzu, nehir buzu, kar örtüsü, buzullar ve diğer buz tabakaları ve donmuş toprak bölümlerinin hepsine birden verilen isimdir. Hidrosfer ile geniş bir örtüşme içindedir. Kriyosfer bulutlar, yağış, hidroloji, atmosfer ve okyanus dolaşımı üzerindeki etkisi ile küresel iklim sisteminin ayrılmaz bir parçasıdır.

Termohalin döngü, yüzey ısısı ve tatlısu akıntıları tarafından oluşturulan küresel yoğunluk grandyanları tarafından yönlendirilen büyük ölçekli okyanus sirkülasyonunun bir parçasıdır. Rüzgâr sürümlü yüzey akıntıları, yol boyunca soğuyarak yüksek enlemlerden ekvatoral Atlas Okyanusu'ndan kutup yönünde ilerlemektedir. Bu yoğun su okyanus havzalarına akar. Güney Okyanusunda yeryüzünün büyük kısmına yerleşmişken, Kuzey Pasifik'te en yaşlı sular yükselmiştir. Bu nedenle, okyanus havzaları arasında geniş çaplı karıştırma gerçekleşir; bu karıştırmalar, aralarındaki farklılıkları azaltır ve Dünya okyanuslarını küresel bir sistem haline getirir. Su kütleleri hem enerjiyi hem de maddelerin dünyaya taşınmasını sağlar. Dolayısıyla, dolaşım hali Dünya'nın iklimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Hava kütlesi, sıcaklık ve nem bakımından benzer olan büyük atmosfer parçalarına verilen isimdir. Hava kütlelerinin çevresindeki diğer hava parselleriyle belirli ve açık bir sınırı vardır.

Muson rüzgârları, özellikle Asya kıtası ile Hint Okyanusunun, yaz ve kış mevsiminde farklı ısınmasına bağlı olarak oluşan mevsimlik (devirli) rüzgâr. Muson kelimesi Arapça mevsim kelimesinden türemiştir.
Bulut fiziği, fiziksel işlemlerdeki çalışmalardır ve bu oluşuma, büyümeye ve atmosfer bulutlarının çökelmesine yol açar. Bulutlar sıvı suyu mikroskobik damlacıklar halinde içerir, buzların küçük kristalleri veya ikisi de. Bulut damlacıkları başlangıçta su buharının yoğunluğunun yoğun çekirdeğin üzerinde olmasıyla oluşur aynı zamanda Köhler teorisine göre havanın aşırı doymuşluğu kritik değeri aşar. Kelvin etkisinden dolayı bulut yoğunlaşma çekirdeği bulut damlacıkları formasyonu için gereklidir, eğimli yüzeyden dolayı bu buhar basıncındaki doyma ile tasvir edilebilir. Küçük çapta, aşırı doymuşluk miktarı yoğunlaşmanın çok büyük olması için gereklidir, bu doğal bir şekilde gerçekleşmez. Raoult ilkesi, çözelti nasıl buhar basıncına bağlı bunu tasvir eder. Yüksek konsantrasyonda, bulut damlacıkları küçük olduğunda, çekirdeğin oluşumu dışından küçük olması aşırı doymuşluk gerektirir.

Deniz seviyesinin yükselmesi, küresel ısınma ile bağlantılı olarak dünyanın ortalama deniz seviyesindeki son ve öngörülen artışla yaşanan deniz seviyesinin değişmesi durumuna denir.
Sıcak hava kütlesi türdeş ve yoğun bir sıcak hava katmanının ön tarafında yer alan yoğunluk dengesizliğidir. Soğuk hava kütlelerine göre daha geniş alçak basınç troflarına sahip olup yavaş hareket etmektedirler. Sıcak hava kütlelerinin önündeki bulutlar genellikle stratüs olup yağış getirirler. Hava kütlesinin geçişi sırasında sis de gözlenebilmekte; geçişin ardından açık havanın gelişi ve ısınma süreci hızlı olmaktadır.

Ekstrem hava olayları veya aşırı hava olayları, beklenmedik, olağandışı, iklimsel ve mevsimsel olmayan şiddetli hava koşullarının yaşanmasıdır. Çoğu zaman, ekstrem olaylar, bir yerin kayıtlı hava durumu geçmişine dayanır. Küresel İklim değişikliği'nin aşırı hava olaylarının yoğunluğunu artırdığını gösteren bulgular vardır.