Hint Okyanusu, kuzeyde Asya, batıda Afrika ve Arabistan Yarımadası, doğuda Malay Yarımadası, Sunda Adaları ve Okyanusya tarafından çevrilen, dünyanın üçüncü büyük okyanusudur. Agulhas Burnu'nun güneyinde 20° Doğu boylamının geçtiği yerde Atlas Okyanusu'ndan; 147° Doğu boylamının geçtiği yerde de Pasifik Okyanusu'ndan ayrılır. En kuzeyde Basra Körfezi'nde, 30° enlemine kadar uzanır. Dünya sularının %20'sini kapsar. Afrika'dan Avustralya'ya kadar okyanusun genişliği 10.000 kilometre kadardır. Bu alanda yaklaşık olarak 73.566.000 km² yer kaplar. Hacminin yaklaşık olarak 292.131.000 km³ olduğu tahmin edilmektedir.
Himalaya Dağları, dünyanın en büyük ve en yüksek sıradağları arasında zirveyi çeker. Asya'nın orta güney kısmında, doğu-batı doğrultusunda uzanır. Dünyanın en yüksek zirvesi Everest'i içine alır. Everest Tepesi, Nepal ile Tibet (Çin) sınırında yer alır. Everest tepesi Nepal'in sınırları içerisindedir. Himalayalar, levha tektoniği kuramına göre, iki kıtasal levhanın yani Hindistan levhası ve Asya levhasının çarpışması sonucu oluşmuştur ve bu oluşum hâlen devam etmektedir.
Devoniyen, Paleozoyik Zaman içinde 419,2 milyon yıl önce sonlanan Silüriyen'den, 358,9 milyon yıl önce Karbonifer'in başlangıcına kadar süren jeolojik bir dönem ve sistemdir. Bu döneme ait kayaçların ilk olarak incelendiği yer olan İngiltere'nin Devon bölgesine atfen adlandırılmıştır.
Triyas, 251,902 milyon yıl önce (myö) Permiyen Dönemi'nin sonundan 201,4 myö Jura Dönemi'nin başlangıcına kadar 50,5 milyon yılı kapsayan jeolojik bir dönem ve sistemdir. Triyas, Mezozoyik Zaman'ın ilk ve en kısa dönemidir. Dönemin hem başlangıcı hem de sonunda büyük yok oluşlar görülmüştür. Triyas Dönemi, Erken Triyas, Orta Triyas ve Geç Triyas olmak üzere üç devreye ayrılır.
Pangea, Paleozoyik sonları ile Mezozoyik başlarında var olmuş dördüncü ve son süperkıtadır. Yaklaşık 335 milyon yıl önce daha önceki erken kıta parçalarından toplanarak bir araya geldi ve yaklaşık 200 milyon yıl önce ayrılmaya başladı. Günümüzdeki yeryüzünün aksine, bu süperkıtanın daha fazla bir kısmı güney yarımkürede bulunuyordu ve etrafı süper okyanus Panthalassa ile çevriliydi. Pangea magma tabakasındaki konveksiyonel hareketler sonucunda güneyde Gondvana ve kuzeyde Laurasia (Lavrasya) olarak ikiye bölünmüştür. İlerleyen evrelerde bu 2 kıta daha fazla parçaya ayrılarak günümüzdeki kıtalara dönüşmüştür. Pangea, günümüze kadar var olan süperkıtaların sonuncusu ve jeologlarca biçimi ortaya çıkarılanların ilkidir.
Doğal çevre veya doğal dünya, yalnızca doğal yollarla meydana gelmiş canlı ve cansız tüm varlıkları kapsar. Doğal çevre terimi çoğunlukla Dünya ve Dünya'nın bazı bölgeleri için kullanılır. Bu kavram, insanlığın hayatta kalmasını ve ekonomik faaliyetlerini etkileyen tüm canlı türlerinin, iklimin, hava durumunun ve doğal kaynakların etkileşimini kapsamaktadır. Doğal çevre kavramı, aşağıdaki bileşenlerine göre incelenebilir:
- Bitki örtüsü, mikroorganizmalar, toprak, kayalar, atmosfer ve sınırları içinde gerçekleşen bütün doğa olayları dahil olmak üzere, modern kitlesel insan müdahalesi olmaksızın kendi başına birer doğal sistem olarak varlığını sürdürebilen ekolojik birimler.
- Hava, su ve iklim gibi kesin sınırları olmayan; enerji, radyasyon, elektrik yükü ve manyetizma gibi modern insan faaliyetlerinden kaynaklanmayan evrensel doğal kaynaklar ve fiziksel olaylar.
Okyanus, bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Dünya üzerinde bir okyanus, Dünya Okyanusunun ana geleneksel bölümlerinden biridir. Bunlar, bölgeye göre azalan sırada, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney (Antarktika) ve Kuzey Kutbu Okyanuslarıdır. Spesifikasyon olmadan kullanılan "okyanus" veya "deniz" ifadeleri, Dünya yüzeyinin çoğunu kapsayan birbirine bağlı tuzlu su kütlesini ifade eder. Genel bir terim olarak, "okyanus" çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde "deniz" ile değiştirilebilir; ancak İngiliz İngilizcesinde değil. Açıkça söylemek gerekirse, deniz kısmen veya tamamen karayla çevrili bir su kütlesidir.
Biyom, bulundukları fiziksel çevreye ve ortak bir bölgesel iklime tepki olarak oluşmuş biyolojik bir topluluktan oluşan biyocoğrafik bir birimdir. Bir diğer tanıma göre, biyosferin aynı iklim koşullarında ve aynı bitki örtüsünün egemen olduğu çok geniş bölümlerini belirten çevrebilim terimidir. Yeryüzündeki birbirine bitişik, benzer yayılmış yaşam alanları olarak da tanımlanabilir. Biyomlar birden fazla kıtaya yayılabilir. Biyom, habitattan daha geniş bir terimdir ve çeşitli habitatları içerebilir.
Buzul çağı ya da buz çağı, Dünyanın ve atmosferinin sıcaklığının uzun süren dönem boyunca azalarak kıtasal, kutup ve alp buzullarının genişlemesi ve varlığını sürdürmesidir. Dünyanın iklimi, gezegende buzulların olmadığı sera dönemleri ile buzul çağları arasında gidip gelir. Dünya halen Kuvaterner buzullaşması içindedir. Buzul çağındaki soğuk iklimin bireysel darbeleri buzul dönemi ve buzul çağındaki aralıklı sıcak dönemlere ise buzullararası denir.
Köpek balığı (Selachimorpha), kıkırdaklı balıklar (Chondrichthyes) sınıfının Elasmobranchii alt sınıfını oluşturan iki üst takımdan biri olan Selachimorpha içinde sınıflanan balıkların ortak adı.
Gen kopya sayısı bir bireyin genomunda bulunan bir genin kopya sayılarında bulunan farklılıklardan oluşan genetik karakter özelliklerini ifade eder. Bazı genlerin kopya sayılarında görülen farklılıkların insanlarda genetik çeşitliliğe katkıda bulunduğu gerçeği İnsan Genom Projesi'nin tamamlanmasıyla ortaya çıkarılmıştır. Bazı insanlarda yalnızca bir kromozomda bazı genlerin delesyonu görülürken bazı insanlarda aynı genlerin birçok kopyası görülmektedir. Yaklaşık 20.000 insan geni içinde, akraba olmayan insanlar tipik olarak yaklaşık 12 farklı yerde değişik kopya sayısına sahiptir ve büyük çaplı değişikliklerin boyutları birkaç kilobaz ile 2 megabaz arasında değişir.
Başak Süperkümesi veya Yerel Süperküme, Samanyolu ve Andromeda gökadaları ile diğerlerini de içeren Başak Kümesi ve Yerel Grup'u barındıran süperkümedir. Çapı yaklaşık 33 megaparsek olan bu süperkümede en az 100 adet gökada grubu ve kümesi bulunmaktadır. Gözlemlenebilir evrendeki yaklaşık 10 milyon süperkümeden biri olan Başak Süperkümesi, Balıklar-Balina Süperküme Kompleksi adı verilen bir gökada iplikçiği içinde yer alır.
Okyanus asitlenmesi, okyanusların atmosferden antropojenik karbondioksit emmesi sebebiyle pH'ının düşmesi yani asitlenmesidir.
Deniz eriştesi, karadan denize dönüş yapmış olan Akdeniz'e endemik çiçekli bir bitkidir. Tek çenekliler grubundan bir deniz otudur. Deniz tabanında 30 metre derinliğe kadar inen ve kıyı ekosisteminde çok önemli yer tutan çayırlar oluşturur. Evrimsel geçmişinde tıpkı balinalar gibi karadan denize dönüş yaptığı için kara bitkisi özelliklerini korumaktadır. Su altında çiçek açtığı belgelenmiştir. Lifli yapıdaki egagropili adı verilen meyveleri sahile vurur.
Deniz mağarası, kıyı mağarası veya diğer adıyla dalga oyukluğu, deniz ya da göllerdeki dalga hareketleri sonucunda sarp kayalıklarda oluşan mağaralar. Deniz mağaraları, dalgaların doğrudan kayalara çarparak kırıldığı kayalık uçlarında ya da kıyılarda görülürler. Yeraltı suyu, akışı sırasında daha az dirençle karşılaşacağı rotaları, kırık ve çatlaklı bölümleri tercih eder. Karbonik asit içeren yeraltı suyunun bu rotalardaki akışı sırasında devam eden çözünme, milimetre boyutunda başlayıp, zamanla kilometrelerce uzunluğa sahip yeraltı akım kanallarının ve mağaraların oluşmasına neden olur.
Deniz kirliliği, kimyasal, endüstiyel, tarımsal ve evsel atıkların denizlere dökülmesi veya karışması ile yeryüzündeki su birikintilerinde oluşan çevre kirliliği türüdür.
Ankara çarşağı veya bilimsel adıyla Mattiastrum leptophyllum, Boraginaceae (Hodangiller) familyasından bir bitki türüdür.
Riiser-Larsen Denizi, Doğu Antarktika ve Güney Okyanusu'nda bulunan bir denizdir. Deniz, batıda Astrid Sırtı, doğuda Gunnerus Sırtı ve Kainanmaru Kıyısı ile sınırlı olup batıda Lazarev Denizi ve doğuda Kozmonotlar Denizi ile komşudur. Kuzey sınırı 65. güney enlemi olarak tanımlanmaktadır. Sovyetler Birliği tarafından önerilen isim hiçbir zaman Uluslararası Hidrografi Örgütü tarafından resmi olarak onaylanmadı.
Sirenia, modern "deniz inekleri" ve onların soyu tükenmiş akrabalarından oluşan plasentalı memeliler takımıdır. Onlar var olan tek otçul deniz memelileri ve tamamen suda yaşayan tek otçul memeli grubudur. Deniz ineklerinin 50 milyon yıllık bir fosil kaydına sahip olduğu düşünülüyor. Oligosen ve Miyosen sırasında mütevazı bir çeşitlilik elde ettiler, ancak o zamandan beri iklimsel soğuma, oşinografik değişiklikler ve insan müdahalesinin bir sonucu olarak azaldılar. Gruba dahil yaşayan iki cins ve dört tür mevcuttur: Atlantik kıyıları boyunca Amerika ve Batı Afrika'nın nehirleri ve kıyılarında yaşayan üç denizineği türünü içeren Trichechus ve Hint Okyanusu ile Pasifik okyanusunda bulunan Dugong.
Deniz habitatı, deniz yaşamına ev sahipliği yapan habitatlardır. Deniz yaşamı bazı yönlerden denizdeki tuzlu su içeriğine bağlıdır. Habitat, bir veya birden fazla canlı türünün yaşadığı ekolojik veya çevresel bölgedir. Denizler ve okyanuslar bu habitatların birçok türünü barındırır. Deniz habitatları kıyı ve açık okyanus habitatları olarak ikiye ayrılabilir. Kıyı habitatları, gelgitin kıyı şeridinde geldiği noktadan kıta sahanlığının sınırına kadar uzanan bölgede bulunur. Kıta sahanlıkları, toplam okyanus alanının yalnızca yaklaşık %7'lik kısmını kaplamalarına rağmen deniz yaşamının çoğu kıyı habitatlarında bulunur. Açık deniz habitatları, kıta sahanlığının sınırının ötesinde, derin denizlerde bulunur.