İçeriğe atla

Denitrifikasyon

Azot döngüsü

Denitrifikasyon ya da nitrat solunumu, nitrat ve nitrit bileşiklerinin, anaerobik koşullarda mikroorganizmalar tarafından redüksiyona Uğratılarak elementer azota dönüştürülmesi olayı.[1][2][3]

Atmosferin %78'ini oluşturan azot, canlılardaki temel besin maddelerinden biridir. Gerek canlı bünyesinde gerek ölü organizmalarda bulunan azot, doğada “azot çevrimi” denilen bir döngü içinde sürekli dolanım halindedir. Biyolojik denitrifikasyon, bu çevrimin önemli aşamalarından biridir.[4]

Azot çevrimi

Toprakta bulunan organik azotlu maddeler, proteinler, çekirdek asitleri, Pürin ve pirimidin bazları, glikozamin ve galaktozamin gibi amino şekerlerdir. Topraktaki proteinler, mikroorganizmaların hücre dışına saldığı "proteinaz" enzimleriyle amino asitlere parçalanırlar. Bu faaliyetler sonunda meydana gelen amino asitler, ya yine mikroorganizmalar tarafından besin olarak kullanılır veya daha KüçüK bileşenlerine ayrıştırılırlar.[5]

Bitkiler, azotu genellikle nitrat şeklinde alırlar. Topraktaki nitrat birikimi ise proteinlerin parçalanma ürünü olan amonyağın mikrobiyal oksidasyonuyla oluşur. Bu olay, iki basamakta gerçekleştirilir. Birinci basamakta amonyak nitrite çevrilir ve "nitrosifikasyon" denen bu olayda başlıca Nitrosomonas, Nitrosospira, Nitrosococcus ve Nitrosolobus cinslerine ait bakteri türleri etkin rol oynarlar. İkinci basamakta ise nitrit, Nitrobacter cinsine ait bakteri türleri tarafından nitratlara çevrilir (nitrifikasyon).[6] Bu olaylarla ilgili denklemler aşağıda verilmiştir.[4]:[5][7][8] 55NH4 + 76O2 + 109HCO3 → C5H7O2N* + 54NO2 + ::104H2CO3

400NO2 + NH4 + 4H2CO3 + HCO3 + 195O2 → C5 H7 ::O2N* + 3H20 +400NO3

Mikrobiyal faaliyetler sonucunda meydana gelen nitratlar, eğer hemen bitkiler tarafından alınmazsa yine topraktaki bazı bakteriler tarafından redüksiyona uğratılır ve bu şekilde nitritler, amonyak ve elementer azot oluşur (denitrifikasyon) ve toprak nitrat bakımından fakirleşir.[1][2][3][4][5] Karbon kaynağı olarak metanolün kullanıldığı denitrifikasyonaait sitokiyometrik bağıntı aşağıda verilmiştir.[9][10][11] NO3+ 1, 08CH3OH + H → 0, 065C5H7O2N* + 0, 467N2 + 0, 76CO2 + 2, 44H20 (*)

(*) Bu denklemlerde bakteri hücre formülü olarak C5H7O2N   alınmıştır.

Nitratlar bitkiler tarafından alınınca, bunların önemli birbölümü protein moleküllerinin yapımında kullanılır. Bitkisel proteinleri yiyen hayvanlar, onları hayvansal proteine çevirirler. Hayvanların protein metabolizması sonunda, artıK madde olarak üre ve ürik asit gibi azotlu bileşikler dışarı atılır ve bunlardan amonyak oluşur. Diğer taraftan, ölü hayvanların ve bitkilerin proteinlerinin parçalanmasıyla peptonlar, peptidler, amino asitler ve sonunda amonyak ortaya çıkar (mineralizasyon ve amonifikasyon)[5].

Azot çevriminde önemli bir başka olay da, havanın 4/5'ünü oluşturan serbest azotun bağlanmasıdır. Bu olay, biri simbiyotik diğeri simbiyotik olmayan iki farklı yolla gerçekleşIr. Simbiyotik azot bağlanmasında, baklagil bitkilerinin Köklerine yerleşen ve burada yumrular oluşturan Rhizobium meliloti ve Rhizobium leguminosarum gibi bakteriler rol almaktadır. Ayrıca bazı küf mantarları ve aktinomisetlerin de bitkiler ile simbiyotik yaşayarak azot bağladıkları ifade edilmektedir. Simbiyotik olmayan azot bağlanması olayında ise nötral reaksiyonlu toprakta Azotobacter gibi, asit reaksiyonlu toprakta ise Clostridium pasteurianum gibi, alkali topraklarda ise siyanobakteriler gibi bakteriler görev alırlar. Bu özelliğe sahip bakteriler, sentezledikleri "nitrogenaz" enzimleri sayesinde serbest azot bağlama yeteneğindedirler.[5] Şekil 1.’de azot çevrimi ve etkili mikroorganizmalar özetlenmiştir.[12]

Denitrifikasyonun mekanizması ve üzerinde etkili faktörler

Denitrifikasyon olayında, nitratın elementer azota indirgenmesi dört basamakta gerçekleşmekte (NO3 − NO2 − NO N2O – N2) ve Bu basamakların her biri ayrı bir enzim sistemi tarafından katalizlenmektedir. Denitrifikasyon bakterilerinde membrana bağlı olan bu enzimlerin sentezi anaerobik şartlarda gerçekleştirilir. İlk basamağı oluşturan nitratların nitritlere indirgenmesinde, molibden içeren membrana Bağlı "nitrat redüktaz" enzimi rol almakta, nitritlerin indirgenmesini ise, birinin merkezinde bakır, diğerinin merkezinde ise iki tane hem grubu olan iki farklı "nitrit redüktaz" enzimi tarafından yürütülmektedir.

Diğer taraftan azot oksitlerin (NO) indirgenmesindeki enzimatik olaylar aydınlığa kavuşturulmamakla beraber, denitrifikasyonun son safhasını oluşturan N2O'In elementer azota indirgenmesinde "N2O redüktaz" denen enzimin görev aldığı ve bu enzimin bakır içeren bir sitoplazmik enzim olduğU belirtilmektedir.[11][13][14][15][16]

Denitrifikasyon enzimleriyle ilgili çalışmalar daha çok Paracoccus denitrificans, Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa ve Pseudomonas stutzeri türleri üzerinde yapılmıştır. Bu ayrıntılı çalışmalar sonucunda "nitrat redüktaz" enziminin a,b ve d olmak üzere üç alt üniteden meydana geldiği, bunlardan a-alt ünitesinin molibden kofaktörünü taşıdığı, b-alt ünitesinin FeS gruplarını içerdiği ve d-alt ünitesinin ise sitokrom-B taşıdığı saptanmıştır.[13] Oldukça yüksek çözünebilirlikte olan enzim membrana bağlı, molibdo-proteindir, sadece anaerobik şartlar altında sentezlenmektedir.[17] Nitrit redüktaz, bakır Içeren hemgrubu bulunmayan bir enzimdir.[18] Bundan Başka nitrik oksit redüktaz henüz saflaştırılmamıştır.[17] Nitroz oksit redüktaz ise hem-grubu Içermeyen, bakır Içeren bir enzimdir.[17]

Denitrifikasyonun genetik temeli de araştırılmış ve en az 40 genin Bu olay üzerinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır.[13] Bazı bakteri türlerinin enzim sistemleri üzerinde yapılan ayrıntılı araştırmalar sonucunda, enzimlerin sentezlenmesi ve baskılanmasını etkileyen faktörlerin genel olmadığı, Bu durumun ise denitrifikasyonda rol alan bakterilerin genetik çeşitliliğinden ve dolayısıyla metabolik farklılıklarından kaynaklandığı belirlenmiştir. Örneğin Paracoccus denitrificans türü ile yapılan çalışmalarda "nitrat redüktaz" ve "nitrit redüktaz" üretiminin ayrı substratlarla başlatıldığı bildirilmektedir. Nitrat redüktaz enzimi, oksijen ya da nitrit tarafından (0,1 mm) inhibe edilmezken, nitrit redüktazın aktivitesi, oksijen varlığında önemli ölçüde inhibe edilmiştir. Ortamda her iki enzimin bulunması durumunda ise, nitratın nitrite tercih edildiği kaydedilmiştir.[11][14][19]

Denitrifikasyon yapma yeteneğine sahip mikroorganizmalar, nitratlardan üç şekilde yararlanmaktadır:

  1. Azot kaynağı olarak,
  2. Nitratı nitrite, nitriti de amonyağa indirgemek suretiyle nitrat asimilasyonunda,
  3. Nitratı, oksijen yerine son elektron AlıcıSı olarak.[1][20]

Denitrifikasyon, bir solunum olayı olduğundan, enerji kaynağı olarak oksitlenebilir bir substrat ya da elektron vericisine ihtiyaç vardır. Denitrifiye edici bakteriler çoğunlukla heterotrof olup, kompleks organik maddeleri oksitlenebilir substrat olarak kullanırlar. Ancak bazı denitrifikasyon bakterileri ise ototrofturlar ve H2, CO2 ya da Kükürt bileşiklerini enerji kaynağı olarak kullanırlar.[11][21]

Heterotrofik denitrifikasyonda metanol, etanol, glikoz, asetik asit ve formik asit gibi birçok organik madde karbon kaynağı olarak kullanılmaktadır.[22][23][24][25][26][27] Ayrıca metan ve karbonmonoksit gibi gaz halindeki organik maddeler de substrat olarak kullanılabilmektedir. Metan gazının elektron vericisi olarak kullanıldığı denitrifikasyonun mekanizması hakkındaki bilgiler birtakım çelişkiler içermekle beraber, gaz halindeki karbon kaynakları içerisinde en kapsamlı çalışılan substrat, metandır.

Araştırıcılar, metan oksidasyonunun aerobik ya da mikroaerofilik şartlara ihtiyaç duyduğunu ileri sürmüşler ve bu denitrifikasyonun farklı iki mikroorganizmanın simbiyotik ilişkisi sonucu gerçekleşebildiğini belirtmişlerdir.[28] Karbonmonoksitin kullanıldığı çalışmalar ise çok daha az sayıdadır. Yukarıda da belirtildiğI gibi denitrifikasyon olayı, hidrojen ve çeşitli indirgenmiş Kükürt bileşiklerini enerji kaynağı olarak kullanabilen ototrofik bakteri türleri tarafından da gerçekleştirilmektedir (ototrofik denitrifikasyon). Ototrofik üreme koşullarında herhangi bir dış organik karbon kaynağına ihtiyaç duyulmamakta, daha çok karbondioksit ve bikarbonat, hücre sentezi için karbon kaynağı olarak kullanılmaktadır. Diğer taraftan Paracoccus denitrificans ve Thiobacillus denitrificans gibi bazı bakteri türleri hem ototrofik hem de heterotrofik denitrifikasyon yapabilmektedir.[14] Ayrıca Ferrobacillus, Gallionella, Leptothrix ve Sphaerotilus cinslerine ait bakteriler 〖Fe〗^(+3)' ü enerji kaynağı olarak kullanmak suretiyle denitrifikasyon yapmaktadırlar. Aşağıda sırasıyla hidrojen, tiyosülfat ve elementer Kükürt kullanımına ilişkin sitokiyometrik bağıntılar verilmiştir.[10][11][29][30] 2NO3 + 5H2→ N2 + 4H2O + 2OH 

5S2 O3 + 8NO3 → 4N2  + 10SO4 + 2H
10NO3+ 115SO + 4, 1HCO3 + 0, 5CO2+ 1, 71NH4 + 2, 54H2O →-0, 92C5 H7NO2 + 11SO4 + 5, 4N + 962H

Biyolojik denitrifikasyonun azot çevrimindeki rolüne ilâveten içme sularında biyolojik NO3 arıtımı Için de kullanılabileceğinin anlaşılması, işlemi daha verimli hale getirmek Için optimum parametrelerin belirlenmesi çalışmalarını da hızlandırmıştır. Yapılan araştırmalar, denitrifikasyon bakterilerinin metabolizmasında elektron alıcısı olarak nitratla rekabet eden oksijenin önemli bir inhibitör olduğunu ve 0,2Mg/L'nin üzerindeki oksijen konsantrasyonlarında nitrat indirgenmesinin gerçekleşmediğini göstermiştir.[31][32] Ancak Pseudomonas ve Bacillus cinslerine ait birkaç mikroorganizmanın aerobik şartlarda da NO3'ı elektron alıcıSı olarak kullanmak suretiyle denitrifiye edebileceğI belirtilmektedir.[33] Diğer taraftan, denitrifikasyon sırasında hücrelerdeki NADH dehidrogenaz, suksinat dehidrogenaz ve metanol dehidrogenaz gibi H2 koparılmasını katalizleyen enzimlerin de rol oynadıkları belirlenmiştir.[16]

Araştırıcılar, denitrifikasyon Için optimum pH aralığının pH5−8, SıcaklıK sınırlarının ise 4-60 °C olduğunu, Bu sınırlar dışındaki değerlerde ise denitrifikasyonun gerçekleşmediğini kaydetmişlerdir.[34]

BunlarıN dışında oksijen seviyesi, C/N oranları, nitrat konsantrasyonu, tuz, iz elementler gibi çoğu çevresel faktöründe denitrifikasyon üzerinde etkili olduğU rapor edilmiştir.[35][36][37][38][39]

Denitrifikasyon üzerinde inhibitör etkisi olan bileşiklerin başında Kükürt bileşikleri gelmektedir. Aynı zamanda, çok az miktarlarda bulunsa bile nitratın NO → N2O dönüşümünü, enzim aktivitesini baskılamak suretiyle engellediği belirtilmektedir.[7][10]

Denitrifikasyon yapan bakteriler

Denitrifikasyon olayı, Proteobacter’lerden ve Archaea’lere kadar olan prokaryotlar arasında geniş bir dağılım göstermektedir.[40][41] Denitrifikasyon üzerinde yapılan çok sayıdaki araştırma sonucunda, Achromobacter, cinetobacter, Aeromonas, Alcaligenes, Aquaspirillum, Azospirillum, Bacillus, Beggiatoa, Chromobacterium, Clostridium, Desulfovibrio, Erythrobacter, Gallionella, Halobacterium, Halomonas, Hyphomicrobium, Neisseria, Paracoccus, Propionibacterium, Psedomonas, Rhizobium, Rhodopseudomonas, Thiobacillus, Vibrio ve Xanthomonas cinslerine ait çok sayıda bakterinin denitrifikasyon aktivitesine sahip olduğU saptanmıştır[11]

Her Ne kadar denitrifikasyon yapan bakteri sayısı fazla ise de, NO3 giderimi amacıyla üzerinde araştırma yapılan türlerin başlıcaları Pseudomonas aeruginosa, Pseudomonas fluorescens, Pseudomonas stutzeri, Paracoccus denitrificans, Thiobacillusdenitrificans ve Bacillus licheniformis’' tir.[2][11][22]

Kaynakça

  1. ^ a b c ÇelebioğLu İ, Et al. 1980. Toprak Mikrobiyolojisi Ders Notları. Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Yayınları, Erzurum.
  2. ^ a b c Schlegel HG. 1986. General microbiology, 6Th edition. Cambridge University Press, London.
  3. ^ a b Crab R, Avnimelech Y, Defoirdt T, Bossier P, and Verstraete W. 2007. Nitrogen removal techniques In aquaculture for a sustainable production. Aquaculture. 270(1-4): 1-14.
  4. ^ a b c Unat EK. 1985. Temel Mikrobiyoloji. Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. No: 52. İstanbul.
  5. ^ a b c d ] Unat EK. 1985. Temel Mikrobiyoloji. Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. No: 52. İstanbul
  6. ^ Colliver BB, and Stephenson T. 2000. Production of nitrogen oxide and dinitrogen oxide by autotrophic nitrifiers. Biotechnol Adv. 18: 219-232.
  7. ^ a b Hiscock KM Et al. 1991. Review of natural and artifical denitrification of groundwater. Water Res. 25: 1099-1111.
  8. ^ Sawyer C, McCarty PL, Parkin GF. 1994. Chemistry for Environmental Engineering. International Editions, McGraw-Hill Co., 439-453. United States.
  9. ^ Dahab MF and Lee YW. 1988. Nitrat removal from water supplies using biological denitrification. Journal of W.P.C.F. 90: 1670-1676.
  10. ^ a b c Gayle BP, Et al. 1989. Biological denitrification of water. J Environ Eng. 111: 930-943.
  11. ^ a b c d e f g Mateju V. 1992. Biological denitrification. A rewiev. Enzym Microb Tech. 14: 170-183.
  12. ^ Özçelik S. 1985. Genel Mikrobiyoloji. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi, YayıN No: 1. Konya.
  13. ^ a b c Verseveld HW Et al. 1983. Energetic aspect of growth of Paracoccus denitrificans. Arch Microbiol. 135: 229-236
  14. ^ a b c Gottschalk G. 1985. Bacterial Metabolism, 2Nd edition. Springer- Verlag, 122-126. New York.
  15. ^ Verstraete W and van Vaerenbergh E. 1986. Aerobic activated sludge. In: Biotechnology. (ed. Schönborn W), Vol. 8, Microbial degradations. Weinheim, Germany,VCH; 8: 3.
  16. ^ a b Stouthamer AH. 1991. Metabolic regulation including anaerobic metabolism In Paracoccus denitrificans. J of Bioenerg and Biomembr. 23: 163-185.
  17. ^ a b c Payne WJ. 1985. Diversity of denitrifiers and their enzymes. In: Denitrification In the nitrogen cycle. (ed. Golterman HL) Plenum Press, 47-65. New York, NY.
  18. ^ Bryan BA. 1981. Physiology and biochemistry of denitrification. In: Denitrification, nitrification, and atmospheric nitrous oxide. (ed. Delwiche CC), John Wiley & Sons, New York, NY.
  19. ^ Rick WY, Averill BA and Tiedje JM. 1994. Denitrification: Production and consumption of nitric oxide. Appl Environ Microbiol. 60: 1053-1058.
  20. ^ Okada N, Nomura N, Nakajima-Kambe T, and Uchiyama H. 2005. Characterization of the aerobic denitrification In Mesorhizobium sp. strain NH14In comparison with that In related rhizobia. Microbes Environ. 20: 208-215
  21. ^ Hall T. 1991. Biological denitrification for potable water treatment. Extended Summaries, Environ Biotech Group Meeting: London. 185-187.
  22. ^ a b Smith J, Et al. 1972. Nitrogen removal from municipal waste water by columnar denitrification. Environ Science and Tech. 6: 260-267.
  23. ^ Tımmerman P, Et al. 1983. Denitrification with methanol. WaterRes. 17: 1267-1274.
  24. ^ Evans PJ, Et al. 1991. Anaerobic degradation of toluene by a denitrifying bacterium. Appl Environ Microb. 57: 1139-1145.
  25. ^ Akunna JC, Et al. 1993. Nitrate and nitrite reductions with anaerobic sludge using various carbon sources. Water Res. 27: 1303-1312.
  26. ^ Delanghe B, Et al. 1994. Drinking water denitrification of in a membran bioreactor. Wat Sci Tech. 6: 157-160.
  27. ^ ] Fass S, Et al. 1994. Volatile fatty acids As organic carbon sources in denitrification. Environ Tech. 15: 459-467.
  28. ^ Rhee G, Fuhs G. 1978. Wastewater denitrification with one carbon compounds As energy source. Journal of W.P.C.F. 50: 2111-2119.
  29. ^ Kurt M, Et al. 1987. Biological denitrificans of drinking water using autotrophicorganism with hidrogen In a fluidized bed biofilm reactor. Biotech and Bioeng. 29: 493-501.
  30. ^ NuhoğLu A. 1996. Çapraz akışlı membran bioreaktörde denitrifikasyon prosesi [Yüksek Lisans]. Atatürk Üniversitesi, Fen Bilimleri EnstitüSü, Erzurum.
  31. ^ Cox JC, Ingledew WJ, Haddock BA and Lawford HG. 1978. The variable cytochrome content of Paracoccus denitrificans grown aerobically under different conditions. FEBS Lett. 93: 261-265.
  32. ^ Bosma G, Et al. 1987. The respiratory chain and energy conservation in the mitochondrion-like bacterium Paracoccus denitrificans. Microbiol Sci. 4: 329-333.
  33. ^ Stanier RY, Doudooff M. and Adelberg EA. 1970. Microbial World, 3rd edition. Prentice-Hall, Inc., Englewood Cliffs, New Jersey
  34. ^ Usha S, Et al. 1982. Denitrification potential of a salt marsh soil: Effect of temperature, pH and substrate concentration. Soil Biol Biochem. 14: 117-125.
  35. ^ Cervantes F, Monroy O, and Gomez J. 1998. Accumulation of intermediates In a denitrifying process At different copper and high nitrate concentrations. Biotechnology Letters, 20(10): 959-961.
  36. ^ Carrera J, Vicent T, and Lafuente FJ. 2003. Influence of temperature on denitrification of an industrial highstrength nitrogen wastewater In a two-sludge system. Water SA. 29(1): 11-16.
  37. ^ Estuardo C, Marti MC, HuiliñIr C, Áspe Lillo E, and Roeckel Von Bennewitz M. 2008. Improvement of nitrate and nitrite reduction rates prediction. Electronic Journal of Biotechnology. 11(3): 1-10.
  38. ^ Glass C, and Silverstein J. 1998. Denitrification kinetics of high nitrate concentration water: pH effect on inhibition and nitrite accumulation. Water Research. 32(3): 831-839.
  39. ^ Glass C, and Silverstein J. 1999. Denitrification of high-nitrate, high-salinity wastewater. Water Research, 33(1): 223-229
  40. ^ Yamamoto M, Murai H, Takeda A, Okunishi S andMorisaki H. 2005. Bacterial flora of the biofilm formed on the submerged surface of the reed Phragmites australis. Microbes Environ. 20: 14-24.
  41. ^ Zumft WG. 1997. Cell biology and molecular basis ofdenitrification. Microbiol Mol Biol Rev. 61: 533-616.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bakteri</span> mikroorganizma üst âlemi

Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fermantasyon</span> kimyasal çürüme

Fermantasyon, hücre içinde oksijen yokluğunda meydana gelen metabolik bir faaliyet olarak ‘NAD+'yi yeniden oluşturmak için glikozun glikoliz yoluyla kısmi oksidasyonunu takip eden metabolik adımlar’ şeklinde tanımlanmaktadır. Fermantasyon anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal süreçtir. Biyokimyanın fermantasyonla ilgilenen dalı zimolojidir.

<span class="mw-page-title-main">Azot</span> simgesi N ve atom numarası 7 olan element

Azot ya da nitrojen, simgesi N olan bir element olup atom numarası 7'dir. Renksiz, kokusuz, tatsız ve inert bir gazdır. Azot, dünya atmosferinin yaklaşık %78'ini oluşturur ve tüm canlı dokularında bulunur. Azot ayrıca, amino asit, amonyak, nitrik asit ve siyanür gibi önemli bileşikler de oluşturur.

<i>Pseudomonas aeruginosa</i> Bakteri türü

Pseudomonas aeruginosa, çoğu toprak ve suda bulunur. Glikozu oksidasyon yoluyla parçalayan fakat fermentasyon yapmayan bakterilerdir.

Bağırsak florası sindirim sisteminde yaşayıp konak organizmanın sindirimiyle ilgili çeşitli yararlı işlevler gören mikroorganizmalardır.

<span class="mw-page-title-main">Azot döngüsü</span> Canlıların büyüyebilmesi için ihtiyacı olan bir kimyasal element

Yaşamın başlangıcından beri, atmosfer ve okyanuslar azot içerir. Azot canlılar için önemli bir maddedir. Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için oksijen ve karbondioksite ihtiyaç duydukları gibi, büyüyebilmek için de azota (N2) ihtiyaç duyarlar. Çünkü proteinlerin ve DNA'nın önemli bir bileşenidir. Azot, canlı vücudunda özellikle nükleik asitlerin, proteinlerin ve vitaminlerin yapısında %15 oranında bulunmaktadır. Gaz halindeki azot (N2), atmosferin %78'ini oluşturur. Üçlü kovalent bağı, bu iki azot atomunu sıkıca bir arada tutar. Azot Döngüsü, daha çok biyosferin ince bir tabakasında gerçekleşir. Azot bileşikleri bu ince kabuk içinde birbirine dönüşür. Bu işlemlere azot döngüsü denir. Azot döngüsü yaşamın sürekliliğini sağlayan bir doğa olayıdır. Bu döngüde azot bileşikleri sürekli olarak topraktan canlılara ve sonra tekrar toprağa geri dönerler. Ancak bir miktar azot atmosfere gider ve tekrar geri alınır. Canlılar havadaki bu azotu, ihtiyaçları olmasına rağmen doğada bulunduğu gibi bünyelerine alamazlar. Bu gazın bir şekilde canlıların kullanabileceği hale dönüştürülmesi ve canlılar tarafından tüketilip bitirilmemesi için bir döngü şeklinde atmosfere geri dönmesi gerekmektedir. Bu zorunluluğu ise mikroskobik bakteriler ve baklagiller karşılamaktadır.

Nitrik asit, HNO3 kimyasal formülüne sahip oldukça aşındırıcı bir inorganik asittir. Kezzap olarak da bilinir. Saf hâldeki bileşik renksizdir. Ancak uzun süre bekleyen eski asitler azot oksitleri ve suya ayrışması nedeniyle sarı renge dönebilme özelliğindedirler. Piyasada bulunan nitrik asitlerin çoğu % 68'lik bir konsantrasyona sahiptir. Çözelti, %86'dan fazla HNO3 içerdiğinde, dumanlı nitrik asit olarak adlandırılır. Mevcut azot dioksit miktarına bağlı olarak, dumanlı nitrik asit ayrıca %86’nın üzerindeki konsantrasyonlarda kırmızı dumanlı nitrik asit veya %95’in üzerindeki konsantrasyonlarda beyaz dumanlı nitrik asit olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Azot monoksit</span>

Azot monoksit, kimyasal formülü NO olan bir bileşiktir. Bu gaz, -insanlar da dahil olmak üzere- memelilerin vücutlarında önemli bir sinyal molekülü olmasının yanı sıra kimyasal endüstride de önemli bir ara üründür. Ayrıca NO, araba motorları ve elektrik santralleri tarafından üretilerek hava kirliliğine neden olur.

nif genleri, atmosferdeki azotun fiksasyonunda görevli olan enzimleri kodlayan genlerdir. nif genleri tarafından kodlanan ilk enzim, atmosferde bulunan N2 formundaki azotu amonyak gibi bitkinin çeşitli amaçlar için kullanacağı forma dönüştüren nitrogenaz enzimidir. Nitrogenaz enziminin dışında nif genleri ayrıca azot fiksasyonunda düzenleme işlevine sahip başka enzimleri de kodlar. nif genleri hem serbest yaşayan azot fikse edici bakterilerde hem de çeşitli bitkilerdeki simbiyotik bakterilerde bulunur. nif genlerinin ekspresyonu düşük azot fiksasyonu konsantrasyonu ve oksijen (düşük oksijen konsantrasyonları kök çevresinde düzenlenir) konsantrasyonuna cevap olarak indüklenir.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum nitrat</span> Kimyasal Bileşik

Sodyum nitrat formülü NaNO3 olan kimyasal bileşiktir. Güherçile'den ayırmak için Şili güherçilesi (bu ülkede büyük miktarda yığınlar halinde bulunması nedeniyle bu ad verilmiştir) adı da verilen bu beyaz renkli kristal tuz, potasyum nitrata oranla suda çok fazla çözünmektedir. Havadan nem çeker.

<i>Nitrosomonas</i>

Nitrosomonas, amonyağı nitrite dönüştüren, kemoototrof bir bakteri cinsidir.

<span class="mw-page-title-main">Çinko nitrat</span>

Çinko nitrat, formülü Zn(NO3)2 olan bir çinko bileşiğidir. Bu beyaz, kristal katı bileşik havadan çok nem çekerek sulanır ve genellikle hekzahidrat Zn(NO3)2•6H2O formunda bulunmaktadır. Çinko nitrat su ve alkolde çözünür.

<span class="mw-page-title-main">Azot triklorür</span>

Azot triklorür, trikloramin olarak da bilinen formülü NCl3 olan kimyasal bileşik. Sarı, yağımsı, keskin kokulu bir sıvıdır. En sık amonyak türevleri ve klor arasındaki kimyasal reaksiyon sonrası oluşmaktadır, yüzme havuzlarındaki oluşumu buna bir örnektir.

<span class="mw-page-title-main">Nitrojenaz</span> enzim sınıfı

Nitrojenazlar (EC 1.18.6.1EC 1.19.6.1) siyanobakteriler (mavi-yeşil algler) gibi bazı bakteriler tarafından üretilen enzimlerdir. Bu enzimler azot gazının (N2) amonyak (NH3) maddesine indirgenmesinden sorumludur. Nitrojenzlar, azot fiksasyon sürecinde önemli bir adım olan bu reaksiyonu katalize ettiği bilinen tek enzim ailesidir. Azot fiksasyonu tüm yaşam formları için önemlidir, çünkü azot bitkileri, hayvanları ve diğer organizmaları yaratan moleküllerin (nükleotitler, amino asitler) biyosentezi için gereklidir. Nif genleri veya homologları tarafından kodlanırlar. Protoklorofilid redüktaz ile ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Mangan(II) nitrat</span>

Mangan(II) nitrat Mn(NO3)2•(H2O)n formülüne sahip bir inorganik bileşiktir. Her formül birimi bir Mn2+ katyon ve iki NO3 anyonu ile değişen miktarlarda sudan oluşur. En yaygın olanı tetrahidrat Mn(NO3)2•4H2O dır. Fakat, susuz bileşiğin yanı sıra mono ve hekzahidratlar da bilinmektedir. Bu bileşiklerin bazıları, mangan oksitleri için faydalı öncül maddelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Kalsiyum nitrat</span>

Kalsiyum nitrat, (Norveç güherçilesi) olarak da adlandırılır. Ca(NO3)2 formülüne sahip bir inorganik bileşiktir. Bu renksiz tuz havadan nem çeker ve genellikle bir tetrahidrat olarak bulunur. Esas olarak gübrelerde bileşen olarak kullanılırsa da başka uygulamalarda da kullanılır. Nitrokalsit, çiftlik gübresinin ahır veya mağaralarda olduğu gibi kuru bir ortamda beton veya kireç taşı ile temas ettiği yerlerde bir çiçeklenme olarak oluşan hidratlı bir kalsiyum nitrat olan bir mineralin adıdır. Kalsiyum amonyum nitrat dekahidrat ve kalsiyum potasyum nitrat dekahidrat dahil çeşitli ilgili tuzları bilinmektedir.

Mikrobiyoloji, mikroorganizmaları inceleyen biyolojinin alt dallarından biridir. Mikro; gözle görülemeyecek kadar küçük, -biyo; canlı ve -loji; bilim anlamına gelmektedir. Mikrobiyoloji; mikroorganizmaların yapısı, çeşitliliği ve bunların toprak, su, bitki, gıda, hayvan ve insan vücudundaki faaliyetleriyle ilgilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Biyogübre</span>

Biyogübre, tohumlara, bitki yüzeylerine veya toprağa uygulandığında rizosferi veya bitkinin içini kolonize eden ve birincil gübrelerin arzını veya mevcudiyetini artırarak büyümeyi destekleyen canlı mikroorganizmalar içeren bir maddedir. Konukçu bitkiye besin sağlamaktadır. Biyogübreler, azot fiksasyonu, fosforun çözülmesi ve büyümeyi teşvik eden maddelerin sentezi yoluyla bitki büyümesinin uyarılması gibi doğal süreçler yoluyla besin maddeleri eklemektedir. Biyogübrelerdeki mikroorganizmalar, toprağın doğal besin döngüsünü eski haline getirmektedir ve toprak organik maddesini oluşturmaktadır. Biyogübrelerin kullanımı sayesinde, toprağın sürdürülebilirliğini ve sağlığını arttırırken sağlıklı bitkiler yetiştirilebilir. Biyogübrelerin sentetik gübre ve pestisit kullanımını azaltması beklenebilmektedir ancak henüz kullanımlarının yerini alamamaktadırlar. Birkaç rol oynadıklarından, bu tür faydalı bakteriler için tercih edilen bilimsel terim "bitki büyümesini teşvik eden rizobakteriler"dir.

<span class="mw-page-title-main">Rizobakteriler</span>

Rizobakteriler, birçok bitki ile simbiyotik ilişkiler oluşturan kökle ilişkili bakterilerdir. Adı, kök anlamına gelen Yunanca rhiza'dan gelmektedir. Rizobakterilerin parazitik çeşitleri mevcut olmasına rağmen, terim genellikle her iki taraf için de faydalı bir ilişki oluşturan bakterilere atıfta bulunmaktadır. Biyogübrede kullanılan önemli bir mikroorganizma grubudur. Biyo-gübreleme, dünya çapında mahsullere sağlanan azotun yaklaşık %65'ini oluşturmaktadır. Rizobakterilere genellikle bitki büyümesini teşvik eden rizobakteriler veya PGPR'ler denmektedir. PGPR terimi ilk olarak 1970'lerin sonlarında Joseph W. Kloepper tarafından kullanılmış ve bilimsel literatürde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. PGPR'lerin farklı konukçu bitki türleri ile farklı ilişkileri vardır. İki ana ilişki sınıfı rizosferik ve endofitiktir. Rizosferik ilişkiler, kökün yüzeyini kolonize eden PGPR'lerden veya konakçı bitkinin yüzeysel hücreler arası boşluklarından oluşmaktadır ve genellikle kök nodülleri oluşturmaktadır. Rizosferde bulunan baskın tür, Azospirillum cinsinden bir mikroptur. Endofitik ilişkiler, apoplastik uzayda konukçu bitki içinde yaşayan ve büyüyen PGPR'leri içermektedir.

Metabolik atıklar veya dışkılar, metabolik süreçlerden arta kalan ve organizma tarafından kullanılamayan ve bu nedenle atılması gereken maddelerdir. Buna Azot bileşikleri, su, CO2, fosfatlar, sülfatlar vb. dahildir. Hayvanlar bu bileşikleri atık olarak ele alır. Bitkiler, bazılarını faydalı maddelere dönüştüren kimyasal "mekanizmalara" sahiptir.