Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.
Çocuk Edebiyatı, çocuklar için konuları, karakterleri ve kullanılan dil özelleştirilerek hazırlanan edebî eserlerin oluşturduğu edebiyat koludur.
Kürtler, doğuda Zagros Dağları'ndan batıda Toros Dağları'na ve güneyde Hemrin Dağları'ndan kuzeyde Kars–Erzurum platolarına kadar uzanan coğrafi bölgede yoğun yaşayan, 2017 yılı tahminlerine göre dünyada yaklaşık 36–45 milyon nüfusa sahip olan İranî bir halktır. Bugün dünyadaki en büyük Kürt nüfusu, 15–20 milyon civarı ile Türkiye'de bulunurken; İran, Irak ve Suriye'de de sayıları 3 ila 12 milyon arasında değişen önemli Kürt nüfusları bulunmaktadır. Gerek Orta Doğu'daki siyasi ve sosyal karmaşalar ve sorunlar, gerekse diğer sebepler dolayısıyla özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında oluşan göçler sonucunda Batı Avrupa başta olmak üzere Kuzey Amerika ve Orta Asya gibi farklı bölgelere yerleşmiş bir Kürt diasporası da mevcuttur.
Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.
Bağdatlı Ruhî, Türk Divan edebiyatı şairi. Terkib-i Bend'i ile ünlüdür.
Âşık halk edebiyatı, halk diliyle ve hece vezniyle meydana getirilen, saz eşliğinde söylenen şiirlerden oluşan geleneksel Türk edebiyatı dalıdır. âşıkların oluşturduğu eserlerin bütününe verilen isimdir.Halk edebiyatı içerisinde yer alır. Anonim ürünlerin dışında kalan şiirlerin oluşturduğu edebi ürünler toplamıdır. Kimi âşıkların başından geçen ve yaygınlaşıp ünlenen hikâyeler de âşık edebiyatı içinde incelenir.
Şair ya da ozan, şiir yazan veya söyleyen kimsedir. Şair kelimesi Arapçadan gelir; doğaüstü güçlere sahip, deli, kâhin gibi anlamlar da yüklenmiştir.
Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bâzı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.
Çağatayca, Çağatay Türkçesi veya Doğu Türkçesi, 15. yüzyılda Timurluların idaresi altında gelişen ve 15. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına dek Orta Asya'daki Müslüman Türk halkları tarafından ortak yazı dili olarak kullanılan dildir.
Tanzimat edebiyatı, Tanzimat döneminin kültürel ve siyasi hareketlerinin sonucu olarak ortaya çıkmış edebiyat akımı. 3 Kasım 1839'da Mustafa Reşid Paşa tarafından ilan edilen Gülhane Hattı Hümayunu da denilen yenileşme beratının yürürlüğe konmuş olmasından doğmuştur. Bu olay daha sonraları Tanzimat Fermanı olarak adlandırılacak, gerek siyasi alanda gerek edebî ve gerekse toplumsal hayatta batıya yönelmenin resmi bir belgesi sayılacaktır. Şinasi ile Agah Efendi'nin birlikte çıkarmış olduğu Tercüman-ı Ahval bu edebiyatın başlangıcı olarak kabul edilir.
İslam sanatı, İslâm kültürünün büyük bir bölümünü oluşturur. İslamî sanat(lar) terimi görece yeni bir terimdir ve genel olarak modern bir kavram olarak ele alınabilir. Terim ile kastedilen İslam topraklarında üretilen, İslam kültürünün izini taşıyan sanat eserleridir; eserlerin illâ ki Müslüman için veya Müslümanlar tarafından yapılmış olması gerekmez. Nitekim birçok Hindu, Hristiyan ve Yahudi sanatçılar İslamî sanat eserleri verdikleri gibi, Müslümanlar tarafından yapılan bazı sanat eserlerinin alıcıları, sahipleri gayri müslimdir. Zaman zaman tarihi İslamî sanat eserleri ve sanatçılar çağdaş zamanlarda dinîden ziyade millî sanat açısından değerlendirilmiştirler; bununla birlikte bu genelde yanlış bulunur zira İslamî sanatlarda tarih boyunca ortak olan değer ve vurgu İslamdır ve sanatlar birçok etnik grubun katkısının sonucu olarak ortaya çıkmışlardır. Nitekim o dönemlerde İslam topraklarında bulunan vatandaşların da ayırıcı özelliği etnik gruplarından ziyade dinleriydi ve bu sebeple de bugün birçok tarihî İslamî sanatçının yaşadığı toprağa bakarak etnik kökenini bilmek çok zordur.
Azerbaycan edebiyatı Azerbaycan dilinde yazılan edebiyatı veya Azerbaycanlı yazarların, şairlerin veya Azerbaycanlı muhacirlerin yazdığı edebiyatı ifade eder.
Mehmet Ruşen Ünaydın, Türk gazeteci, yazar, siyasetçi ve diplomat. Türk Dil Kurumu ve Galatasaray'ın kurucularından biridir.
Kürt edebiyatı, Kürtçe ile yaratılmış sözlü ve yazılı edebi eserleri kapsayan edebiyat. İslam öncesi Kürt edebiyatına dair hiçbir bilimsel bulgu ve bilgi yoktur. Kürt anlatılarının büyük bir kısmı sözlü şekilde yayılmış ve bu sözlü edebiyat bugün de sürmektedir. 20. yüzyılın başına kadar olan yazılı edebiyat ise şiir şeklindedir. Nesrin gelişmesi ise daha çok politik ve sosyal gelişmeler sayesinde olmuştur. Avrupa ülkelerine göçün artmasıyla birlikte yüzü kendi topraklarındaki gelişmelere dönük olan yeni bir tür sürgün edebiyatının da geliştiği görülmektedir.
Edebî tarzlar, edebî eserlerin bir kategorilendime biçimidir. Tarzlar edebi teknikler, ses, içerik ve kurgusal eserler söz konusu olduğunda eserin uzunluğu ile belirlenebilir. Tarzlar eserlerin yetişkin, gençlik ve çocuk olarak sınıflandırılabileceği yaş kategorileri ile karıştırılmamalıdır. Bunun yanı sıra çizgi roman gibi kategorileri kapsayan format ile de karıştırılmamalıdır. Tarzlar arasında ayrımlar genellikle esnektir ve pek çok tarzın alt tarzları bulunur.
17. yüzyıl Fransız edebiyatı, Fransa'da 1598-1715 yılları arasında yaşanan siyasi, entelektüel ve sanatsal değişimlere bağlı olarak biçimlenen edebiyat dönemidir. Bu tarihler IV. Henri'nin Nantes Buyruğu'nu yayınlayarak 16. yüzyıla damgasını vuran din savaşlarını sona erdirmesi ve Fransa'ya mutlak monarşi rejimini getiren Güneş Kral XIV. Louis'nin ölümü arasındaki döneme denk düşmektedir.
Nikolay Mikhailovich Karamzin, Rus yazar, şair, tarihçi ve eleştirmen. Rus Devlet Tarihi adlı 12 ciltlik çalışmasıyla tanınmıştır. Bu eseri Rusya'da çok eski devirlerde yaşamış olan kavimlerden Kimmerler, İskitler ve Sarmatlar ile başlar. Karamzin Rusya'daki tutucu akımın kurucusu olarak bilinmektedir. Çalışmalarının en önemli özelliği, günlük dil ile edebi dili birbirine yaklaştırmasıdır. Bu çalışmalarının öncülüğünde, edebiyatta dilde sadeleşmeye gidilmiştir. Rusça, eski Slavcanın ağdalı dilinden arındırılmış; uzun ve karmaşık tümcelerin yerini daha sade bir sözdizimi almıştır. Çağdaşı ve kendisi gibi Rusçaya büyük katkılar sağlamış Lomonosov'un aksine kısa ve kolayca anlaşılabilen tümceler yazma taraftarıdır. Bunun yanında Rus dilinin kelime dağarcığını yeni sözcüklerle çeşitlendirmiştir. O dönemde edebi dil için kelime açısından yeniliğe ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu yenilik ihtiyacını Karamzin karşılamıştır: Fransızcadan alınan birçok kelimeyi Rus diline kazandırarak Rus edebi dilini zenginleştirmeye oldukça önemli katkılar sağlamıştır. Sonuç olarak modern Rusçada dahi Karamzin'in günlük kullanıma kazandırdığı birçok kelime kullanılmaktadır. Bunun yanında yabancı dillerdeki kelimeleri Rusça dilbilgisinin gereklerine uyarlayarak büyük bir reform gerçekleştirmiştir. Bu kelimelere örnek olarak şunlar verilebilir: Serious: серьёзный, Moral: моральный, Aesthetic: эстетический Auditorium: аудитория, Harmony: гармония Enthusiasm: энтузиазм.
Orta İngilizce, İngiltere'nin Normanlar tarafından fethinden (1066) sonra 15. yüzyılın sonlarına kadar konuşulmuş eski bir İngilizce türüdür. İngiliz dili, Eski İngilizce döneminden sonra farklı varyasyonlar ve gelişmeler yaşadı. Akademik görüşler değişir, ancak Oxford İngilizce Sözlüğü, Orta İngilizcenin 1150'den 1500'e kadar konuşulduğunu göstermektedir. İngilizce dilinin gelişiminin bu aşaması, tahminen Yüksek ve Geç Orta Çağ'ı takip etti.
Çağdaş edebiyatın tarihi veya çağdaş edebiyat tarihi, Aydınlanma Çağı'nda Avrupa'da başlayıp 18. yüzyıldaki Barok dönem ile sonuçlanan süreci kapsayan tarihî gelişimdir. Bu gelişimi olgunlaştıran düşünsel temeller, Rönesans ve Erken Modern Dönem'de atılmıştır.
Raif Özben, Türk şair, öğretmen.