Mehmed Sabahaddin, Türk siyasetçi ve düşünür. Babası Damat Gürcü Halil Rifat Paşa'nın oğlu, Osmanlı Adliye nazırlarından Mahmud Celaleddin Paşa, annesi Sultan Abdülmecid'in kızı, Sultan Abdülhamid'in kız kardeşi, Seniha Sultan'dır.
Genç Kalemler, 1910-1912 yıllarında Selanik'te yayınlanan milliyetçi bir fikir dergisidir.
Bu madde Osmanlı Devleti'nde kurulmuş siyasi partiler hakkındadır.
Ethem Nejat veya Osmanlıca yazıma göre Edhem Nejad, Türk eğitimci ve komünist siyasetçi. Yaşadığı dönemde eğitimin çağdaşlaştırılması çalışmalarına büyük katkıda bulunmuştur. Türkiye Komünist Partisi'nin kurucularından ve ilk genel sekreteridir. TKP'nin ilk Merkez Komitesi Başkanı Mustafa Suphi ve 13 diğer TKP üyesi ile birlikte Karadeniz açıklarında öldürülmüştür.
Sabiha Sertel, Türk gazeteci ve yazar. İlk Türk kadın gazetecidir. Türkiye’de feminizmin öncüleri arasında sayılır. Sosyalist-komünist görüşlü bir gazeteci-yazardır. Türk basın tarihinde önemli bir isim olan Zekeriya Sertel’in eşidir.
Emine Semiye Önasya veya Emine Semiye Hanım, Türk edebiyatçı, öğretmen, kadın hareketi öncüsü.
Türk Derneği, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’da kurulmuş bir dernektir. Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk milliyetçi kuruluş olarak kabul edilir.
Şahabettin Süleyman,, Türk yazar.
Osmanlı İmparatorluğu'nda kadının toplumdaki yeri geleneksel ve dinsel birçok nedenden dolayı kısıtlıdır. Bu tutum Tanzimat Dönemi'ne kadar devam etmiş olup Tanzimat döneminin getirdiği eşitlik anlayışı kadın ile erkek arasındaki eşitsizliklere de yansımıştır. Tanzimat döneminde kâğıt üzerinde eşitlik sağlansa bile uygulamada önceki tutum devam etmiştir. Osmanlı'da hukuk kurallarının İslami kaynaklarca belirlenmesi kadın hakları üzerinde de etkisini göstermiştir. Ayrıca Türklerin Orta Asya kökenli olmasından dolayı İslamiyet öncesi dönemlerdeki Türk kültürü, Osmanlı döneminde kadınların sahip oldukları hakların kısıtlı olmasına neden olmuştur. Teokratik ve monarşik rejimli Osmanlı İmparatorluğu'nda şeriat hükümlerinin etkili olması kadınları ev yaşamına itmiştir. Osmanlı'da miras konusunda da kadınların erkeklere oranla daha az miras payına sahip olduğu gözlenmiştir. Osmanlı Mahkemelerinde 2 kadın ancak bir erkeğe denk tutulmuş, dini eğitimde ise kız-erkek ayrımı yapılmayıp kız çocukları sıbyan mekteplerinde eğitim görmüşlerdir. Köydeki kadınlar ise erkekler gibi tarlalarda çalışarak evini yönetip, halı ve kilim dokumasına karşın asla erkekler ile eşit haklara sahip olmamışlardır.
Türkiye'de feminizm kavramının literatüre girişi, Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün düşünce babalarından Ziya Gökalp'in "Türkçülüğün Esasları" adlı kitabının "Türk Feminizmi" adlı bölümünde "feminizm" kavramına övücü bir dille değinmesiyle oldu. Jön Türkler ve İttihat & Terakki Cemiyeti içerisinde oldukça yetkili olan; Ziya Gökalp, Ahmet Rıza, İbrahim Hilmi ve Enver Beylerin başını çektiği Türk milliyetçisi kanat kadınların özgürleşmesinin milletin bir bütün olarak özgürleşmesindeki önemine dikkat çekerek kadınların eğitimine yönelik oldukça yoğun çabalar harcadılar. Bu çabalar sonucunda kadınlar için İnas Sanâyi-i Nefîse Mektebi ve İnâs Darülfünunu gibi üniversite düzeyinde eğitim veren kurumlar yanında İstanbul'da ve Anadolu'da kız liseleri açılmasını sağladılar. Ayrıca yine bu milliyetçi kanat Türkiye tarihindeki ilk feminist kadın derneği olan Teali-i Nisvan Cemiyeti ile dönemi için oldukça sert taleplerde bulunan Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin ve kadınların iş gücüne katılımı için mücadele yürüten Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti'nin kuruluşuna önayak oldular. Ek olarak günlük yaşamda kadınları rahatlatmak için kadınlara uygulanan tek başına faytona binememek ve giyim-kuşam kısıtlamaları gibi bazı yasakları da kaldırdılar.
Kadınlar Dünyası, Balkan Savaşları sonrasında 4 Nisan 1913 tarihinde yayın hayatına başlayan ve 1921'e kadar yayında kalan kadın dergisi.
Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti, Osmanlı feministlerinin kadın haklarını savunmak için 28 Mayıs 1913 tarihinde kurdukları feminist özellikteki cemiyettir. Cemiyetin çıkış noktası Kadınlar Dünyası adlı dergiydi. Derginin 55. sayısında cemiyetin kuruluşu duyurulmuş, sonrasında dergi ve cemiyetin çalışmaları birlikte yürütülmüştür. Her ikisinin de imtiyaz sahibi kişisi Nuriye Ulviye Mevlan Civelek idi. Cemiyetin üç temel amacı kadınların giyimine yönelik kuralların yeniden düzenlenmesi, kadınların çalışma hayatına girmesi ve kadınların eğitiminin iyileştirilmesidir. Bu üç amaç, sonraki sayılarında Kadınlar Dünyası dergisinin ağırlık verdiği konuları teşkil eder. Boşanma hakkının kadınlara da verilmesi ve mirastan eşit şekilde pay alım gibi ancak Cumhuriyet döneminde gerçekleşecek uygulamaları savunan cemiyet dönemine göre en radikal kadın cemiyetiydi.
Fehime Nüzhet, Meşrutiyet dönemi kadın yazarlarından biri. Servet-i Fünûn ve II. Meşrutiyet dönemi şair veyazarlarından Şair Celâl Sahir Erozan'ın annesidir. İran bölgesinde Sünni faaliyetlerin artmasında etkili olan ve kendisine III. Ahmed tarafından Şirvan hanlığı takdim edilen Hacı Davud Han'ın soyundan gelmektedir. Fehime Nüzhet II. Meşrutiyet sonrasında Osmanlı'da ivme kazanan kadın hareketlerinin öncü isimlerinden biridir. Kadınların kimlik mücadelesinde öne çıkan faaliyetlerde bulunmuştur. Cemiyet ortamlarında konuşmalar ile tiyatro ve şiir gibi edebi türdeki çalışmalarıyla ülkenin kurtarılması için aktif bir kimlik ortaya koydu. Balkan Savaşları'nda gönüllü olarak bulundu ve çeşitli hastanelerin finansmanına yardımcı oldu. Müdâfaa-i Milliye Kadınlar Heyeti'nin Darülfünun'da orduya yardım amaçlı düzenlediği toplantıda Nimet Hanım, Fatma Aliye, Nakiye Elgün, Halide Edip, Nigâr Bint-i Osman, İhsan Raif, Gülsüm Kemolova ve Nezihe Muhlis gibi kadınlarla beraber milliyetçi duyguları ön planda tutan söylevlerde bulundu. Çeşitli dergilerde Türk kadının bilinçlenmesi için yazılar kaleme aldı. Tiyatro eserlerinde sosyolojik ve siyasi ortamdan izler yansıttı. "Adalet Yerini Buldu" adlı oyunu II. Meşrutiyet'in ilanından bir yıl sonra perdeye aktarıldı. Kadıköy ve Ortaköy'de bulunan tiyatrolarda da oyunlarını sergiledi. Bazı söylevleri ile İttihatçı izlenimler verdi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.
Mehmet Hulusi Bey Türk bürokrat, yüksek mühendis ve Fenerbahçe'nin 9. başkanıdır.
Şefika Gaspıralı, 20. yüzyıl başlarındaki Rusya'da Türk kadın kültürel ve siyasi uyanışın önderlerinden olan düşünür, yayıncı, eğitimci, politikacı ve reformcu İsmail Gaspıralı'nın kızı ve en önemli yardımcısı olup, Rusya'daki Türk Kadın Hareketi'nin öncülerinden, ilk kadın dergisi Alem-i Nisvan'ın baş editörü ve yayıncısıdır. Kırım Türk Cumhuriyeti'nde Kurultay (Parlamento) Başkanlık divanı üyesi ve iki dönem milletvekili olmuştur. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin başbakanlarından Nesib Bey Yusufbeyli'nin eşidir. Anaokulu eğitmenliği de yapmıştır.
Kadın, 1908-1909 yılları arasında Selanik'te yayımlanan ilk kadın dergisidir. Kadınların eğitim durumu, toplumsal yaşamdaki görünürlük ve örgütlenmeleri derginin gündeme aldığı başlıca konulardı. İlk sayısı 13 Teşrin-i Evvel 1324 tarihinde yayımlandı, ilk 30 sayının sahib-i imtiyazı Mustafa İbrahim'di ve müdürü Aka Gündüz'dü. Asır Matbaası'nda neşredilen dergi haftalık olarak pazartesi günleri çıkmaktaydı. Yayın sürecinde kopukluklar olunca bir özür metni yayımlanarak durum açıklanırdı.
Teali-i Nisvan Cemiyeti diğer adıyla Kadınların Durumunu Yükseltme Cemiyeti, 1908-1909 yıllarında kurulan feminist bir dernektir. Türk feminist topluluklarının ilklerindendir. Halide Edib Adıvar tarafından, Türk kadınının bilgi ve kültürünü artırmak amacıyla kurulmuştur. Kadın ve erkekleri ilk defa aynı salonda bir araya getiren cemiyettir. İngiltere'deki Türk Kadınları Muhibbi Cemiyeti'ne paralel olarak çalışıyordu. Cemiyete üye olabilmek için Türkçeyi iyi konuşabilmek ve İngilizce öğrenmek gerekiyordu. I. Dünya Savaşı nedeniyle çalışmalarına devam edememiştir. Kadınlara konferanslar veren cemiyet aynı zamanda Balkan Savaşları'ndaki zulme karşı kadınları örgütlemiştir.
Mehâsin, 14 Eylül 1908 ile 25 Kasım 1909 arasında yayımlanan Osmanlı Devleti'nin ilk renkli ve resimli kadın dergisidir. Dergide kadınlar için düzenlenmiş konferans metinleri yayımlamıştır.
Esra Yakut,(d. 1968, Eskişehir, Türkiye) Türk akademisyen, tarihçi, hukuk tarihçisi, yazar.