İçeriğe atla

Demdeme

Demdeme, Muallim Naci'nin 1886 yılında yayımlanmış olduğu eleştiri türündeki eseridir. Bu eserde Recaizade Mahmud Ekrem'in yazdığı Zemzeme adlı eserindeki düşünceleri eleştirmek amacıyla yazılmıştır. Muallim Naci'nin kaleme aldığı eser öncelikle Saadet isimli gazetede yazı dizisi olarak çıkmıştır. Demdeme, Recaizade Mahmud Ekrem'in yazmış olduğu Takdîr-i Elhân ile üçüncü Zemzeme'deki düşüncelerini eleştirmek için kaleme alınmıştır. Bu tartışma Tanzimat edebiyatının ikinci döneminde olmuştur. Bu eserde Muallim Naci, Recaizade Mahmud Ekrem'in "Kafiye, kulak içindir." anlayışına karşılık "Kafiye göz içindir. anlayışını savunmuştur.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tevfik Fikret</span> Türk şair, öğretmen, yayıncı

Tevfik Fikret, Osmanlı Türkü şair ve öğretmen. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecinde Servet-i Fünûn topluluğunun lideri olan Tevfik Fikret, devrimci ve idealist fikirleriyle Mustafa Kemal başta olmak üzere dönemin pek çok aydınını etkiledi. Türk edebiyatının Batılılaşmasında öne çıkan isimlerden birisi oldu. Farsçada "kuş yuvası" anlamına gelen Aşiyan ismini verdiği semt, yaşamının son yıllarını geçirdiği ve eserlerini kaleme aldığı yerdir.

Servet-i Fünûn edebiyatı veya topluluğun kendini anarken kullandığı adıyla Edebiyat-ı Cedîde, II. Abdülhamid döneminde, Servet-i Fünûn adlı derginin çevresinde toplanan sanatçıların Batı etkisinde geliştirdikleri bir edebiyat hareketidir.

Tevhit ya da Tevhid, Türk ve İslam edebiyatında Allah'ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzum –mensur edebî tür.

<span class="mw-page-title-main">Recaizade Mahmud Ekrem</span> Türk şair ve yazar (1847-1914)

Recaizade Mahmud Ekrem, Türk şair ve yazardır. 19. yüzyıl Osmanlı dönemi Türk edebiyatının önde gelen isimlerindendir.

Türk edebiyatında roman, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir yazım türüdür. Roman, Tanzimat'la başlayan batılılaşma sürecinin bir parçası olarak Türk edebiyatına girmiş olup, Fransız edebiyatından eserler başta olmak üzere ilk Türkçe örnekleri çeviri eserlerde gözlemlenmiştir. Şemseddin Sâmi’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri sıklıkla "ilk Türkçe roman" olarak adlandırılsa da daha önce yazılmış başka romanlar da mevcuttur. Fransız romantizm akımından etkilenmiş ve ağırlıklı olarak aşk ve "yanlış batılılaşma" konularını ele almış ilk Osmanlı romanları genellikle oldukça zayıf olup, karakterler yüzeysel işlenmiş ve karikatüre benzeyen tipler ortaya çıkarmıştır. Servet-i Fünûn edebiyatı döneminde romanlar gelişmeye başlamıştır.

Ara nesil, Türk Edebiyatı'nda Tanzimat sonrası ikinci kuşak olan, Recaizade Mahmud Ekrem, Muallim Naci ve Abdülhak Hâmid’le Servet-i Fünûn edebiyatı arasında yer alan yazarlara verilen addır. 1884-1896 dönemi için söylenir. Beşir Fuad, Fazlı Necib, Mehmed Celal, Nâbizâde Nâzım, Hasan Fehmi adları ara nesilde anılanlardan birkaçıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çamlıca, Üsküdar</span>

Çamlıca İstanbul ilinin Üsküdar ilçesinde yer alan tepelik ve yeşil semt. İstanbul şehri ve Boğaziçi’nin en güzel manzaralarının görülebileceği çam korularını içeren Büyük Çamlıca (268) ve Küçük Çamlıca Tepeleri (229) bu semtte bulunur. Kısıklı, Emniyet, Küplüce, Ferah, Yavuztürk, Bulgurlu, Burhaniye, Kirazlıtepe, Küçük Çamlıca ve Acıbadem Mahallelerinden oluşur.

Şevki Bey, 19. yüzyıl Klasik Türk müziği bestekârlarından musiki türünde eser veren bir sanatçıdır.

<span class="mw-page-title-main">Muallim Naci</span> Türk tanzimat dönemi yazarı ve şairi

Muallim Naci, Türk yazar, şair, öğretmen ve eleştirmen.

<i>Araba Sevdası</i>

Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekrem'in 1896 yılında Servet-i Fünûn mecmuasında resimli olarak tefrika edildikten sonra 1897'de kitap halinde yayımlanan romanıdır. Eser Türk edebiyatında ilk realist roman örneği olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Halid Ziya Uşaklıgil</span> Türk romancı ve yazar (1866–1945)

Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bâzı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.

Tanzimat edebiyatı, Tanzimat döneminin kültürel ve siyasi hareketlerinin sonucu olarak ortaya çıkmış edebiyat akımı. 3 Kasım 1839'da Mustafa Reşid Paşa tarafından ilan edilen Gülhane Hattı Hümayunu da denilen yenileşme beratının yürürlüğe konmuş olmasından doğmuştur. Bu olay daha sonraları Tanzimat Fermanı olarak adlandırılacak, gerek siyasi alanda gerek edebî ve gerekse toplumsal hayatta batıya yönelmenin resmi bir belgesi sayılacaktır. Şinasi ile Agah Efendi'nin birlikte çıkarmış olduğu Tercüman-ı Ahval bu edebiyatın başlangıcı olarak kabul edilir.

<i>XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi</i>

XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, Tanzimat Fermanı'nın 100. yıldönümü olan 1939 tarihinde yazdığı bir kitaptır.

Manzum hikâye, Nazım şeklinde yazılan hikâyelere denir. Manzum hikâyelerin öykülerden tek farkı şiir biçiminde yazılmış olmalarıdır. Bu tür hikâyelerde didaktik şiir özelliği görülür. Hikâyede bulunan bütün özellikler manzum hikâyede de bulunur.

İç monolog, oyun, roman ve öyküde, kahramanların aklından geçen düşünceleri açığa vuran anlatı tekniğidir.

Zemzeme, Recaizade Mahmut Ekrem tarafından yazılmış üç ciltlik şiir serisidir. Recaizade Mahmut Ekrem, Zemzeme adlı eserini yazdıktan sonra eski-yeni çatışmasında yenilikçi tarafı seçmiştir. Zemzeme kitabının ön sözünde belirttiği göz için kafiye değil kulak için kafiye anlayışı Servet-i Fünûn hareketinin öncüsü olarak da görülür. Eski şiir anlayışının takipçisi olarak bilinen Muallim Naci'nin Demdeme adlı eseri, bu esere misilleme olarak yazılmış bir şiirdir. Zemzeme-Demdeme çatışması ve etrafında gelişenler edebiyat çevrelerini uzun süre meşgul etmiştir.

Tercümân-ı Hakîkat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul'da 1878-1921 yılları arasında yayınlanan günlük gazete.

Ken'an Rifâî Büyükaksoy,, Türk muallim, mutasavvıf, şairdir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında yaşayan İslâm âlimleri arasında önemli yeri olan bir mutasavvıftır. İslâmiyet'in ilk tarikatlarından biri olan Rıfâiyye'nin İstanbul kanadını kurmuş, tarikatın görüşlerini 20. yüzyılın modern hayat şartlarına göre yorumlamış, 1908 ile 1925 arasında tarikatın şeyhliğini yapmıştır. Osmanlı döneminde olduğu gibi cumhuriyet döneminde de, Türkiye'de pek çok entelektüel, yazar, edebiyatçı, sanatçıyı etkileyen Kenan Rifâî, 1925'te tekke ve zaviyelerin yasaklanmasını "Hakk'ın tasarrufu" olarak yorumlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Muhsin Bey yahut Şâirliğin Hazin Bir Neticesi</span>

"Muhsin Bey yahut Şâirliğin Hazin Bir Neticesi", Recaizade Mahmud Ekrem'in 1889'da yazdığı uzun öyküsüdür. Eserde, sevgilisi ölen genç bir şairin ıstıraplarını anlatılmaktadır. "Muhsin Bey yahut Şâirliğin Hazin Bir Neticesi", öykü tekniği bakımından zayıf, romantik bir yapıt olarak görülmektedir. Uzun tabiat tasvirlerine yer verilen eserde, tabiat sanki hikâye kahramanının ruh yapısına büründüğü görülmektedir.

<i>Servet-i Fünûn</i> 1891-1944 arasında yayımlanan edebi dergi

Servet-i Fünûn, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'de 1891-1944 yılları arasında yayımlanan sanat ve edebiyat dergisidir. Edebiyât-ı Cedîde topluluğunun yayın organı olan dergi Türk basın tarihinin en uzun süreli ve en etkili dergileri arasındadır. Basım tekniği ve içeriğiyle ön plana çıkan dergi, Türk edebiyatına birçok yeni isim kazandırdı ve Edebiyât-ı Cedîde sonrasında Fecr-i Âtî ve Millî Edebiyat hareketi ile Yedi Meşaleciler topluluğunun yayın organı işlevini 25 Mayıs 1944 tarihine kadar sürdürdü.