Alfred Bernhard Nobel, İsveçli kimyager ve mühendistir. Dinamitin mucididir. Vasiyetiyle Nobel Ödülleri'ni başlatmıştır.
Sondaj Dünya'da bir delik, tünel veya kuyu açmak için delme işlemidir. Kayaları parçalamak ya da delikte kesikler açmak gibi prensiplerle yürütülen işlemlerdir.
Dinamit, nitrogliserinin diatomite soğurulmasıyla üretilen bir patlayıcı türüdür. İsveçli kimyager Alfred Nobel tarafından 1866'da keşfedilmiş ve 1867 yılında patenti alınmıştır. Genellikle 20 cm uzunluğunda ve 2,5 cm çapında çomaklar halinde satılır ancak başka boyları da mevcuttur.
Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.
Patlayıcı madde, hararet veya şok tesiri ile kimyasal değişikliğe uğrayan, yüksek derecede ısı, çok hacimde gaz meydana getiren, katı, sıvı veya gaz hâlindeki kimyasal maddelerdir.
Nitrogliserin nitrik asit esterinin oluşumuna uygun koşullar altında, en çok beyaz dumanlı nitrik asit ile gliserinin nitrolanmasıyla üretilen yoğun, renksiz, yağlı, patlayıcı sıvıdır. Kimyasal olarak, madde nitro bileşiğinden ziyade bir organik nitrat bileşiği olmasına rağmen, geleneksel adı genellikle daha fazla kullanılır. 1847'de icat edilen nitrogliserin, inşaat, yıkım ve madencilik endüstrilerinde kullanılan çoğunlukla dinamit gibi patlayıcı maddelerin üretiminde aktif bir bileşen olarak kullanılmaktadır. 1880'lerden beri, nitrogliserin ordu tarafından aktif bir bileşen ve kordit ve balistit gibi bazı katı itici yakıtlarda nitroselüloz için jelatinleştirici olarak kullanılmıştır.
Karabarut, kükürt, odun kömürü ve potasyum nitratın bir karışımıdır. Kükürt kullanılmadan yapılabilirse de, bu şekilde yapılan karabarut, kükürt kullanılarak yapılan kadar güçlü olmaz. Çok hızlı yanarak karbondioksit, su ve azottan ibaret sıcak bir gaz hacmi ve potasyum sülfürden oluşan katı bir artık bırakır. Yanma özelliklerinden dolayı ortaya çıkan sıcaklık ve gaz hacmi, barutun ateşli silahlarda itici yakıt ve havai fişeklerde piroteknik bileşim olarak kullanımına yol açmıştır. Modern ateşli silahlarda karabarut yerine dumansız barut kullanılır. Antika ateşli silahlarda çoğunlukla karabarut kullanılır.
ANFO, madencilik ile inşaat sektöründe yaygın ve sıklıkla kullanılan, karışım halinde hazırlanan amonyum nitrat tabanlı bir patlayıcı türüdür.
Delikli Kart, üzerindeki belirli noktalara açılan delikler sayesinde sayısal bilgi taşıyabilen karton parçaları. Günümüzde bir veri saklama aracı olarak modası geçmiş olmakla birlikte, 19. yüzyıl boyunca dokuma tezgâhlarını denetlemekte ve 20. yüzyılda hesap makinalarında ve bilgisayarlarda kullanıldı.
İmalat, bir hammaddeyi veya yarı mamülü işleyerek bir sanayi ürünü, bir mal üretme işlemlerinin bütününe denir.
Savaş başlığı, belirli bir taşıyıcı kovan içerisinde (örn. füze, roket veya torpido) hedefe taşınan patlayıcı, yanıcı ya da zehirli bir materyal ve bu materyali söz konusu kovan hedefe vardığında etkin hale getiren tetikleme mekanizmasından oluşan harp düzeneğidir.
Piroteknik ısı, ışık, gaz, duman ve/veya ses üretmek için bağımsız olarak kendinden ekzotermik kimyasal reaksiyonları sürdürme yeteneğine sahip maddeleri kullanma bilimidir. Piroteknik sadece havai fişek üretimini değil aynı zamanda kibrit, oksijen mumları, patlayıcı cıvata ve perçinler, otomobil hava yastığı bileşenleri ile madencilik, taş ocakçılığı ve yıkım işlerindeki patlatma gibi öğeleri de içermektedir.
Barut, enerjiyi biriktirmek, taşımak ve harekete geçirmek için kullanılan ilk teknolojilerden biridir.
Tünel sondaj makinesi, çeşitli toprak veya kaya tabakalarını dairesel kesit çizerek kazmaya yarayan makinedir. "Dev köstebek" olarak da bilinir. Sert kayalardan kumlara kadar her türlü maddeye sondaj vurabilir. Tünel çapı 1 metreden 19,25 metreye kadar olabilir. Çapı bir metre ya da daha az olan tüneller, dev köstebeklerden çok kazısız inşaat veya yönlendirilebilir yatay sondaj yöntemleri ile yapılmaktadır.
Bir patlayıcı, piroteknik donanımda ya da askeri mühimmatta, fitil işlevi başlatan bir donanım parçasıdır. Genel olarak, fitil kelimesi gelişigüzel kullanılır. Ancak, belirli olduğunda, fitil terimi, bir kestane fişeğinin üzerindeki fitil gibi basit bir piroteknik ateşleme tertibatını tanımlarken tapa terimi bir M107 top mermisi için ihtiraklı tapa, bir deniz mayınında manyetik/akustik tapa, yaylı el bombası tapası, kalem fünye ya da tuzaklama düzeneği gibi mekanik ve/veya elektronik bileşenleri içeren daha gelişmiş bir ateşleme tertibatını belirtmek için kullanılır.
Doğaçlama infilak aygıtı (IED) ya da El yapımı patlayıcı (EYP), geleneksel savaş taktiklerinden farklı olarak üretilen ve harekete geçirilen bomba. Bir patlatma mekanizmasının top mermisi etrafına takılması usulü ile geleneksel askeri patlayıcılar kullanılarak da yapılabilir. IED'ler genellikle yol kenarına döşenen bombalar olarak kullanılır.
Nitroselüloz selülozun nitrik asite veya nitrik asit ve başka bir asit (genellikle hidroklorik asit veya sülfürik asit karışımına veyahut başka güçlü bir nitrolama maddesine maruz bırakılıp, nitrolanmayla oluşan oldukça yanıcı bir bileşiktir. İlk önemli kullanım alanlarından biri, ateşli silahlarda itici yakıt olarak barutun yerini alan pamuk barutu olarak kullanılmasıdır. Ayrıca madencilik ve diğer uygulamalarda barutun yerini alarak düşük güçte patlayıcı madde olarak kullanıldı.
Karotlu sondaj ya da Sütun sondaj, bir delik testeresi gibi bir malzeme silindirini çıkarmak için özel olarak tasarlanmış esaslı bir matkaptır. Karotlu sondaj ucunun içinde kalan malzemeye çekirdek denir.
Hekzametilen triperoksit diamin (HMTD), patlayıcı organik bir bileşiktir ve amatör patlatma başlıklarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Kuyu, su başta olmak üzere sıvı kaynaklarına erişmek için toprakta kazma, sürme veya delme yoluyla oluşturulan yapıdır. En eski ve en yaygın kuyu türü, yer altı akiferlerindeki yeraltı suyuna erişim sağlayan su kuyusudur. Kuyu, sıvıyı bir pompayla veya mekanik olarak elle kaldırılan kova veya büyük su torbaları gibi kaplar aracılığıyla yukarı çeker. Kuyular ilk olarak en az sekiz bin yıl önce inşa edildi. Kuyu şaftına bir kaplama yerleştirmek stabilite oluşturmaya yardımcı olur. Kuyulardaki ahşap veya hasır kaplamaların tarihi en az Demir Çağı'na uzanmaktadır.