İçeriğe atla

Delege demokrasisi

Delege demokrasisi (ya da alternatif olarak bilinen şekliyle akışkan demokrasi), oy verme yetkisinin temsilcilerden ziyade delegelerce kullanıldığı bir demokratik kontrol biçimidir. Bu terim halihazırda var olan ya da önerilen popüler kontrol aygıtlarının genel bir tanımıdır.

Tipik delege demokrasisi

Tipik delege demokrasisi, Bryan Ford tarafından Delegasyon Demokrasisi başlıklı yazısında, aşağıdaki prensipler çerçevesinde şöyle özetlenmiştir.

  1. Rol seçimi: Sadece belirlenmiş temsilcilere izin veren temsili yönetim biçimlerinden farklı olarak her üye; birey olarak pasif ya da delege olarak aktif bir rolü seçebilir. Delegeler ne kadar ve hangi alanlarda aktif olacakları açısında da daha fazla seçeneğe sahiptir.
  2. Katılımın önündeki engellerin az olması: Delege olmanın zorlukları ve maliyeti azdır ve özellikle kampanyaya ya da bir seçimi kazanmaya gerek yoktur.
  3. Yetkinin kullanılması: Delegeler organizasyonel süreçler içinde, yetkilerini kendilerini delege olarak tayin eden bireyler ve kendi adlarına kullanırlar. Bu nedenle farklı delegeler karar alma yetkilerini değişen seviyelerde kullanırlar.
  4. Bireysel gizlilik: Sosyal baskıları ya da zorlamayı önlemek için, bireyler tarafından kullanılan tüm oylar, hem delegelerden hem de diğer kişilerden gizlidir.
  5. Delegelerin sorumluluğu: Delegelerin kendisine oy verenlere ve bütünde tüm topluluğa sorumluluğunun garanti altına alınması için delegelerce kabul edilen bütün resmi istişare kararları kamuoyuna açıktır.
  6. Yeniden delegasyon yoluyla uzmanlaşmak: Delegeler yalnızca bireyler adına "pratisyenler" olarak doğrudan hareket edebildikleri gibi, ayrıca yeniden delegasyon yoluyla ‘uzmanlar’ olarak da davranabilirler.

Bu genel model üzerinde varyasyonlar kuşkusuz mevcuttur ve burada çizilen çerçeve genel modele giriş anlamında ifade edilmiştir. Örneğin, ‘Devrimin Keyfi’ varyasyonunda, delegelerin yetki süreleri boyunca ‘uzman’ olmaları da serbest bırakılmıştır. Buna ek olarak, bireylerin tayin ettikleri delegeyi (bazen "vekil" olarak da adlandırılır) düzenleyici organizasyon vasıtasıyla herhangi bir zamanda değiştirerek "oyları"nı yeniden belirlemek gibi konsept de akışkanlığın genel prensipleri olarak uygulanabilir.

Temsili demokrasiyle farklılıkları

Delege demokrasisinin tam olarak anlaşılması, "temsili demokrasinin" anlamının teorisinin gözden geçirilmesindedir." Temsili demokrasi, delege değişiminin yalnızca önceden belirlenmiş bir süre sonunda (ya da bazı durumlarda halk desteğinin çekilmesi halinde erken seçime zorlanmasıyla) gerçekleştiği, baştan tanımlanmış bir yetki alanı için bir "kazanan"’ın belirlendiği bir yönetim biçimidir. Temsili demokraside "azledilen" adayın bir sonraki seçimde kazanabilme imkânı da genellikle mevcuttur. Bu "delege etme" olarak anılan yönetim biçimlerinin çoğuyla zıtlık teşkil eder. Bu sistemlerde delegelerin ne belli sınırları olan ‘çalışma dönemleri’ ne de temsil ettikleri belli yetki alanları vardir. Bazi temel farklılıklar;

  1. Opsiyonel dönem sürelerini,
  2. Dogrudan katilim olanağını,
  3. Delegelerin yetkilerinin, önceden belirlenmiş bir yetki alanındaki seçim zaferinden ziyade gönüllü birlik üyeleri tarafında bazı ölçüler içerisinde belirlenmesini,
  4. Delegelerin herhangi bir zaman ya da oranda geri çağrılabilir olmalarını,
  5. Oy verenlerin, delege kararlarını referandumla kadük bıraktırması ya da ilgili üyelere itaatsizlikle bir politikaya riayet etmeyi reddetme yetkilerini - ki bu temsili demokraside genellikle olmayan bir durumdur-
  6. Üyenin delegelere ne tür oy vereceği yolundaki yetkisinin (Örneğin : ‘Sen benim ulusal güvenlik ve tarim sübvansiyonları konularında delegemsin’ demesi gibi) delegeler arasında farklılaşmasının olasılığını da içerir. "[1][]

Doğrudan demokrasiyle farklılıklar

Doğrudan demokrasi bütün kolektif kararların katılımcıların direkt oylarıyla alındığı popüler kontrol biçimidir. Delege demokrasisi ile iki temel farklılık içerir;

  1. Doğrudan katılımın mecburi olmaması. Delege demokrasisi; vaktiniz ve/veya belirlenmiş konuyla ilgili oy verme yönünde bir ilginiz yoksa bile, kendi oyunuzu bir başka kişiye delege ederek ya da çekimser kalarak ‘katılmamak’ şeklinde olsa da, kararların içinde olabileceğiniz (varsayımsal olarak, genellikle olunacağı beklenilir) ‘bir gönüllü doğrudan demokrasi’ olarak tanımlanabilir.
  2. Kararların gözden geçirilebilirliği. Avantaj olarak algılanmamasına rağmen (organizasyonun politikalarına bağlı olarak, değişik şekillerde) kararlar katılımcılar tarafından gözden geçirilebilir. Bu durum, kararların değiştirebildiği (katılımcılar meseleler hakkında zaten bir yönde karar almış olacakları için) doğrudan demokrasi ile zıtlık teşkil eder. Yine de bu farklılık, delege modeline büyük ölçüde ek yüktür.

Bu iki temel farklılığın dışında delege modelleri özünde doğrudan demokrasinin bir biçimidir. Öyle ki, bazıları bu sistemi, ‘delege edilebilir vekillerle doğrudan demokrasi’ olarak tanımlar. (Yine de bu tanım çok popüler değildir)

Delege demokrasisinin önemli örnekleri

Paris Komünü'nün iç işleyiş politikaları, modern delege demokrasinin daha da biçimlenmiş kavramlarının gerçek dünyadaki öncüsü olarak görünür. []

Bu anlamda Bolşevik çoğunluğa ulaşılmadan önceki ilk Sovyetler'de olduğu gibi Delege demokrasisi burada da, idarenin daha temsili bir niteliğe kavuşmasına uygun olarak kademeli bir şekilde geri çekilmiştir.

Dünya Endüstri İşçileri Sendikası, aralarında delege demokrasisinin de yer aldığı çoklu demokrasi seviyelerini kullanır. Şubeler yerel üyelerce demokratik bir şekilde ve doğrudan kontrol edilir. Bu şubeler her yıl bir kez seçim gerçekleştirirler ve referandumlar düzenledikleri, tartışmalar yürüttükleri yıllık genel kurullarına gönderecekleri delegeleri seçmek için oy verirler. Genel Kurul'un kendisinin karar alma ve dayatma yetkisi yoktur; değişiklikler e-posta yoluyla gönderilen referandum oylarıyla gerçekleştirilir. Yıllık yapılan bu oylamalarda sendikanın çeşitli idari kademelerinde görev alacak üyelerin seçimi için de oy kullanılır. Delege sürecine alternatif olarak, üyeler inisiyatifleri çerçevesinde oy pusulalarına önerilerini de ekleyebilirler.

Almanya, İtalya, Avusturya, Norveç, Fransa ve Hollanda’daki Korsan Partileri, delegasyon demokrasisini ‘open source’ (açık kaynaklı) LiquidFeedback yazılımı ile uyguluyorlar.

İspanya’da ‘Partido de internet’ (Internet Partisi) oylama için kendi yazılım platformunu geliştiriyor.

Kaynakça

  1. ^ Representative democracy versus delegate democracy, Bop secrets, 15 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 12 Nisan 2009 .

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Demokrasi</span> tüm bireylerin eşit haklara sahip olduğu yönetim biçimi

Demokrasi veya el erki, halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Kimin "halk" kabul edildiği ve yetkinin insanlar arasında nasıl paylaşıldığı veya hangi yetkilerin verildiği konuları zaman içinde ve farklı ülkelerde farklı oranlarda değişiklik göstermiştir. Demokrasinin özellikleri arasında genellikle toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, vatandaşlık, yönetilenlerin rızası, genel oy hakkı, özgürlük hakkından ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları yer alır. Türkçeye kelimesinden geçmiştir.

Referandum, plebisit veya halkoylaması; anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi bazı önemli meselelerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır. Referandumda halkın iradesi idareye doğrudan doğruya yansımakta olup doğrudan demokrasinin güzel bir örneğidir. Temsili demokraside ise, halkın seçtiği insanlar, halkın iradesini yansıtmaya çalışmaktadır. Ancak bu tür oylamalar, muhalefetin onayını almadan, popüler uygulamaları hayata geçirmekte kullanılabildiğinden, totaliter rejimlerde yönetimin isteklerini hukuka uydurmaya alet edilebilirler.

Temsili demokrasi, sınırları belirli bir alan içinde bulunan bireylerin, kendi iradeleriyle seçtikleri bir temsilci veya temsil grubunun aracılığıyla siyasi fikirlerini ve görüşlerini belirtmesi durumu.

<span class="mw-page-title-main">Hükûmet</span> organize bir topluluğu yöneten sistem, kişi veya bir grup insan, genellikle bir devlet

Hükûmet, genellikle bir devlet olan düzenli bir topluluğu yöneten sistem veya insan grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Atina demokrasisi</span> Antik Yunan şehir devletlerinde uygulanmış olan demokrasi çeşidi

Atina demokrasisi veya Klasik demokrasi, Antik Yunan şehir devletlerinde uygulanmış olan demokrasi çeşididir. Atina devlet yönetimi, antik çağın bilinen ilk demokrasisi ve belki de en önemlisidir. Diğer Yunan şehirleri de demokrasi yönetimi kurmalarına rağmen ya Atina modelini seçmemişler ya da istikrarı sağlayamamışlardır. Bilinen ilk doğrudan demokrasi denemesidir. Doğrudan demokrasi, Atina'da yaşayan herkesin devlet yönetimine katılma hakkı olduğu anlamına gelmez. Fakat, karar alıcı sistemin içinde yer alanlar için ekonomik düzey gibi herhangi bir ölçüt de yoktur. Atinalı vatandaşlar temsilci seçmezler, onun yerine yasaları ve vergi icralarını oylayarak karar verirlerdi.

<span class="mw-page-title-main">Müzakereci demokrasi</span>

Müzakereci demokrasi ya da diyalojik demokrasi terim olarak ilk kez Joseph M. Bessette tarafından kullanılan Habermas tarafından geniş kesime tanıtılan Rawls ve Giddens gibi düşünürler tarafından geliştirilen bir liberal demokrasi kuramı ve oydaşmacılığı amaç edinen bir demokrasi anlayışıdır. Müzakereci Demokrasi özünde Belçika ve İsviçre gibi konfederasyon idari modeline sahip ülkelerde karar alma süreçlerine ilişkin bir demokrasi anlayışıdır, ayrıca kendine üniter devletlerde de uygulama alanları bulmaktadır. Katılımcı sayısına göre doğrudan ve temsili demokrasiye ilişkin olabilir.

Doğrudan demokrasi, halkın egemenliğini bizzat ve doğrudan doğruya kullandığı demokrasi türüdür. Doğrudan demokrasi, halkın halk tarafından yönetilmesini öngörmektedir. Dolayısıyla doğrudan demokrasi dizgesi, demokrasinin ülküsel anlamına en yakın olan hâlidir. Siyasi kararların, çoğunluk esasına göre, yurttaşların oy çokluğu ile, doğrudan doğruya şehir halkı tarafından alındığı yönetim şekline, doğrudan doğruya demokrasi denir. Doğrudan demokraside, halk herhangi bir aracı veya temsilci olmadan politikalara karar verirken, temsili bir demokraside insanlar daha sonra politika girişimlerini yürürlüğe koyan temsilcilere oy verirler. Kullanılan belirli bir sisteme bağlı olarak, doğrudan demokrasi yürütme kararlarının geçirilmesini, sıralamanın kullanılmasını, yasaların yapılmasını, yetkililerin doğrudan seçilmesini veya görevden alınmasını ve yargılamaların yapılmasını gerektirebilir. Doğrudan demokrasinin önde gelen iki biçimi katılımcı demokrasi ve müzakereci demokrasidir.

<span class="mw-page-title-main">Liberal demokrasi</span> Siyasi ideoloji ve hükûmet biçimi

Liberal demokrasi veya Batı demokrasisi, temsilci demokratik bir hükûmet biçimi altında işleyen liberal siyasi bir ideolojinin birleşimidir. Birden fazla ayrı siyasi partinin katıldığı seçimler, hükûmetin farklı kollarına güçler ayrılığı, günlük yaşamda açık bir toplumun bir parçası olarak hukukun üstünlüğü, özel mülkiyetle piyasa ekonomisi, insan haklarının, medeni hakların, medeni özgürlüklerin ve siyasi özgürlüklerin eşit şekilde korunması gibi özelliklere sahiptir. Uygulamada sistemini tanımlamak için liberal demokrasiler genellikle hükûmetin yetkilerini belirleyen ve toplumsal sözleşmeyi güvence altına alan bir anayasaya başvururlar, bu anayasa ya kodifiye edilmiş ya da kodifiye edilmemiş olabilir. 20. yüzyılın ikinci yarısında genişleme döneminden sonra liberal demokrasi, dünyadaki yaygın bir siyasi sistem haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Oylama</span>

Oylama, seçimler zamanı seçim bölgesinde bir toplantı veya seçmen gibi bir grup için, genellikle tartışma veya siyasi kampanyalarının ardından toplu bir karar vermek veya görüş bildirmek için kullanılan bir yöntemdir. Oylama için ayrıca oy kullanma yeri yaratılır. Demokrasiler yüksek makam sahiplerini oy kullanarak seçerler. Seçilmiş bir memur tarafından temsil edilen bir yerde ikamet edenlere "elemen" denir ve seçtikleri aday için oy pusulası kullanan seçmenlere "seçmen" denir. Oy toplamak için farklı sistemler vardır.

<span class="mw-page-title-main">İslami demokrasi</span> seküler veya dini olabilen siyasi ideoloji

İslami demokrasi veya İslam ve demokrasi, 21. yüzyılda İslam dünyasında ortaya çıkan bir ideolojik akımdır. İslami demokrasi, "Müslüman ülkelerin, dinlerini kaybetmeden demokratik, özgür, çoğulcu ve çağdaş yaşaması" olarak özetlenebilir. İslam'ın demokrasiyle ikiz kardeş gibi tutulması akımın bir görüşüdür. İnsan haklarına saygı, özgürlükçülük, çoğulculuk gibi fikirler İslami demokrasiden beslenir.

<span class="mw-page-title-main">Westminster modeli</span> Birleşik Krallıkın parlamenter sistemi

Westminster modeli, Birleşik Krallık'ın demokratik parlamenter sistemine verilen isimdir. Bu sistem ismini İngiltere Parlamentosu'nun merkezi olan Westminster Sarayı'ndan almaktadır.

Demokrasi türleri; halkın doğrudan veya temsili olarak eşit şekilde katılımını sağlayan hükûmet biçimi ya da toplumsal yapılardır.

<span class="mw-page-title-main">Sovyet demokrasisi</span>

Sovyet demokrasisi veya konsey demokrasisi, doğrudan seçilmiş sovyetler tarafından tüm nüfusun otoritesini sağladığı bir doğrudan demokrasiye dayalı siyasi sistemdir. Konseyler seçmenlerden doğrudan sorumludur ve talimatlarına göre bağlanır. Böyle bir zorunlu görev, seçilen delegelerin yalnızca vicdanlarından sorumlu oldukları serbest görevlerine zıtlık teşkil eder. Delegeler, istedikleri zaman görevlerinden alınabilir.

<span class="mw-page-title-main">Amerika'da Demokrasi</span>

Amerika'da Demokrasi, Alexis de Tocqueville’in 1830 yılında Gustave de Beaumont ile birlikte, cezaevi sistemini incelemek üzere gönderildiği Amerika’da edindiği gözlemlerden yararlanarak Amerikan demokrasi deneyimini incelediği kitabıdır. İki ciltten oluşan eser Fransızca olarak kaleme alınmış ve ilk olarak Paris’te yayınlanmıştır. Alexis de Tocqueville, Amerika’da Demokrasi ‘nin 1835 yılında yayınlanan ve çok ilgi gören birinci cildinde çoğunluğun tiranlığı kavramından bahsetmiş, 1840 yılında yayınlanan ikinci cildinde ise demokratik despotizm kavramını açıklamıştır. İlk cildi kadar ilgi görmeyen kitap hakkında John Stuart Mill, “demokrasi üstüne yazılmış ilk büyük siyaset felsefesi eseri” ifadesini kullanmıştır.

İlliberal demokrasi veya kısmî demokrasi ya da “düşük yoğunluklu” demokrasi olarak da adlandırılır, rejim terimi olarak kullanılır. “boş demokrasi” ya da “hibrit rejim” anlamına gelir. İlliberal demokrasi terimini ilk kez siyaset bilimci yazar Fareed Zakaria 1997’de yazdığı “İlliberal Demokrasinin Yükselişi” makalesinde kullandı.

Dini demokrasi, belirli bir dinin değerlerinin yasaları ve kuralları etkilediği bir hükümet biçimidir. Bu terim, dinin hükûmet biçimine dahil edildiği tüm ülkelere uygulanır.

Seçimcilik, vatandaşların hükûmetlerini seçebildiği ancak doğrudan hükûmet kararlarına katılamadığı bir politik sistemdir çünkü hükûmet yetkilerini paylaşmaz. Seçimcilik, vatandaşların oy kullanması gibi benzerlikler nedeniyle demokrasinin erken bir formu olarak görülse de demokrasi olarak kabul edilmez, ancak birçok demokraside seçimcilik katılımı bulunabilir. Demokrasiden farklı olarak, vatandaşların kendilerini etkileyen kararları yapma sürecine katılabildiği bir sistemde, seçimcilik seçilen bir birey veya grupla sınırlı karar alma sürecine sahiptir ve bu kişi veya grup bir sonraki seçime kadar keyfi ve hesap veremez bir şekilde yönetebilir.

Demokrasi endeksleri, farklı demokrasi tanımlarına göre farklı ülkelerin demokrasi durumunun nicel ve karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesidir.

Aşağıdaki taslak demokrasiye genel bir bakış ve güncel bir rehber olarak sunulmaktadır.

Taban demokrasisi, karar alma yetkisini mümkün olduğunca örgütün en alt coğrafi veya sosyal seviyesine kaydıran siyasi süreçler tasarlamaya yönelik bir eğilimdir.