İçeriğe atla

Deizm

Deizm veya yaradancılık, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı'nın varlığına inanmasına dayalı bir felsefi görüştür.

Deizm felsefesi doğal dünyaya dair gözlemlerin ve mantığın kaynağını oluşturduğu; dinsel bilgiye dolaysız biçimde, sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alır, bu sebeple vahiy ve esine dayalı tüm dinleri reddeder. İlk deist düşünürlerin çoğu Tanrı'nın Dünya'nın işleyişine doğrudan müdahale etmediği görüşündedir ve deist felsefe genel olarak canlılara müdahale edip dünya işlerine karışan bir Tanrı inancını kabul etmemektedir.

Deist felsefeye göre Tanrı vardır ve nihai olarak evrenin yaratılmasından sorumludur. Eş değer olarak deizm, Tanrı'nın varoluşunu her şeyin sebebi olarak ortaya koyan ve onun kusursuzluğunu (ve genellikle doğal hukuk ile takdir-i ilahinin varlığını da) kabul eden, ancak Tanrı'nın evrende mucizeler aracılığıyla ilahi vahyini veya doğrudan müdahalesini reddeden görüş olarak da tanımlanabilir.[1][2][3][4][5]

İnanışın tanımlanmasında kullanılan doğal din ya da doğal inanç kavramları, hiçbir aracı olmaksızın sadece akıl yoluyla kavranabilecek yalın bir Tanrı inancını belirtir.[6] Bu inancı benimseyen kişiye deist denir.[7] Deizm kavramı ilk olarak 17. yüzyılda özellikle İngiltere'de kullanılmaya başlanmıştır.[8] Deist kavramı yazılı olarak belki de ilk kez Pierre Viret'in İnanç ve İncil Öğretisi Eğitimi (Instruction Chrétienne en la doctrine de la foi et de l'Évangile) adlı 1564 tarihli yapıtında kullanılmış olup; Pierre Bayle'nin Tarih ve Eleştiri Sözlüğü adlı yapıtının Pierre Viret maddesinde ilgili bölüm yeniden basılmıştır.[9] Terim Latince Tanrı anlamındaki Deus sözcüğünden türetilmiş ve özgür düşüncelilerin Tanrı inancını belirtmede kullanılmıştır.[10]

Genel bakış

Evreni yaratan, işleyişi için doğa kanunlarını koyan, ayrıca insanlığa ve evrene müdahalede bulunmayan; doğruları keşfetmeleri için insanlara akıl veren bir tanrıya duyulan inanç deizmi ifade etmektedir.[11] Deistler genellikle bu doğrultuda evreni Tanrı tarafından tasarlanan, hareketi başlatılan; dışarıdan müdahale olmadan doğa kanunlarına uygun şekilde işleyen bir bütünlük olarak görme eğilimindedir.[12]

Kehanetlerin, mucizelerin, dinsel dogmaların, demagojilerin ve kaynağı ilahi ilan edilen dinlerin reddinden dolayı peygamberler, kutsal kitaplar, sevap, günâh, ibâdet, dua, vahiy, melek, cin, şeytan, cennet, cehennem, ahiret ve kader gibi kavramların genellikle bu inanışta yeri yoktur.[13] Belirli bir öncüsü, merkezi bulunmaması sebebiyle deizmde ihtiyaç duyulan tek şey sağduyulu olmak ve her şeyi akıl süzgecinden geçirmektir.[14]

Deizmin temel inançları dışında bazı deistler ölümden sonra yaşama veya reenkarnasyona inanabilir.[15] Bununla birlikte deistlerin ruhun ölümsüzlüğüne dair inançları hayli çeşitlidir. Ruhların Tanrı tarafından ölümden önceki hayatlarındaki davranışlarına göre ödüllendirileceğine ya da cezalandırılacağına veya sadece ruhun ölümsüzlüğüne inanan, ruhun ölümsüzlüğü konusunda agnostik yaklaşım sergileyen ve ruhun ölümsüz olmadığını düşünen deistler vardır.[16] Deist yazarlar Yüce Varlık, İlahi Saatçi, Evrenin Büyük Mimarı ve Doğanın Tanrısı gibi ifadeler kullanarak çeşitli şekillerde Tanrı'ya atıfta bulunmuştur.[17]

Deizm, evrim teorisine karşı değildir. Deizme göre insan, Tanrı'nın oluşturduğu kurallar çerçevesinde, daha ilkel canlıların evrimleşmesi sonucu oluşmuş olabilir. Bir Yaratıcıya inanmak, o Yaratıcının, insanı aşama geçirmeksizin bir anda yarattığı fikrine inanmayı gerektirmez. Evrim teorisine karşı ortaya atılan akıllı tasarım görüşü deizmde bulunmak zorunda değildir.[]

Tarihçe

1687 yılında Prospero Intorcetta tarafından, "Yaşam ve Konfüçyüs eserleri".

Deist düşüncenin eski zamanlardan beri var olduğu düşünülmektedir. Deizm kelimesi ise; 17. yüzyılda özellikle İngiltere'de kullanılmaya başlanmıştır. Doğal dine inanış 17. yüzyılda Avrupa'da bir devrim olmuş; birçok kültür bu akıma destek vermiştir. Rönesans dönemindeki hümanist yaklaşım; Avrupa'nın Klasik Roma ve Antik Yunan dönemindeki düşünceleri çalışmaya itmiştir. Mitoloji üzerine yapılan araştırmalarda da; birçok dinin kendinden önceki dinlerden örnekler alarak hikâyelerde karakterlerin isimlerini değiştirerek kullandığını ortaya çıkarmıştır. Bunun yanı sıra; eski dokümanların analiz edilmesi doğrultusunda ve bilimin de sunduğu olgularla tarihte ilk defa Hristiyan toplumlar tarafından İncil eleştirilmiştir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda, dünya tarihinin Kitab-ı Mukaddes'te anlatıldığından çok daha farklı olduğu ortaya çıkmıştır.[] 16. ve 17. yüzyılda Avrupalıların Amerika, Asya ve Pasifik'i de keşfetmesinden sonra; aradaki farklılıklardan, dini Nuh'tan geliş inancının bozduğuna inanılmıştır. Bu konuda Herbert; De Religione Laici'de (1645) şu sözleri yazmıştır: Birçok inanış ya da din, açıkça, birçok ülkede uzun süredir vardı ve kesinlikle kanun koyucuların bahsetmediği bir tane bile yoktu, Wayfarer'ın Avrupa'da bir tane bulması gibi, başka biri Afrika'da, Asya'da ve bambaşka bir tanesi de Hindistan'da...

Bu doğrultuda, Hristiyanlığın birçok din arasındaki dinlerden biri olduğunun farkına varılmış ve hiçbir şeyin bir dinin diğerinden daha iyi ya da daha doğru olduğunu ispatlamayacağına inanılmıştır.

Bölgelere göre

Avrupalı deistler

Bu akım, 17. yüzyılın ilk yarısında İngiliz düşünür Edward Herbert ile başladı ve en yaygın olduğu ülke İngiltere'ydi. Cherbury'li Lord Herbert İngiliz deizminin babası olarak kabul edilmekteydi. Onun takipçisi Charles Blount, bir deist olduğunu açıkça beyan eden ilk düşünürdür ve ölümünden sonra yayınlanan Summary Account of Deist’s Religion adlı eseri deist fikirlerin yayılmasında hayli etkili olmuştur. Daha sonra John Toland, Christianity Not Mysterious ve Matthew Tindal Christianity as Old as the Creation adlı eserinde deist fikirleri açıklamış ve yaygınlaştırmıştır. O, bu eserinde doğal dinin Hristiyanlıkla veya daha geniş bir ifade ile vahyedilmiş dinle aynı doğruluk ve mükemmelliğe sahip olduğunu ve yine hem doğal din hem de vahyedilmiş dinin aynı amaca sahip olduğu ve dolayısıyla onların ahlâki kurallarının da aynı olması gerektiğini ifade eder.

Deizmin en ünlü temsilcilerinden olan John Toland, bir doğal din kültürünün taslağını çizerek Pentheistikan adlı eserinde bunu izah etmiştir. Ona göre, böyle bir kültürün rahibi bilim, kahramanları ise insanlık kültürünün tarihindeki büyük yetiştiriciler olacaktı. Shaftesbury, deizm anlayışı içerisinde yer alan bir düşünürdür. Ona göre din, insanın hayatının yücelmesidir. Tanrı'yı biz evren gibi kendi mükemmel eseri içerisinde bulabiliriz; çünkü tabiat her yanı ile kendisine şekil vermiş olan büyük sanatçının izlerini taşır, Onun bu engin dünya görüşünün temeli “güzellik” idesine dayanır.[18]

Fransız deistleri içindeki en önemli ve tanınmış sima olan Voltaire, Newton fiziği ve tabiat kanunu fikrini esas alan bir doğal din anlayışını savunmuştur.[] Evrensel çekim kanunundan hareketle Newton fiziğini yorumlayan Voltaire, Tanrı'nın sürekli yaratıcılığı inancı ile evrendeki tabiî süreklilik fikri çeliştiği için deizme ulaşmıştır.

Rousseau ise Voltaire'in akılcı ve katı deizmini romantik ve esnek bir anlayışla sürdürmüştür. Filozofa göre, insanda doğuştan mevcut olan iyilik ve adalet duygusu sonradan kötülüğe ve eşitsizliğe dönüşebilmekte, ancak insanın tabiatında var olan ışık ona yeniden yol gösterebilmektedir. Bu görüşler Hristiyanlığın doğuştan günahkar insan anlayışına ve dolayısıyla İsa'nın kurtarıcılığı inancına aykırıdır; ayrıca kilisenin yol gösterici rolünün ve ruhani otoritesinin yerine akli aydınlanmayı koymaktadır.

Thomas Paine, 1784 yılında yayımladığı, Akıl Çağı adlı kitabında o meşhur sözünü söyler: "Dünya vatanım, tüm insanlar kardeşim ve iyilik yapmak dinimdir."

Rousseau ve Voltaire, deizm anlayışı içerisinde yer alan Fransız filozoflardır. Özellikle Voltaire, "Tanrı düşüncesinden başka her şey saçmadır", "Tanrı olmasaydı biz O'nu icat etmek zorunda kalacaktık, ama bütün tabiat O'nun var olduğunu bize haykırmaktadır." demiştir. Rousseau'ya göre de din, yüksek bir varlığın bizlere verdiği yüksek bir duygudan ibarettir.[]

Amerikalı deistler

18. yüzyıl sonuna değin deizm, İngiliz, Fransız ve Alman aydınları arasında egemen dinsel görüş durumuna gelmiş, sonraları Amerikalıların da dinsel görüşlerinin biçimlenmesinde önemli rol oynamıştır. Amerika'daki deist düşünürlerin arasında en önemlisi Thomas Paine'dir.[19] Paine, Akıl Çağı adlı eserinin ilk bölümünde açık bir şekilde Hristiyanlığa, özellikle de kurtuluş akidesi ve vahiy anlayışını eleştiriyor, Kitab-ı Mukaddes'teki vahiy, mucize, ahlak, enkarnasyon ve evren hakkındaki bilgileri açıkça eleştirerek reddediyor ve özellikle astronomi ilminin ortaya koyduğu evren telakkisiyle uyuşmazlığını göstererek diğer deistler gibi bilime verdiği önemi gösteriyordu. İkinci bölümde ise, doğal din anlayışını ortaya koyuyordu. Böylece Paine, birinci bölümde yıkmaya çalıştığı vahye dayalı Hristiyanlık yerine ikinci bölümde aklı esas alan doğal din sistemini anlatmaya çalışıyordu.[20] Kısaca Paine, Paul Blanshard'a göre Amerika tarihinde en ünlü özgür düşünür olup dinleri eleştirmiş ve hem Tanrı'ya hem de ölümsüzlüğe inanmıştır.

Dünya Deistler Birliği (World Union of Deists)'nin web sitesinde bu birliğe üye olmak isteyenlerden önce Paine'in bu eserindeki öğretileri kabul etmelerini şart koşmaktadırlar.[21]

Tanrı'nın varlığına dair felsefi argümanlar

Deist yazarlara bakıldığında genellikle benzer sebeplerden dolayı yüce bir varlık sonucuna ulaştıkları gözlenmektedir.[] Bunlar sırasıyla aşağıda belirtilmiştir.

Kozmolojik Argüman: Bu argüman, ilk neden ve nedensellik kanıtıdır. Hiçbir şey, nedensiz olarak meydana gelmez. Her şeyin bir nedeni vardır; her bir neden, başka bir nedenin sonucudur. Yani var olan her şeye, kendisinden önce gelen bir şey neden olmuştur. Bu nedenlere bakarak, ilk nedene kadar ineriz ve nedeni bulunmayan Tanrıyı buluruz. Tanrı var olma nedeni bulunmayan temel tek varlıktır. Sıralamasıyla şöyledir:

  • Var olmaya başlayan her şeyin bir sebebi vardır,
  • Evren var olmaya başlamıştır,
  • Demek ki evrenin bir sebebi vardır.

Doğa Yasası Argümanı: Bu argüman teleolojik argümanın farklı bir biçimidir. Doğa yasası argümanına göre doğada tutarlı ve tahmin edilebilir doğa yasaları olduğu için, bu yasaları yürürlüğe koyan bir de yasa koyucu olması gerekir. Bu yasa koyucu da yüce bir varlıktır. Sıralamasıyla şöyledir;

  • Doğayı yöneten doğa yasaları vardır,
  • Bütün yasaların bir de yasa koyucusu vardır,
  • Bu yasa koyucu yüce bir varlıktır.

Teleolojik Argüman: Ayrıca dizayn ya da tasarım argümanı da denir. Bu argüman doğal dünyaya baktığımızda her şeyin kendi işlevini yerine getirecek şekilde en ince ayrıntısına kadar düzenlenmiş ve ayarlanmış olduğunu göreceğimizi belirtir. Bu da düzenleyen üstün bir varlığın kanıtıdır. Ereksel nedenselliği temele alan ve saat ile evren arasında bir analoji kuran bu delile göre, nasıl ki bir saatin varoluşu bir Saatçinin varoluşunu gerektiriyorsa, aynı şekilde maddi evrende var olan ve herkes için aşikâr olan düzen de akıllı bir yaratıcının, bireysel Saatçiden çok daha bilge ve güçlü olan bir yaratıcının varlığını gerektirir.

Temel inançlar ve ilkeler

Deizm her ne kadar çeşitlilik içeren, geniş bir inanç olsa da bazı değişmez temel inanç ve ilkeleri vardır. Temel inançlar ve ilkeler şunlardır;

  • Yaratıcı bir güç inancı,
  • Mantığın bize doğruları öğretebileceği inancı,
  • Kehanetlerin, mucizelerin, dinsel dogmaların, demagojilerin ve kaynağı ilahi ilan edilen dinlerin reddi.[22]

Deistler genellikle yaratıcı gücü Tanrı olarak ifade etmektedir.

Bilimsel gelişmeler

NGC 4414, Berenis'in Saçı takımyıldızı yönünde yaklaşık 62 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan bir çubuksuz sarmal gökada.

20. yüzyılda kuantum kuramının gelişmesiyle beraber fizik felsefesi belirleyici bir güncellik kazanmış, evrenin doğasının belirlenirci mi yoksa belirlenemezci mi olduğu çokça tartışılmış ve kuantum mekaniğinin farklı yorumları ortaya atılmıştır. Önbilimsel nitelikte ortaya çıkan bu yorumlar daha sonra bilimsel bilginin sentezlenmesine ve çeşitli teorilerin hem düşünce deneyleriyle hem de yüksek enerjili parçacık hızlandırıcıların, dev teleskopların, dedektörlerin ve uzay sondalarının kullanıldığı gözlem ve deneylerden elde edilen sonuçlarla matematiksel formülasyonlara oturtarak ispatlamasına önayak olmuştur.

20. yüzyılda gelişen bilimsel keşifler (1915-genel görelilik kuramı, 1929-kırmızıya kayma, 1964-kozmik mikrodalga arka plan ışıması) ışığında bildiğimiz evrenin Büyük Patlama ile bir başlangıcı olduğu kanıtlanmıştır. Kuantum mekaniğinin çoğul dünyalar yorumuna göre gerçekliğin kendisi olarak tüm kainat için tek ve evrensel bir dalga fonksiyonu mevcuttur. Bu evrensel dalga fonksiyonu her şeyin dalga fonksiyonu olarak, bildiğimiz dünyamızdaki bütün olasılıkları ve hatta bunun dışında evrilmesi olası bütün dünyaları kapsamaktadır.

Günümüz ve Tanrı anlayışı

Deizmin iki ana formu vardır: klasik deizm ve modern deizm.[23] Modern deistler klasik deizm inanışını, modern felsefe ile birleştirerek günümüz bilimiyle kullanmak istemişlerdir. Bu doğrultuda da birçok yeni inanışın çıkmasına sebebiyet vermiştir. Klasik deizm inanışında; Tanrı ile kişisel bir diyalog yahut karşılaşma mümkün gösterilirken günümüzde Tanrı'nın insanüstü olduğu ve Tanrı'yı anlamanın insan mantığı sınırları içinde olmadığına inanılmıştır. Başka bir şekilde ifade edilirse bu anlayışa göre Tanrı, Mutlak'tır; yaratılanlar ise görece ve görelidir. Dolayısıyla, görece ve göreli hiçbir varlık Mutlak'la kıyaslanamaz, oranlanamaz. Dolayısıyla, Mutlak, hiçbir şeyle, hiçbir tarzda, hiçbir yolda ilinti ve kıyas kabul etmez. O'na hiçbir değer takdir edilemez. O Mutlak olduğundan, görece ve göreli olan varlıkların sıfatlarıyla ifade edilemez. Dolayısıyla, kıyasa ve oranlamaya dayalı anlayış ve kabullerine göre O'na yakıştırılacak bir sıfat ne kadar yüksek düzeyli kabul edilirse edilsin ve ne kadar ideal olursa olsun, O'nu ifade edemez.

Deizmde evreni bir ilk nedenin sonucu olarak evrensel kanunlar çerçevesinde yaratan Tanrı'nın, sonrasında deterministik olarak gelişen olaylara müdahalede bulunmadığına inanılmaktadır.

Formları

Deizmde evrene aşkın ve müdahale etmeyen tek tanrılı standart yalın deizm konsepti hakimdir. Fakat her inanışta olduğu gibi deizmin de zamanla kendi içinde farklılıklar oluşmuştur. Sonradan ortaya çıkan inançlar ya da akımlar anlam karışıklığı oluşmaması amacıyla başlarına ek veya isim getirilerek ifade edilir. Bunlar pandeizm, panendeizm, polideizm, Hristiyan deizmi, felsefi deizm, bilimsel deizm, spiritüel deizm, proses deizm, hümanist deizm, birleşik deizm gibi deizmden türeyen ya da başka inançlarla birleştirilmiş alt dallardır. Ayrıca amorian deizm, pagan deizmi gibi deizmin bazı küçük alt kategorileri de mevcuttur.[24][25][26]

Günümüzde standart deizm konsepti dışında etkili alt dallar şunlardır:

Pandeizm

Pandeizm evrenin bütününü Tanrı olarak kabul eder. Pandeizmde, her şey Tanrı'nın bir parçası olarak kabul edilir, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır. Pandeizme göre Tanrı'nın evrenden ayrı ve bağımsız bir varlığı yoktur. Tanrı doğada, nesnelerde, insan dünyasında vardır. Her şey Tanrı'dır.

Panendeizm

Panendeizm, pandeizmde olduğu gibi evrenin kendisinin Tanrı olduğunu, pandeizmden farklı olarak ilk devindirici olan Tanrı'nın evren ve tüm varlıkları özünden yarattığı ve evrene aşkın, evrenin bilincinde mutlak ve değişmez bir varlık olarak egemen olduğu inancıdır. Panendeizm her şey Tanrı'dan sudur etmiştir. Ruhun tek amacı, oluştuğu Tanrı'ya dönmektir. Bunun da yolu tek evrensel yasa olan evrimden geçmektir. Somut anlamda Tanrı'nın bütünleştiği evrenin ve varlıkların, evrim ile diyalektik olarak değiştiği ve geliştiği, gelişimini tamamladıktan sonra dönüşün yine ezeli ve ebedi olan tanrıya olacağı bu geri dönüşte tekamülünü tamamlayan ruhların da tanrıya kavuşacağına inanılır. Panendeizme göre tanrı, hem değişmeyen (mutlak), hem de değişendir (göreli). Hem zamanın içinde, hem dışında; hem sonlu, hem de sonsuzdur. Aynı zamanda hem tikel, hem tümel; hem neden, hem sonuçtur.

Spiritüel deizm

Spiritüel deizm içinde meditasyon, tefekkür, doğa ile birleşme, sezgi gibi durumları barındırır. Onlar da diğer deistler gibi Tanrı'nın evrene müdahale ettiği fikrini, dinsel dogmaları ve doğaüstü olayları reddetmektedir. Spiritüel deizm, genel ve manevi varlığı doğada hissedilebilir tarifsiz bir Tanrı inancı içerir. Spiritüel deistler sonsuz ödül, reenkarnasyon, karma gibi inançlara sahip olabilir. Bu tür deistler literatürde "spiritüal fakat dinsel değil" ya da "spiritüel fakat dini yok" ifadesiyle tanımlanır.

Deistlerin tümü olmasa da bir kısmı transandantalistler gibi aşkın ideal spiritüel durumun; fiziksel ve empirik olduğu ve kurumlaşmış dinlerin doktrinleriyle değil yalnızca bireyin bağımsızca kendi içine dönmesi yoluyla idrak edilebileceği, var olan toplumsal kurumların bireyin kendi içindeki iyiliği fark etmesi ve ona dönmesine engel olduğuna inanmakta, bu yüzden bireyin kendini keşfine önem vermektedir.

Deizm ve teizm

Teizm, her şeyden önce bir tanrı veya tanrıların var olduğu kabulünün üzerine kurulmuş bir düşünce yapısıdır. Teist görüşte, tanrı veya tanrılar yaratılmamışlardır, olmuş ve olacak her şeyi bilirler, sonsuz kudrete sahiptirler, zaman ve mekandan bağımsızdırlar, bilinen şeyler ile benzerlikleri yoktur. Teizmde çoğunlukla tanrı veya tanrıların evrenin işleyişine müdahale ettikleri inancı hakimdir. Klasik teizm, anılan özelliklere sahip tanrı veya tanrıları kabul ederek her şeyi bu referans noktasından hareket ile açıklamaya çalışır. Deist düşünceye göre de evren üstün, yüce bir varlık tarafından yaratılmıştır. Deizmde, teizmin aksine, Tanrı'nın evrenin işleyişine müdahale etmediği fikri hâkimdir.[27]

Başka bir anlatımla deizm, teizm ile bir yaratıcı gücün varlığını doğrulaması yönüyle uyuşur fakat deizm, teizmin Tanrı'nın insanlara peygamber ve dinler gönderdiği iddiasını kabul etmemesiyle ondan ayrılır. Teistlerin ilahilik iddiasına karşın deistler dinlerin insan tecrübesinin ve bilgi birikiminin birer ürünü olarak görmekte ve bu sebepten ötürü ilahiliklerini reddetmektedir. Ayrıca teistler deistlerden farklı olarak herhangi bir dine bağlı kimselerdir.

Türkiye ve nüfus

Deistler araştırmalarda herhangi bir dine bağlı olmayanlar kategorisi altında değerlendirilir. Dentsu'nun 2006 yılına ait verilerine göre nüfusun %3'ü herhangi bir dine bağlı değildir.[28] Bu kısım ateistler, deistler, agnostikler ve hümanistlerden oluşmaktadır.

Bu araştırma sonucu deist nüfus hakkında kesin bilgi vermemektedir. 2005 yılı Eurobarometer anketine ait veriler ise deist nüfus hakkında tahmin yapılmasına imkân tanımaktadır. Ankete göre Türkiye nüfusunun %2'si herhangi bir dine mensup olmayıp yaratıcı bir güce inanmaktadır.[29]

MAK Araştırmanın 2017 yılındaki "TÜRKİYE'DE TOPLUMUN DİNE VE DİNİ DEĞERLERE BAKIŞI" anketine göre Türkiye'de nüfusun %6'sı deisttir.[30]

2019 yılında OPTİMAR tarafından yapılan araştırmaya göre ise bu oran %4.5'tir.[31]

Deistik kavramlar

Dünya Deistler Birliği tarafından tespit edilmiş bazı deistik kavramlara aşağıda yer verilmiştir.

  • Deizm: Durağan ve içinde değişim bulundurmayan öğretilerin, inanışların aksine, tüm insanların yapabildiklerinden daha yüce evrensel bir yaratıcı gücün varlığına yönelik sonsuz inanç ile insanın doğuştan sahip olduğu aklıyla doğanın ve evrendeki kanun ve tasarımın kişisel gözlemlerle onaylanıp benimsenmesidir.
  • İman: Deistler Yaratıcının varlığına inanmaları için "iman"a gereksinmezler. İnanışta "iman" değil, koşulsuz "güven" vardır. Voltaire şöyle der: “İman nedir? Apaçık ortada olan şeye inanmak mıdır? Hayır. Bana göre apaçık ortadadır ki, varlığı gerekli olan, sonsuz, yüce ve akıllı bir yaratıcı vardır. Bu iman ile değil akıl ile alakalıdır."
  • Tanrı: Doğadaki tasarım ve kanunların kaynağı olan evrensel yaratma gücü.
  • Vahiy: Deizmde vahiy bulunmamakla birlikte, vahiy kavramına farklı anlamlar yüklendiğine rastlanır. Örneğin Thomas Paine vahyi şöyle anlatır: "Bazıları, "Tanrı kelamı yok mudur, vahiy yok mudur?" diye soracaklar belki. Ben buna evet derim, Tanrı kelamı ve vahiy vardır. Tanrı kelamı gözlemlediğimiz evrendir: Bu anlamıyla hiçbir insan icadının ne karşı çıkabileceği, ne de değiştirebileceği bir kelamdır ve Tanrı insana evrensel bir dille seslenmektedir. İnsan dili yerel ve değişkendir bu nedenle de değişmez ve evrensel bilgi için kullanılmada yetersiz kalır."
  • Akıllı Tasarım: Akıllı tasarımdan kasıt doğadaki yapılardır, mesela gözlemlenebilir olan ve akıllı bir tasarımcı gerektiren DNA'nın karmaşıklığı. Bu başlık altında "YAPI”dan kastettiğimiz, bir şeylerin sonsuz bir işbirliği motifi ile planlanmasıdır.
  • Doğal İnanç ya da Doğal Din: Doğanın tasarımlarına, kanunlarının ve aklın uygulanmasına dayalı Tanrı inancıdır.
  • Felsefe: Varoluş ilkelerinin ve gerçeklerinin öğretisi, bilgi veya inanış.
  • Mantık/Akıl: Gerçeklere dayalı mantıksal çıkarımları veya sonuçları şekillendirmede kullanılan ruhani güç.
  • İnanç: Sebebe, doğaya ve evrenin amacına ilişkin inançlar dizisi.
  • Güven: Güven, bir insanın mantık süzgecinden geçirdikten sonra başka bir insana veya başka bir şeye inanmasıdır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Deizmin temeli nedir?". 10 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2013. Mantık ve Doğadır. Evrenin her yerinde bulunan tasarımı hepimiz görüyor ve anlıyoruz ve bu anlayış bizi bir tasarımcının veya Tanrının varlığına götürüyor. 
  2. ^ "Eğer deizm Tanrının varlığını öğretiyorsa, o halde Hristiyanlık, İslam, Musevilik, Budizm gibi diğer dinlerden farkı nedir ?". 1 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2013. Deizm mantığa ve doğaya dayalıdır, vahye değil. Diğer tüm dinler ilahi bir vahiy iddia ederler ya da hepsinin kutsal bir kitabı vardır. Deizmde her ikisi de yoktur. Deizmde imama, papaza, hahama ihtiyaç yoktur. Deizmde ihtiyaç duyula her şey ve tek şey sağduyulu olmak ve her şeyi akıl süzgecinden geçirmektir. 
  3. ^ Webster's 1828 Dictionary, 1828, 3 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 10 Ekim 2012, The doctrine or creed of a deist; the belief or system of religious opinions of those who acknowledge the existence of one God, but deny revelation: or deism is the belief in natural religion only, or those truths, in doctrine and practice, which man is to discover by the light of reason, independent and exclusive of any revelation from God. Hence deism implies infidelity or a disbelief in the divine origin of the scriptures. 
  4. ^ "Deism", Encyclopedia Britannica, 2012, 22 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 10 Ekim 2012, In general, Deism refers to what can be called natural religion, the acceptance of a certain body of religious knowledge that is inborn in every person or that can be acquired by the use of reason and the rejection of religious knowledge when it is acquired through either revelation or the teaching of any church. 
  5. ^ "Deism", Jewish Encyclopedia, 1906, 9 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 10 Ekim 2012, DEISM: A system of belief which posits God's existence as the cause of all things, and admits His perfection, but rejects Divine revelation and government, proclaiming the all-sufficiency of natural laws. 
  6. ^ "Doğal Din". 22 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Nisan 2013. 
  7. ^ "Deist". 20 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2013. 
  8. ^ İlk İngilizce kullanımı 1621 yılıdır. 1675 yılında sözlüğe girmiştir. Deizm 12 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., İngilizce Vikipedi
  9. ^ Roger, L. Emerson. "DEISM". xtf.lib.virginia.edu. 16 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2015. 
  10. ^ Deizm 12 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., İngilizce Vikipedi
  11. ^ Features of deism, 25 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 9 Mayıs 2013, Critical elements of deist thought included:Rejection of all religions based on books that claim to contain the revealed word of God.Rejection of all religious dogma and demagogy.Rejection of reports of miracles, prophecies and religious "mysteries".Constructive elements of deist thought included:God exists, created and governs the universe.God gave humans the ability to reason. 
  12. ^ Freedom and necessity, 25 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 3 Mayıs 2013, Enlightenment thinkers, under the influence of Newtonian science, tended to view the universe as a vast machine, created and set in motion by a creator being, that continues to operate according to natural law, without any divine intervention. 
  13. ^ Features of deism, 25 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 4 Mayıs 2013, Critical elements of deist thought included:Rejection of all religions based on books that claim to contain the revealed word of God.Rejection of all religious dogma and demagogy.Rejection of reports of miracles, prophecies and religious "mysteries". 
  14. ^ Deizm, 1 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 9 Mayıs 2013 
  15. ^ Beliefs about immortality of the soul, 25 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 3 Mayıs 2013, Deists hold a variety of beliefs about the soul. Some, such as Lord Herbert of Cherbury and William Wollaston, held that souls exist, survive death, and in the afterlife are rewarded or punished by God for their behavior in life. Some, such as Benjamin Franklin, believed in reincarnation or resurrection. Still others such as Anthony Collins,Bolingbroke, Thomas Chubb, and Peter Annet were materialists and either denied or doubted the immortality of the soul. 
  16. ^ Beliefs about immortality of the soul, 25 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 9 Mayıs 2013, Deists hold a variety of beliefs about the soul. Some, such as Lord Herbert of Cherbury and William Wollaston, held that souls exist, survive death, and in the afterlife are rewarded or punished by God for their behavior in life. Some, such as Benjamin Franklin, believed in reincarnation or resurrection. Others such as Thomas Paine were agnostic about the immortality of the soul:I trouble not myself about the manner of future existence. I content myself with believing, even to positive conviction, that the power that gave me existence is able to continue it, in any form and manner he pleases, either with or without this body; and it appears more probable to me that I shall continue to exist hereafter than that I should have had existence, as I now have, before that existence began.—Thomas Paine, The Age of Reason, Part I, Recapitulation Still others such as Anthony Collins, Bolingbroke, Thomas Chubb, and Peter Annet were materialists and either denied or doubted the immortality of the soul. 
  17. ^ Deist terminology, 25 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 9 Mayıs 2013, Deist authors – and 17th- and 18th-century theologians in general – referred to God using a variety of vivid circumlocutions such as:Supreme Being,Divine Watchmaker,Grand Architect of the Universe,Nature's God – used in the United States Declaration of Independence,Father of Lights – Benjamin Franklin used this terminology when proposing that meetings of the Constitutional Convention begin with prayers 
  18. ^ Küçük, a.g.e., s.401-402.
  19. ^ Ayvaz, a.g.e., s. 58.
  20. ^ Ayvaz, a.g.e., s. 59.
  21. ^ Bkz. http://www.deism.com/ 24 Şubat 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  22. ^ Features of deism, 14 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 29 Mayıs 2013, Critical elements of deist thought included: Rejection of all religions based on books that claim to contain the revealed word of God. Rejection of all religious dogma and demagogy. Rejection of reports of miracles, prophecies and religious "mysteries". Constructive elements of deist thought included: God exists, created and governs the universe. God gave humans the ability to reason. 
  23. ^ Hardwick, J. "Modern Deism". 8 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  24. ^ "Types of Deism". 20 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2013. ought seeks to scientifically test basic principles of organized religions, such as the existence of the soul or life after death, although it does allow for intuition and hypotheses based on the best available information. | erişimtarihi = 25 Mayıs 2013 | arşivurl = | arşivtarihi = 20 Eylül 2015 | ölüurl = hayır }}
  25. ^ "Subcategories of contemporary deism". 28 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2013. There are a number of subcategories of modern deism, including monodeism (this being the default standard concept of deism), polydeism, pandeism, panendeism, spiritual deism, process deism, Christian deism, scientific deism, and humanistic deism. 
  26. ^ "Varieties and Categories of Deism". 1 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2013. 
  27. ^ Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003, "theism" ve "deism" maddeleri
  28. ^ Dentsu Communication Institute 電通総研・日本リサーチセンター編「世界60カ国価値観データブック 16 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Japonca)
  29. ^ "Social values, Science and Technology" (PDF). 21 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 29 Mayıs 2013. 
  30. ^ "TÜRKİYE'DE TOPLUMUN DİNE VE DİNİ DEĞERLERE BAKIŞI" (PDF). 22 Kasım 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mart 2021. 
  31. ^ "Optimar'ın araştırmasını paylaşan Özkök: Türkiye artık yüzde 99'u Müslüman olan bir ülke değil". tr.sputniknews.com. 27 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mart 2021. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Agnostisizm</span> Tanrının varlığının bilinemeyeceğini savunan öğreti

Agnostisizm ya da bilinemezcilik, en yaygın ve bilinen tanımıyla, tanrı veya tanrısal varlıkların bilinemez veya varlığı ile birlikte yokluğunun da kanıtlanamaz olduğunu savunan bir felsefi görüştür. Agnostik düşünce epistemolojik alanda yer alan bir felsefi görüş olmakla birlikte, zayıf agnostisizm, güçlü agnostisizm gibi alt türlere ayrılır. Bununla birlikte agnostik felsefe varsayımların, özellikle tanrı gibi daha yüksek bir otoritenin varlığına veya yokluğuna ilişkin teolojik varsayımların bilimsel olarak hiçbir zaman açıklanamayacağı görüşündedir. Bu fikir akımının destekçilerine agnostik denir. Agnostisizm kendi içinde de farklı görüşlere ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Ateizm</span> Tanrının varlığını reddeden öğreti

Ateizm ya da tanrıtanımazlık, Tanrı'nın, tanrıların, doğaötesi inançların ya da ruhani varlıkların reddidir. Bu fikirde olanlara ateist ya da tanrıtanımaz denir.

Teizm ya da tanrıcılık, tanrı veya tanrıların var olduğu inancıdır. Klasik teizm anlayışında Tanrı; Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve Nihai Kişi olarak nitelenir. Klasik teistik Tanrı; tüm varoluşun kaynağı, öznesi ve tüm varoluşa nüfuz eden Nihai Şahıs olarak nitelendiği için Tanrı tüm varoluşun muhatapı olarak kabul edilir.

Monoteizm veya tek tanrıcılık, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır. Monoteizm sözcüğü, etimolojik açıdan Yunanca mono (tek) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Din felsefesi</span> Felsefe dalı

Din felsefesi, dinin kendiliğinden varoluşsal hareketi için bir tür rasyonel bir meşrulaştırma sağlayan felsefe dalıdır. Kutsallık, Tanrı, kurtuluş, ibâdet, peygamber, kurban, dua, vahiy, ayin ve sembol gibi dinler tarihinin temel konularını analiz eden din felsefesi; dinin, dini tecrübenin ve onun ifadesinin doğasını belirler. Din felsefesi dini konu edinen, dinin insan var oluşunun kaynağı, insan doğasının ve kaderinin kaynağı ve değerleri ile ilgili sorunları ele alarak sorgulayan felsefe disiplinidir.

Tanrı'nın varlığıyla ilgili argümanlar filozoflar, teologlar ve diğer düşünürler tarafından öne sürülmüştür. Felsefi terminolojide, Tanrı'nın varlığı problemi, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı ile ilgilidir. Bilgi kuramı, epistemoloji, bilgiye olan yaklaşımı, doğru bilgiye nasıl ulaşılacağını inceler. Ontolojiyse, varlık/yokluk konuları üzerindeki argümanlardan oluşur. Yani, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı, Tanrı'nın var olup olmadığı konusunda nasıl akıl yürüteceğimiz üzerinedir.

<span class="mw-page-title-main">İbrahimî dinler</span> Orta Doğu dinleri

İbrahimî dinler, aynı zamanda İbrahimizm olarak da bilinir, İbrani din büyüğü ve atası İbrahim tarafından kurulan Yahudilik ile birlikte başlamış, monoteizm üzerine kurulu Semitik dinler grubudur. İlk İbrahimî din Yahudiliktir; sonrasında sırasıyla Hristiyanlık ve İslamiyet kurulmuştur. Yahudilik ve Hristiyanlık, kökenlerini İshak (Y'ishak) ve soyuna bağlarken İslamiyet, İsmail (Y'işmael) ve soyuna bağlar.

Pandeizm, panteizmin deistik formudur veya deizmin panteistik formudur.

<span class="mw-page-title-main">Deistler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste tanınmış deistler listesidir.

Budizm genelde bir din olarak kabul edilir; ancak kimi zaman Budizm için “ruhani felsefe” tanımı da yapılmaktadır. Bunun nedeni Budizm'de mutlak bir yaratıcı tanrı fikri bulunmamasıdır. Buda'nın yaşadığı dönemlerden itibaren, bir yaratıcı kavramının bulunmayışı Budist düşüncenin ayırt edici özelliklerinden biri olagelmiştir. Budizmin yaklaşımı klinik ve sistematiktir; Dört Yüce Gerçek’te Buda ızdırap sorununu analiz etmiş, kökenindeki nedeni teşhis etmiş ve ızdırabı ortadan kaldıracak reçeteyi yazmıştır. Buda’nın öğretilerine göre, sekiz katlı asil yolu izleyen tüm duyarlı varlıklar, “bensizlik” (anatta) kavramının kavranması yoluyla cehaleti, dolayısıyla acıyı ortadan kaldırabilir. Bu nedenle, Budizm bir yaratıcı tanrı kavramına değil, ahlak, meditasyon ve bilgelik kavramlarına dayanmıştır. Bu açıdan Budizm, nihai bir "benlik" tanımlayan Hindu düşüncesiyle çelişir.

Agnostik teizm, tanrı veya tanrısal varlıklara inanan ama tanrının olup olmadığına dair bilgiye ulaşmanın mümkün olmadığını, tanrının varlığının bilinemez olduğunu savunan bir felsefi görüştür. Agnostik teizm, agnostisizm ve teizmi belli özellikleriyle birleştirdiği için bu ismi almıştır. Akıl ve mantığın tanrısal bilgiye ulaşmakta yetersiz kaldığını savunarak deizmden ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Mutlak Varlık Kültü</span> Fransız Devrimi sırasında devlet dini

Mutlak Varlık Kültü veya Yüce Varlık Kültü, Fransız Devrimi sırasında Maximilien Robespierre tarafından Fransa'da kurulan bir Klasik teizm biçimidir. Yeni Fransız Cumhuriyeti'nin devlet dini olması ve Roma Katolikliği ile rakibi Akıl Kültü'nün yerini alması amaçlandı. Robespierre'in düşüşünden sonra desteksiz kaldı ve 1802'de Birinci Konsül Napolyon Bonapart tarafından resmen yasaklandı.

Apateizm ya da tanrıumursamazlık, tanrının veya tanrıların varlığı veya yokluğu konusunda ilgisiz, kayıtsız kalma durumudur. Bir apateist, tanrının veya tanrıların var olduğu veya olmadığı yönündeki iddiaları kabul etmek veya reddetmekle ilgilenmez. Bir inanç, iddia veya bir inanç sisteminden ziyade bir tutum olarak nitelendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Tutarsız vahiy argümanı</span> Paradoks

Cehennem sorunu veya tutarsız vahiy argümanı, Tanrı'nın varlığına karşı bir argümandır. Argümana göre, dünya üzerinde binlerce din, tarikat ve mezhep vardır. Her bir din, tarikat ve mezhep başka inançlara sahiptir. Teologlar birbirleriyle çoğu zaman anlaşamazlar. Aynı dine inanan insanlar bile aynı dini başka şekillerde algılarlar. Bu da hangi dinin ve inancın doğru olduğuna dair bir paradoks ortaya çıkartır.

Ateizme genel bir bakış ve güncel bir rehber olarak aşağıdaki ana hatlar verilmiştir:

Hristiyan Deizm, Hıristiyanlıktan ayrılan dini bir bakış açısıdır. İsa'nın ahlaki öğretilerine inanan fakat ilahiliğine inanmayan bir deist anlamına gelir. Corbett ve Corbett (1999), John Adams ve Thomas Jefferson'ı, Hristiyan deist örneği olarak gösterir.

Kongo dini veya Kongo mitolojisi, KiKongo konuşan halkların geniş geleneksel inançları kapsar. Din, dünyayı ve içinde yaşayan ruhları yaratan Nzambi Mpungu adlı bir ana yaratıcı tanrı fikrine dayanmaktadır. Dinde Nganga olarak bilinen rahip doktorları vardır. Bu rahip doktorlar takipçilerinin zihinlerini ve bedenlerini iyileştirmeye çalışır. Bir Nganga olmak gibi aracı roller, diğer ruhlar ve atalar dünyasından iletişim gerektirir. Evren, yaşayanlar ve ölüler dünyası olmak üzere iki dünya arasında bölünmüştür, bu dünyalar bir su kütlesi tarafından bölünmüştür. İnsanlar bu dünyalardan sürekli olarak döngü halinde geçerler.

İslami deizm, deizmin müdahalede bulunmayan tanrı inancı ile birlikte; aracı olmaksızın akıl ve mantık yoluyla tanrıyı kavrama düşüncesinin İslami temeller üzerinden ortaya çıkan halidir.

Dünya Deistler Birliği (WUD), doğal Deizm dinini destekleyen dünyanın en büyük ve en eski örgütüdür.

Felsefede, Tanrı'nın yaratıcısı sorunu, Tanrı'nın var olduğu varsayımına dayanarak, Tanrı'nın varlığından sorumlu olan varsayımsal nedene ilişkin tartışmadır. Evrenin yaratıcısının da aynı kısıtlamalara sahip olması gerektiğini ileri sürerek, evrenin bir yaratıcı olmadan var olamayacağı önermesine karşı çıkar. Bu da, bir yaratıcının varsayılan her yeni yaratıcısının kendi yaratıcısına sahip olduğunun varsayıldığı sonsuz bir gerileme sorununa yol açabilir. Evren için gerekli bir ilk-neden açıklaması olarak bir yaratıcı tanrının teistik önermelerine yönelik ortak bir meydan okuma şu sorudur: "Tanrı'yı kim yarattı?"