İçeriğe atla

Deflasyon

Deflasyon ya da para kısıtlaması,[1] genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur.[2] Enflasyonun tersidir. Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı veya enflasyon eğilimi karşısında fiyatları düşürmeyi öngören iktisat siyasetidir.

Deflasyon, nicesel para teorisine dayanan bir siyasettir. Genellikle iktisadi durgunluk dönemlerinde, mal ve hizmet arzının talebini geçmesiyle beraber alım gücünün azaldığı durumlarda piyasadaki para arzının da azalmasından kaynaklanır. Deflasyonun üretim ve istihdam üzerinde olumsuz etkileri olur. Deflasyon, fiyatların artış hızının azalması anlamına gelen dezenflasyon ile karıştırılmamalıdır. Dezenflasyon, enflasyonun artış hızının azalması, deflasyon ise fiyatların azalmasıdır.

Deflasyon türleri

Charles Rist'e göre üç tür deflasyon vardır;

  • Para deflasyonu: Banknotları tedavülden çekip imha etmek demektir. Ekim 1944'te Belçika, banknot ve hesapları bankada bloke ederek böyle bir işlem yapmıştır. Haziran 1948'de Almanya'daki işgal kuvvetleri, ödeme araçlarını yüzde doksanını hükümsüz saymış, Reichsmark'ı on buçuğa bir oranında Alman Markı'na çevirerek tedavüldeki para hacmini azaltmışlardı.
  • Malî deflasyon: Devlet, bankaların devlet yararına çıkardıkları ödeme araçlarını karşıladığı zaman, deflasyoncu siyasetin başka bir şekli olan malî deflasyon ortaya çıkar. Kamu harcamalarını kısmaya veya vergileri arttırmaya dayanan bütçe fazlalığı siyaseti de malî deflasyonun bir şekli olarak ele alınabilir. Bu fazlalıklar ya kullanılmaz veya kamu borçlarının ödenmesine harcanır.
  • Kredi deflasyonu: Deflasyonun üçüncü şekli olan kredi deflasyonu birçok şekilde gerçekleştirilir: Kredi isteklilerini daha ölçülü davranmaya zorladığı için iskonto sınırının yükseltilmesi; bankaların mevduatlarını arttırmaya zorlanmaları, açık piyasa siyaseti veya krediler ile kredi vermenin sıkı bir şekilde denetlenmesi. Fiyatların yükselmesini önlemek için ya arz ya da talep üzerinde durulabilir.

Deflasyonun etkileri

  • Deflasyon, refahı frenler. Çünkü bir ekonomide hammadde, işgücü gibi faktörlere sahip olması yetmez. Üretimin de artması gerekmektedir. Üretim artışı da para miktarina ve fiyatların yükselmesine bağlıdır.
  • Deflasyon, işsizlik yaratır. Çünkü para yetersizliğinden veya düşük kârları azaltmasından dolayı üretimin kısılması emek talebini de daraltır.
  • Deflasyon, ücretleri düşürür. Çünkü deflasyonda kârlar azalır, fiyatlar iner.
  • Deflasyon, tüketimi kısar. Çünkü kişilerin gelirleri azalmıştır.
  • Deflasyonda, alıcılar karlı çıkar, borçlular zarar eder. Sabit gelirliler ise piyasadaki dengesizlikleriyle pek ilgilenmediklerinden zarara uğramayacaklardır. Buna karşılık, firmalar büyük kayıplara uğrayabilir.

Deflasyona karşı alınabilecek tedbirler

  • Ucuz faizle bol kredi imkânları sağlamak
  • Harcamaları özellikle, otonom yatırımları (devletin yaptığı yatırımlar) fazlalaştırmak.
  • Gelir ve kurumlar vergisini, yatırımları arttıracak biçimde ayarlamak.
  • Yüksek ücret politikası uygulamak.
  • Tüketim kredilerini attırmak.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ https://sozluk.gov.tr/ 29 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ "Deflasyon". Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Terimler Sözlüğü. 3 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2011. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Para</span> devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit

Para, mal ve hizmetlerin değiş-tokuşu için kullanılan araçlardan en yaygın olanı. Para sözcüğü ile genellikle madenî para ve banknotlar kastedilmekle birlikte; ekonomide, vadesiz mevduatlar ve kredi kartları da parayı meydana getiren unsurlardan sayılır. Vadeli mevduat, devlet tahvili gibi değişim araçları ise para benzeri olarak değerlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Banka</span> finansal etkinlikte bulunan kurum

Banka, faizle para alınıp verilebilen, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ticari, finansal ve ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlara denir. En yaygın üçüncül sektörlerden biridir. Banka sözcüğü İtalyanca banca sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Para bozma gişesi, para bozma yeri anlamına gelir. Kredilendirme faaliyetleri doğrudan banka tarafından veya sermaye piyasaları aracılığıyla dolaylı olarak da yapılabilir. Bankalar genellikle uluslararası bir dizi sermaye standardı olan Basel Anlaşmalarına dayanan asgari sermaye gereksinimine tabidir. Bankalar bir ülkenin finansal sistem ve ekonomisinde önemli bir rol oynadıklarından, yargı alanlarının çoğu bankalar üzerinde yüksek derecede düzenleme uygulamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Enflasyon</span> mal ve hizmetlerin zaman içinde değerinin artması, hayat pahalılığı

Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Döviz</span> mal veya hizmetler için genel olarak kabul edilen takas aracı

Döviz, dar anlamda yabancı parayı temsil eden belgeler. Türkçede yabancı ülkelerin paralarına da döviz denmektedir. Herhangi bir ülkenin parasının, başka bir ülkenin parasına dönüştürülmesiyle ilgili işlemlere de döviz işlemi veya kambiyo işlemi denir. Döviz kelimesi Türkçeye Fransızcadaki deviseden geçmiştir. Genel olarak döviz dendiğinde milletlerarası ödemelerde kullanılan ödeme araçlarının tamamı ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası</span> Türkiyenin merkez bankası

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), banknot ihraç eden, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'nin para ve kredi politikasını yürüten, veznedarlık görevini üstlenmiş ve devletin iktisadi ve mali danışmanlığını yapan yasal olarak bağımsız bir ekonomik kurumdur. Kâğıt para (banknot) basma tekelini elinde bulundurur ve bu yetkiye istinaden bağımsız olarak para politikasını belirler. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olan Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünce basılan madeni paraların tedavülü de Merkez Bankasınca sağlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Banknot</span>

Banknot ya da kâğıt para; taşıyana üzerinde yazan miktarın ödenmesi basan kurum tarafından garanti edilen, faiz taşımayan, yasal bir ödeme aracı. İngilizcedeki bank ve note yani banka ve not kavramlarının birleşiminden gelir. Banknotun, altın, gümüş, döviz gibi menkul kıymetlerden teşekkül eden bir karşılığı bulunmayabilir. Eskiyen para tedavülden çekilerek imha edilir.

<span class="mw-page-title-main">Stagflasyon</span>

Stagflasyon, stagnasyon ile enflasyonun aynı anda görüldüğü durumdur. Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir. 1970 yılında İngilizcede stagnation ile inflation kelimelerinin birleşmesinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Parasalcılık</span>

Parasalcılık veya monetarizm, 1976 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Amerikalı iktisatçı Milton Friedman tarafından geliştirilmiş bir teoridir.

Çift metal para sistemi, tedavülde altın ve gümüş olmak üzere iki ayrı madenden basılmış paranın, -sikkenin- işlem gördüğü bir para sistemidir. Bu sistem esas olarak 18. Yüzyıl başlarında, Avrupa ve Amerika'da uygulamaya konulmuş olup 1820'li yıllara kadar yürürlülükte kalmıştır.

Altın standardı, standart ekonomik hesap biriminin sabit miktarda altına dayandığı bir para sistemidir. Altın standardı, 1870'lerden 1920'lerin başlarına, 1920'lerin sonlarından 1932'ye ve ayrıca 1944'ten ABD'nin ABD dolarının altına konvertibilitesini tek taraflı olarak sonlandırıp Bretton Woods sistemine kesin olarak son verdiği 1971 yılına kadar uluslararası para sisteminin temelini oluşturdu.

I. Dünya Savaşı süresince Avrupa ülkelerinin üretim kapasiteleri büyük ölçüde hasar görmüştür. Gerek sanayi, gerekse de tarımsal üretimdeki bu hasarın yol açtığı üretim düşüşü, bu ülkelerde kontrolden çıkan bir enflasyona yol açmıştır.

Merkez bankası, bir ülkenin ya da ülkeler grubunun para politikasından sorumlu kurumdur. Merkez bankasının temel amacı para biriminin ve para arzının istikrarının sürdürülmesidir. Fakat merkez bankalarının bunun dışında bankacılık sektörünün son kredi mercii olmak, faiz haddinin kontrolü gibi görevleri de vardır. Bunun yanında merkez bankasının, bankalar ve diğer finansal kurumları, tedbirsizlik ve dolandırıcılığa karşı denetlemek gibi yetkileri de olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sovyet rublesi</span> para birimi

Sovyet rublesi, Sovyetler Birliği'nin para birimiydi. Sovyet rublesinin alt birimi kopektir.

Efektif talep; mal veya hizmeti alma konusunda etkin olma durumu, başka bir deyişle, o mal veya hizmeti alabilmek için yeterli para veya benzerlerinin mevcut olması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Para politikası</span>

Para politikası, hükûmetin, merkez bankasının ya da para otoritesinin, ekonomiye, para arzı yönetimi ya da döviz piyasası işlemlerini kullanmak yoluyla yön vermesidir. Para teorisi, ekonomi için en uygun (optimal) para politikasının belirlenmesini sağlar.

Keynesyen iktisat veya Keynesçilik, adını İngiliz ekonomist John Maynard Keynes'ten alır), toplam talebin ekonomik çıktı ve enflasyonu nasıl güçlü bir şekilde etkilediğine dair çeşitli makroekonomik teori ve modellerdir. Keynesyen görüşe göre, toplam talep ekonominin üretken kapasitesine eşit olmak zorunda değildir. Bunun yerine, üretimi, istihdamı ve enflasyonu etkileyen - bazen düzensiz davranan - bir dizi faktörden etkilenir.

Deflasyon veya stagflasyon tehdidi altındaki bir ekonominin genişletici para ve maliye politikalarıyla tersine çevrilerek, özellikle para arzının enflasyona yol açmayacak şekilde ölçülü bir şekilde artırılarak piyasaların yeniden dengeye getirilmesi ve fiyat istikrarının sağlanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de enflasyon</span> Türkiyenin kuruluşundan bugüne kadar olan enflasyon ve enflasyona etki eden olaylar

Türkiye'de enflasyon, Türkiye ekonomi tarihinde sürekli yapısal problemlerden birisidir. Yakın dönem Türkiye tarihinde yıllık enflasyonda 1971'den başlayarak 34 yıl süren çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonist bir süreç yaşandı. 2000'li yıllarda tek haneli oranlara düşse de 2010'lu yılların sonunda döviz kuru ve pahalılık nedeniyle enflasyon yeniden ciddi problemlerden biri halinde geldi.

Fisher denklemi; i ≡ r* + π bu ilişkiyi göstermektedir. Fisher'in düşüncesi iktisat teorisinde genellikle kabul görmekle birlikte; nominal faiz oranları ile enflasyon arasında bire birlik kararlı ilişkiyi ampirik olarak elde etmede bazı güçlükler bulunmaktadır.