İçeriğe atla

Dedegöl Dağı

Dedegöl
Dedegül
Harita
En yüksek noktası
Yükseklik2.992 m (9.816 ft)
ListelenmeUltra zirve
Koordinatlar37°39′36″K 31°17′24″D / 37.66000°K 31.29000°D / 37.66000; 31.29000
Coğrafya
KonumYenişarbademli, Isparta, Türkiye
SıradağToros Dağları
Jeoloji
Dağ türüTektonik
Türkiye üzerinde Dedegöl Dağı
Dedegöl Dağı
Türkiye' deki konumu
Eldere Bölgesi kaya tırmanışı sporunun yoğun olarak gerçekleştiği bir yerdir.
Dedegöl Dağı'nın buzul jeomorfoloji haritası[1]
Dedegöl Dağı

Dedegöl Dağı, Isparta'nın doğusunda Yenişarbademli ilçesi sınırı içerisinde 2.992 m. yüksekliğiyle Isparta ilinin en yüksek dağıdır. Anamas Dağı olarak da bilinmektedir. Bilinen 15 km uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun mağarası olan Pınargözü Mağarası da bu dağ içerisinde yer alır. Dedegöl Dağı, Batı Toroslar orojenik kuşağı içinde yer alan ana hatlarıyla güneyden kuzeye ve kuzeybatıya doğru uzanış gösteren en yüksek noktası 2992 m olan bir dağdır. Kuzey güney doğrultusunda yaklaşık 12 km uzunluğa, doğu-batı doğrultusunda ise 5–6 km genişliğe sahiptir.[2] Doğa Derneği'nin yayınladığı Önemli Doğa Alanları araştırmasına göre Dedegöl Dağları'nın sınırları doğuda Beyşehir Gölü, kuzeyde Belceğiz köyü ve Sarıidris beldesi, batıda Aksu ilçesi ve güneyde Emerdin Dağı ile Köprüçay Vadisi'nden oluşmaktadır.[3] Dedegöl Dağı, tektonik olarak Türkiye'nin en aktif alanlarından biri olan “Isparta Açısı”  içinde, bu alanının doğu kesiminde yer almaktadır. Dağın en yüksek noktası Dedegöl Tepe (2992 m) zirvesidir. Kartal Tepe (2983 m), Karçukur Tepe (2932 m) dağın diğer yüksek tepeleri arasındadır.[2]

Batı Toroslarda tek buzul bulunan dağıdır. Dipoyraz tepesinin kuzeye bakan yamacında birkaç küçük buzul yer almaktadır.

2018 yılında Cumhurbaşkanlığı tarafından alınan bir kararla Dedegöl Dağı'nın batısı Kızıldağ Milli Parkı'na, doğusu ise Beyşehir Gölü Milli Parkı'na dahil edilmiştir.[4]

Bitki Örtüsü

Dedegöl Dağları'nın alçak kesimlerinde tarım alanları, makilikler, bozkır bölgeleri ve kızılçam ormanları bulunur. İrtifa kazandıkça Toros göknarı, sedir ve karaçam karışık ormanları görülür. Ağaç sınırının üzerine çıkıldığında ise alpin bozkır vejetasyonu ile boylu ardıç ve kokulu ardıç topluluklarına rastlanır.[3] Bazı bölgelerde kaderotu ismi ile de bilinen ve bir sukulent türü olan Sempervivum ispartae bölgeye endemik bir türdür ve sadece bu bölgede yetişir.[5] Başka bir endemik bitki ise Silene ispartensis bitkisidir ve Sempervivum ispartae gibi onun da dünyadaki tek yayılım bölgesi Dedegöl Dağı'dır.[3] Kasnak meşesi de bölgede yayılımı olan başka bir türdür.[6]

Fauna

Bölgede pek çok sayıda hayvan çeşitliliği de bulunmaktadır. Yaban domuzu, tilki, sansar gibi memelilerin yanı sıra önemli bir kuş üreme alanıdır. Kaya kartalı ve sakallı akbaba bölgede yaşayan önemli yırtıcı türlerdendir. Mağara oluşumlarının fazlalığıyla çeşitli yarasa türlerine de ev sahipliği yapar. Bunlardan uzunayaklı yarasanın nesli küresel ölçekte tehlike altındadır.

Bunların yanında Toros kertenkelesi, Türkiye'ye endemik kelebek türlerinden Anadolu çokgözlüsü ve Sertavul çokgözlüsü ile nesli küresel ölçekte tehlike altında olan içsu balıkları da bölgede yaşamaktadır.[3]

Genel Jeolojik ve Jeomorfolojik Özellikler

Dedegöl Dağı'nın lito-stratigrafik yapısını Prekambriyen'den Kuvaterner'e uzanan aralıkta yer alan kaya birimleri oluşmaktadır. Ancak dağ kütlesinde yüzeylenen kayaçlar büyük ölçüde Mesozoyik'de çökelen kalın karbonat istifleridir. Dedegöl Dağı'nda yüksek kesimlere denk gelen buzul birikim sahası ağırlıklı olarak Dipoyraz Formasyonu olmak üzere tamamen masif kireçtaşlarından oluşmaktadır. Toroslardaki neotektonik gelişim, Türkiye'nin genelinde olduğu gibi Üst Miyosen'de başlamış ve bölge kuzey-güney doğrultulu bir sıkışmadan etkilenmiştir. Pliyosen'de ise Anadolu levhası doğu-batı yönünde olmak üzere yön değiştirmeye başlamış, Orta Torosların ucu güneye bakan bir bükülmeye uğramıştır. Dedegöl Dağı'nın günümüzdeki topoğrafyasını temsil eden yer şekilleri çeşitli olup, oluşumunda geçmişten günümüze değişik etken ve süreçlerin rol aldığı bir gelişim aşamasından geçerek günümüze ulaşmışlardır. Tektonik etkinlikle birlikte, çalışma alanında morfojenetik morfoklimatik süreçler de etkili olmuşlardır. Bu süreçler klimatik değişikliklere bağlı olarak flüvyal, glasiyal, periglasiyal, karstik ve kütle hareketleri şeklinde kendini göstermişlerdir. Dedegöl Dağı'nda, adı geçen etken ve süreçlere ait yer şekilleri dağın muhtelif bölümlerinde rastlanılmakta olup, bu etken ve süreçlere ait şekillerin günümüzde iç içe geçtikleri polijenik topoğrafya meydana getirdikleri görülmektedir. Akarsu etkinliği ile oluşan vadilerin, Pleyistosen buzullaşmaları ile şekilsel özelliklerinin değişmesi ve vadi tabanlarında eğim düzensizliklerinin bulunması, karstik etkinlik sonucu oluşan dolinlerin, sirk buzullarının birikim alanı haline geçmesi ve bu dolinlerin sirk şeklini almaları, sirklerin günümüzde karstik süreçlerin etkisinde bulunmaları bunlara örnek olarak verilebilir.[7]

Buzul jeomorfolojisi

Dedegöl Dağı'nda güncel buzul bulunmamaktadır. Buna karşın, Dedegöl Dağı'nda (2992 m) Delannoy ve Maire (1983)'in buzul ve karst jeomorfoloji konulu çalışmasında ve Çiner'in Türkiye'nin güncel buzulları ilgili envanter çalışmasında küçük birkaç sirk buzulunun varlığından bahsedilmektedir. Burada kalın kar birikimine bağlı olarak birkaç sirk içinde 2-3 yıl ömürlü olabilen küçük boyutta neve buzları tespit edilmiştir. 2011 Ağustos ayında yapılan arazi çalışmasında karların ve neve buzlarının büyük ölçüde eridiği görülmüştür. Özellikle, Karagöl alanında dik duvarlı bir sirkte Ağustos 2009 yılında bulunan kalın neve buzunun Ağustos 2011 yılında neredeyse tamamen eridiği tespit edilmiştir.[8]

Buzul aşınım şekilleri

Dedegöl Dağı'nda buzulların oluşturduğu aşınım şekilleri, küçük aşınım şekilleri ve büyük aşınım şekilleri olarak iki grupta ele alınmıştır. Dedegöl Dağı'nda buzulların oluşturduğu yer şekilleri çizikler, çentikler gibi küçük aşınım şekillerinden buzul vadileri gibi büyük aşınım şekillerine kadar boyutları farklı olan yer şekillerini içermektedir.[8]

Küçük aşınım şekilleri

Küçük aşınım şekilleri genellikle 1 metreden daha küçük boyutta olup, kendinden daha büyük şekiller üzerinde yer alırlar. Bu grup içinde, buzul 24 Çılğın çizikleri, buzul cilaları, çentikler, oluklar, kanallar ve çukurlar yer almaktadır. Çalışma alanında rastlanan küçük aşınım şekilleri, ana kaya ve büyük bloklar üzerinde yer alan çizikler ile cilalanmış ve törpülenmiş yüzeylerden oluşmaktadır. Bu yüzeylere buzullaşmaya uğramış hemen tüm alanlarda rastlamak mümkündür.

Buzul birikim şekilleri

Dedegöl Dağı'nda taban morenleri, yan ve cephe morenleri (itilme, çekilme ve nihai morenler) ile tümseksi (hummocky) morenler yer almaktadır.[9]

Glasiyal rekonstrüksiyon

Dedegöl Dağı'nda Kuvaterner'de meydana buzulların yayılış alanları, jeomorfolojik deliller kullanılarak ve fiziksel temelli modelleme aplikasyonu kullanılarak yapılmıştır. Bu yöntemlerden birincisi, buzul vadisi, sirk, törpüleme sınırı, eşik, hörgüç kaya, çizikler ve cilalanmış yüzeyler gibi buzul aşınım şekilleri ile değişik türde morenlerden oluşan buzul birikim şekillerinin jeomorfolojik delillerine dayanmaktadır.

Sonuç

Dedegöl Dağ'ında, Kuvaterner'in soğuk dönemlerinde topografyanın sınırladığı dağ buzullaşmaları meydana gelmiştir. Buzullaşmalardan geriye kalan izler ise, aşınım şekilleri olarak, buzul vadileri, sirkler, aretler, piramidal zirveler, törpülenmiş yüzeyler, hörgüç kayalar, balina sırtları, buzul çizikleri ve cilaları; birikim şekilleri ise değişik türde moren depoları ve sandur olarak günümüze ulaşmıştır.

Alan Kullanımı

Bölge yoğunlukla tarım, hayvancılık ve ormancılık amacıyla kullanılır. Aşırı ormancılık faaliyetleri ve hayvan otlatma bölgenin bitki örtüsü üzerinde baskı oluşturmaktadır.

Melikler Yaylası, Eldere Bölgesi, Kuzukulağı Yaylası özellikle kampçılar, tırmanışçılar ve doğa yürüyüşçüleri tarafından yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Yaz aylarında gerçekleştirilen Kuzukulağı Doğa Sporları Festivali her sene çok sayıda ziyaretçi ağırlamaktadır.

Kuzukulağı Yaylası bölgesinde çok fazla sayıda kaya tırmanış rotası bulunmaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2015. 
  2. ^ a b Çılğın, Z. (2012), Dedegöl Dağı (Batı Toroslar) Buzul Jeomorfolojisi Etüdü. Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 287 sayfa, İstanbul
  3. ^ a b c d Önemli Doğa Alanları - Dedegöl Dağları (PDF). Doğa Derneği. 2006. ss. 342-347. 10 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 10 Nisan 2021. 
  4. ^ "378 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararı" (PDF). Resmi Gazete. 10 Nisan 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2021. 
  5. ^ "Türkiye Bitkileri Listesi // bizimbitkiler.org.tr - Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi - 2013". bizimbitkiler.org.tr. 10 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2021. 
  6. ^ Arslan, Münevver; Karataş, Rıza; Güner, Ş teoman; Özkan, Kürşad (15 Nisan 2015). "Kasnak meşesinin Göller Bölgesi yayılış alanlarındaki bitkilerin tehdit sınıfları ve endemizm durumları". Biyolojik Çeşitlilik ve Koruma. 8 (1): 7-15. ISSN 1308-5301. []
  7. ^ Atalay, İ. (1987). Türkiye Jeomorfolojisine Giriş. İzmir: Ege Üniversitesi yayınları, 2. Basım.
  8. ^ a b Çiner, A. (2003a). “Türkiye'nin Güncel Buzulları ve Geç Kuvaterner Buzul Çökelleri”, Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 46, Sayı 1 55-7
  9. ^ Turoğlu, H. (2011). Buzullar ve Buzul Jeomorfolojisi. İstanbul: Çantay Kitabevi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Erciyes</span> Türkiyede, Kayseride bir yanardağ

Erciyes, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan sönmüş bir yanardağ. Kayseri'nin 25 km güneybatısındaki Sultansazlığı ovaların'ın yanından yükselen büyük kütleli bir stratovolkandır.

<span class="mw-page-title-main">Akdeniz Bölgesi</span> Türkiyenin Akdeniz kıyısındaki coğrafi bölgesi

Akdeniz Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu'nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Genişliği 120–180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur. Türkiye'nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi'nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz.

<span class="mw-page-title-main">Moren</span>

Moren veya buzultaş, doğrudan doğruya buzulların ilerlemesi veya gerilemesi sırasında, buzulun taşıyarak oluşturduğu tabakalaşmamış depolara genel olarak verilen bir terimdir. Glasiyal koşullar ve süreçler ile taşınan ya da biriktirilmiş olan malzemenin her tanesine moren adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Cilo Dağı</span> Türkiyede bir dağ

Cilo Dağı ya da Buzul Dağı, Türkiye'nin 2. en yüksek dağıdır. Zirvesi dört mevsim boyunca erimeyen kar ve buz örtüsü ile kaplı tektonik bir dağ olan Cilo Dağı Güneydoğu Toroslar'ın en doğu uzantısını oluşturur. Türkiye'nin güneydoğu ucunda, Hakkâri ilinin sınırları içerisinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Kaçkar Dağları</span> Türkiyenin kuzeyinde, Doğu Karadeniz sahili boyunca uzanan bir dağ sırası

Kaçkar Dağları, Türkiye'nin kuzeyinde, Doğu Karadeniz sahili boyunca uzanan bir dağ sırası. Kuzey Anadolu Dağları'nın doğudaki bölümünü oluşturur. Doğusundaki birçok zirvesi 3500 m üzerindeyken, batı kesimi 2000 m yüksekliğe kadar ulaşır. En yüksek noktası olan Kaçkar Kavrun Dağı 3932 m yüksekliktedir. 1994 yılında Kaçkar Dağları Millî Parkı tesis edilmiştir. Millî parkın büyük bir bölümü Rize ili Çamlıhemşin ilçesi sınırları içinde, küçük bir bölümü de Artvin ili Yusufeli ilçesi sınırları içinde kalmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'nin buzulları</span> Vikimedya liste maddesi

Türkiye'de az da olsa özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde bulunan daimî kar sınırının üzerindeki dağlarda buzullar bulunur. Genellikle vadi buzulu ve buzyalağı buzulu tipinde olan buzulların yanı sıra, Türkiye'nin tek doruk buzulu Ağrı Dağı'ndadır ve 10 km2'lik alanıyla da ülkedeki en büyük buzuldur. Türkiye'nin en büyük vadi buzulu ise ülke içindeki buzulların üçte ikisini bulunduran Güneydoğu Toroslardaki 4 km uzunluğu ve 8 km2 alanıyla Uludoruk Buzulu'dur.

<span class="mw-page-title-main">Mescit Dağı</span>

Mescit Dağı, Erzurum ili sınırları içinde yer alan ve Türkiye'nin 3000 metrenin üstündeki dağlarındandır. 3255 metrelik zirvesi ile Çoruh Nehri'nin çıktığı dağ olan Mescit Dağı, Erzurum şehir merkezinin kuzeyinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Çiniligöl</span>

Çiniligöl, Bolkar Dağları'nda yer alan buzul göllerinin en büyüğüdür. Kuaterner zamanının Pleistosen döneminde Anadolu'nun yüksek dağlarında oluşmuş buzul gölüdür. Aladağlar ve Bolkar dağları üzerinde buzul aşınması ile oluşmuş sirk gölleri yer almaktadır. Akgöl, Alagöl, Çiniligöl, Yedigöl, Karagöl bölgedeki sirk göllerinin başlıcalarıdır. 2.600 metre rakımdaki göl, Niğde ili Ulukışla ilçesi sınırları içerisinde yer alır. Niğde ili göller bakımından zengin olmamakla beraber oluşum ve gelişimleri birbirinden farklı göllere de sahiptir. Mersin'in Çamlıyayla ilçesinden de buraya ulaşım vardır.

<span class="mw-page-title-main">Karçal Dağları</span> Artvin ili sınırları içinde kalan dağ silsilesi

Karçal Dağları veya Karaçal Dağı veya Karçhali Dağı, Türkiye'nin kuzeydoğu ucunda, Artvin ili sınırları içinde kalan dağ silsilesidir. Karçal veya Karaçal adı, Gürcüce "Karçhali"den değişime uğramıştır ve Karçhali (კარჩხალი) "çıplak dağ", "kayalık dağ" anlamına gelir. Karçhali Vadisi ile Karçhali Deresi adını bu dağdan alır.

<span class="mw-page-title-main">Geyik Dağları</span>

Geyik Dağları, Antalya'nın kuzey doğusunda Dedegöl dağlarının en kuzey noktasından başlayarak Taşeli Platosu'na kadar uzanan Batı Torosların Orta Toroslarla bağlandığı noktada bulunan sıradağlar. Bu sıradağların kuzeye bakan tepe yamaçlarında yaz aylarında dahi kar bulunur. Geyik dağları dizi halinde Konya, Karaman ve Antalya illeri arasında bir sınır çizgisi çizerler. Geyik Dağları'nın en yüksek tepesi Antalya'nın Gündoğmuş ilçesi'nin kuzey doğusunda bulan Geyik dağı tepesi 2877 metredir. Dikkate değer bir diğer zirvesi ise yine Antalya’nın Gazipaşa ilçesinin doğu-kuzey doğu istikametinde bulunan Sarıtaş Tepesi ise 2339 metredir.

Sirk ve sirk gölleri, yüksek dağ zirveleri yakınlarında buzul aşındırması kontrolünde gelişmiş, kenarları sarp yarım daire veya buna benzer şekildeki çanaklara sirk adı verilmektedir Günümüz buzul arası dönemde yüksek dağlardaki vadi buzullarının erimesi sonucu sirkler günümüzde su ile dolmuş ve gölleşmiştir. Çeşitli büyüklükte olurlar. Oluşumlarının başlangıcında kar aşındırmasının da rolü vardır. Yüksek dağlık kütlelerde yamaçların üst kısımlarında yer alan herhangi bir çukurlukta veya sel kabul havzasında biriken karlar belirli bir kalınlıktan sonra yamacın eğimine uygun olarak hareket ederler ve bu arada zemini oyarak çukurlaştırırlar. Meydana gelen bu çukura nivasyon sirki denir. Burada biriken karlar zamanla buzul buzuna dönüşürler. Bu buzulun aşındırma gücü daha fazladır ve yer aldığı çanağı daha da derinleştirerek onu sirk haline dönüştürür. Nivasyon sirklerinde ters eğimler 5 dereceden daha küçüktür. Buna karşılık asıl sirklerde bu değerden daha büyük bulunur. Sirklerin büyüklüğü buzulun kütlesi ve aşındırma süresiyle doğru orantılıdır. Bu hususta zeminin litolojik özellikleri de önemli bir rol oynar.

<span class="mw-page-title-main">Akdağlar</span>

Ak Dağlar, Türkiye'de Akdeniz bölgesinde eski Likya bölgesi olarak gösterilen Antalya'da yükselmektedir. Bey Dağları'nın kolu olan Akdağlar Yüksek Tekellioğulları Dağları'nın, Kıyı Beydağları ve Merkezi Beydağları boyunca uzanan sıradağlardır. MÖ 1. yüzyılda yaşayan Amasyalı Strabon'unda bahsettiği Akdağlar'da çoklu zirveler ve ana zirvenin 5 sivriden oluştuğu ve Roma antik yollarının da bulunduğu bölgedir. Fethiye - Kaş arasında heybetle yükselen Akdağlar kütlesi uzaktan bakıldığında ulaşılmaz gibi görünür. Oysa Beydağları'nın bir kolu olan Akdağlar, 3 bin metrelere varan doruklarının hemen altındaki yeşil alanlarıyla yaylacıların yurdudur. Kuzey-güney doğrultusunda uzanan Teke Yarımadası’nın bu karlı dorukları, zirvelerindeki düzlükleriyle yaz ayları boyunca yerleşime elverişli. Akdağlar’ın en yüksek noktası olan 3 bin 14 metrelik Uyluk Tepe zirvesine çıktığınızda, altınızda uzanan vadilerdeki Yörük çadırlarını görebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kavuşşahap Dağları</span>

Kavuşşahap Dağları bir diğer adıyla İhtiyarşahap Dağları, Toros Dağlarının bir uzantısı olup Van Gölü'nün güneyinde Bitlis ve Van il sınırlarında bulunan sıradağ. En yüksek noktası 3650 metre yükseklikteki Artos Dağı'dır.

<span class="mw-page-title-main">Buzul jeomorfolojisi</span>

Buzullar kendi ağırlığı altında yavaş yavaş hareket eden sıkıştırılmış kardan oluşan büyük buz kütleleridir. Buzullar şekillerine ve altındaki topoğrafyaya göre; örtü ve küçük örtü (takke) buzulları ve şelf buzulu olarak sınıflandırılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kızıldağ (Sivas)</span>

Kızıldağ, Sivas ile Erzincan illeri arasında KB-GD uzanışlı 3015 m yüksekliğindeki dağ. Kızılırmak adını güneybatı yamaçlarından doğduğu Kızıldağ'dan alır.

Bingöl Dağları , Doğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan kalkan şekilli sönmüş yanardağ. Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı dağ KB-GD uzanışlıdır. Yüksekliği 3193 m, uzunluğu 50–55 km, genişliği 30–35 km, alanı 1500 km2'dir. Dağ adını Pleistosen buzullaşması ile oluşan göllerin çokluğundan alır. Dağın 1/3'ü Bingöl topraklarında kalanı Muş ve Erzurum topraklarında bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Esence Dağı</span>

Esence Dağı , Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzincan Ovası'nın kuzeydoğusundaki dağ. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan dağın en yüksek yeri 3 549 metre ile Keşiş Tepesi'dir. Keşiş Tepesi Erzincan ilinin de en yüksek yeridir.

<span class="mw-page-title-main">Perućica</span> Sırbistan ile Bosna-Hersek sınırındaki Sutjeska Millî Parkında yer alan relikt orman

Perućica, Avrupa'daki dört relikt ormandan biridir. Orman, Sırbistan ile Bosna-Hersek sınırındaki Sutjeska Millî Parkı'nda yer almaktadır. Orman sadece korucular eşliğinde araştırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Moren set gölü</span>

Moren set gölü, buzulların biriktirdiği tortular olan morenlerin bir çukurluğun önünü kapatması ile oluşan set gölleridir. Buzul gölü buzulun aşındırdığı çanağa su dolması ile oluşurken, bu göllerde etkili olan morenlerdir.