ADS, helikopter, uçak gibi atmosferin değişik yüksekliklerine ulaşabilen araçlarda konum bulmaya yarayan navigasyon sistemidir.
Rota, genellikle deniz ve hava taşıtları için kullanılan, taşıtın bir referans noktasına göre "izlemeye çalıştığı" düz hattı belirten bir kavram. Amerikan sistemini kullanan ülkelerde course, Britanya sistemini kullanan ülkelerde track olarak adlandırılır ve bu durum zaman zaman karışıklıklara yol açmaktadır. Uluslararası standardizasyonu sağlamak amacıyla ICAO da, track sözcüğünün kullanımını tavsiye etmektedir.
DME, havacılıkta yaygın olarak kullanılan bir radyo seyrüsefer yardımcısı. Taşıtın yer istasyonundan olan uzaklığını -genellikle deniz mili (nm) cinsinden- ölçen aviyonik bir sistemdir.
VOR ; alet uçuşunda yaygın olarak kullanılan bir radyo seyrüsefer yardımcısı. Bir yer istasyonu ile hava aracındaki alıcıdan oluşur. En basit tanımı ile, hava aracının yer istasyonuna göre hangi manyetik radyal üzerinde olduğunu gösterir. Tek başına VOR sistemi baş ve mesafe bilgisi vermez.
Trim veya ayar fletneri; irtifâ dümeni, kanatçık ya da istikamet dümeni gibi daha büyük kontrol yüzeylerine monte edilen ve pilot tarafından kontrol edilen tali (ikincil) kumanda yüzeyleridir. Trim yüzeyleri pilot tarafından bağlı olduğu yüzeyle açı yapacak şekilde ayarlanır ve uçağın istenen konumda fazla güç sarf edilmeden uçmasına yardımcı olur. Türkçe havacılıkta trim, servo ve denge (balance) tab gibi tali kumanda yüzeylerinin hepsine birden fletner denir.
Durum cayrosu veya durum göstergesi (AI), pilota uçağın Dünya'ya göre oryantasyonu konusunda bilgi veren uçuş göstergesi. Sunî ufuk olarak da bilinir. AI kısaltması, İngilizce attitude indicator kavramının akronimidir. Durum cayrosu en basit haliyle; yeri sembolize eden koyu kısım, gökyüzünü sembolize eden açık renk kısım ve bunların birleşimi üzerinde bulunan bir uçak maketinden meydana gelir. Pilota uçağın yatışı ve yunuslaması konusunda bilgi verir.
Zorunlu iniş veya mecburî iniş, bir hava aracının normal uçuşuna devam etmesinin mümkün olmadığı koşullarda yaptığı inişi tanımlamakta kullanılan bir havacılık terimi. Bununla birlikte gündelik konuşmada zaman zaman uçuşa müdahale edilmesi ve pilotun inişe zorlanması durumu için de kullanılır.
Doğal sapma ya da varyasyon, gerçek kuzey ile manyetik kuzey arasındaki açı farkı. Doğal sapma Dünya'nın manyetik alanından kaynaklanır.
Yoğunluk irtifası (DA), atmosfer yoğunluğunun Uluslararası Standart Atmosfer (ISA) şartlarına oranla irtifa cinsinden ifadesi. DA kısaltması, İngilizce density altitute kavramının akronimidir.
Radyo seyrüseferi veya radyo navigasyonu, Dünya üzerindeki bir noktadan başka bir noktaya giderken, seyrüsefer yardımcısı olarak radyo frekansları ile çalışan araçların kullanımı. Radyo seyrüsefer yardımcıları genellikle; vericinin gönderdigi radyo elektromanyetik dalgalarının alıcı tarafından alınması ve ses, görüntü veya yazıya dönüştürülmesi prensibiyle çalışırlar.
Görerek uçuş veya VFR uçuş, bir pilotun uçağın durum (attitude) kontrolünü ve seyrüseferini uçak dışındaki görsel referanslara göre gerçekleştirdiği uçuş. VFR kısaltması, İngilizce visual flight rules kavramının akronimidir. Görerek uçuş yapılmasını mümkün kılan meteorolojik koşullara VMC denir. Şartların görerek uçuşa müsait olmadığı durumlarda -pilotun lisans ve dereceleri (rating) ve uçaktaki cihazlar müsaade ediyorsa- alet uçuşu gerçekleştirilir.
Uçuş bilgi bölgesi ya da FIR, içinde uçuş bilgi hizmeti (FIS), ikaz hizmeti (ALRS) ve havacılık meteorolojisi hizmeti verilen hudutları belirlenmiş bir hava sahası. FIR'lar günümüzde kullanılan en büyük hava sahası bölümleridir ve farklı geometrik şekillerde olabilirler. FIR'ları birbirinden ayıran çizgiler Türkçede FIR hattı olarak bilinir.
Hava sahası, herhangi bir kara parçası veya su kütlesi üzerindeki boyutları çeşitli kanun, kural ve antlaşmalarla belirlenmiş atmosfer kütlesi. Günümüzde kullanılan -kapsadığı alan olarak açısından- en büyük hava sahası birimi uçuş bilgi bölgesidir (FIR). Her ülkenin hava sahası bir veya daha fazla uçuş bilgi bölgesine bölünür.
Kontrollü hava sahaları veya CAS, içerisinde gerçekleşen tüm uçuşlara hava trafik kontrol (ATC) hizmeti verilen hava sahalarıdır. Kontrollü hava sahaları özellikle hava trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde oluşturulur. Kontrollü hava sahası dışında kalan hava sahaları kontrolsüz hava sahalarıdır.
Alet uçuşu, aletli uçuş veya IFR uçuş; uçak dışındaki (haricî) görsel referanslarla uçuşun tehlikeli olduğu durumlarda; uçak içindeki cihazları, göstergeleri ve seyrüsefer yardımcılarını kullanarak gerçekleştirilen uçuş. IFR, İngilizce instrument flight rules kavramının akronimidir. Alet uçuşu, havacılıkta kullanılan iki uçuş kategorisinden biridir. Bir pilotun alet uçuşu yapabilmesi için uygun lisans ve derecelere (rating) sahip olması gerekir.
Kontrolsüz hava sahaları, kontrollü hava sahaları dışında kalan sahalardır. ICAO'ya göre F ve G sınıfı hava sahaları kontrolsüzdür. Kontrolsüz hava sahalarında mümkün olduğu müddetçe ATC hizmeti verilmeye çalışılır. ATC kleransı almak veya radyo teçhizatı taşımak zorunlu değildir.
Hava yolu, seyrüsefer yardımcıları arasında oluşturulmuş, koridor şeklinde kontrollü hava sahası. Hava yolları VOR, NDB gibi çeşitli radyo seyrüsefer istasyonları arasında oluşturulurlar. Alet uçuşu yapan uçaklar tarafından kullanırlar. Örneğin şehirlerarası veya ülkeler arası yolcu uçağı seferlerinin önemli bir kısmı havayolları üzerinde gerçekleşir.
Pilot lisansı, herhangi bir hava taşıtında hususî veya profesyonel olarak pilotluk yapmak isteyenlerin edinmesi ve gerektiğinde yenilemesi gereken resmî belge. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu JAA ve EASA üyesi ülkelerde lisans (licence) olarak adlandırılırken, Kuzey Amerika'da sertifika (certificate) olarak adlandırılır. Sivil havacılıkta başlıca üç tür lisans mevcuttur: husûsî pilot lisansı (PPL), ticarî pilot lisansı (CPL) ve havayolu nakliye pilotu lisansı (ATPL).
Hava tahmin ve raporları, belirli bir yerde ve zamandaki hava durumu ile ilgili olarak meteoroloji birimleri tarafından yayımlanan bilgiler. Hava tahmini, çeşitli verilerin analiz edilmesi ile belirli bir hava sahasında "gelecekte" hava durumunun nasıl olacağına dair yapılan çıkarımlardır. Hava raporu ise çeşitli gözlem (rasat) ve ölçümler sonucunda "şimdiki" (güncel) hava durumunun nasıl olduğuna dair yayımlanan bilgilerdir.
Rüzgâr sapması ya da drift, herhangi bir hava ya da deniz taşıtına etki eden rüzgâr sonucu taşıtın seyir istikâmetinde meydana gelen değişik. Rüzgârın yönü ve şiddetinin oluşturduğu vektör (W/V) nedeniyle taşıtın başı (HDG) ile rotası (TR) arasında meydana gelen açıdır.