İçeriğe atla

Değişen Dünyanın İnsanları

Değişen Dünyanın İnsanları
Fahrenheit 451
"Değişen Dünyanın İnsanları" (Fahrenheit 451) filminin sinema afişi
YönetmenFrançois Truffaut
YapımcıLewis M. Allen
SenaristJean-Louis Ricard
François Truffaut
Hikâye (eser)Ray Bradbury'nin 1953 tarihli romanı Fahrenheit 451
OyuncularJulie Christie
Oskar Werner
Cyril Cusack
Anton Diffring
MüzikBernard Herrmann
Görüntü yönetmeniNicolas Roeg
StüdyoAnglo Enterprises
Vineyard Film Ltd.
DağıtıcıUniversal Pictures
Başaranlar Konak (Türkiye, sinemalar)
CinsiSinema filmi
TürüBilimkurgu, psikolojik dram, gerilim
RenkRenkli (Technicolor)
Yapım yılı1966
Çıkış tarih(ler)iEylül 1966 (Venedik Film Festivali)
15 Eylül 1966 Fransa
5 Mart 1968, Türkiye
Süre112 dakika.
ÜlkeBirleşik Krallık Birleşik Krallık
Fransa Fransa ortak yapımı
Dilİngilizce
Diğer adlarıDeğişen Dünyanın İnsanları (Türkiye)
Grau de Destruição (Portekiz)

Değişen Dünyanın İnsanları,[1][2][3] 1966 Birleşik Krallık-Fransa ortak yapımı distopik bilimkurgu filmdir. Özgün adı Fahrenheit 451 olan film birçok ülkede bu özgün adla gösterildi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan film Türkiye'de ilk kez 5 Mart 1968'de "Değişen Dünyanın İnsanları" adıyla sinemalarda gösterime girdi.

Amerikalı yazar Ray Bradbury'nin 1953 tarihli aynı adlı (Fahrenheit 451) distopya romanından uyarlanan filmi Fransız yönetmen François Truffaut çekmiştir. Jean-Louis Ricard'la birlikte uyarlama senaryoyu da yazan Truffaut, filmi İngiltere'de uluslararası bir kadroyla İngilizce çekmişti. Truffaut'nun ilk renkli filmi (aynı zamanda ilk İngilizce filmi ve ilk ve tek bilimkurgu filmi) olma özelliğini de taşıyan filmin başlıca rollerinde İngiliz aktris Julie Christie, Avusturyalı Oskar Werner, İrlandalı aktör Cyril Cusack ve Alman karakter oyuncusu Anton Diffring'in oynamışlardır. "Değişen Dünyanın İnsanları"nın görüntülerini İngiliz yönetmen ve görüntü yönetmeni Nicolas Roeg çekmiştir.

Kitapların tamamıyla yasaklandığı otoriter bir gelecekte itfaiyenin görevi artık yangın söndürmek değil gizli saklı okunan kitapların peşine düşmek, bulduklarını da yakarak imha etmektir. İnsanlar nesillerdir hiç kitap yüzü görmemişlerdir ve yazılı kültür tamamen ortadan yok olmuştur. Bu mizansen filmin jeneriğine de yansımıştır: Filmin açılışında oyuncuların ve teknik ekibin adları akan yazılar şeklinde değil de bir dış ses tarafından sözlü olarak verilir. Filmin (ve romanın) özgün adında geçen "Fahrenheit" İngilizce konuşulan bazı ülkelerde kullanılan bir sıcaklık ölçü birimidir ve 451 Fahrenheit, yaklaşık 233 Celsius derecesine karşılık gelir. Bu ısı derecesi, filmde kitapların tutuşmaya başladığı alt sınırı belirtmektedir.

Film, ilk gösteriminin yapıldığı Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan ödülüne aday gösterildi. Ertesi yıl da başrol oyuncusu Julie Christie BAFTA En İyi İngiliz Aktris ödülüne aday gösterildi.[4] (O yıllarda "En İyi İngiliz Aktris" ve "En İyi Yabancı Aktris" olarak 2 ayrı ödül dağıtılıyordu). O yıl ayrıca Doktor Jivago filmindeki performansından dolayı da aynı ödüle bir kez daha aday olmuştu ama Christie tam iki kez aday olduğu bu ödülü alamamıştı. Film eleştirmenlerden çok parlak övgüler alamadı, gişede de pek başarılı olamadı.[5][6][7]

Konusu

Film belirsiz bir gelecek zamanda, adı belirtilmemiş bir ülkede geçer. Devlet otoriteleri, okumanın ve bilgi edinmenin bağımsız düşünmeyi yaygınlaştıracağına, onun da toplumda mutsuzluğa ve kargaşaya neden olacağına kanaat getirerek sakıncalı veya sakıncasız diye ayırmadan, ülkede o zamana kadar yazılmış ne kadar kitap ve yazılı materyal varsa kesin bir biçimde yasaklamışlar ve yok etmişlerdir. Bunu çok uzun bir süre önce yaptıkları bellidir, zira birçok insan, özellikle de genç nesil kitabın neye benzediğini bile bilmez. Haliyle yazılı kültür tamamen ortadan yok olunca onun yerini ezbere dayalı görsel kültür almıştır. İnsanlar evlerindeki dev ekranlı monitörlerden sadece kendilerine empoze edilen bilgileri alırlar. Otoriteye itaat etmeyi sürdürmeleri için de kendilerine verilen bazı ilaçları kullanmak zorundadırlar. Böylece entelektüel faaliyetlerden tamamen uzak, neredeyse duyguları olmayan, kanaatkâr ve uyuşmuş bir kitle oluşturulmuştur. Duyguları da körelmiş bu insanların birbirleriyle iletişimleri de çok kısıtlı olduğu için yalnızlaşmışlardır. İşin daha da acı tarafı sahte bir huzur içerisindeki bu insanlar kendilerinin özgür olduklarını sanmaktadırlar. Kitap olmadığı için geçmiş hakkında bilgileri ya hiç yoktur ya da kendilerine dayatılanla sınırlıdır.

Hükûmet "İtfaiyeciler" adı verilen bir özel birim oluşturmuştur. Geniş yetkilerle donatılmış bir tür polis gücü olan bu birimin görevi, ihbarları değerlendirerek ve gereğinde dedektif gibi iz sürerek gizli kapaklı okunan kitaplara el koymak ve onları yakarak imha etmektir. İtfaiye araçlarına binerek gittikleri ve baskın yaptıkları evlerde kitaplar ne kadar zekice saklanmış olursa olsun, bu becerikli itfaiyeciler onları bulup çıkartırmayı başarırlar. Yakarak imha işlemleri ibret oluşturabilmesi için zaman zaman toplum önünde de yapılmaktadır.

Görevini iyi yaptığı için sürekli amirlerinden övgüler alan kıdemli itfaiyeci Guy Montag (Oskar Werner) bir terfi almak üzeredir. Kurumundaki saygınlığını, verilen görevleri asla sorgulamadan yerine getirmesine borçludur. Karısı Linda (Julie Christie) kendisini interaktif bir televizyon programına iyice kaptırmış, fazlasıyla 'sığ' bir kadındır. Guy bir gün otobüste karşılaştığı mahalle komşusu Clarisse (onu da Julie Christie oynuyor)'le yakınlaşır. Clarisse bir öğretmendir ve uyguladığı alışılmadık eğitim yöntemlerinden ötürü işini kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Guy, gizli bir kitap kurdu olduğunu öğrendiği bu kadından etkilenir ve baskınlar sırasında yanmaktan gizlice kurtardığı bazı kitapları okur. Kafasında soru işaretleri belirmeye başlar. Baskın yaptıkları bir evdeki kitap koleksiyoneri orta yaşlı kadının evi terk etmeyi reddedip, evi ve kitaplarıyla birlikte yananarak ölmeyi yeğlemesi üzerine Guy mesleğini sorgulamaya başlar. Evine döndüğünde karısına ve onun misafirlerine, yeni okuduğu bir kitaptan pasajlar aktarır ve onları şoke eder. Aynı gece Clarisse'in evi de basılır ama kadın çatıdaki bir gizli geçitten kaçmıştır.

Guy, Clarisse'e yardım etmeye karar verir. Clarisse de ona "Kitap İnsanlar"dan bahseder. Gizli bir 'tarikat' etrafında toplanan ve kendilerine "Kitap İnsanlar" adını veren bu insanlar kitapları sonsuza kadar yaşatmak amacıyla onları okuyup ezberlemektedirler. Her biri sadece tek bir kitabı hafızasına kaydettiği için, bu kitap yok edilse bile onu ezberleyen hayatta kaldığı sürece bu kitap yaşatılmış olacaktır. Bu karanlık çağ sona erdiğinde bu insanlar hafızalarındaki kitapları yeniden bastırtabileceklerdir. Her "Kitap İnsan" ölmeden önce ezberindekileri bir başkasına aktararak kitabı ölümsüzleştirir. Her tarikat üyesi hafızasına kaydettiği kitabın adıyla anılmaktadır. Montag da yanında getirdiği Edgar Allan Poe'nun "Gizemli ve Hayâli Hikâyeler" adlı kitabı hemen ezberlemeye başlar. O da bundan sonra bu adla anılacaktır.

Daha sonra kente geri dönen Guy, Yüzbaşı'ya (Cyril Cusack) istifasını verir, Yüzbaşı son bir ihbarı değerlendirdikten sonra bu istifayı kabul edeceğini söyler. Gittikleri ev Guy Montag'ın kendi evidir. Onu kitaplarından nefret eden karısı ihbar etmiştir. Kitapları yakılırken Guy Yüzbaşıyı öldürür ve "Kitap İnsanlar"la yaşamak üzere kırsal bölgeye gider. Burada televizyondan canlı yayınlanan kendi yakalanışını ve öldürülüşünü izler. Bu aslında düzmece bir haberdir, zira onun yaşadığının bilinmesi hükümetin işine gelmez.[8][9]

Oyuncular

Truffaut'nun 1966 tarihli distopik bilimkurgu filminde İtfaiyeciler (Cyril Cusack ve Oskar Werner) kitapları yakarak imha ediyorlar.
Milliyet gazetesinde 3 Mart 1968 tarihinde çıkan bu küçük ilân, François Truffaut'nun 1966'da yönettiği "Fahrenheit 451" adlı filmin çevrildikten iki yıl sonra Türkiye'de sinemalarda "Değişen Dünyanın İnsanları" adıyla gösterime girdiğini bildiriyor.
Oyuncu Rolü
Oskar WernerGuy Montag
Julie ChristieLinda Montag / Clarisse
Cyril CusackYüzbaşı
Anton DiffringFabian / Başöğretmen
Jeremy SpenserElmalı adam
Bee DuffellKitap kadın
Alex ScottKitap adam: "Henri Brulard'ın Hayatı", (Stendhal)

Romandan farkları

Amerikalı korku ve bilimkurgu yazarı Ray Bradbury, ilk kez 1947 yılında yazdığı "Bright Phoenix" (Parlak Anka Kuşu) adlı kısa hikâyenin ana fikrini koruyarak, gözden geçirdi ve düzeltmeler yaparak "The Fireman" (İtfaiyeci) adlı bir novellaya dönüştürdü ve 1951 yılında "Galaxy Science Fiction" adlı bilimkurgu dergisinde yayımladı. Novellayı genişleten Bradbury, artık roman hacmine ulaşmış olan eserinin adını Fahrenheit 451 olarak değiştirdi ve 1953 yılında ABD'de ilk kez kitap halinde yayımlandı. Eser ayrıca 1954 yılında Playboy dergisinde üç ay boyunca tefrika edildi.

Romanla, François Truffaut'nun 1966 tarihli sinema uyarlaması arasında bazı farklar vardır: Öncelikle Bradbury'nin romanında olaylar gelecek bir zamanda ABD'de geçer. Truffaut ise filmde olayları yine belirsiz bir gelecek zamanda, belirsiz bir ülkeye taşımıştır. Romanda yer alan bazı karakterler ve olaylar filmde yoktur. Örneğin romanda olan "Profesör Faber" ve "Granger" karakterleri filmde kaldırılmıştır. Bu da olaylar arasındaki bazı bağları ve kişi ilişkilerini belirsiz bir halde bırakmıştır. Romanda Montag "Kitap İnsanlar"ın varlığını Prof. Faber'den öğrenirken filmde Clarisse'den öğrenir. Romanda bir araba kazasında ölen Clarisse filmde ölmez ve filmin sonuna kadar Clarisse ve Montag birlikte görülürler. Truffaut açıkça filme bir aşk öyküsü de eklemek istemiştir. Julie Christie'nin filmde, hem Linda Montag hem de Clarisse rolünü oynaması da yadırganmış ve anlamsız bulunmuştu (bunu yerinde ve anlamlı bulanlar da olmuştu).

Romanda Montag'ı yakalamak için otoritelerce gönderilen "mekanik av köpeği" filmde yoktur. Filmde hızlı arabalar da yoktur. Romandaki Mildred, filmde Linda yapılmıştır. Filmde İtfaiyeci Montag duygu ve düşüncelerini sonuna kadar belli etmezken, romanda düzene karşı olduğu baştan bellidir. Romanda savaş birdenbire başlar, hapla uyutulan insanlar kendilerine gelirler, kentler tahrip olur, uzun süredir gizli gizli örgütlenmiş "Kitap İnsanlar" ve onlara katılan Montag, diğer insanları bilinçlendirmek, uyandırmak ve eğitmek için yola çıkarlar. Romanda Bradbury gerçeklerden uzaklaştırılıp uyutulan insanlarıyla modern dünyayı daha geniş anlamıyla ve belli bir ülkeyi işaret ederek eleştirirken, Truffaut filmde bunu daha basite, sadece kitapların yok edilmesine/ezberlenmesine indirgemiştir.[6][10]

Kısaca uyarlama filmin romanın gerisinde kaldığı, kitabın başarısını yakalayamadığı belirtilmiştir.

Yapım ve tepkiler

Fütüristik bir hikâye anlatmasına rağmen "Değişen Dünyanın İnsanları"nın kendi içerisinde bile bazı tutarsızlıklar barındırdığına, inandırıcılıktan uzak olduğuna dikkat çekilmişti. Okuma yazmanın olmadığı bir toplum nasıl var olmayı sürdürebiliyordu? Örneğin bazı resmi kayıtları nasıl tutuyorlardı? Bankacılık ve muhasebe işlemleri nasıl yapılıyordu? İtfaiyeciler kitapları yakarlarken, kitapların ve yazarlarının adlarını nasıl okuyabiliyorlar? Bu çelişkileri makul bularak filmi savunanlar ise "Fahrenheit 451"in yalnızca gelecekle ilgili uyarılarda bulunduğunu, gerçekçi olması gerekmediğini ileri sürmüşlerdi. Romanın yazarı Bradbury, "Fahrenheit 451"in totaliter hükûmetlerin sansürünü eleştiren bir eser olmadığını, televizyonun gelecekte toplumun hayâl gücünü ve okuma becerisini yok edeceğinin bir öngörüsü olduğunu ısrarla belirtmiştir.[11]

Yönetmenliğe film eleştirmenliğinden geçen, Cahiers du cinéma dergisindeki kuramsal yazılarıyla Fransız Yeni Dalga (Nouvelle Vague) sinema akımının temellerini atan ve auteur yönetmen (yaratıcı yönetmen, bir roman nasıl tümüyle yazarına aitse, bir filmin de her şeyinin yönetmene ait olması) kavramını ortaya atan François Truffaut, erken yaşta hayata veda etmişti. Belki de Fransız sinemasını çok ağır biçimde eleştirdiği için kendi ülkesinden çok Kıta Avrupasında ve ABD'de sevilip saygı görüyordu.[1] Bu filme de aynı anlayışla yaklaştı ancak bir problem vardı: film İngiltere'de uluslararası bir kadroyla ve İngilizce çekilecekti (Truffaut'nun ilk İngilizce filmi) ve Truffaut o tarihte yok denecek kadar az İngilizce biliyordu. Senaryo sette simültane olarak önce Fransızcaya sonra ekip için tekrar İngilizceye çevriliyordu, bu arada eserdeki metafor lar haliyle kayboluyor ya da yanlış yorumlanıyordu. Başrol Montag'ı oynayan Oskar Werner İngilizceyi aksanlı konuşuyor, rolünü yanlış yorumluyor ve bilerek filmi sabote ediyordu. Truffaut ona hakim olamadığı gibi bir de ikisi sette sürekli kavga ediyorlardı.[12] (Bu iki sinemacı 1984 yılında üç gün arayla öldüler).

Filmin müziğini Alfred Hitchcock filmlerinin birçoğunun müziğini de besteleyen Bernard Herrmann yapmıştı.

Fahrenheit 451

Artık bütün evlerin ve içlerindeki eşyaların yanmaz materyallerden yapıldığı bu geleceğin dünyasında sadece eskiden kalmış, oturulmayan veya kaçak kullanılan, bu nedenle yasa dışı duruma düşmüş bazı ücra konutlarla yine yasa dışı olan kitaplar yangından etkilenmektedir. Dolayısıyla artık bu yeni düzende bir itfaiye teşkilatına gereksinim kalmamıştır. Yine de personelinin giysileriyle ve kullandıkları kırmızı itfaiye araçlarıyla eskinin itfaiye teşkilatlarını andıran bir kurum vardır. Bir tür polis teşkilatı gibi işlev gören bu kurumun görevi artık yangınları söndürmek değil, yasaklanmış kitapları bulup yakmaktır. Aldıkları ihbarları değerlendirerek baskın yaptıkları konutlarda ustalıkla gizlenmiş kitapları ortaya çıkartan bu becerikli itfaiyeciler bulduklarını alev makinelerini kullanarak oracıkta yakıp imha ederler.

Bu 'itfaiye' teşkilatının adı "451"dir. (bu distopik devirde yazılı materyaller yasaklanmıştır, ancak rakamlar halâ kullanılmaktadır-yazısız resimli romanların serbest oldukları gibi). Hem itfaiye binasının duvarlarında hem de itfaiyecilerin yakalarında bu 451 rakamı görülmektedir. Filmin başlarında kıdemli itfaiyeci Guy Montag (Oskar Werner)'ın, Clarisse (Julie Christie)'in 451 rakamının anlamıyla ilgili sorusuna verdiği cevap seyirciyi de bu konuda bilgilendirir: "Bu, 'Fahrenheit 451' demektir, (Fahrenheit, İngilizce konuşulan bazı ülkelerde kullanılan bir sıcaklık ölçü birimidir ve 451 Fahrenheit, yaklaşık 233 Santigrat dereceye karşılık gelir) ve Fahrenheit 451 kitap kağıdının yanmaya başladığı sıcaklıktır."(Filmin 10. dakikasından itibaren)

Filmin uyarlandığı romanın yazarı Ray Bradbury bu bilgiyi bir itfaiye şefinden öylesine edindiğini belirtmişti. Bradbury bu yetkiliye bir kitap kağıdının kaç derecede tutuşmaya başlayacağını sormuş, aldığı "451 Fahrenheit derecesi" cevabı da öyle hoşuna gitmiş ki, bu bilgiyi başka bir yerde doğrulatma gereği duymadan doğrudan kitabında kullanmıştı. François Truffaut da kitabın adını değiştirmeden filminde aynen korumuştur.[13]

Kaynakça

  1. ^ a b Dorsay, Atilla (1995). 100 Yılın 100 Yönetmeni. Remzi Kitabevi. ss. sayfa 433. 
  2. ^ "Fahrenheit 451 (1966)/Also Known As (AKA)" (İngilizce). IMDb. 27 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2012. 
  3. ^ "Milliyet 03.Mart.1968 Tarihli Gazete Sayısı, Milliyet, Sayfa 7". gazetearsivi.milliyet.com.tr. 19 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2012. 
  4. ^ "Fahrenheit 451 (1966)/Awards" (İngilizce). IMDb. 17 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2012. 
  5. ^ "Looking at the rubber duck: Nicolas Roeg on François Truffaut" (İngilizce). bfi.org.uk. 11 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2012. 
  6. ^ a b Yeni Sinema, Dergisi (Nisan 1968). "Kitap Adamlar". Yeni Sinema. Cilt 17. ss. Sayfa 38. 
  7. ^ Arslan, C. Hakan (1993). Sinema Galerisi. Remzi Kitabevi. ss. sayfa 29. 
  8. ^ "Fahrenheit 451 (1966)/Review" (İngilizce). bfi.org.uk. 4 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2012. 
  9. ^ "Fahrenheit 451: Cehaletin esaretine bir öngörü..." kahvealti. 30 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2012. 
  10. ^ "How does Fahrenheit 451 the movie differ from the book?" (İngilizce). wiki.answers.com. 29 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2012. 
  11. ^ "Fahrenheit-451" (İngilizce). 0to5stars. 18 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2012. 
  12. ^ "Fahrenheit 451 (1966)" (İngilizce). fosteronfilm.com. 24 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2012. 
  13. ^ "Fahrenheit 451 (1966) / Did You Know?" (İngilizce). IMDb. 13 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2012. 

Dış bağlantılar

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

Fahrenheit şu anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">François Truffaut</span> Fransız film yönetmeni (1932 – 1984)

François Roland Truffautsöylenişi 16 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Fransız yönetmen, senarist, oyuncu ve Fransız Yeni Dalga akımının kurucularından.

<i>Fahrenheit 451</i> Ray Bradburynin ilk defa 1953te basılan bilimkurgu romanı

Fahrenheit 451, Ray Bradbury'nin ilk kez 1953’te basılan ünlü distopik bilimkurgu romanıdır. Baskıcı bir gelecek toplumunun anlatıldığı bu kitap aynı zamanda distopya olarak da sınıflandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Alfred Hitchcock</span> İngiliz film yönetmeni (1899 – 1980)

Sir Alfred Joseph Hitchcock CBE, Birleşik Krallık doğumlu Amerikalı gerilim filmleri yönetmenidir. Londra'da dünyaya gelen ve mühendislik eğitimi gören Hitchcock; Psycho, North by Northwest, Vertigo, Rear Window ve The Birds gibi klasikleşmiş filmleriyle tanınır. Tüm zamanların en iyi yönetmenlerinden biri olarak kabul edilir. Gerilim ve cinayet filmleri ustasının 70'e yakın filmi mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Agatha Christie</span> İngiliz polisiye ve dedektif yazarı (1890–1976)

Tam adı Agatha Mary Clarissa Miller Christie Mallowan olan Agatha Christie, İngiliz yazar, polisiye edebiyatın en önemli isimlerinden biri ve dedektif Hercule Poirot karakterinin yaratıcısıdır. Mary Westmacott takma adıyla aşk romanları da yazmıştır. Ancak asıl ününü, yazdığı 80 dedektif romanına ve West End tiyatrolarında sahnelenen oyunlarına borçludur.

Distopya, çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Ray Bradbury</span> Amerikalı yazar (1920 – 2012)

Ray Douglas Bradbury Amerikalı bir yazardır. Fantezi, bilimkurgu, korku, gizem ve gerçekçi kurgu dahil olmak üzere çeşitli konularda yazmıştır. En çok bilinen kitapları 1950'de yazdığı kısa hikâyeler kitabı ve bir roman olan Mars Yıllıkları ve 1953'te yazdığı başyapıtı olan Fahrenheit 451'dir. En iyi bilinen eserlerinin çoğu spekülatif kurgudur ancak yaş gelişimi romanı Karahindiba Şarabı (1957) ve kurgusal anı kitabı Yeşil Gölgeler, Beyaz Balina (1992) gibi başka türlerde de çalıştı. Ayrıca Moby Dick ve Uzaydan Geldi gibi filmlere senaryolar ve televizyon uyarlamaları yazdı ve danışmanlık yaptı. Eserlerinin birçoğu çizgi romanların yanı sıra televizyon ve film yapımlarına uyarlandı. Ray Bradbury şiirler de yazmış ve Yıldızları Görmediler (2001) gibi birkaç şiir koleksiyonu yayınlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dalmaçya köpeği</span> köpek türü

Dalmaçya köpeği veya Dalmaçyalı, kısa tüylü, beyaz üstüne siyah ya da kahverengi benekli bir köpek ırkı. Genellikle av köpeği olmayan ırklar kategorisinde değerlendirilir. TKC'ye göre faydalı köpekler kategorisindedir.

<i>Ondan Uzakta</i>

Ondan Uzakta 2006 Toronto Film Festivali'nde gösterilen Kanada yapımı film. Filmi kanadalı aktris Sarah Polley yönetmiştir.Alice Munro'nun 2001 yılında yayınlanan Hateship, Friendship, Courtship, Loveship, Marriage kitabındaki kısa hikâyesi The Bear Came Over the Mountain'den sinemaya uyarlanmıştır.

<i>Rosemarynin Bebeği</i> (film, 1968)

Rosemary'nin Bebeği, Roman Polanski tarafından yönetilmiş 1968 yapımı bir gerilim filmidir. Ira Levin'in aynı adlı kitabından sinemaya uyarlanan filmin başrollerinde Mia Farrow ve John Cassavetes oynamaktadır. Ruth Gordon En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Akademi Ödülü - En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Altın Küre Ödülü kazandı.

<i>Ve Ayna Kırıldı</i> (roman) İngiliz yazar Agatha Christie tarafından 1962 yılında yayınlanan polisiye romanı

Ve Ayna Kırıldı, İngiliz dedektif romanları yazarı Agatha Christie'nin 1962 yılında yayımlamış olduğu cinayet romanıdır. Özgün adı The Mirror Crack'd from Side to Side olan roman 1963'te ABD'de daha kısa olan bir adla, The Mirror Crack'd adıyla da yayımlandı. Romanın İngilizce özgün adı Türkçede Ayna Baştan Başa Çatladı anlamına gelmektedir. Romanın adı, İngiliz şair Lord Alfred Tennyson'un The Lady of Shalott adlı şiirinin bir mısrasından alınmıştır. Romanın kahramanı Miss Marple bu şiirden sık sık alıntılar yapar.

<i>Neşeli Pazar</i> 1983 yapımı Fransız filmi

Neşeli Pazar, 1983 Fransa yapımı kara film tarzında bir polisiye komedi filmidir. Özgün adı Vivement dimanche! olan film ABD'de Confidentially Yours, İngiltere'de ise Finally, Sunday! adlarıyla gösterilmiştir. Film Türkiye'de 5-15 Ağustos 1991 tarihleri arasında yönetmenin anısına düzenlenen ve "François Truffaut'ya Özlem" adı verilen özel bir film haftasında yönetmenin diğer birkaç filmiyle beraber gösterime sunulmuştu.

<i>Genç ve Güzel</i> Truffautun yönettiği 1972 yapımı kara komedi filmi

Genç ve Güzel, 1972 Fransa yapımı kara komedi filmidir. Özgün adı Une belle fille comme moi olan film, İngilizce konuşulan ülkelerde Such a Gorgeous Kid Like Me, A Gorgeous Girl Like Me ve A Gorgeous Bird Like Me gibi adlarla gösterilmiştir. Film Türkiye'de 9 Nisan 1973'te sinemalarda gösterime verilmiştir.

Yasaklı kitaplar listesi, farklı ülkelerde çeşitli zamanlarda iktidarda bulunanlar tarafından siyasi, toplumsal, dinî veya ahlaki motivasyonlarla süresiz olarak ya da belirli bir süre için satışına, dağıtımına veya erişimine engel olunmuş, basılıp dağıtılmış olanlarının da toplatılmış olduğu kitapların yer aldığı liste. Birçok durumda yasaklanan bu kitapların yazarları da yargı önüne çıkartılmış ve cezalandırılmışlardır. Bu kitaplardan bir kısmı zaman içinde aklanmış ve yeni baskıları yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Julie Andrews</span>

Dame Julie Andrews DBE, asıl adı Julia Elizabeth Wells, Britanyalı şarkıcı, film ve sahne oyuncusu ve yazardır.

<i>The Animals Film</i>

The Animals Film, Victor Schonfeld ve Myriam Alaux tarafından yönetilen ve aktris Julie Christie'nin anlattığı, insanlar tarafından hayvanların kullanımıyla ilgili 1981 yapımı bir belgesel filmdir.

<i>Amerikan Gecesi</i> (film)

La Nuit Américaine, François Truffaut'un yönettiği, başrollerini Jacqueline Bisset, Jean-Pierre Léaud ve Truffaut'un kendisinin paylaştığı 1973 yapımı Fransız filmidir. Orijinal Fransızca adı La Nuit américaine'dir, gün ışığında açık havada filme alınan sekansların kamera lensi üzerinden bir filtreyle çekildiği film yapım sürecinin Fransızca adıdır. Türkçede de tekniğe Amerikan gecesi denir.

Örümcek Ağı, polisiye kurgu yazarı Agatha Christie'nin 1954 tarihli aynı adlı oyununun Charles Osborne tarafından yazılan bir romanıdır. İlk olarak İngiltere'de HarperCollins tarafından Eylül 2000'de ve 11 Kasım 2000'de ABD'de St. Martin's Press tarafından yayımlanmıştır.