
II. Dünya Savaşı, 1939'dan 1945'e kadar süren küresel savaştır. Savaşa dönemin büyük güçleri ve dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu katıldı, Müttefikler ve Mihver olmak üzere iki karşıt askerî ittifak kuruldu. 30'dan fazla ülkeden gelen 100 milyondan fazla personelin doğrudan katıldığı bu topyekûn savaşta, savaşın büyük tarafları tüm ekonomik, endüstriyel ve bilimsel kapasitelerini savaş için seferber ettiler. 70 ila 85 milyon ölümle sonuçlanan II. Dünya Savaşı, insanlık tarihindeki en ölümcül savaştı ve savaş boyunca askerî personelden daha çok sivil kayıp verildi. Milyonlarca insan soykırımdan, planlanmış açlık ölümlerinden, katliamlardan ve hastalıklardan öldü. Tanklar, zırhlı araçlar, savaş uçakları, stratejik bombardımanlar, uçak gemileri, radar ve sonar, nükleer silahların geliştirilmesi ve roketler gibi birçok savaş teknolojisi savaşta önemli rol oynadı.

Gdańsk, Polonya'da bulunan bir şehirdir.

Danzig Koridoru, Versay Antlaşması'yla oluşturulan bir düzenlemedir. Bu düzenlemeyle Doğu Prusya ile Almanya arasındaki bir arazi şeridi Polonya topraklarına katılmıştır. Danzig (Gdansk) liman kentini de içine alan bu arazi şeridi, Polonya'nın Baltık Denizi'ne bağlantısını sağlamaktadır bu şekilde. Ne var ki bu yüzden Almanya'nın yönetiminde olan Doğu Prusya ile Almanya arasındaki kara bağlantısı kesilmiş oluyordu.

Polonya Seferi veya Polonya'nın İşgali, II. Dünya Savaşı'nın başlangıcı olarak kabul edilir. Nazi Almanyası'nın işgal harekâtı Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı'nın imzalanmasından bir hafta sonra, 1 Eylül 1939'da başlamış ve 6 Ekim 1939'da Almanya ve Sovyetler Birliği'nin Polonya'nın tamamını işgal etmeleriyle son bulmuştur. Alman saldırısı, savaş ilanı olmadan yapılmıştı. Bu saldırı uluslararası hukuka aykırı bir saldırı savaşıdır.

Odessa, Ukrayna'da Karadeniz kıyısında, Dniestr ve Dinyeper sığlıkları arasında bulunan kent. 1.015.826 nüf. (2021). "Karadeniz'in İncisi" olarak anılan şehir, 19. yüzyılda Rus İmparatorluğu'nda Moskova, Sankt Peterburg ve Varşova'den sonraki en büyük şehriydi. Ukrayna'nın güneybatısında bulunan ve Odessa Oblastı'nın yönetim merkezi ve önemli bir turizm, liman ve ulaşım merkezi olan şehir, ülkenin 3. en kalabalık şehridir. Zaman zaman "Karadeniz'in incisi", şehirde doğan Yahudi komedyenler yüzünden "Mizah başkenti" veya "Güney Palmira" olarak da adlandırılır. Kültür ve bilim merkezi Odessa, aynı zamanda Slav'dan çok Akdeniz tarzındaki mimarisiyle ülkenin en büyük sayfiye merkezlerinden biridir.

Polonya tarihi ya da Lehistan tarihi bugünkü Polonya Cumhuriyeti topraklarının tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.

Hermann Balck, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın Wehrmacht generali.

Volhinya, Volinya ya da Volin, Ukrayna'nın batısında, Galiçya ve Podolya'nın kuzeyinde, Pripyat ve Batı Bug ırmakları arasında yer alan tarihi bölge. Avrupa'nın en eski Slav yerleşim alanlarından biri olan bölge günümüzde Ukrayna sınırları içinde yer alan Volin, Rivne, Jitomir ve Ternopil illeri ile Polonya'nın Chelm kentini içine almaktadır. Lutsk, Kovel, Kremenets, Volodymyr-Volynskyi ve Starokostiantyniv kentleri de bölge sınırları içinde bulunmuştur. Trochenbrod ve Lozisht gibi birçok Musevi köyü de bölgenin temelini oluşturmuştur.

Çekoslovakya'nın İşgali (1938-1945), Münih Antlaşması sonucu Almanya'nın, Südetler olarak bilinen bölgeyi işgal etmesiyle başlamıştır. 16 Mart 1939'da Alman birlikleri Çekoslovakya'nın geri kalanını da işgal ederek II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar ülkenin varlığına son vermiştir.

İkinci Polonya Cumhuriyeti, I. Dünya Savaşı'nın sonu olan 1918 yılından II. Dünya Savaşı'nın başlangıcı olan 1939 yılına kadar Orta ve Doğu Avrupa'da siyasal varlığını sürdürmüş bir devlettir. 1939 yılında Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği'nin işgali sonucunda sınırları Nazi Almanyası, Sovyetler Birliği ve Slovak Cumhuriyeti arasında paylaştırıldı. İkinci Polonya Cumhuriyeti'nin Çekoslovakya, Weimar Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya, Romanya Krallığı ve Sovyetler Birliği ile sınırı vardı. Sürgündeki Polonya hükûmeti, önce Paris'te ve daha sonra 1940'taki Fransa'nın düşüşünde Londra'da kuruldu.

Albert Maria Forster, Nazi Alman siyasetçi ve savaş suçlusu. II. Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın Danzig-Batı Prusya hükümdarı idaresi altında, Polonyalılar ve Yahudileri, yerel olmayan nüfusu alt-insan olarak sınıflandırmış ve imha kampanyasına tabi tutulmuştur. Etnik temizlik, kitlesel cinayet ve güçlü Almanlaşma politikası gütmüştür. Bununla birlikte, tarımsal iş gücü yetersizliği, Forster'i kendi politikalarını gözden geçirmeye ve Polonyalıları Almanlaşmaya zorladı; Aryanlara bölgedeki tüm Polonyalıları makul derecede Almanca bildiği ilan edildi. Forster, Almanya yenildiğinde Varşova'daki suçlarıyla yargılandı, suçlu bulundu ve asıldı.

Almanya'nın Litvanya'ya verdiği ültimatom; 20 Mart 1939'da Nazi Almanyası Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop tarafından Litvanya Dışişleri Bakanı Juozas Urbšys'e sunulan sözlü ültimatom. Ribbentrop, Litvanya'nın -Memel Bölgesi olarak da bilinen- Klaipėda Bölgesi'nden vazgeçmesini talep ederek, aksi takdirde Wehrmacht'ın Litvanya'yı istila edeceğini bildiriyordu. Bu topraklar, I. Dünya Savaşı sonrasında Almanya'dan kopartılmıştı. Litvanya ve Almanya arasında yıllardır sürmekte olan gerginlik ve bölgede Nazi yanlısı propagandanın artması, böyle bir talebin gerçekleşeceğinin önceden habercisi gibiydi. Ültimatom, Nazilerin Çekoslovakya'nın İşgalinden sadece beş gün sonra deklare edilmişti. Bölgedeki statükonun korunmasını garanti altına alan 1924 tarihli Klaipėda Sözleşmesi'nin altına imza koyan dört ülkenin hiçbirinden Litvanya'ya destek gelmedi. İngiltere ve Fransa, konuyla ilgili yatıştırma politikaları izlemeyi tercih ederken, İtalya ve Japonya ise, açık şekilde Almanya'yı destekliyorlardı. 22 Mart tarihinde, Litvanya ültimatom koşullarını kabul etmek zorunda kaldı. Memel Bölgesi, Almanya'nın II. Dünya Savaşı öncesi elde ettiği son araziydi. Litvanya için büyük bir ekonomik ve moral çöküşe yol açan bu olay, Avrupa'nın savaş öncesi tansiyonunu iyice yükselten olaylardan biriydi.

Stutthof Toplama Kampı, Nazi Almanyası tarafından ilhak edilen Özgür Şehir Danzig topraklarında şehrin 34 km doğusundaki Stutthof köyü yakınlarındaki tenha, bataklık ve ormanlık bir alanda kurulmuş bir Nazi toplama kampıydı. Kamp, 2. Dünya Savaşı'nda Polonya'nın işgalinden sonra mevcut yapıların etrafında kuruldu ve başlangıçta Polonyalı liderlerin ve aydınların hapsedilmesi için kullanıldı. Gerçek kışla ertesi yıl mahkûmlar tarafından inşa edildi. Toplama kampının altyapısının çoğu savaştan kısa bir süre sonra ya tahrip edildi ya da dağıtıldı. 1962 yılında eski toplama kampı, kalan yapılarıyla birlikte bir anıt müzeye dönüştürüldü.

Volksdeutsche , Nazi Almanca terminolojisinde vatandaşlıktan bağımsız olarak “insan veya ırk bakımından Almanlar” tanımlası idi. Bu terim Naziler tarafından Almanları vatandaşlıktan ziyade ırkları temelinde tanımlamak için kullanıldı ve böylece Yahudi kökenli olmadıkları sürece Nazi Almanyası sınırlarının ötesinde yaşayan Almanları da içeriyordu.

Heim ins Reich, 1938'de başlayan, II. Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler tarafından izlenen bir dış politikaydı. Hitler'in girişiminin amacı, Nazi Almanyasının dışında yaşayan tüm Volksdeutsche'yi ikna etmekti. Nazi-Sovyet paktına uygun olarak Polonya'nın fethini takiben, bu bölgeleri Büyük Almanya'ya "yuva" getirmek için çabalamalılar, ancak aynı zamanda Alman kontrolü altında olmayan topraklardan yeniden yerleştirilmelilerdi. Heim ins Reich manifestosu, Versay Antlaşmasında yeni yeniden doğmuş Polonya ulusuna bırakılan bölgeleri, çeşitli göç alanlarını ve 6 Ekim 1939'dan sonra Avrupa'nın güneydoğu ve kuzeydoğu bölgelerini ve ayrıca Sudetenland, Danzig gibi önemli Alman nüfusunun yaşadığı diğer alanları hedef almıştır.

1935 ile 1945 yılları arasında Nazi Almanyası'nın silahlı kuvvetleri olan Wehrmacht, II. Dünya Savaşı sırasında Polonya, Yunanistan, Sırbistan ve Sovyetler Birliği başta olmak üzere işgali altındaki bölgelerde çeşitli savaş suçları işledi. Wehrmacht'ın dahil olduğu ilk önemli çarpışma, 1 Eylül 1939'da başlayan Polonya Seferi'ydi. Nihai Çözüm'ün mimarı olan Reinhard Heydrich, Nisan 1939'da Wehrmacht ve Einsatzgruppen'in istihbarat bölümleri arasında işbirliği gerçekleşmesini çoktan sağlamıştı. Ordunun Polonya'daki eylemleri daha sonra gerçekleşecek olan imha savaşının başlangıcıydı, Wehrmacht sivillerin ve potansiyel partizanların toplu olarak katledilmesinde yer almaya ilk kez Polonya'da başladı.

Adolf Hitler'in kişilik kültü, Nazi Almanyası'nın (1933–1945) öne çıkan bir özelliğiydi, ve 1920'lerde Nazi Partisi'nin ilk günlerinde başladı. Führerprinzip'e dayanarak, aralıksız Nazi propagandasının her zaman öne sürerek, liderin her zaman haklı olduğu ve Hitler'in Almanya'nın ekonomik sorunlarını çözmedeki bariz başarısıyla, İkinci Dünya Savaşı öncesinde dış politikadaki kan dökmeden elde ettiği zaferleriyle pekiştirildi ve savaşın başlarında Polonya ve Fransa'daki hızlı askeri başarıları, sonunda Alman halkının Nazi kontrolünün merkezi bir yönü haline geldi.

Potsdam Anlaşması,, Ağustos 1945'te İkinci Dünya Savaşı'nın galibi üç büyük Müttefik devlet olan Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında yapılan anlaşmadır. Potsdam Konferansı'nın bir sonucu olan bu anlaşma, Almanya'nın sınırlarının ve Alman işgalinden kurtarılan bölgede sınırların belirlenmesi ve yeniden inşası ile ilgiliydi. Ayrıca Almanya'nın silahsızlandırılması ve ödeyeceği savaş tazminatları, savaş suçlularının yargılanması ve etnik Almanların Avrupa'nın çeşitli bölgelerinden toplu olarak sınır dışı edilmesi konularını da ele almıştır.

Reichsgau Danzig-Batı Prusya, Nazi Almanyası'nın 8 Ekim 19a39'da Serbest Şehir Danzig, Büyük Pomeranya Voyvodalığı ve Regierungsbezirk Batı Prusya'nın ilhak edilmiş topraklarından oluşturulan idari bir bölümüydü. Gau Doğu Prusya.

Danzig (Gdańsk) şehri, 13 Kasım 1308'de Töton Tarikatı Devleti tarafından ele geçirilmesi ve sakinleri katledildilmesi, Polonya ile Töton Tarikatı arasındaki gerilimin başlangıcı olmuştur. Başlangıçta şövalyeler, Brandenburg Margravlığı'na karşı Polonya'nın müttefiki olarak kaleye taşındılar. Ancak, Tarikat ile Polonya Kralı arasında şehrin kontrolüne ilişkin anlaşmazlıklar ortaya çıktıktan sonra şövalyeler şehirdeki birçok vatandaşı öldürdüler ve burayı sahiplendiler. Bu nedenle olay aynı zamanda Gdańsk katliamı veya Gdańsk kırımı olarak da bilinir. Geçmişte tarihçiler arasında tartışma konusu olsa da, ele geçirme kapsamında birçok kişinin öldürüldüğü ve kasabanın önemli bir bölümünün yok edildiği konusunda fikir birliği oluşmuştur.