İçeriğe atla

Danimarka'daki Yahudilerin tarihi

Kudüs'te, Yahudileri kurtaran Danimarka halkına şükran anıtı.

Az sayıdaki Danimarka'daki Yahudilerin tarihi 17. yüzyıla kadar dayanır.

Köken

Orta Çağa ait Danimarka sanatlarında Yahudiler ucu sivri şapkalar giyinmiş olarak tasvir edilir fakat bu dönemde Danimarka'da Yahudilerin yaşadığına dair bir kanıt yoktur. 1536'daki Danimarka Reformuyla ülkeye Katolik ve Yahudilerin girmesi yasaklandı.

Bilinen ilk yerleşim, soylulara ait topraklarda gerçekleşmiştir. IV.Christian bugün Schleswig-Holstein eyaletinin bulunduğu Elbe Nehrinde Glückstadt'ı kurdu ve Albert Dionis isimli Yahudi tüccarın burada ticaret yapmasına izin verdi. Zamanla bu haklar birkaç Yahudiye daha verildi ve 1628'de bu durum resmîleştirilerek Yahudilere koruma, dini özgürlük ve kendilerine ait mezarlık sahibi olma hakları tanındı. Albert Dionis, arzulu projeleri sayesinde Danimarka soyluları arasında kendisine özel statü verildi. Aynı statü sahibi Gabriel Gomez, ticaretin gelişmesi için Danimarka'da Sefaradlara yerleşme hakkı verilmesi için III. Frederick'i ikna etti. İlerleyen zamanlarda bu haklar Aşkenazlara da tanındı.

1684'te Danimarka Batı Antillerinin valisi olabilmek için Gabriel Milan Hıristiyanlığa geçti fakat yolsuzluk nedeniyle 1689'da idam edildi.

Kalıcı cemaatlerin kuruluşu

Danimarka'da, Otuz Yıl Savaşı'nın ardından çıkan ekonomik kriz sebebiyle III. Frederik mutlak monarşi ilan etti. Ticareti geliştirmek için ülke kapılarını iç göçe açtı. İlk Yahudi cemaati 1682'de Fredericia'da kuruldu, bunu 1684'te Kopenhag'daki Aşkenaz cemaati takip etti.

1780'de Danimarka'da 1600 Yahudi vardı ve varlıklarına göre özel haklar elde edebiliyorlardı. Sosyal ve ekonomik alanda ayırımcılığa uğrayan Yahudiler 1782'de bir süre Lutheran kiliselerine gitmeye zorlandılar. Buna rağmen, cemaat içinde içişlerinden belli ölçüde kendileri sorumlu olup gettolarda yaşama zorunluluğu yoktu. Dönemin sanat ve edebiyatından anlaşıldığı üzere cemaat kendisini halktan soyutlamıştı.

Danimarka hayatına uyum

Haskala (Yahudi aydınmacılığı) Danimarka'ya 18. yüzyılda ulaştı ve kral Danimarka unsurlarını topluma entegre edebilmek için reformlar uyguladı. Yahudilerin dernek kurmasına, üniversitelere gitmesine, gayrimenkul satın almasına ve okullar kurmasına izin verildi.

Napolyon Savaşları ve hüsranla biten Gambot Savaşı Danimarka Yahudilerinin özgürleştirilmesine olanak sağladı (buna rağmen, aynı durumda olan Norveç'te Yahudilerin ülkeye girmesi yasaklandı). Yine de 1819'da Danimarka'da aylarca sürecek olan antisemitik ayaklanmalar başladı; ölü sayısı bilinmemektedir.

19.yy Danimarka Yahudilerinin kültür yaşamının geliştiği dönemdir. Mimar G. F. Hetsch tarafından tasarlanan Kopenhag Büyük Sinagogu ülkenin önemli binalarındandır. Danimarka Yahudi cemaati topluma Mendel Levin Nathanson, Meir Aron Goldschmidt, Edvard Brandes, Georg Brandes ve Henri Nathansen gibi kişileri kazandırmıştır.

Büyüme ve 20.yy krizleri

Yahudilerin entegre olduğu her toplumda görüldüğü gibi, Danimarka'da da karışık evlilikler gibi sebeplerden dolayı Yahudi nüfusu asimile olmaktaydı. Buna rağmen 1903 Kişinev pogromu, 1904 Rus-Japon Savaşı, Rus devrimleri gibi olaylar ülkeye Yahudi göçmen kazandırıp yaklaşık 3000 Yahudinin buraya yerleşmesine sebep olmuştur.

Yeni gelenlerle Yahudi cemaatinin karakteristiği dindarlıktan laik sosyalizme dönüştü. Yidiş dilinde tiyatro oyunları sergilenip gazeteler basıldı. Bu durum kısa sürdü ve Danimarka 1920'lerin başlarında kapılarını göçmenlere kapattı.

Nazi dönemi

Nisan 1933'te X. Christian Yahudi cemaatinin yüzüncü yıldönümü nedeniyle Kopenhag merkez sinagogunda yer alacaktı. Almanya'da Adolf Hitler'in Ocak 1933'te başa gelmesiyle cemaat liderleri Kral'a ziyareti erteleme tavsiyesinde bulundu. Kral X. Christian ısrar edince bir sinagog ilk defa bir İskandinav lideri tarafından ziyaret edilmiş oldu.

Hitler'in başa gelmesiyle Danimarka halkı ve özellikle ülkedeki Yahudiler üzerindeki gerginlik arttı. Danimarka bağımsızlığını ve tarafsızlığını koruyabilmek için Hitler'i sakinleştirmeye çalıştı fakat en nihayetinde 9 Nisan 1940'ta Weserübung Operasyonu'yla Alman güçleri ülkeyi işgal edince durum riskli bir hal aldı.

1943'te Almanya'nın Danimarka'dan sorumlu yetkilisi Werner Best Danimarka Yahudilerini Roşaşana'ya denk gelen 1 Ekim'de sürme kararı aldı. 202 kişi tutuklandı fakat uyarı daha önceden yapıldığından 7550 Yahudi gemiyle Øresund boğazından geçip İsveç'e vardı. 450 Yahudi Theresienstadt toplama kampına gönderildi ve bunlardan 52'si öldürüldü. Danimarka yetkilileri Yahudi tutuklulara her fırsatta yemek yardımı yaptı.

Savaş sonrası dönem

Danimarka toplumu Yahudiler için her alanda dostane ve güvenilir bir ortam yarattı. Danimarka'da bugün kullanımda olan iki sinagog bulunmaktadır ve ikisi de Kopenhag'dadır. Sadece kendi üyelerine hizmet sunan Krystalgade cemaati gelenekselcidir. Machsike Hadas Sinagogu ise küçük bir Orthodox sinagogudur ve Chabad'ın Kopenhag'da varlığı söz konusudur.

Ülkede Rambam ve Alef adlarında iki kültürel Yahudi gazetesi bulunmaktadır.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

Azerbaycan Yahudileri Azerbaycan'da yaşayan Yahudilere denir.

Belçika'daki Yahudilerin tarihi 1. yüzyıla kadar uzanır. II. Dünya Savaşı'ndan önce 100.000'i bulan ülkedeki Yahudi nüfusu Holokost'tan sonra nüfusunun yarısından fazlasını kaybetti.

Brezilyalı Yahudi Yahudi kökenli veya Yahudiliğe geçmiş Brezilyalılara denir.

<span class="mw-page-title-main">Bulgaristan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Bulgaristan'daki Yahudilerin tarihi MÖ 2. yüzyıla kadar uzanır. Bu zamandan beri her zaman bir Yahudi nüfusu olan Bulgaristan'da Yahudilerin Bulgaristan tarihinde antik çağlardan Orta Çağa ve bugüne kadar önemli rolleri bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Hırvatistan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Hırvatistan'daki Yahudilerin tarihi 3. yüzyıla kadar dayanmasına rağmen 10. yüzyıl ve 15. yüzyıla kadar az bilgi bulunur. II. Dünya Savaşı'ndan evvel 20,000 kişilik cemaatin hemen hemen hepsi Holokost'ta yok edildi. Savaştan sonra sağ kalanların yarısı İsrail'e göç ederken 2500 Yahudi Hırvatistan'da yaşamayı tercih etti. Bu rakam tahmini bir rakam olup 1500 kişilik Zagreb Yahudi cemaatinin %80'i karışık evliliklerin çocukları olduğu hesaba katıldığında bu nüfusun daha da fazla olduğu düşünülür. Holokost'tan kurtulanların torunlarının çoğunun dede veya ninelerinden sadece bir tanesi Yahudidir.

<span class="mw-page-title-main">Dominik Cumhuriyeti'ndeki Yahudilerin tarihi</span>

Hispanyola'ya yerleştiği bilinen ilk Yahudiler İspanya Yahudileriydi. Kristof Kolomb adayı 1492'de keşfettiği zaman yerleşmişlerdi. Yüzyıllar boyunca Yahudilere ev sahipliği yapan İspanya'da antisemitizm ve engizisyonlar başlayınca Yahudiler ülkeden kaçtı. Elhamra Kararnamesinin yürürlüğe girdiği gün Kolomb ve tayfası İspanya'dan yola çıktı. Mürettebatta en az beş Yahudi vardı; bunlar tercüman Luis de Torres, cerrah Marco, doktor Bernal, Alonzo de la Calle ve Gabriel Sanchez'di. Luis de Torres Hispanyola adasına ayak basan ilk kişiydi. Ardından ada Fransızlar ve İspanyollar arasında ikiye bölündü ve Yahudiler sonra da Dominik Cumhuriyeti olacak olan İspanyol tarafında kaldılar. Diğer ülkelerden de Sefaradlar gelmeye başladı. 19. yüzyılda Kurasao Yahudileri de Hispanyola'ya vardı fakat güçlü bir cemaat oluşturmadı. Çoğu Yahudi kimliklerini saklayıp geleneklerini icra etmedi. Bu Yahudilerin soyundan gelenler arasında Dominik Cumhurbaşkanı Francisco Henriquez y Carvajal ve oğlu Pedro Henriques Ureña da bulunmaktadır.

El Salvador'daki Yahudilerin tarihi 19. yüzyılın başında Sefarad Fransa Yahudileri'nin ülkeye gelmesiyle başlayıp ardından II.Dünya Savaşı'nda gelen Aşkenazlarla devam etmiştir.

Yahudilerin Hong Kong'daki varlığı 19.yy'ın ortalarından beri sürmektedir. Hong Kong'un finansal merkez olması sebebiyle maddi sebepler için geçici olarak gelen Yahudilerin cemaatinde ABD, İsrail ve Avrupa ülkelerinden Yahudiler bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Hindistan'daki Yahudilerin tarihi</span> Hindistanda bulunan dini bir azınlık

Hindistan Yahudileri Hindistan'da bulunan dini bir azınlıktır. Yahudiliğin, Hindistan'a giren ilk gayri-Dharma dinlerden olduğu tarihte kayıtlıdır. Antik çağlardaki cemaatler kültürel asimilasyona uğramıştır. Her Yahudi cemaati, Yehuda Krallığı ve Kayıp On Kabile gibi farklı kökenlerden geldiği için ülkedeki Yahudi sayısını kestirmek zordur. Toplam Yahudi nüfusunun yarısı Manipur ve Mizoram'da, çeyreği de Mumbai'de yaşamaktadır. Dünyadaki birçok ülkenin aksine Hintlerin kontrolündeki Hindistan'da antisemitizm olayları görülmemiştir. Bölgede görülen tek antisemitik olaylar, Portekiz'in Goa'yı işgal edip engizisyonları başlattığı dönemdir. Yahudiler Malabar kıyılarındaki Kodungallur'a yerleşip 1524'e kadar barış içinde ticaretle uğraştılar. Hem İngiliz hakimiyetinden önce hem de sonra Yahudiler Hint prensleri altında, hükûmette, orduda ve endüstride önemli mevkilere geldiler.

Malta'daki Yahudilerin tarihi MÖ 1500'lere dayanır. Her ne kadar nüfusları hiçbir zaman 1000'i geçmediyse de mevcudiyetleri İsrailoğulları'ndan Zebulun ve Aşer kabilelerin deniz yolculuklarına başlamasına kadar uzanır. Günümüz Malta Yahudilerinin çoğu Sefarad olmasına rağmen Aşkenaz dua kitapları kullanılmaktadır.

Meksika Yahudileri ülkede engizisyonlardan beri yaşamaktadır. Çoğu Meksika şehrinde olmak üzere cemaatin 50,000 üyesi vardır. Diğer Yahudiler Jalisco eyaletinin Guadalajara ve çevre şehirlerinde ve Monterrey, Veracruz, Culiacán ve Tijuana'da yaşamaktadır.

Huts 19. yüzyılın sonlarına doğru Londra'ya göç eden Hollanda Yahudileridir. Çoğu Amsterdamlı olan bu Yahudiler başta puro, şapka ve terlik olmak üzere ticaretle uğraştılar.

Tacikistan'daki Yahudilerin tarihi uzun ve çeşitli bir geçmişe sahiptir. Tacikistan Yahudilerinin çoğu köken olarak Buhara Yahudisidir.

<span class="mw-page-title-main">Özbekistan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Özbek Yahudileri iki ana cemaate bölünmüştür; bunlardan biri dindar ve gelenekçi olan Buhara Yahudileri diğeri ise daha yenilikçi olan Avrupa kökenli Aşkenaz Yahudileridir. Özbekistan'da 1989'da 94,900 Yahudi bulunmasına rağmen bu sayı 2007'de çoğu Taşkent'te olmak üzere 5000'den de az kalmıştır. Özbekistan'da 12 sinagog bulunmaktadır.

Abhazya Yahudilerinin nüfusu, Aşkenaz, Gurjim ve diğer Yahudilerden oluşmaktaydı. Abhazya'nın 19.yy'ın ortasında Rus İmparatorluğu'na katılmasıyla bölgedeki Yahudi nüfusu arttı. 1992-1993 Gürcistan-Abhazya çatışması sebebiyle çoğu Yahudi bölgeyi terk etti veya çıkarıldı.

İzlanda'daki Yahudilerin tarihi 17. yüzyılda başlamasına rağmen gerçek anlamda göç 1930'lara kadar gerçekleşmemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Lübnan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Lübnan Yahudileri geleneksel olarak bir Mizrahi cemaati olup genelde Lübnan'ın Beyrut şehrinde veya çevresinde yaşayan veya yaşamış olan Yahudilerdir. Cemaatin hemen hemen hepsi İsrail, Fransa ve Kuzey Amerika'ya göç etmiştir. Ülkede bugün 20 ila 40 arası Yahudi kalmıştır. Lübnan Yahudileri toplumla sıkıca entegre oldukları ve vatanlarını terk etme hissi duymadıkları için Lübnan'ın 1958'de yaşadığı iç savaşta dahi büyük oranda dış göç olmamıştır. Fakat, 1975'teki Lübnan İç Savaşı ve 1982'deki İsrail'in Lübnan'a girme harekâtıyla dış göçler hızlanmıştır.

Latin Amerika'daki Yahudilerin tarihi, bazı bakış açılarına göre Christopher Columbus'un İspanya'dan yola çıkıp Atlantik Okyanusu'nu geçtiği tarih olan 3 Ağustos 1492'de başlar. Onun yola çıktığı tarih, Katolik Monarklar olan I. Isabel ve II. Fernando'nun İspanya'daki Yahudilere ya Katolisizm'e geçmelerini ya da ülkeyi terk etmelerini emreden bildirgeyi yayınladığı tarihe denk gelir.

Suriye'deki Yahudileri, ilk çağlardan beri Suriye'de yaşayan Yahudiler ile 1492'de İspanya'dan kovulan Sefaradlar oluşturur. Halep, Şam ve Kamışlı'da asırlar boyunca büyük Yahudi cemaatleri var olmuştur. 20. yüzyılın başlarında Suriye Yahudilerinin büyük bir yüzdesi ABD, Orta ve Güney Amerika ve İsrail'e göç etti. Bugün Suriye'de çok az Yahudi yaşamaktadır. Suriye Yahudilerinin oluşturduğu en büyük cemaat 75.000 kişilik nüfusuyla Brooklyn, New York'tadır.

Mısır Yahudileri, dünyanın hem en eski hem en yeni cemaatini oluşturur. Tam bir nüfus bilgisi bulunmasa da Mısır'daki Yahudi nüfusunun 2004 itibarıyla 100'den az olduğu düşünülür, bu sayı 1922'de 75 ila 80 bin arasındaydı. Tarihi yerli cemaatin çekirdeğini Rabinik ve Karay Yahudileri oluşturur. İspanya'dan kovulmanın ardından Mısır'a daha çok Sefarad ve Karay yerleşmiştir. Nüfus, Süveyş Kanalının açılmasının ardından artan ticaret olanakları sebebiyle yükselişe geçti. Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı topraklarda yaşayan Yahudiler Mısır'ın ana şehirlerine yerleşip modern cemaatin ticari ve kültürel elit tabakasına girdiler. 19. yüzyılın sonlarında Avrupa'da yaşanan pogromlardan kaçan Aşkenaz cemaati çoğunlukla Kahire'nin Darb el Barabira çeyreğinde toplanmıştı.