Yel değirmeni, enerji üretmek için rüzgâr gücünden faydalanarak çalışan büyük pervaneli çarklı makine.
Yenilenebilir enerji, güneş ışığı, rüzgar, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi karbon nötr doğal kaynaklardan elde edilebilen ve insan zaman ölçeğinde doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilebilen enerjiye denir. Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi olarak sıralanabilir. Bu tür bir enerji kaynağı, yenilenmekte olduklarından çok daha hızlı kullanılan fosil yakıtların tam tersidir.
Türkiye'de rüzgâr gücü, 2005 yılında devreye giren YEK ile hızlı bir gelişime girmiştir. Devletin, 2035 yılına kadar 30 GW (gigawatt) kurulu rüzgâr gücü kapasitesine ulaşma hedefi vardır.
Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği istatistiklerine göre rüzgâr gücü kapasitesi 2006 yılında artmaktadır. 2006 yılında Avrupa Birliği'nde kurulan 7,588 MW'lık rüzgâr kapasitesi, 9 milyar € değerinde olup, 2005 yılına göre %23 'lük bir artış demektir. Almanya ve İspanya yatırımların büyük çoğunluğunu kendilerine çekmeye devam etmektedirler. Bu iki ülke 2006 yılında Avrupa Birliği rüzgâr gücü pazarının %50 sini temsil etmektedirler.
Rüzgâr gücü, elektrik üretmek için rüzgâr türbinleri, mekaniksel güç için yel değirmeni, su veya kuyu pompalama için rüzgâr pompaları veya gemileri yürütmek için yelkenler kullanarak rüzgârın kullanışlı formundaki rüzgâr enerjisinin sonucudur.
Birleşik Krallık'ta rüzgâr gücünün kurulu kapasitesi, Ocak 2010 itibarıyla 4 gigawatt (GW)'tan fazladır. Rüzgâr gücü, Birleşik Krallık (BK)'ta biyokütle'den sonra ikinci en büyük yenilenebilir enerji kaynağıdır. 2009'da 1 GW'dan fazla yeni rüzgâr güç kapasitesi çevrimiçi satıldı. Bunun 800 MW'ı karadaki, 285 MW denizdeki rüzgâr tarlalarından üretildi. İngiliz Rüzgâr Enerisi Birliği (BWEA), 2010'da kurulu kapasitenin 5-6 GW'ı aşacağını tahmin etmektedir.
Almanya'da yenilenebilir enerjiden üretilen elektriğin oranı, 2000 yılında ulusal toplamda yüzde 6.3'ten, 2009 yılında yüzde 16.1'e yükselmiştir. 2009 yılında, Almanya'nın yenilenebilir enerji sektörüne toplamda 20 milyar Avro'yu bulan miktarda yatırım yapıldı. Resmi rakamlara göre, özellikle ufak ve orta boy işletmelerde, 2009 yılı itibarıyla 300.500 kişi Almanya'nın yenilenebilir enerji sektöründe çalışıyor. Bu istihdamın yaklaşık üçte ikisi, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası'na dayanıyor.
Enerji kaynakları, herhangi bir yolla enerji üretilmesini sağlayan kaynaklardır. Dünya üzerindeki enerji kaynakları, klasik ve alternatif kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılabilir. Birincil enerji kaynaklarından kullanım oranları; %33,1 petrol, %30,3 kömür, %23,7 doğalgaz, hidrolik ve diğer yenilenebilir %8, nükleer enerji %5.
Sürdürülebilir enerji, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için gerekli olan kaynakları tüketmeden ve yeterlilikleri tehlikeye atmadan, bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilen enerji biçimini ifade eden terimdir. Sera gazı emisyonları gibi çevresel konular ile enerji yoksulluğu gibi sosyoekonomik konuları kapsar.
Dünya enerji tüketimi bütün insan uygarlığı tarafından kullanılan toplam enerjiyi ifade eder.
Okyanus enerjisi, denizlerde oluşan dalgalardan, gelgit olaylarından veya deniz rüzgarlarından faydalanarak üretilen enerjidir.
Türkiye'de yenilenebilir enerjinin resmi alt yapı kazanması 2005'te çıkartılan Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK)'e dayanmaktadır, ayrıca AB'ye uyum kapsamında 2011-2020 yıllarını kapsayan Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı (YEEP) yürürlüğe girmiştir. Plana göre 2023'te Türkiye'de üretilen elektriğin %22'si hidroelektrikten ve %16'sı diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmesi hedeflendi YEEP'e göre ulaştırma sektörünün %10'u yenilenebilir enerjiden yararlanması planlandı. 2023 yılı sonu verilerine göre yenilenebilir enerji kurulu gücü 59 bin 236 megavat oldu. 2023 yılında yenilenebilir enerjinin kurulu güçteki payı %56, üretimdeki payı ise %42 oldu.
Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.
Türkiye her yıl birincil enerjisi 6 exajoule tüketiyor, kişi başı 20 megawatt saat (MW/s)'ten fazla. Türkiye'de enerji beşte dört'ten fazla fosil yakıtan: %31 petrol, %28 doğalgaz ve %27 kömür(2016 itibarıyla). Türkiye'nin enerji politikası fosil yakıtın ithalatını küçültmek ister, çünkü onlar ithalatın ödemelerinden dörtte biri kapsamaktadır.. Enerjisi kaynaklarının fosil yakıt olması yüzünden Türkiye’den sera gazı emisyonları dünyada ortalama kişi başından daha büyük, yılda kişi başına 6 ton'dan fazla gelmektedir.
Northel Enerji, Ayvalık, Balıkesir merkezli Türkiye'nin ilk yerli rüzgâr türbini üreticisi firma. Şirketin kurucularından Cem Yalçın tarafından 1993'te, İstanbul'da kurulmuş olan Northel Elektromekanik şirketinden gelen temel birikim ile 2011 yılında sadece enerji sektöründe faaliyet göstermek üzere kurulmuş; tamamen yerli sermaye ve teknoloji ile 10-330 kW sınıfında rüzgâr türbini üretimini yapmaktadır. Şirket, rüzgâr enerjisi ile lisanssız elektrik üretimi kapsamında 2014 yılında Türkiye'nin ilk şebeke bağlantısını tamamlamış ve şebekeye Türkiye’de en yüksek yerli üretim teşvik rakamı olan 11 USD Cent/kWh'tan elektrik satma hakkını kazanmıştır. Türkiye'deki ilk üç lisanssız RES'te şirketin rüzgâr türbinleri kullanılmıştır. Bunlardan ikisi Bandırma OSB ve diğeri Tokat OSB'de kurulmuştur. 2015 yılında Türkiye'nin ilk çatı tipi rüzgâr enerjisi sistemi uygulamasını gerçekleştirmiştir.
Türkiye'nin enerji politikası, kaynak ülke ve güzergâh çeşitliliğine gidilmesini, Türkiye'de enerji karışımında yenilenebilir enerjinin payını arttırırken, nükleer enerjiden de yararlanılmaya başlanılmasını, enerji verimliliğinin arttırılmasına yönelik çalışmalarda bulunulmasını ve Avrupa’nın enerji güvenliğine katkıda bulunulmasını amaçlamaktadır. 2019 itibarıyla, Türkiye'nin elektrik enerjisi toplam kurulu gücü 91 gigawatt'tır (GW). Bunun %31'ini hidroelektrik, %29'unu doğal gaz, %22'sini kömür, %8'ini rüzgâr, %6'unu güneş ve %2'sini jeotermal enerjisi oluşturmaktadır.
Danimarka ekonomisi, rahat yaşam ölçünlerine, yüksek düzeyde devlet hizmetleri ve aktarımları ve dış ticarete yüksek bağımlılığa sahip çağdaş bir piyasa ekonomisidir. Ekonomiye, tüm işlerin %80'ini sağlayan hizmetler işkolu hakimdir; oysa tüm çalışanların yaklaşık %11'i üretim ve %2'si ise tarımda çalışmaktadır. Kişi başına düşen nominal gayri safi millî gelir, 2017 yılında 55,220 dolarla dünyanın en yüksek onuncu nominal GSMG'si idi. Satın alma gücünde kişi başına düşen millî gelir, $52.390 ABD doları veya dünya çapında en yüksek 16. ekonomi olarak düzelmeye uğradı. Gelir dağılımı göreceli olarak eşittir, ancak hem brüt gelirlerde daha büyük bir dağılım hem de çeşitli ekonomik politika önlemleri nedeniyle ancak son on yılda eşitsizlik biraz artmıştır. 2017'de Danimarka, 28 Avrupa Birliği ülkesi içinde yedinci en düşük Gini katsayısına sahipti. 5,789,957 kişilik nüfusu ile Danimarka, nominal gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ile ölçülendirildiğinde dünyanın 39. en büyük ulusal ekonomisine ve satın alma gücü paritesi ile ölçülendirildiğinde dünyanın 60. en büyük ulusal ekonomisine sahiptir.
Rusya'da enerji, Rusya'daki enerji ve elektriğin üretim, tüketim ve ihracatını açıklar. Rusya'nın enerji politikası, Rusya siyasetindeki enerji politikasını daha ayrıntılı olarak açıklamaktadır.
Macaristan, Avrupa Birliği üyesidir ve bu nedenle yenilenebilir enerji payını artırmaya yönelik AB stratejisinde yer almaktadır. Avrupa Birliği, 2009 Yenilenebilir Enerji Direktifinde, birlik üyeleri için 2020 yılına kadar %20 yenilenebilir enerji hedefine ulaşmayı öngördü. 2030'a kadar rüzgar, AB'nin elektriğinin ortalama %26-35'ini üretmeli ve önlenen yakıt maliyetlerinde Avrupa'ya yılda 56 milyar € tasarruf sağlamalıdır. Macaristan'ın ulusal yazarları, 2020 yılına kadar brüt enerji tüketiminde %14,7 yenilenebilir enerji olduğunu ve %13'lük üst hedefin 1,7 yüzde puan aşılacağını tahmin etmişti. Macaristan, yenilenebilir enerjide sadece %11 orana sahip olmasıyla 2020'de elektrik talebinde en düşük tahmini yenilenebilir enerji penetrasyonuna sahip AB ülkesidir.
Ørsted A/S, Danimarka merkezli bir enerji şirketidir. Şirket, 14 Mart 2006 tarihinde kurulmuş olup elektrik üretiminden sorumludur. Şirketin merkezi Fredericia'da yer almaktadır.