İçeriğe atla

Damla

Bir musluktan damlayan su damlacığı
Su birikintisine damlayan bir su damlacığı ve damlacığın etkisiyle oluşan şekiller
Bir bardak içinde sıçrayan su damlaları

Bir damla ya da su damlacığı; küçük bir hacmi olan, tamamen veya neredeyse çok küçük yüzeylerle sınırlıdır. Açıldığı zaman bir tüpün alt uçlarında birikir, asılı bir damla oluşur. Damla, buharlaşma veya yoğunlaşmadan atomizasyon sayesinde oluşabilir.

Yüzey gerilimi

Bir damla oluşturmanın basit bir yolu da sıvıyı yavaş yavaş küçük çaplı bir tüpten akıtmaktır. Tüp sarkmadıkça sıvı damla olarak akar. Düşen damla halindeki sıvı yüzey gerilimi tarafından düzenlenmektedir.

Ses

Sıvı damlasından çıkan sesin ana kaynağı olan sıvı kabarcıklarında yüzeye çarptıklarında sıvı çarpışır. Bu kabarcıklar, su sıçramalarından oluşan çoğu sesin nedenidir.[1][2]

Optik

Yağmur damlaları ışık kırılması ve yansıması dolayısıyla gökkuşağını oluşturabilir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Prosperetti, Andrea (1993). "The impact of drops on liquid surfaces and the underwater noise of rain" (PDF). Annual Review of Fluid Mechanics. Cilt 25. ss. 577-602. doi:10.1146/annurev.fl.25.010193.003045. 9 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2006. 
  2. ^ "Bubble Resonance". The Physics of Bubbles, Antibubbles, and all That (İngilizce). Ryan C. Haziran 2005. 1 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2006. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şimşek ve yıldırım</span> doğal olarak meydana gelen elektriksel boşalma

Şimşek ya da çakın, elektrik yüklü bir bulut ile diğer bir bulut arasındaki elektrik boşalmasıdır. Önceden tahmin edilmesi oldukça zordur. Fakat belli hava koşullarında meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Su</span> H2O formülüne sahip kimyasal bileşik, yaşam kaynağı

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Erozyon</span> toprağı bir yerden başka bir yere taşıyan dışsal süreçler

Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunun üzerindeki toprakların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle aşındırılıp, yerinden koparılması, bir yerden başka bir yere taşınması ve biriktirilmesi olayına denir.

<span class="mw-page-title-main">Karbondioksit</span> Renksiz, kokusuz, yoğunluğu 152,0 °Cde ve 36 atmosfer basıncında kolayca sıvılaşan ekşimsi tatta bir gaz (CO2)

Karbondioksit, kovalent bağlı bir karbon ve iki oksijen atomundan oluşan moleküle sahip, normal koşullarda gaz hâlinde bulunan bileşiğin adıdır. Renk ve kokusu yoktur. Kimyasal formülü CO2 şeklinde olup molekül ağırlığı 44,009 g/mol'dür. Karbon içeren besin maddelerinin metabolize edilmesi sonucu meydana gelen bir son üründür. Küresel ısınmada önemli bir pay sahibidir. Yerden yansıyan güneş ışınlarının atmosferden çıkma oranını azaltır.

<span class="mw-page-title-main">Buz</span>

Buz, suyun donmuş haline verilen addır. Oda koşullarında 0 °C ve altında bulunur. Buzun yoğunluğu suyun yoğunluğundan az olduğu için su üstünde yüzebilir.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus</span> büyük miktarda tuzlu su

Okyanus, bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Dünya üzerinde bir okyanus, Dünya Okyanusunun ana geleneksel bölümlerinden biridir. Bunlar, bölgeye göre azalan sırada, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney (Antarktika) ve Kuzey Kutbu Okyanuslarıdır. Spesifikasyon olmadan kullanılan "okyanus" veya "deniz" ifadeleri, Dünya yüzeyinin çoğunu kapsayan birbirine bağlı tuzlu su kütlesini ifade eder. Genel bir terim olarak, "okyanus" çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde "deniz" ile değiştirilebilir; ancak İngiliz İngilizcesinde değil. Açıkça söylemek gerekirse, deniz kısmen veya tamamen karayla çevrili bir su kütlesidir.

<span class="mw-page-title-main">Yağmur</span>

Yağmur, atmosferik su buharından yoğunlaşan ve daha sonra yerçekiminin etkisiyle düşen su damlacıklarıdır. Yağmur, su döngüsünün önemli bir bileşenidir ve Dünya'daki tatlı suyun çoğunun birikmesinden sorumludur. Hidroelektrik santralleri, mahsul sulama ve birçok ekosistem türü için uygun koşullar için su sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Sulama</span>

Sulama, mahsullerin, peyzaj bitkilerinin ve çimenlerin büyümesine yardımcı olmak için toprağa kontrollü olarak su verilmesidir. Sulama, 5.000 yılı aşkın bir süredir tarımın ana özelliklerinden biri olmuştur ve dünya çapında birçok kültür tarafından geliştirilmiştir. Sulama, kuru alanlarda ve ortalamanın altında yağış alınan zamanlarda mahsullerin yetiştirilmesine, peyzajın korunmasına ve bozulmuş toprakların yeniden yeşillendirilmesine yardımcı olur. Bu kullanımlara ek olarak sulama, mahsulleri dondan korumak, tahıl tarlalarında yabani ot büyümesini engellemek ve toprak konsolidasyonunu önlemek için de kullanılır. Ayrıca hayvanları serinletmek, tozu azaltmak, kanalizasyon suyunu bertaraf etmek ve madencilik faaliyetlerini desteklemek için de kullanılır. Yüzey ve yüzey altı sularının belirli bir yerden uzaklaştırılmasını sağlayan drenaj ise genellikle sulama ile birlikte incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Sulusepken</span>

Yağmur ve karın aynı anda yağış olarak yere düşmesi olayıdır. Bu yağış türüne sulusepken kar yağışı adı da verilmektedir. Su buharının soğumasıyla yoğunlaşma çekirdekleri oluşur, yoğunlaşmanın devamında zerrecikler büyür ve yağmur damlasına dönüşür. Yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru düşen damla 0 °C'nin altında sıcaklığa sahip bir katmandan geçerken damlalar kısmen donar. Oluşan yağış sulusepken olarak adlandırılır. Aynı zamanda karla karışık yağmur olarak da adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hidrostatik</span>

Akışkan statiği ya da hidrostatik, hareketsiz akışkanlar üzerinde çalışmalar yapan akışkan mekaniğinin dalı. Hangi akışkanların durağan dengede hareketsiz kaldığıyla ilgili yapılan çalışmaları kabul eder ve akışkan dinamiğiyle karşılaştırıldığında hareket halindeki akışkanları inceler.

Bulut fiziği, fiziksel işlemlerdeki çalışmalardır ve bu oluşuma, büyümeye ve atmosfer bulutlarının çökelmesine yol açar. Bulutlar sıvı suyu mikroskobik damlacıklar halinde içerir, buzların küçük kristalleri veya ikisi de. Bulut damlacıkları başlangıçta su buharının yoğunluğunun yoğun çekirdeğin üzerinde olmasıyla oluşur aynı zamanda Köhler teorisine göre havanın aşırı doymuşluğu kritik değeri aşar. Kelvin etkisinden dolayı bulut yoğunlaşma çekirdeği bulut damlacıkları formasyonu için gereklidir, eğimli yüzeyden dolayı bu buhar basıncındaki doyma ile tasvir edilebilir. Küçük çapta, aşırı doymuşluk miktarı yoğunlaşmanın çok büyük olması için gereklidir, bu doğal bir şekilde gerçekleşmez. Raoult ilkesi, çözelti nasıl buhar basıncına bağlı bunu tasvir eder. Yüksek konsantrasyonda, bulut damlacıkları küçük olduğunda, çekirdeğin oluşumu dışından küçük olması aşırı doymuşluk gerektirir.

Wegener-Bergeron-Findeisen süreci, bazı özel koşullar altında buz kristallerinin oluşumunu anlatır. Adını Alfred Wegener, Tor Bergeron ve Walter Findeisen'den alan süreçteki bu özel koşullar; çevre buhar basıncının, su üstündeki doygun buhar basıncı ile buz üstündeki alt doygunluk buhar basıncının arasında kaldığı bölgelerdeki karışık durum bulutlarında gözlenir. Bu özel çevre, sıvı su için azdoymuş fakat buz için aşırıdoymuş bir ortam olup, bunun sonuncunda, sıvı suyun aşırı hızlı buharlaşmasına ve buz kristallerinin buhar birikimi yoluyla hızlıca oluşmasına neden olur. Eğer buzun sayısal yoğunluğu sıvı suya göre daha düşükse, buz kristalleri hızla oluşup buluttan kopabilecek kadar büyüyebilir ve daha sonra alt tabaka sıcaklıkları yeterince yüksekse, eriyip yağmur damlalarına dönüşebilir.

Kavitasyon, bir sıvı içinde buhar kabarcıklarının oluşumu ve bunların ani olarak patlaması ile oluşan fiziksel olayın ve bu olayın bitişik malzemede oluşturduğu hasarın adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Leidenfrost etkisi</span> fiziksel fenomen

Leidenfrost etkisi, 1756 yılında Alman bilim adamı Johann Gottlob Leidenfrost tarafından keşfedilen ve A Tract About Some Qualities of Common Water kitabında konu edindiği, sıvıların yüzeyleri ile temas ettiklerinde oluşan ve sıvının hızlı buharlaşması sonucu yüzeyde bir buhar tabakası oluşmasına neden olan fiziksel bir fenomendir. Bu buhar tabakası, sıvının yüzeyinde oluşan bir yalıtkan tabaka görevi görür ve bu sayede sıvının yüzeyine dokunulduğunda, sıvı damlacıklarının hoplayarak hareket etmesine ve hatta bazen buharlaşarak tamamen kaybolmasına neden olur. Bu etki, sıvıların yüzeylerindeki buharlaşma hızı ile sıvının sıcaklığı, yüzey gerilimi ve çevresel koşullar gibi faktörlerden etkilenir.

<span class="mw-page-title-main">Temas açısı</span>

Temas açısı , bir damlanın sıvı-buhar sınırı ve katı yüzey arasında buluşan açıdır. Young denklemi ile katı bir yüzeyin bir sıvı tarafından ıslatılabilirliğini ölçmektedir. Belirli bir sıcaklık ve basınçta belirli bir katı, sıvı ve buhar sistemi benzersiz bir denge temas açısına sahiptir. Bununla birlikte, uygulamada, ilerleyen (maksimal) temas açısından çekik (minimal) temas açısına kadar değişen dinamik bir temas açısı histerezisi fenomeni sıklıkla gözlenmektedir. Termodinamik denge teması bu değerler dahilindedir ve bunlardan hesaplanabilir. Termodinamik denge temas açısı, sıvı, katı ve buhar moleküler etkileşiminin göreceli gücünü yansıtır.

Dünya dışı sıvı su, doğal haliyle Dünya dışında meydana gelen sıvı haldeki sudur. Geniş ilgi gören bir konudur, çünkü bildiğimiz gibi su yaşamın temel ön koşullarından biri olarak kabul edilir ve bu nedenle dünya dışı yaşam için gerekli olduğu düşünülür.

<span class="mw-page-title-main">Bira köpüğü</span> Biranın tepesinde bulunan köpük

Bira köpüğü, biranın üstünde bulunan köpüktür. Bira bardağı ve bira şişesi'nde bulunur. Yüzeye yükselen, ağırlıklı olarak karbondioksit olmak üzere gaz kabarcıkları tarafından üretilir. Bu elementler şıra proteini, maya ve şerbetçi otu kalıntısıdır. Kafada kabarcıkları oluşturan karbondioksit, fermantasyon sırasında üretilir. Bira şişede mayalanmaya devam ederse, doğal olarak karbonatlaşır, bira açıldığında veya döküldüğünde köpük oluşur. Bira pastörize edilmiş veya filtrelenmişse, bira basınçlı gaz kullanılarak zorla karbonatlanmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Petrikor</span> yağmur sonrası oluşan koku

Petrikor, yağmur damlacıklarının kuru toprak yüzeyine düşmesiyle meydana gelen toprak kokusudur. Sözcük, Antik Yunanca kaya anlamına gelen πέτρα (pétra) veya πέτρος (pétros), ayrıca Yunan mitolojisinde tanrıların damarlarında akan sıvı anlamındaki ἰχώρ (ikhṓr) kelimelerin birleşiminden oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kabarcık (fizik)</span> genellikle sıvı başka bir maddenin içinde bulunan gaz kürecik

Bir kabarcık, genellikle sıvı başka bir maddenin içinde bulunan gaz küreciktir. Marangoni etkisi nedeniyle, kabarcıklar sürükleyici maddenin yüzeyine ulaştıklarında bozulmadan kalabilirler.

Göz damlası, genellikle tek bir damla veya birkaç damla gibi küçük miktarlarda doğrudan gözün yüzeyine uygulanan sıvı damlalardır. Göz damlaları genellikle gözün tuzluluğuna uygun tuzlu su içerir. Yalnızca tuzlu su ve bazen bir kayganlaştırıcı içeren damlalar, genellikle kuru göz veya kaşıntı veya kızarıklık gibi basit göz tahrişlerini tedavi etmek için yapay gözyaşı olarak kullanılır. Göz damlaları ayrıca çok çeşitli göz hastalıklarını tedavi etmek için bir veya daha fazla ilaç içerebilir. Tedavi edilen duruma bağlı olarak, steroidler, antihistaminikler, sempatomimetikler, beta reseptör blokerleri, parasempatomimetikler, parasempatolitikler, prostaglandinler, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler), antibiyotikler, antifungaller veya topikal anestezikler içerebilirler.