İçeriğe atla

Damlıboğaz / Hydai

Düz yerleşme
Adı:Damlıboğaz / Hydai
il:Muğla
İlçe:Milas
Köy:Damlıboğaz
Türü:Düz yerleşme
Tahribat:Kaçak kazı[1]
Tescil durumu:Tescilli[1]
Tescil No ve derece:3545
Tescil tarihi:14.05.1982
Araştırma yöntemi:Kazı

Damlıboğaz / Hydai, Muğla İl merkezinin batısında, Milas İlçesi'nin 6 km batı-güneybatısında, Hydai (Grekçe su[2]) antik kentinde yer alan bir düz yerleşmedir. Güllük Körfezi'ne açılan Sarıçay (antik dönemdeki adı Kybersos) Vadisi'ndeki Damlıboğaz Köyü'nün hemen yakınındadır.[3] Hydai antik kentinin MÖ 478 yılında kurulduğu, ancak Sarıçay'ın yatağının değişmesi üzerine ortaya çıkan mezarlıktaki buluntulara göre yerleşmede iskanın MÖ 3. binyıla kadar geri gittiği anlaşılmaktadır.[4] Kent sarp ve kayalık bir tepenin zirvesinde kurulmuştur. Attik Delos Birliği'ne Kydae adıyla üye olduğu bilinmektedir.[5]

Kazılar

Yerleşmede 2000 yılında Milas Müzesi'nin başkanlığında Muğla Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü ile işbirliği içinde kurtarma kazıları başlatılmıştır.[3] Halen Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Arkeoloji Anabilim Dalı'nca, Karia Bölgesi Kültür Envanterinin Çıkarılması ve Karia Dip Tarihi projeleri çerçevesinde yüzey araştırmaları ve kazı yapılmaktadır.[6]

Buluntular

Yerleşme 1970 yılından beri kaçak kazılarla yağmalanmakta olup çıkarılan çanak çömleğin tüme yakın kısmı tek bir alıcı tarafından toplanmıştır. Bu sayede dağılmadan toplanabilen bu koleksiyon 2001 yılında Sadret Hanım Müzesi tarafından satın alınmıştır.[4] Halen müzelerde ve özel koleksiyonda bulunan Damlıboğaz buluntusu çanak çömlekler, dünyanın en zengin koleksiyonlarından biri olarak kabul edilmektedir.[7] MÖ 3. binyıla tarihlenen koleksiyonda gaga ağızlı testiler, kulplu çömlek ve iki kulplu tankartlar bulunmaktadır.[4]

Günümüzde Damlıboğaz Köyü'nün yaslandığı 150 – 160 metre yükseklikteki Kale Tepesi, Hydai'nin akropolisidir. Akropolisi saran, halka sur tarzındaki sur kuru duvar tekniği kullanılarak, toplama taşların yüzeyleri düzeltilmeden ve 3,3 – 3,5 metre kalınlıkta yapılmıştır. Sur boyunca, bir kule olduğunu işaret eden herhangi bir kanıt yoktur. Sub - Geometrik Dönem çanak çömleğine dayanılarak MÖ 7. yüzyılda inşa edildiği ileri sürülmektedir. Surların iç kısmında anakayaya oyulmuş, gömüt ve işlik olduğu düşünülen kaya döşemeleri dışında fazla bir kalıntı günümüze kalmamıştır.[5]

Kentte, Apollon ve Artemis'e, "atadan kalma tanırlar" (ya da ataların tanrıları "προγονικοι φεοι") olarak tapınılmıştır.[5][8] Bu iki tanrı adına akropolisde inşa edilen tapınak bu özelliğiyle Olympos'taki tapınağa benzemektedir. Etrafı duvarla çevrili olup giriş güneydoğudan verilmiştir.[5]

Hydai'nin, MÖ 2. yüzyıldan itibaren sikke basmaya başladığı bilinmektedir.[5] Hydai sikkeleri, önyüzde karşılıklı iki, arka yüze tek olarak betimlenmiş boğa protomesi ile ayırt edilirler.[9]

Kaçak kazılarla tahrip olan[2] Mezar 1 olarak adlandırılan oygu-oda tarzı mezarda, girişin ardından gelen 1 metre genişlikte bir koridor, koridorun her iki yanında platformlar ve platformların üzerinde kayrak taşından ölü yatakları bulunmaktadır. Bunlar yan yana konulmuş üç taştan oluşmaktadır. Koridorun bitimindeki oda 7,5 x 5,2 x 5,5 metre boyutlarındadır. Oda içinde 20 gömü bulunmaktadır. Farklı dönemlerde ölülerin yatırılış biçiminin farklı olduğu görülmektedir.[5] Bir kısım gömü, yüzü koridora gelecek şekilde, bir kısmı da tersine duvar tarafına gelecek şekilde yatırılmıştır.[10] Gömütlerde az sayıda Geç Geometrik Dönem çanak çömleği yanı sıra bir kadeh ve bronz bir fibula bulunmuştur.[5]

Mezar 1'in beş metre uzağındaki Mezar 2 doğu-batı doğrultudadır. Yapı olarak Mezar 1'le benzer özellikleri gösterir. Güneydeki platform üzerinde pişmiş topraktan bir lahit yer almaktadır.[5] Bir tekne ve üzerine yerleşik kapaktan oluşmaktadır. Boyutları 0,63 x 0,48 metredir.[11] Dipteki oda 8 x 5,5 metre boyutlarındadır ve kayaya oyulmuştur. Gömüt armağanı olarak bronz fibulalar, mızrak ucu, ok uçları ve eğri uçlu bıçaklar ile krater tipinde büyük hacimli kaplar, kadehler bulunmuştur. Kadehlerle içecek bırakıldığı, büyük kaplara ise, yeni gömülere yer açmak üzere eskilerin kemikleri konduğu düşünülmektedir. Bu malzemenin incelenmesi, en eskisinin Geç Geometrik Dönem'e ait olduğunu göstermiştir.[5]

Bugünkü köyün kuzeyinde, kaçak kazılarla tahrip edilmiş kesimde bir pithos nekropolünün olduğu anlaşılmaktadır. Burada ele geçen gömüt armağanı çanak çömlekten yapılan tarihleme Arkaik Dönem ve Geometrik Dönem'dir.[12] Tapınağın güneybatısında ise, bazılarının Helenistik Dönem'e ait olduğu anlaşılan birkaç basit kaya mezar vardır.[5]

Değerlendirme ve tarihlendirme

Iasos ve Damlıboğaz'ın bölgedeki Erken Tunç Çağı güçlü yerleşmelerinden olduğu kesin olarak kabul edilmektedir. Ele geçen çanak çömlek buluntularının malzeme, yapım tekniği, bezeme biçimleri ve formları yönünden incelenmesi sonucunda benzerlerinin Batı Anadolu'nun Beycesultan, Iasos, Aphrodisias, Karataş - Semayük, Efes, Karahisar, Limantepe, Bakla Tepe, Troya, Yortan – Gelenbe mezarlık alanı, Babaköy mezarlık alanı, Manisa – Akhisar bölgesi yerleşmeleri, Kusura, Bozüyük, Küllüoba ve Küçük Höyük gibi yerleşmelerin Erken Tunç Çağı tabakalarında ve Kiklad Adaları'nda görüldüğü belirtilmektedir.[4] Bu bağlamda Damlıboğaz çanak çömlek buluntuları, Güneybatı Anadolu kültürünün diğer kültürlerle olan etkileşimini göstermesi yönünden önem taşımaktadır.[13]

Damlıboğaz'da Erken Tunç Çağı nekropolü, Geometrik Dönem ve Arkaik Dönem nekropolü ve sivil yerleşme olduğu tespit edilmiştir. Köyün güneyindeki kazılarda Geç Geometrik Dönem'den MÖ 4. yüzyıla kadar devam eden mimari kalıntılara ulaşılmıştır.[3]

Kaynakça

  1. ^ a b "TAY – Yerleşme Ayrıntıları". 28 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2012. 
  2. ^ a b Seda Karaöz Arıhan, Karia Bölgesi Ölü Gömme Adetleri 1 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Sh.: 142
  3. ^ a b c "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları - 1". 27 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2012. 
  4. ^ a b c d "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları - 2". 27 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2012. 
  5. ^ a b c d e f g h i j "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları – 3". 27 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2012. 
  6. ^ Anabilim Dalı Tanıtım sayfası[]
  7. ^ 22. Araştırma Sonuçları Toplantısı 5 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (2004) Cilt 2 Sh.: 140
  8. ^ Mehmet Mertech, Anadolu'da Apollon Kültürü Sh.: 42
  9. ^ Kaunos 2010 7 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Sh.: 15
  10. ^ Seda Karaöz Arıhan, Sh.: 143-144
  11. ^ Seda Karaöz Arıhan, Sh.: 144
  12. ^ Seda Karaöz Arıhan, Sh.: 145-146
  13. ^ 21. Araştırma Sonuçları Toplantısı 7 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (2003) Cilt 2, Sh.: 147

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Acemhöyük</span>

Acemhöyük, Aksaray il merkezinin 18 km. kuzeybatısındaki Yeşilova kasabasında yer alan bir höyüktür. Yayvan bir tepe görünümündeki höyüğün, çanak çömlek yayılımına göre 800x700 metre boyutlarında olduğu belirtilmektedir. Höyüğün MÖ 3.000 başlarından itibaren iskan edildiği, en parlak döneminin Asur Ticaret Kolonileri Çağı olduğu belirtilmektedir. Bu dönemde yerleşim höyüğün dışına, "aşağı kent"e yayılmış, ancak dönemin sonunda hem höyük, hem de aşağı kent terk edilmiştir. Daha sonra Erken Helenistik Dönem ve Roma Döneminde yeniden iskan edilmiş, bu dönemlerin sonunda da terk edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Obeyd kültürü</span>

Obeyd Kültürü ya da Ubeyd Kültürü, Güney Mezopotamya'da MÖ 5.900 – 4.300 tarihleri arasında var olmuş bir yerel ve tarihöncesi kültürdür. Güney Mezopotamya'nın en eski yerleşimi olarak Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'dan Kalkolitik Çağ'a uzanan ve Uruk Dönemi başlarına kadar süren bir kültürdür.

Köşkerbaba Höyük, Malatya İl merkezinin 31 km. kuzeydoğusunda, Karakaya Baraj Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür. Öncesinde Fırat kıyısından 100 metre içerdeydi. Höyük adını hemen yakınındaki bir yatırdan almaktadır. Höyüğün en üst tabakası eski yıllarda köprü inşaatı sırasında büyük ölçüde tahribata uğramıştır.

Çavi Tarlası, Şanlıurfa ili Siverek ilçesine bağlı Nusaybin yerleşmesinin 500 metre kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Bölgedeki en yakın höyük olan Hassek Höyük'ün 4,5 km. doğusundadır. Höyük çevresinde çok sayıda su kaynağı olmasına bağlı olarak "su kaynağı tarlası" gibi bir anlama gelen Çavi Tarlası olarak adlandırılmış olan yükselti 140 x 120 metre boyutlarındadır.

Çine Tepecik Höyük, Aydın İl merkezinin güneyinde, Çine İlçesinin 5 km. batısında, Karakollar Köyü'nün 3 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Çine Çayı'nın 1 km. doğusunda bulunan höyük 120 x 40 metre boyutlarında olup 9 metre yüksekliktedir.

Fikirtepe Höyüğü, İstanbul İli'nin Anadolu yakasında, Kadıköy İlçe merkezinin birkaç kilometre doğusunda, Fikirtepe Tepesi'nin doğu kenarında yer alan bir düz yerleşmedir. Denizden 26 metre yükseklikteki yayvan bir tepenin güney-güneydoğu kesiminde, Kalamış Koyu'nda Marmara Denizi'ne dökülen Kurbağalıdere'ye doğru uzanan yamaçta bulunmaktaydı. Günümüz yerleşiminin altında kalmış ve tümüyle tahrip olmuştur. Yerleşmenin Kalamış Koyu'na mesafesi 1.300 metre, Kadıköy Koyuna ise 2 km.dir. eski çağlarda çevrenin ormanlık olduğu, bu yüzden balıkçılık, avcılık ve sınırlı ölçüde de olsa tarım olanaklarına sahip olduğu düşünülmektedir.

Menteşe Höyüğü, Bursa İl merkezinin doğu-kuzeydoğusunda, Menteşe Köyü'nün yaklaşık 500 metre güneybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük, Yenişehir Ovası'nın kuzeybatısında olup, 100 x 4 metre boyutlarındadır. Ilıpınar Höyüğü'ne 25 km. mesafededir. Yakın zamanlara kadar tepenin birkaç yüz metre mesafesinde bataklık bir alan vardı. Bu bataklık alan antik çağlarda geniş bir alana yayılmış bir göldü. Höyük'te ele geçen buluntular İznik Müzesi'nde sergilenmektedir.

Harmanören - Göndürle Höyük, Isparta İl merkezinin yaklaşık 27 km. kuzeydoğusunda, eski adı Göndürle olan Harmanören Köyü'nün güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Köyün 1 km. kadar doğusunda, Tavşanlıtepe'nin güney eteklerinde, arkeoloji literatüründe Göndürle Tunç Çağı mezarlığı olarak geçen bir mezarlık bulunmaktadır. Göndürle Höyüğü ise mezarlığın 250-300 metre güneydoğusundadır. Harmanören Köyü yakınlarında ikinci bir höyük daha vardır ve diğeriyle karışmaması için Göndürle I olarak adlandırılmıştır. Esasen mezarlığın Göndürle I Höyüğü'ne ait olduğu kabul edilmektedir. Esas höyük 150 x 100 metre boyutlarındadır.

Hacıtuğrul Höyüğü, Ankara - Polatlı karayolunun 60. km.'sinde, Hacıtuğrul Köyü ile Yenidoğan tren istasyonu arasında yer alan bir höyüktür. Gordion'un 22 km. kuzeydoğusuna düşmektedir. Eski yayınlarda Yenidoğan Höyüğü ya da Külhöyük olarak geçmektedir. Höyük, 650 x 600 boyutlarında olup 24 metre yüksekliktedir. Bu boyutlarıyla 3,3 hektarlık bir alana yayılmış, Türkiye'nin en büyük höyüklerinden biridir. Boyutları Gordion'un kabaca iki katı kadardır.

Kusura Höyük, Afyon İl merkezinin 55 km. güneybatısında, Sandıklı İlçesi'nin 12 km. güneyinde, Kusura Köyü'nün hemen batısında yer alan bir höyüktür. Tepe 400 metre çapında, 14 metre yüksekliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Hacınebi Höyüğü</span> Birecikte bir höyük

Hacınebi Höyüğü, Şanlıurfa İl merkezinin kuzeybatısında, Birecik İlçesi'nin 5 km kuzeyinde, Uğurcuk Köyü'nün (Hacınebi) yanında yer alan bir höyüktür. Fırat'ın bölgede doğuya doğru kıvrım yaptığı kesimde bulunan höyük, nehir vadisi üzerinden, Mezopotamya'dan İç Anadolu'ya uzanan ticaret yollarının ve üzerinde ve kavşağındadır. Tepe, 240 x 140 metre boyutlarında ve 7-2 metre yüksekliktedir. Bu boyutlarıyla 33 dönümlük bir alanı kaplamaktadır.

Asarcık Höyük, Ankara İl merkezinin batısında, Ayaş İlçesi'nin 9,5 km. kuzeybatısında, Ilıca Köyü'nün kuzeydoğu kenarında yer alan bir höyüktür. Yerleşme iki dere arasındaki bazalt bir yükselti üzerindedir.

Pekmez Höyük, Aydın ili Karacasu İlçesi yakınlarındaki Afrodisyas antik kenti içinde yer alan bir höyüktür. Afrodisyas, Büyük Menderes Nehri'nin güney kollarından birinin oluşturduğu vadidedir. Pekmez Höyük, antik kent alanı içinde prehistorik dönemlerden itibaren iskan gören üç höyükten biridir. Diğer höyükler Akropolis ve Kuşkalesi adlarıyla bilinmektedir. Tepe, 125 metre çapında olup 13 metre yüksekliktedir.

Karavelyan Höyüğü, Diyarbakır'ın doğusunda, Bismil İlçesi'nin 13 km. doğusunda, Bismil'in Tepe Beldesi, Merdan Köyü'nün yaklaşık 2 km. batısında, Karavelyan Düzünün kuzeydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Arkeoloji yazınında Karavelyan Tarlası 2 olarak da geçmektedir. Höyüğün çok yakınında Çeltikdüzü olarak bilinen bataklık bir alan vardır. Birbirine yakın iki hafif yüksek iki düzlük, yöre halkı tarafından Karavelyan ve Hınçıka olarak adlandırılır. Bu iki düzlükten batıdaki Karavenyan, devlet haritalarında Karaveyan Düzü olarak geçer. Tepe, 75 metre çapında olup 1-2 metre yüksekliktedir. Dicle'nin güney, Savur Çayı'nın batı kıyısındadır. Çevre, birikinti sekileri, yaz kış akan akarsularla verimli topraklara sahip olduğu gibi hayvancılık için uygun otlak alanları vermektedir. Yerleşme yeri olarak seçilmesinde bu çevresel özelliklerin belirleyici olduğu düşünülmektedir. Çok küçük bir höyük olup bir Halaf yerleşmesidir. Hınçıka Höyük yüzey araştırmalarında ulaşılan buluntulardan, Höyük'ün Orta Asur ve Geç Asur Dönemleri'nde iskan edildiği anlaşılmaktadır. Karavelyan Höyük'te iskanın MÖ 5700 yıllarında başladığı ileri sürülmektedir. Yerleşimin Halaf Dönemi'nden sonra terk edildiği, Orta Asur Dönemi'nde ise Karavelyan'ın değil 100 metre doğudaki Hınçıka Höyük'e yerleşildiği belirtilmektedir.

Aşağı Salat Höyüğü, Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nin 20 km. doğusunda, Yukarısalat Belde'sinin 3 km. güneyinde, günümüzde 10 – 15 haneli Aşağı Salat Mahallesi'nin altında yer alan bir höyüktür. Dicle Nehri kıyısındaki höyük Salat Çayı'nın Dicle'ye katıldığı yerin 2 km. doğusundadır. Tepe, yaklaşık olarak 150 x 100 metre boyutlarında, nehir seviyesinden 3 metre yükseklikteki bir teras üzerindedir. Kültür dolgusu 5 metre kadar olan höyüğün güney yamacı Dicle taşkınlarıyla tahrip olmuştur. Güneydoğu kesiminin ise su ile aşınmıştır. Aşağı Salat Höyüğü Kuzey Mezopotamya kültür alanı içinde kurulmuş küçük bir köy yerleşimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Salat Vadisi'nden gelen doğal yol, Dicle Nehrini Höyük'ün de yer aldığı Salat Mevkii'nde geçerek doğuya ve güneye yönelmektedir. Höyük'ün yaklaşık 50 metre güneybatısında bir mezarlık alanı yer almaktadır.

Hacılartepe Höyüğü, Bursa il merkezinin kuzeydoğusunda, Orhangazi İlçesi'nin güneyinde Örnekköy Köyü'nün yaklaşık olarak 1 km. batı-kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük, Ilıpınar Höyüğü'nün 750 metre güneydoğusundadır. Tepe, 150 x 4 metre boyutlarında çok küçük ve uzun bir yükseltidir.

Kale Doruğu Höyüğü, Samsun il merkezinin yaklaşık olarak 40 km. güneyinde, Kavak İlçesi'nin Yeni Camii Mahallesi'nde yer alan bir höyüktür. Bazı yayınlarda yerleşmeden hatalı olarak Kale Doruğu yerine Kavak olarak söz edilmektedir. Tepe, yaklaşık olarak 350 x 250 metre boyutlarında olup 25 metre yüksekliktedir. Dik yamaçlı bu tepenin üzerinde bir kale kalıntısı vardır. Kavak Ovası'na hakim durumdaki yerleşme Samsun – Havza – Amasya doğal yolu üzerinde yer alır.

Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.

Ahlatlıbel Düz Yerleşmesi, Ankara il merkezinin yaklaşık olarak 14 km. güneybatısında, ODTÜ arazisi içinde, eski Yalıncak Köyü'nün güney – güneybatısında, Haymana yolu üzerinde yer alan bir düz yerleşmedir. Bölgede geniş bir alanın yakın geçmişte toprakla doldurulmuş olması nedeniyle, 1933 yılında kazısı yapılmış olan yerleşmenin tam olarak yeri yakın zamana kadar saptanamamıştı. Ancak Gülçin İlgezdi Bertram ve Jan - K. Bertram'ın çalışmalarıyla yerleşmenin yeri 2010 yılında saptanmıştır. Kale olarak tanımlanan mimari kalıntılar ve konumu dikkate alınarak bir bey şatosu olduğu düşünülmektedir.

Karayavşan Höyüğü, Ankara il merkezinin güneybatısında, Polatlı İlçesi'nin 20 km. doğusunda, Karayavşan Köyü'nün hemen yanında yer alan bir höyüktür. Polatlı – Haymana kara yolunun hemen kuzeyindedir. Tepe, 13 metre yükseklikte orta boy bir höyüktür.