İçeriğe atla

Dafnis ile Hloi

Dafnis ile Hloi (Yunanca: Δάφνις καὶ Χλόη), antik Yunan edebiyatının yazarlarından olan Longus’un düzyazı eseridir. Pastoral edebiyatın bu eserle başladığı kabul edilir. Hakkında neredeyse hiçbir şey bilinmeyen Longus’un bu uzun hikâyesi ya da romanı, antik Yunan edebiyatının ilk düzyazı örneklerinden biridir. Dafnis ile Hloi, Türkçede ilk kez 1939 yılında Dafnis ile Kloe yahut Longüs’ün Çoban Hikâyeleri adıyla yayımlanmıştır.[1]

Konusu

Konusu Lesbos adasında geçen Dafnis ile Hloi’de, bebekken terk edilen ve başka aileler tarafından büyütülen Dafnis ile Hloi’nin aşkı anlatılır. Bebekken terk edilen Dafnis’i bir keçi çobanı olan Lamon bulur ve karısı Mirtale’yle birlikte büyütür. Aynı şekilde Hloi de bebekken terk edilir ve onu da koyun çobanı Driyas bulup karısı Nape’yle birlikte büyütür. Terk edildiğinde bir keçi tarafından emzirilen Dafnis ve terk edildiğinde bir koyun tarafından beslenen Hloi birlikte büyürler; kendilerini büyüten kişiler gibi çobanlık yapmaya başlarlar. Dafnis keçileri, Hloi ise koyunları otlatır. Birbirine âşık olurlar, ama aşkın ne olduğunu bilmedikleri için başlarına ne geldiğini anlayamazlar. Bir öküz çobanı olan bilge Filates onlara aşkın ne olduğunu anlatır, iki gence aşk acısı çektiklerini ve bunun ilacının da öpüşüp sarılmak olduğunu söyler. İki genç bunu yapar, ama daha ileriye gidemez ve acı çekmeye devam ederler. Yaşlı bir köylüyle evlenmiş şehirli bir kadın olan Lisenyon, Dafnis’in güzelliğine vurulur ve onu elde etmeye karar verir. Bir hile olarak ona çektiği acıdan kurtulmanın yolunun öğreteceğini söyler ve Dafnis’le sevişir. Dafnis sevişmeyi öğrenir ama bunu Hloi'yle denemeye girişmez.

Dafnis ile Kloe, Jean-Pierre Cortot

Hikâye boyunca iki gencin başına başka olaylar da gelir. Hloi kendisine âşık olan kişiler tarafından kaçırılmak istenir. Bir keresinde Lesbos adasına saldıranlar tarafından hayvan sürüleriyle birlikte gemiyle kaçırılır. Fakat pek çok olaya karışan tanrılar buna izin vermez ve çobanların tanrısı Pan’ın müdahalesiyle Hloi kurtulur. Hikâyenin sonunda çoban Lampis tarafından kaçırılır, ama bu kez de Hloi'yi, kendini Dafnis'e affettirmek isteyen yaşlı oğlancı Gnaton kurtarır. Bu arada, Dafnis’in de başına başka olaylar gelir. Kurtlar için tuzak olarak hazırlanan çukura düşer, Lesbos’a eğlenmeye gelen Metimnililer tarafından dövülür ve ayyaş bir erkeğin cinsel tacizine uğrar. Sonunda Dafnis’in, kendisini büyüten köle Lamon’un efendisi olan Diyonizofan’ın oğlu olduğu ortaya çıkar. Hloi’yi bebekken Nenf’lerin mağarasına bırakan kişinin ise Midilli şehrinden Megakles olduğu anlaşılır. Sonunda Dafnis ile Hloi, varsıl ailelerin çocukları olarak evlenir, ama Midilli şehrinde değil, büyüdükleri köyde yaşamlarını sürdürmeye karar verirler.

Dafnis ile Hloi, olayların akışı içinde mitolojik öyküler ve tanrısal mucizelerle zenginleştirilmiştir.

Etkileri

Eser, ilk kez 1559’da Fransız yazar ve çevirmen Jacques Amyot tarafından Fransızcaya çevrilmiştir. Eserin Fransızca çevirisi sonraki yüzyıllarda da büyük ilgi görmüştür. Bu eser edebiyatta pastoral tarzını büyük ölçüde etkilemiş ve 18. yüzyılda İsviçreli şair Salomon Gessner'in Daphnis (1757) ve Fransız yazar Bernardin de Saint-Pierre'in Paul et Virginie (1788) gibi eserler yazmasına vesile olmuştur. Alman edebiyatçı Goethe 1831’de bu Dafnis ile Hloi'ye olan hayranlığını belirtmiştir.[2] Dafnis ile Hloi ayrıca sinema, sanat, opera ve baleye uyarlanmıştır.

Dafnis ile Hloi Türkçede ilk kez 1939’da Dafnis ile Kloe yahut Longüs’ün Çoban Hikâyeleri, daha sonraki yıllarda da Dafnis ve Hloi (2014), Dafnis ile Hloi’nin Aşkı (2018) adları altında yayımlanmıştır.

Karakterler

Dafnis ile Hloi, Louise Marie-Jeanne Hersent-Mauduit'in yağlı boya tablosu

Hikâyenin karakterlerinin adlarının transkripsiyonunda, 1939'da yayımlanan Dafnis ile Kloe yahut Longüs’ün Çoban Hikâyeleri adlı çevirideki yazılışları esas alınmıştır (Hloi hariç).[1]

Marc Gabriel Charles Gleyre’nin Dafnis ve Hloi için yaptığı bir sahne tasviri
  • Hloi – baş karakterlerden biri, Dafnis’in sevgilisi genç kadın
  • Dafnis – baş karakterlerden biri, Hloi’nin sevgilisi genç erkek
  • Lamon – Dafnis’i büyüten adam, Mirtal'ın kocası
  • Mirtal – Dafnis'i büyüten kadın, Lamon'un karısı
  • Driyas – Hloi’yi büyüten adam, Nape'nin kocası
  • Nape – Hloi’yi büyüten kadın, Driyas'ın karısı
  • Lisenyon – Dafnis’e sevişmeyi öğreten kadın
  • Gnaton – Astil’in yaşlı dalkavuğu, Dafnis’e talip olan oğlancı
  • Filetas – öküz çobanı, baş karakterlere aşkı anlatan bilge
  • Amarillis – Filetas’ın âşık olduğu kadın, karısı
  • Dorkon – Hloi’ye âşık olan ve onunla evlenmek isteyen çoban
  • Diyonizofan – Dafnis’in babası
  • Megakles – Hloi’nin babası
  • Briyaksis – Lesboa’a saldrıan Metimnilerin donanma komutanı
  • Titir – Filetas’ın oğlu
  • Hipaz – Metimni adasına sefer yapan Lesboslu komutan
  • Ödrom – Diyonizofan’ın ulağı, habercisi
  • Lampis – Hloi’ye göz koyan ve onu kaçıran çoban
  • Astil – Diyonizofan’ın oğlu, Dafnis’in kardeşi
  • Klearist – Diyonizofan’ın karısı, Dafnis’in annesi
  • Filopamen – Hloi ile Dafnis’in oğlan çocuğu
  • Ajele – Hloi ile Dafnis’in kız çocuğu

Kaynakça

  1. ^ a b Longus, Dafnis ile Kloe yahut Longüs’ün Çoban Hikâyeleri, Franszıcadan çeviren: Ragıb Rıfkı, İstanbul, 1939.
  2. ^ "Georg Rohde, "Yunan romanı" (Çeviren: Azra Erhat)". 12 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Leylâ ile Mecnun</span> Arap efsanesine dayanan aşk hikâyesi

Leylâ ile Mecnun, Arap efsanesine dayanan klasik bir aşk hikâyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Midilli (ada)</span> Ege Denizinin kuzeydoğusunda bulunan dağlık bir Yunan adası

Midilli, Ege Denizi'nin kuzeydoğusunda bulunan, dağlık bir Yunan adasıdır.

<i>Handan</i> (roman) roman

Handan, Halide Edib Adıvar'ın mektupları bir araya toplayıp oluşturduğu eseridir. İlk olarak 1912 yılında yayımlanmıştır. Türk edebiyatında kadın psikolojisini anlatan ilk eserdir.

<span class="mw-page-title-main">Afrodit</span> Yunan Mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası

Afrodit, Yunan mitolojisinde aşk tanrıçası. Beden ve ruh aşkını birbirinden ayıran Antik Yunanlar, Afrodit adında iki tanrıçaya sahiplerdi: Afroditlerin biri, "beden aşkı" tanrıçası, diğeri ise "ruh aşkı" idi.

<span class="mw-page-title-main">Paris (mitoloji)</span> Priamos ile Hekabenin oğlu

Paris, Antik Troia kralı Priamos ile Hekabe'nin oğludur ve diğer adı Aleksandrostur. Hekabe Paris'in doğumundan önce rüya görür; rüyasında bir alev topu doğurur ve bu alev topu bütün şehri sarar. Rüyayı iyiye yormayan kâhinin üzerine anne babası, Paris doğduktan sonra onu İda Dağı' na bırakırlar. Ancak dişi bir ayı bebeği emzirir. Sonra da bir çoban yanına alır ve büyütür. Zeus, Tanrılar arasında Peleus ile Thetis'in düğününde nifak tanrıçası Eris'in attığı "En güzeline" yazan altın elmanın yol açtığı anlaşmazlığın hakemliğini Paris'e bırakır. Bunun üzerine o sıralar basit bir çoban olan Paris'e giderler. Paris bu sıralarda Oinone isimli bir nemf ile beraber yaşamaktadır. Athena altın elmanın karşılığında çok büyük bir bilgeliği ve Troia'nın zaferini vadederken Hera tüm Asya ve Avrupa kıtasının hükümdarlığını önerir. Aphrodite ise Akha kral Menelaos'un karısı, dünyanın en güzel kadını Helen'i vadeder. Paris altın elmayı Aphrodite'ye verir. Aphrodite'nin yardımıyla davetli olarak katıldığı bir gece Helen'i kaçırır. Bunun üzerine Troya savaşı patlak verir. Akhalı Menalaos'un karısı Helen'e olan aşkı kendisinin ve ülkesinin sonunu hazırlar. Kendisine düşman olanların arasında Athena ve Hera da vardır. Bunun üzerine tanrılar da savaşa dâhil olurlar. Helen'e aşık olması ve onu kaçırması üzerine Troya ile Yunanistan Krallıkları arasında gerçekleşen Troya savaşı 10 yıl sürer, zaman zaman kazanan taraf değişse de çoğunlukla durum berabere gider. Sonunda 'cin fikirli' Odysseus tarafından planlanan, içine gizlenmiş askerlerin bulunduğu "Truva Atı" şehre alınır. Gece geç saatte askerler attan çıkarak kapıları açarlar ve Yunan ordusunun içeri girmesini sağlarlar. Bu sırada Paris Yunan savaşçı Akhillus'u (Aşil) topuğundan okla vurarak öldürür. Rivayete göre "Paris" savaş sırasında Troya'nın düşmesine sebep olacak kehanetlerden birinin yerine gelmesi sonucunda Herakles'in okunun omzunu sıyırması fakat üzerindeki Hera'nın kanı olarak bilinen zehrin vücuduna yayılması sebebiyle ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Truva Savaşı</span> Yunan mitolojisinde efsanevi savaş

Truva Savaşı, Yunan mitolojisinde M.Ö. 12. veya 13. yüzyıl civarında meydana gelen efsanevi bir çatışmadır. Savaş, Truvalı Paris'in Helen'i Sparta kralı kocası Menelaos'tan almasının ardından Akalar (Yunanlar) tarafından Truva şehrine karşı yürütülmüştür. Savaş Yunan mitolojisindeki en önemli olaylardan biridir ve başta Homeros'un İlyada'sı olmak üzere Yunan edebiyatının birçok eserinde anlatılmaktadır. İlyada'nın özü on yıl süren Truva kuşatmasının onuncu yılında dört gün iki gecelik bir dönemi anlatır; Odisseia ise savaşın kahramanlarından biri olan Odisseia'un eve dönüş yolculuğunu anlatır. Savaşın diğer bölümleri, fragmanlar halinde günümüze ulaşan epik şiirler döngüsünde anlatılır. Savaştan bölümler, Yunan tragedyası ve Yunan edebiyatının diğer eserleri ile Virgil ve Ovid gibi Romalı şairler için malzeme sağladı.

<span class="mw-page-title-main">Luigi Pirandello</span>

Luigi Pirandello, İtalyan yazardır. Özellikle oyun yazarı olarak tanınmıştır. Roman ve kısa hikâyeleri de vardır. 1934 Nobel Edebiyat Ödülü sahibidir.

<i>Notre Dameın Kamburu</i> Victor Hugonun 1831de yayımlanan ve Fransa’da krallık döneminin karanlık günlerini anlatan romanı

Notre Dame'ın Kamburu, Victor Hugo'nun 1831 yılında yayınlanan ve Fransa'da krallık döneminin karanlık günlerinden kesitler sunan romanıdır. Romanın tamamlanması yaklaşık 6 ay sürmüştür. Notre Dame'ın Kamburu evrenselleşmiş ve dünya klasiklerinin başyapıtlardandır. Notre Dame'ın Kamburu, Hugo'nun en parlak dönemlerinden birinde yayımlandı. 1831'de yayımlanan Notre Dame de Paris'in roman kahramanlarından biri öylesine etkili oldu ki Notre Dame'ın Kamburu adıyla tanındı. Victor Hugo bu romanda insanların yaşamında kaderin yerini ve yoksulluğun insanı köreltmediğini ortaya çıkarmıştır. Roman hem yazarın ülkesinde hem de diğer ülkelerde oldukça sevilmiştir. Çoğu dillerde çevirileri yayımlanmış, ayrıca filmi de çekilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Rhea Silvia</span>

Rhea Silvia efsaneye göre Roma şehrini kuran Romulus ve Remus adlı ikizlerin annesiydi. Hikâyesi Titus Livius'un Ab Urbe Condita adlı kitabında anlatılır.

<span class="mw-page-title-main">Ferhat ile Şirin</span>

Ferhat ile Şirin, klasik Türk edebiyatında ve Türk halk edebiyatında işlenen bir klasik aşk macerasıdır.

<i>Kış Masalı</i>

Kış Masalı ünlü İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir tiyatro eseridir. 1611'de ilk defa I. James'in sarayında sahnelenmiştir. İlk yazılı baskısı, 1623'te William Shakespeare'in toplu eserlerini ıhtivâ eden "Birinci Folyo" baskısında kaydedilmiştir. Oyun ilk sahnelendiğinde komedi olarak tanımlanmakla beraber, bazı modern eleştirmenler eseri "romans" türüne dahil etmektedir. Birtakım eleştirmenler ve araştırmacılar da eseri bir "problem oyun" olarak görmektedirler; çünkü oyunun başındaki üç perde çok güçlü psikolojik dram türünde fakat son iki perde de komedi unsuru ağırlık kazanmakta ve oyun nihâyetine mutlu sonla sona ermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Don Kişot karakterleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Miguel de Cervantes Saavedra'nin romanı Don Quixote de la Mancha'daki karakterler.

Lois Taggett'ın Uzun Takdimi, Amerikalı yazar J. D. Salinger'ın ilk kez Story dergisinin Eylül-Ekim 1942 tarihinde çıkan sayısında yayınlanan öyküsüdür.

<i>Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat</i> Şemsettin Saminin romanı

Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat Tanzimat Edebiyatı'nın birçok türünde eserler vermiş yazarlarından Şemsettin Sami tarafından kaleme alınmış bir romandır. Kasım 1872'den 1873 yazına değin Hadîka gazetesinde yayınlanmış, ilk 1875'te kitap hâlinde basılmıştır. Acıklı bir aşk hikâyesini anlatan bu eser, Batı edebiyatı tarzında yazılmış ilk Türkçe romanlardan biri ve Osmanlıca harflerle basılmış ilk romandır..

Seviyye Talip, Halide Edib Adıvar'ın 1910 yılında İstanbul'da yayımladığı feminist bir romandır.

<i>Sürgün</i> (film, 2013)

Sürgün, Erol Özlevi'nin yönetmenliğini yaptığı 2013 yapımı Türk sinema filmi. Rıdvan Akar'ın İstanbul'un Son Sürgünleri kitabından uyarlanan filmin senaryosunu Selin Tunç yazarken, filmin başrollerini Saadet Aksoy, Tolgahan Sayışman, Mahir Günşiray ve Ruhsar Öcal paylaşıyor.

<i>Müsâmeretnâme</i> Emin Nihat Beyin kaleme aldığı hikâye kitabı

Müsâmeretnâme, Emin Nihat Bey tarafından yazılmış ve Türk hikâyeciliğinin ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen eserdir. 1871-1875 yılları arasında yayımlanan ve toplamda yedi hikâyeden oluşan eser, kış gecelerinde bir araya gelen dostların iyi vakit geçirmek ve eğlenmek üzere gençliklerinde başlarından geçenlerle ilgili anlatımlarına dayanmaktadır. Müsâmeretnâme hakkında ilk değerlendirmeleri Ahmet Hamdi Tanpınar XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi adlı çalışmasında yapmıştır. Mustafa Uzun eseri sadeleştirerek Gece Hikâyeleri: Müsâmeretnâme adıyla günümüz Türkçesine çevirmiştir; bugüne kadar yeni harflere birden fazla aktarımı yapılmıştır. Çerçeve anlatının kullanıldığı Müsâmeretnâme'de Decameron ile Binbir Gece Masalları'ndan izler mevcuttur.

Nigâr Hanım ile Çiftçi Sadık Efendi'nin oğlu olarak 1923 yılında dünyaya gelen Yaşar Kemal, hayatı boyunca öykü, roman, çeviri, deneme, derleme, şiir ve röportaj alanlarında eser vermiştir. On altı yaşındayken 1939'da ilk şiiri "Seyhan"ı Görüşler adlı Adana halkevleri dergisinde yayımladı. Ortaokuldan ayrıldıktan sonra folklor derlemelerine başladı ve 1940-1941 yılları arasında Çukurova'dan ile Toroslardan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı olan Ağıtlar, 1943 yılında Adana Halkevi tarafından; 1944 yılında ilk hikâyesi Pis Hikâye'yi yayımladı. 1940'larda Adana'da çıkan Çığ dergisi çevresinde Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Güzin Dino gibi isimlerle tanıştı. Özellikle, ressam Abidin Dino'nun ağabeyi Arif Dino'yla kurduğu yakınlık onun düşün ve yazın dünyasının gelişimini önemli bir ölçüde etkilemiştir. Kemal Sadık Göğceli adı ile çeşitli yayımlarda yazarken Yaşar Kemal adını Cumhuriyet gazetesine girince kullanmaya başladı ve 1951-1963 yılları arasında gazetede fıkra ve röportaj yazarı olarak çalıştı. 1952 yılında yayımlanan ilk öykü kitabı olan Sarı Sıcak'ta da yer alan Bebek öyküsü burada tefrika edildi. 1947'de İnce Memed'i yazdı fakat yarım bıraktı ve 1953-54'te bitirdi. Dört ciltten oluşan seri, otuz dokuz yılda tamamlandı. Teneke (1955), Dağın Öte Yüzü serisi, Üç Anadolu Efsanesi (1967), Binboğalar Efsanesi (1971), Yılanı Öldürseler (1976), Hüyükteki Nar Ağacı (1982) dahil olmak üzere yazarın birçok eseri, Çukurova'da geçmektedir. Ayrıca eserlerden sekizi tiyatro oyununa, on ikisi sinemaya ve ikisi baleye uyarlanmıştır. Yaşar Kemal'in ayrıca senaryosunu yazdığı filmleri de mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Longus</span>

Longus, Longos ya da Longüs olarak da yazılır, Dafnis ile Hloi adlı antik Yunan romanı veya aşk macerasının yazarıdır. Bu eseri Türkçeye de çevrilmiştir.