İçeriğe atla

Dadaş

Kontrol Edilmiş

Dadaş, Erzurum yöresinde yerleşik veya menşei olarak bu yörenin insanını ya da özellikle bu yöreye ait bir folklor oyunu olan Erzurum barlarını oynayan oyunculardan her birini ifade eder. Bu sebeple dadaş ifadesi üzerinde fikir beyan edenler, bunu Erzurum ve bar sözcükleriyle ilişkilendirirler. Antik isimlerin fonetik açılımı açısından konuya ilişkin olarak anlamda ise şu fikir ileri sürülmüştür. “Theodosiopolis: Te-odo-si Opolis. Erzurum’un antik adıdır. Dadasi/Dağ-atasi-şehri; Atası dağlılar şehri; Dede’os/dadaş şehri bu bakımdan dadaşlar dağlılar olarak tanımlanmış. Dadaş genel anlamda Erzurum Türklerine denir. Genel olarak Erzurum yöresinde 1- Erkek kardeş, 2- Yiğit, delikanlı, babayiğit kimse. 3- Mert, cesur. 4- Arkadaş, dost.[1] anlamlarında kullanılır. Ayrıca Ağabey, bar oynayan delikanlı, Erzurumlu arkadaş, hemşeri, geniş anlamı ile Erzurum bölgesinin efesi[2] şeklinde de ifade edilir. Zaman zaman kişiye hitaben doğrudan söylenilebildiği gibi, bazen de yüceltme sıfatı olarak kullanılır. numune-yi misal bir Erzurumlu, bar tutan, at binen, cirit atan, kabadayı, tığ gibi bir delikanlıdır.[3] Gerek Erzurum ve yöresinde ve gerekse Anadolu 'da dadaş olmanın müstesna bir durum olduğu, "efendilik" anlamında fıtrî (doğmatik), asaletli bir ruh hali olduğuna da inanılır.[4] Bu düşünceden hareketle tarihî bir misyona sahip olan dadaşlar için zaman zaman serhat boylarında bekçi; düşkünün, fakirin, kimsesizin kimsesi; eli ve sofrası açık mert bir köylü, bir esnaf; camilerde görev yapan imanlı, toksözlü, nur yüzlü bir din görevlisi; siyasi açıdan medeni cesareti olan cesur bir hatip, yiğit bir komutan, görevini namus bilen bir devlet memuru, bir öğretmen, bir polis; kendisini ailesine ve çocuklarına adamış Erzurumlu bir ana veya babadır" tanımı, Türk halkının geniş bir kesimi tarafından yapılmaktadır.[4] Ayrıca Dadaş, aile içinde ve dışında herkesin saygınlığını kazanmış, her konuda kendine güven duyulan, sofrası eşe - dosta yoksula düşküne açık, iyi bir aile reisi olarak da bilinmektedir.[4] Türk İstiklâl Harbi boyunca Anadolu'da çıkarılan çeşitli gazetelerde Millî Mücadeleyi destekleyen yazılar kaleme alan ve Türkiye 'de Cumhuriyet döneminin ilk edebiyat tarihi kitabı “Türk Teceddüt Edebiyatı Tarihi” nin de yazarı olan İsmail Habip Sevük " Yurttan Yazılar, 1943 " adlı eserinde " Batı Anadolu'nun zeybeğine karşılık Erzurum'un dadaşı var. Dadaş, külhanbeyi değil kabadayıdır "[5] ifadesi ile birlikte " dadaşlığın bir davranış biçimi, bir yaşama şekli, bir ahlâk anlayışı olarak kabul edilebileceği " vurgusunu yaparak " Dadaşlık ", yazar tarafından bir ibadet türü paralelinde değerlendirilmiş, hatta adeta bir mezhep olarak kendisince yorumlanmıştır.[6] İsmail Habip Sevük 1943 yılında kaleme aldığı eserinde: " Bu mezhebin ibadetleri iyi silah kullanmak, güzel cirit oynamak; millî oyunları iyi bilmek ve paraya ehemmiyet vermemektir. Mezhepte en esaslı iki akide kimseden korkmayacak ve kimseyi öldürmeyeceksin. Korkmak en büyük ayıp, öldürmek ondan daha ayıp... Maksat hayat değil galebedir. Yiğitsen yen, hatta yenil, gene öylesin ; öldürdünse, yenmedin, yiğitliği lekeledin..." şeklinde konuyla ilgili açıklamalara yer vermiştir.[7] Türkiye Cumhuriyeti Devleti 'nin ilk Cumhurbaşkanı olan Türk siyasetçi ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk 'ün 23 Nisan 1920'de, Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışında, Erzurum mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükûmet Başkanlığına seçilmesi çok dikkat çekicidir. Atatürk'ün, Erzurum Milletvekili olarak ilk mecliste dadaşlar diyarı Erzurum 'u, Erzurumluları temsil etmesi; dadaşların ona, onun da dadaşlara verdiği önemi ortaya koymuştur.

Günümüzde Türkmenistan'da dadaş ifadesinin kullanılıyor olması kelimenin etimolojisi hakkında kısmen de olsa bilgi vermektedir. Öte yandan, Azerbaycan'da da " Dadașlar " adlı bir belde bulunmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Adları Sözlüğü[]
  2. ^ Türkçesi Ağızları Sözlüğü[]
  3. ^ Kelimesinin Anlamı[]
  4. ^ a b c Kelimesinin Anlamı[]
  5. ^ İsmail Habip Sevük, Yurttan Yazılar, Ankara, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay.1.baskı, 1987.S.531
  6. ^ Seyyahların Gözüyle Erzurum, 2009, Hanifi Hancı, ER-VAK yayınları, 1. baskı, s:253
  7. ^ İsmail Habip Sevük, Yurttan Yazılar, Ankara, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay.1.baskı, 1987.S.533
  1. "Kişi Adları Sözlüğü". 3 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2012. 
  2. "KÜLTÜR/Dadaş Kelimesinin Anlamı". 31 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2012. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk Dil Kurumu</span> Türkçeyi incelemek ve Türkçenin gelişmesi için çalışmak amacıyla oluşturulmuş kamu kurumu

Türk Dil Kurumu (TDK), Türkçeyi incelemek ve Türkçenin gelişmesi için çalışmak amacıyla 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan kurumdur. Türkiye'nin başkenti Ankara'da yer alan kurum, Türk dili üzerine çalışmaların yapılıp yayımlandığı bir merkezdir. Türk Dil Kurumu 1955'ten başlayarak çeşitli dallarda ödüller verdi. Ödüller her yıl 26 Eylül Dil Bayramı'nda Ankara'da yapılan törenle sahiplerine verilirdi. Ödül verilen dallar farklı yönetmeliklere göre zaman zaman değişirdi. 1983'te Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine alındıktan sonra Türk Dil Kurumu ödülleri kaldırıldı. Günümüzde "Türk Diline Hizmet Ödülleri"ni vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Erzurum</span> Erzurum ilinin merkezi olan şehir

Erzurum, Türkiye'nin Erzurum ilinin merkezi olan şehirdir. Erzurum Ovası'nın güneydoğu kenarında, bu ova ile Palandöken dağının temas sahasında kurulmuş olan Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri yerleşim yeridir. Şehir, tarihî eserleri ve kış sporları tesisleriyle de tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Sözlük</span> dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı

Sözlük, bir dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı eserdir. Eski dilde lügat, kamus denir. Leksikografi sözlükbilimidir. Sözlükçüye leksikografır denir. Lügatça, sadece bir kitapta geçen terimleri anlatır (glossary).

<span class="mw-page-title-main">Baklava</span> şerbetli bir Türk tatlısı

Baklava Türk, Orta Doğu, Balkan ve Güney Asya mutfaklarında yer etmiş önemli bir hamur tatlısıdır. İnce yufkaların arasına yöreye göre ceviz, antep fıstığı, badem veya fındık konarak yapılır. Genel olarak şeker şerbeti ile tatlandırılır. Ayrıca bal şerbeti de kullanılabilir. Bazı ticari firmalar kendi özel şerbetlerini kullanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Tortum</span> Erzurumun bir ilçesi

Tortum, Erzurum ilinin bir ilçesi ve bu ilçenin merkezidir.

Kemalettin Kâmi Kamu, Gurbet Şairi olarak da tanınan Türk şair ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Evanjelizm</span> İsanın Müjdesini yayma hareketi

Evanjelizm, genel anlamıyla inciller hakkında vaaz vermektir. İsa üzerinde yoğunlaşan bu vaazların amacı Hristiyan olmayanları bu dine davet etmektir.

<span class="mw-page-title-main">Tahtacılar</span> ağaç işçiliğiyle uğraşan Alevî Türkmenler

Tahtacılar, genel olarak Ege ve Akdeniz bölgelerinin ormanlık yörelerinde yaşayan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve kısmen günümüzde ağaç işçiliğiyle uğraşan Alevî Türkmenlerdir. Kızılbaş inancına sahiptirler. Bektaşîlik ve Anadolu Aleviliği ile Tahtacı inancının belli başlı farkları vardır.

İsmail Habip Sevük ya da İsmail Hakkı Sevük, Türk yazar, edebiyat tarihçisi, gazeteci, siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Nene Hatun</span> Türk kadın kahraman ve direnişçi (1854–1955)

Nene Hatun, 93 Harbi sırasında Erzurum'da Aziziye savunmasına katılan, Rus işgaline karşı Erzurum'daki halk direnişinin simgesi hâline gelmiş Türk kadın kahraman.

<span class="mw-page-title-main">Bar (halk oyunu)</span>

Bar Oyunları, Kuzeydoğu Anadolu'da Erzurum, Kars, Ardahan, Bayburt, Gümüşhane, Erzincan, Artvin ve Samsun illerini içine alan bölgede halkın oynadığı halk oyunlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çeçil</span> Doğu Anadolu (Erzurum) ve Doğu Karadeniz (Trabzon) yörelerine özgü peynir

Çeçil veya civil peynir, Erzurum, Kars, Ardahan ve Iğdır genelinde üretilen yağı alınmış sütten yapılan ve iplik şeklinde olmasından dolayı tel peynir de denilen yumuşak, tuzlu bir peynir çeşididir. Bazı yörelerde "Çeçil, Sacak, Tel, Dil ve Örgü" Peynir olarak da anılır. Yağlı bir peynirdir. Sodyum oranı diğer peynirlere oranla daha yüksektir, küflendikten sonra da yenilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Şerbet</span> tatlı içecek

Şerbet, şekerli, ballı, güllü, baharatlı veya meyve aromalı ferahlatıcı içecek veya tatlı yapımında kullanılan şekerli sıvı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıca</span> Osmanlı İmparatorluğunda kullanılan dil

Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk anayasası olan 1876 tarihli Kânûn-ı Esâsî'de geçtiği hâliyle Türkçe, 13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı Devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan Türk dili. Alfabe olarak çoğunlukla Arap alfabesinin Farsça ve Türkçe için uyarlanmış bir biçimi kullanılmıştır. Halk arasında bazen bu dil dönemi için "Eski Türkçe" de kullanılmaktadır.

İsmail Saib Sencer, kütüphaneci.

Arpağ - Türk ve Altay mitolojisinde ve halk kültürlerinde efsun anlamına gelir. Büyülü söz, mistik dua, sihir demektir. Arbağ (Arba) veya Arvağ (Arva) olarak da söylenir. Yine aynı kökten türeyen Arvaş, Arbaş, Arbış, Arbuz sözcükleri de aynı anlamları içerir.

Bu sayfa Erzurum barını anlatmaktadır. Başlığın diğer anlamları için Bar sayfasına gidiniz.

Aytekin Akkaya, Türk oyuncu, senaryo yazarı, yönetmendir.

<span class="mw-page-title-main">Erzurum (il)</span> Türkiyenin Doğu Anadolu Bölgesinde bir il

Erzurum, Türkiye'nin bir ilidir. Merkezi Erzurum olan il, 749.993 nüfusu ile Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük üçüncü ilidir. Yüzölçümü bakımından Türkiye'nin en büyük dördüncü ili olan Erzurum'da, temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup şehir son yıllarda kış turizmiyle de öne çıkmaktadır. Soğuk iklimi sebebiyle sanayisi gelişmemiştir. 25.005 km² yüzölçümüne sahip il arazisinin yalnızca %15,17'si tarımsal amaçlı olarak kullanılabilir konumdadır.