İçeriğe atla

Da Vinci Şifresi

Da Vinci Şifresi
YazarDan Brown
TürRoman
Yayım2003 (1. Basım)
YayımcıAltın Kitaplar
Sayfa528
ISBN975-21-0403-7
Seri
Melekler ve ŞeytanlarDa Vinci ŞifresiKayıp Sembol

Da Vinci Şifresi ya da özgün adıyla The Da Vinci Code, Dan Brown'un kaleme aldığı bir romandır.

İçerik

Kitapta İsa ile ilgili tarihi sırlar ve Da Vinci'nin eserlerinde bu sırlarla ilgili ipuçları bıraktığına değinilir. Ayrıca Da Vinci'nin gizli bir tarikata üye olduğundan bahsetmektedir. Tüm bunlar kitapta bulmacalar ve kovalamacalarla ele alınmıştır. Dan Brown'un, sinemalarda da ilgi gören Da Vinci Şifresi bir cinayetle başlar. Cinayetin çözüm sürecinde ise İsa'nın evlenmiş ve soyunun yürümüş olduğu düşüncesi savunularak Hristiyan dünyasını karıştıran tez ortaya atılır. Kitabın sürprizlerinden biri de, Leonardo da Vinci'nin, S. Maria delle Grazie Manastırı için yaptığı Son Akşam Yemeği adlı freskte, İsa'nın yanında oturan kişinin Havari Yuhanna değil; Magdalalı Meryem (Maria Magdalena) olabileceği ve Mecdeli Meryem'in İsa'nın eşi olduğu iddiasıdır. İddiaya göre, Bizans İmparatoru I. Konstantin, İznik'te toplanan Birinci Konsül sırasında, pagan toplumları Hristiyanlıka çekebilmek ve çatışmayı önleyebilmek için İsa'yı Roma stili tanrılaştıran anlayışın desteklenmesini ve bazı gerçeklerin perdelenmesini sağlamıştır. İşte bu gerçeği ortaya koyacak belgeler, Sion Tarikatı tarafından korunmaktadır. Ayrıca, Hristiyanlık tarihinin en önemli simgelerinden biri olan 'Kutsal Kase', aslında bir dişiyi, Magdalalı Meryem'i simgelemektedir. Kitabın Hristiyan dünyasını karıştıran en tartışmalı özelliği ise, hikâyenin kurgusu içinde cinayetlerin, Papa 2. Jean Paul döneminde gücünü arttırdığı bilinen Opus Dei tarikatının üyelerine işletilmesidir.

Kitap hakkındaki tartışmalar

Dindar Hristiyanlar Dan Brown'un kitabının İncil'in büyük bir örtbas operasyonundan ibaret olduğunu ileri sürmekte ve İncilin güvenilirliğinin sorgulandığını iddia etmektedir. Özellikle Dan Brown'ın İsa'nın ölmediğini, hatta dirilmediğini; aksine Galile Denizi'nin batısında, Tiberias ile Kefernaum yolunun üstünde küçük bir balıkçı kasabası olan Magdala'dan Magdalalı Meryem ile evlenip Sara adında bir çocukları olduğunu yazması Hristiyan dünyasının çok fazla tepkisini çekmiştir. Ayrıca kurgusal roman olduğu yazarı tarafından belirtildiği halde Da Vinci Şifresi'nin bazı Arap ülkelerindeki ilahiyat fakültelerinde okutulmaya başlanması da dikkat çekicidir.[1]

Dan Brown ise eleştirilere "Hristiyan tarihini değiştirip değiştirmediğimi bilmiyorum, ama sanıyorum ki Hristiyanları İncil, kutsal yazıların doğruluğu ve tarihi konusunda tartışmaya teşvik ettim." şeklinde cevap vermiştir.[2]

Da Vinci Şifresi'nin simgeleri ve anlamları

Da Vinci Şifresi İsa'nın kilisenin iddia ettiği gibi tanrısal bir kişi olmadığını anlatır. Ayrıca İsa'nın Mecdelli Meryem adlı bir kadınla evli olduğunu ve kendisi öldüğünde, soyunun o sıralarda hamile olan bu kadınla devam ettiğini iddia eder. Da Vinci Şifresi ile ilgili olarak kitap ve filmde geçen simgeler arasında, başta Kırmızı Gül olmak üzere, İştar yıldızı olan Beşgenyıldız (Pentagram), Haç, Hilal ve Piramit ve Ters Piramit şeklindeki simgeler bulunur. Özellikle bu simgeler arasından piramit Kutsal Kase adıyla kullanılır. Da Vinci Şifresi Kutsal Kase'den sözederek bunun Mecdelli Meryem'in rahmi olduğunu ve bunun bir kase şekliyle simgelendiğini iddia eder. Aynı şekilde bunun eril karşılığı olarak İsa'nın erkek olma özelliğinin de bıçak şekliyle simgelenmiş olduğunu iddia etmektedir. Bundan başka Da Vinci'nin Kayalıklar Bakiresi adlı tablosunun, bu şifreyle ilgili başka ipuçlarını verdiği de iddia edilir. Bu tablodaki kişilerden birinin Mecdelli Meryem olduğu söylenir.

Da Vinci Şifresi kitabı ve filminin gerçek anlamını bilmek için her şeyden önce kitap ve filmde hangi simgelerin kullanıldığına bakmak gereklidir. Bunlarda kullanılan bütün simgeler istisnasız bir şekilde putperest kökenlidirler. Bu simgeler gerçekte film ve kitapta iddia edilmiş olduğu gibi anlamlar taşımazlar. Bu simgelerin en başında gelen ve Kutsal Kase olarak adlandırılan şeyin hiçbir şekilde bir kadın rahmiyle ilgisi yoktur. Ayrıca İncil'de ne "Kutsal Kase" diye bir terim bulunur, ne de Mecdelli Meryem ile ilgili olarak film ve kitapta anlatılan iddiaları destekleyecek pasajlar vardır. Gerçi film ve kitap bunun nedeninin Konstantin'in yaptırdığı değiştirme olduğunu iddia etse de, bunların gerçek tarihsel kayıtlarla örtüşen kanıtsal bir yönü yoktur. Çünkü Roma İmparatoru Konstantin'in bunları yaptığının iddia edildiği MS 325 İznik Konseyi toplantısı ve sonrasına kadar, zaten birçok elyazması İnciller yazılarak o zamanki coğrafyalara dağılmış bulunuyordu. Da Vinci Şifresi, Konstantin'in sıradan bir insan olan İsa'nın Konstantin ile tanrılaştırıldığını iddia etmektedir. Bu iddia bu şekliyle kısmen doğrudur. Çünkü İznik Konseyi'nde (Ms 325) bir tartışma platformu oluşturarak, din adamlarına İsa'nın üçlük inancıyla ilgili olarak tanrılığını tartıştırmış ve en sonunda kendi kararıyla, tartışan taraflar arasından İsa'nın üçlemedeki birbirine eşit üç tanrıdan biri olduğu tezini savunanların lehinde karar vererek, üçlük inancının günümüze kadar yaygın bir inanç olmasında rol oynamıştır. Üçlük inancı ise gerçekte Hristiyanlık öncesi yüzlerce yıldır, Babil'den beri var olan bir inanç olmuştur. Aslında Konstantin, kendi zamanına kadar zulme uğrayan Hristiyanların, zamanla Hristiyanlığın bu türden putperest inançlarla karışarak, bu şekilde Hristiyanların artık zulüm görmelerine gerek kalmadığı bir din olmasında önemli bir rol oynamıştır. Çünkü Konstantin zamanında devlet dini haline gelen Hristiyanlık, bu tarihe kadar birçok Babil kökenli inançları, kutlamaları ve simgeleri Hristiyanlık adı altında kendisinde toplamış ve putperestliği Hristiyanlıkla harmanlamıştır. Bunun ilk baştaki nedeni, kendilerini Hristiyan olarak adlandıran putperestlerin eski inançlarını terk etmemiş ve bunları Hristiyanlık adı altında sürdürmüş olmalarıdır. Da Vinci Şifresi film ve kitabı baştan sona bu putperest simgelerle doludurlar. Film ve kitapta geçen simgelerle ilgili gerçek anlamlar ise şu şekildedir:

  • Kutsal Kase: Gerçekte putperestlerin bir simgesidir. Putperestler tarafından kadınlık simgesi olarak kullanıldığı iddia edilse de, gerçekte Babil kentini kuran Nimrod'un inşa etmeye çalıştığı ilk piramit benzeri bir yapı olan zigguratla ilgilidir. Piramitlerin gerçek anlamı güneş, ay ve yıldız tapınmasıyla ilgilidir. Güneşle ilgili simgeler arasında Altıgenyıldız bulunur. Altıgenyıldız simgesi uçları birbirlerine bakarak iç içe geçmiş iki piramittir. Bu piramitlerden yerde olan ve uç kısmı göğe bakanı yerle ilgili kısmı simgelerken, bunun üstünde ya da içinde bulunup uç kısmı yere bakanı gökle ilgili kısmı simgeler. Gerçekte piramitler Babil'in kurucusu Nimrod'un bir güneş tanrısı olarak yüceltilmesiyle ilgilidir. Nimrod tanrılaştırılarak Marduk olarak tapınılmıştır. Marduk adı bu tanrının sıfatlarından yalnızca biri olup daha sonra ardılları olan Baal ve Tammuz adlarıyla günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Günümüzde her ne kadar bu tanrılara bu adlarla tapınılmasa da, bunlara ait simgeler dünya çapında her yerde görülür ve değer verilen simgeler olarak siyasal, dinsel ve sosyal alanlarda kullanılırlar. Bu simgelerin Babil üçlüğünde ilk ortaya çıkışlarındaki ilk adları Sin (Hilal), İştar (Beşgenyıldız) ve Şamaş (Güneş) şeklindedir. Güneş ile simgelenen Marduk, Hristiyanlık inancında Tammuz'un ilk harfi T (Tau) ile simgelenir. Aynı şekilde Budizm aynı tanrıyı Güneşçemberi'yle ve Gamalı Haç'la (Svastika) simgeler. Yahudilik inancında aynı tanrı Altıgenyıldız şeklindedir. Güneş Mabedi ve güneş tapınması Şamas'tan gelerek, bölgelere ve dinlere göre Tammuz ve Şems (Şamas) gibi farklı adlar alarak doğrudan ya da Haç, Svastika, Piramit, Güneşçemberi gibi simgeler yoluyla varlığını sürdürmüştür.
  • Kırmızı Gül: Kırmızı Gül olarak adlandırılan şekil gerçekte bir Beşgenyıldız' (Pentagram)dır. Pentagram olarak da adlandırılan Beşgenyıldız simgesi, güneşi simgeleyen Güneşçemberi simgesiyle birlikte kullanılarak, aynı zamanda Satanizm'in kutsal bir simgesi olarak kullanılır. Beşgenyıldız ve Kırmızı Gül Babil'in üçlü tanrılarından biri olan İştar'ın simgeleridir. Da Vinci Şifresi kitabı ve filminde konu edilen bu simgeler de, aynı şekilde Mö. 2200'lere kadar geriye giderek Pagan kökenlidirler. Film ve kitapta geçen ve önemli bir maddi öge de, Kilittaşı olarak ifade edilen nesne ile bunun içinde saklandığı kutudur. Film ve kitap bir şifreden sözederek, bu şifrenin Kilittaşı'nda gizlenmiş olduğunu iddia etmektedir. Ancak bu Kilittaşı'nın saklandığı kutunun kendisi bu film ve kitapla ilgili gerçek şifredir denilebilir. Bunun nedeni Kilittaşı'nın saklandığı kutunun İştar'ın bir simgesi olan Kırmızı Gül şeklinde olmasıdır. Ayrıca şifreyle ilgili yazı, bu kutunun kapağında yer alan Kırmızı Gül-Beşgenyıldız resmini barındıran bir metal parçasının, Kırmızı Gül'ün altında bulunmaktadır. Kırmızı Gül diye adlandırılan ve aynı zamanda Beşgenyıldız şeklinde olan bu simge, gerçekte Babil'in kurucusu Nimrod'un doğduğunda üzerine yatırıldığı bir kundağı simgeler. Kutsal Anne ve Çocuk İsa'yla ilgili anlatımların kökeni de ilk başta buraya dayanmaktadır. Bu Pagan inanç daha sonra eski Mısır'da İsis ve Horus şeklinde sürmüştür. Bu inançlar daha sonra Konstantin'in Hristiyanlığı devlet dini haline getirmesiyle, Hristiyan olmak zorunda kalan Paganlar tarafından Hristiyanlığın parçası haline getirilmiş ve günümüze kadar sürdürülmüştür...

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Da Vinci Şifresine Panzehir Kilisenin Dan Brown' a Cevabı, Fikret Böcek, Dharma Yayınları / Tarih Dizisi ISBN : 9799944986198
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2009. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Beşinci İncil</i>

Beşinci İncil, Philipp Vandenberg’in Türkçe'ye kazandırılan Firavunların Laneti ve Kopernik’in Laneti isimli eserlerinden sonra üçüncü kitabıdır. Roman okuyucuyu bir bilmece çözer gibi tarihin derinliklerine sürükleyerek hermetik, gnostik ve Hristiyanlık inançlarını sorgulatıyor. Romanın ilk baskısı 1993 yılında Almanya'da Lübbe Yayınevi tarafından yayımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İsa</span> Yahudi vaiz ve dinî lider, Hristiyanlığın merkezî figürü

İsa, 1. yüzyılda yaşamış olan bir Yahudi vaiz ve dinî lider. Günümüzde en çok mensuba sahip din olan Hristiyanlığın merkezî figürüdür. Hristiyanlar, Yeşua'nın Eski Ahit'te kehanet edilen ve beklenen Mesih, Tanrı'nın Oğlu ve Tanrı'nın enkarnasyonu olduğuna inanırlar. Yeşua'nın, Yeni Ahit'e göre Yosef (Yusuf) adında dünyevi bir babası olduğu için Yeşua, mensubu olduğu Yahudi toplumunda "Yosef'in oğlu Yeşua" olarak anılırdı.

Peygamber veya yalvaç, Tanrı aracılığıyla bir dini veya dinî öğretiyi yaymakla görevlendirildiğine inanılan kişidir. Peygamberler ayrıca dinî terminolojide âyet, işaret veya mûcize denilen doğaüstü güç veya olayların kendilerine atfedildiği mitolojik veya yarı mitolojik insanlardır. İbrahimî dinlerin inananları, peygamberlerin Tanrı'dan aldıkları “vahiy” adlı mesajları diğer insanlara ulaştırdıklarına inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Marduk</span> Mezopotamya Tanrılarından Biri

Marduk, antik Mezopotamya'daki geç dönem tanrılarından birinin adıdır. Hammurabi zamanında Babil, Fırat vadisinin politik merkezi olduğunda, Babil panteonunun başı olarak Marduk'a tapınılmaya başlanmıştır. Babil yaratılış destanı olan Enûma Eliş'te tanrıların en büyüğü ilan edilmiştir.Destana göre o aynı zamanda babil'in koruyucu tanrısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Teslis</span> Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlüsün­den oluşan Tanrı inancını ifâde eden kavram

Teslis, Kutsal Üçleme ya da Üçlü Birlik, tek olan Tanrı'nın Kutsal Kitap'ta kendisini bildirdiği her biri eşit yücelikte, özünde tek, ezeli ve ebedi olan üç benliğini konu edinen ve Hristiyan kiliselerinin çoğunluğu tarafından inanılan ana akım Hristiyan dininin merkezindeki inanç esasıdır. Baba Tanrı, Oğul Tanrı ve Kutsal Ruh üç farklı benlik (hipostaz) olarak aynı özü paylaşmaktadırlar (Homoousia). Tek öz Tanrı'nın birliğini üç benlik ise Tanrı'nın kimliğini anlatmaktadır ve benliklerin hem birbirinden farklılıklarını hem de özde çözülmez birliklerini ifade eder. Böylece tüm yaratım ve lütuf süreci Tanrı'nın üç ilahi benliğinin ortak eylemi olarak görülür. Her benlik, Üçlü Birlik'te kendilerine özgü nitelikleri tezahür ettirir ve böylece her şeyin "Baba'dan çıkıp gelmiş" "Oğul aracılığıyla" ve "Kutsal Ruh'un gücüyle" gerçekleştiğini kanıtlar.

<span class="mw-page-title-main">Putperestlik</span>

Putperestlik veya putataparlık, genel anlamda bir nesne, görüntü veya fikre tapım içeren bir dini uygulama, anlayış veya inançtır. Putperestlik farklı şekillerde tanımlandığı ve farklı çeşitleri olduğu gibi bazen politeizm benzeri monoteist olmayan inanç yapılarını kastetmek için de kullanılır.

Mesih'te Kardeşler veya Kristadelfiyanlar, Üniteryen Hristiyanlık görüşünü benimseyen bir topluluktur. Restorasyoncu ve binyılcıdır. Hareket, İngiliz asıllı Amerikalı ilahiyatçı John Thomas'ın (1805-1871) tebliğ faaliyetleri ile 19. yüzyılda Birleşik Krallık ve Kuzey Amerika'da gelişmiştir. Amerikan İç Savaşı (1863) zamanında vicdani ve dinî inançlarına aykırı olduğunu ileri sürerek askerlik hizmetini ifa etmeyi reddeden kimse statüsünü alabilmek için bir gruba bağlılığın beyan edilmesi gerekmiştir. O dönem itibarıyla Christadelphian ismi kullanılmıştır. Bu isim John Thomas tarafından Grekçe Mesih (Kristos) ve kardeşler (adelfoi) kelimelerinin birleştirilmesiyle türetilmiş olup "Mesih inancında kardeşler" ya da "Mesih'te kardeşler" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Yuhanna</span>

Yuhanna, Hristiyanlık inancına göre İsa'nın 12 havarisinden biridir. Aslen Yahudi olan Yuhanna'nın, Yuhanna İncili'nin yazarı olduğu düşünülmektedir. Bu kitap dışında, Yuhanna'nın 1., 2. ve 3. mektupları ve Vahiy, Yuhanna'nın kaleme aldığına inanılan Yeni Antlaşma kitaplarındandır. Zebedi'nin oğlu olduğu bilinen Yuhanna'nın Efes'te öldüğüne inanılıyor.

<span class="mw-page-title-main">Çarmıh</span> Eski bir darağacı türü

Çarmıh, birbiri üzerine çapraz konmuş iki tahtadan oluşan darağacı. Geçmişte suçluların üzerine bağlanmak veya çivilenmek suretiyle cezalandırılmasında yaygın olarak kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kutsal Ruh</span>

Kutsal Ruh, Yahudilikte Tanrı'nın evren veya yaratıkları üzerindeki ilahi gücü, kalitesi ve etkisine atıfta bulunur. İznik Hristiyanlığı'nda Kutsal Ruh, Üçlü Birliğin üçüncü kişisidir. İslam'da Kutsal Ruh, ilahi eylemin veya iletişimin bir aracısı olarak hareket eder.

<span class="mw-page-title-main">Vahiy Kitabı</span>

Vahiy kitabı, Esinleme Kitabı ya da kısaca Vahiy, Yeni Ahit'in sonuncu kitabıdır. Birinci ayette geçen Apokalips ifadesi “örtüsünü açmak” ya da “ortaya çıkarmak” anlamına gelir ve genellikle ruhi şeylerin vahyedilmesine veya Tanrı'nın iradesinin ve amaçlarının ifşasına atıfta bulunmak için kullanılır. Yeni Ahit'in tek peygamberlik kitabıdır. Kitap, mektup biçiminde yazılmıştır ve bir dizi vizyonları doğru sırayla zirveye kadar anlatır. Bu tüm Kutsal Kitap'ın uygun bir sonudur.

<span class="mw-page-title-main">Noel</span> çoğunlukla 25 Aralıkta İsanın doğumunun kutlandığı bayram

Noel, her yıl çoğunlukla 25 Aralık tarihinde İsa'nın doğumunun kutlandığı bir Hristiyan bayramıdır. Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş, Milat Yortusu olarak da bilinmektedir. 20. yüzyılın başlarından itibaren Noel; Hristiyan olmayanlar tarafından da kutlanan, dinî motiflerden arınmış, hediye alışverişi etrafında yoğunlaşan bir bayram olarak da kutlanmaya başlanmıştır. Bu seküler Noel versiyonunda mitolojik bir figür olan Noel Baba temel bir rol oynamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci İznik Konsili</span>

Birinci İznik Konsili, MS 325 yılında İmparator I. Konstantin tarafından Roma İmparatorluğu topraklarında Hristiyanlığın içerisinde tartışılan bazı konuları netleştirmek amacı ile toplanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Armageddon</span> dünyanın sonu geldiğinde yapılacağına inanılan savaş

Armageddon ya da Melhâme-i Kübrâ, dini kaynaklarda Dünya'nın sonu geldiğinde yapılacağı söylenen büyük kıyamet savaşının adıdır.

Hubal veya Hubel, Arabistan'da Mekke'de Kureyş kabilesinin hüküm sürdüğü sıralarda tapınılan, Arap putlarının en büyüğü ve Kabe'nin baş tanrısıdır. Arabistan'ın en uzak yerlerinden insanlar O'nu ziyarete gelirlerdi.

Karşılaştırmalı din alanında Hristiyanlık ve İslam arasındaki tarihsel etkileşim, Hristiyanlık ile İslam'ın benzer yönlerini ve temel fikirleri bağlar. İslam ve Hristiyanlık, Yahudilik gibi, semavi gelenekten aldıkları kökenlerini paylaşırlar. Bu kökene rağmen söz konusu iki din arasında derin farklar vardır. Örneğin, İsa’nın kim olduğu konusu bunlardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Son Akşam Yemeği (tablo)</span> Leonardo da Vinci tarafından çizilen duvar resmi

Son Akşam Yemeği ya da Son Yemek, 15. yüzyılda Milano'da Leonardo da Vinci tarafından Duke Lodovico Sforza'nın isteği üzerine yapılmış fresktir. Hristiyan inanışına göre, İsa Mesih'in Romalı askerlerce tutuklanmasından bir gün önce havarileriyle yediği son akşam yemeğini ifade eder.

Ortodoks Hristiyanlık, Doğu Ortodoks Kilisesi ve Oryantal Ortodoksluk için kullanılan ortak adlandırma. Hristiyanlığın bu iki mezhebi de antik Hristiyan Kilisesi'nin inancı, doktrini ve uygulamalarına olan bozulmaz bağı vurgulamak için ortodoks kavramını kullanır. Bu iki mezhebin üyeleri kendilerine sadece "Ortodoks Hristiyan" dese de "Doğu" ve "Oryantal" sıfatları bu grupların dışındakiler tarafından bu iki grubu ayırmak için kullanılır. Bu iki grup 451 yılındaki Kalkedon Konsili'nin ortodoksisi hakkında görüş ayrılığı yaşamışlardır ve hala aralarında bir komünyon yoktur; ancak hala birçok aynı doktrine, benzer kilise yapılanmasına ve benzer ibadetlere sahiptirler. İki inancın birleşmesi için yakın zamanda birçok görüşme yapılmış, birçok konuda uzlaşı sağlanmışsa da resmi bir birlik için henüz somut adımlar atılmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Azize Nino</span>

Azize Nino ,Gürcistan’da 323 yılından itibaren Hristiyanlığı yayan azize.