Asteroit,, iç Güneş Sistemi'nde yörüngede dönen ve meteoroitlerden daha büyük, fakat cüce gezegenlerden daha küçük olan bir küçük güneş sistemi cismidir. Atmosferi olmayan metalik veya kayalık cisimlerdir. Asteroitlerin boyutları ve şekilleri, cüce gezegenler de dahil olmak üzere önemli ölçüde farklılık gösterir.
Phobos Mars'ın iki uydusundan biridir. Yunancada Phobos Korku anlamına gelir. Mars'ın diğer uydusu Deimos'dan hem daha büyüktür, hem de Mars'a daha yakındır. Güneş Sistemi'ndeki tüm diğer uydular içinde gezegenine en yakın konumlanmış uydudur. Yörüngesi Mars yüzeyinden sadece 6000 km yüksekliktedir ve ortalama çapı 22 km'dir.
Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.
243 Ida, asteroit kuşağında Koronis ailesinden bir asteroittir, 29 Eylül 1884 tarihinde Avusturyalı astronom Johann Palisa tarafından keşfedildi. Daha sonraki teleskobik araştırmalar sonucunda Ida S-tipi asteroit olarak kategorilendirilmiştir. 28 Ağustos 1993 tarihinde Jüpiter'e gitmekte olan Galileo uzay aracı Ida'nın fotoğraflarını çekmiştir. Bu, bir uzay aracı tarafından ziyaret edilen ikinci asteroittir ve doğal bir uyduya sahip olduğu tespit edilen ilk asteroittir. Adını Yunan mitolojisindeki bir su perisinden almıştır.
944 Hidalgo, asteroit kuşağı ile dış Güneş Sistemi arasındaki eksantrik, kuyruklu yıldıza benzer bir yörünge üzerinde bulunan ve yaklaşık olarak 52 kilometre çapında bir centaur ve olağandışı bir nesnedir. Alman gökbilimci Walter Baade tarafından 1920 yılında keşfedilmiş olup, keşfedilen ilk centaur dinamik sınıfı üyesidir. Bu koyu renkli D-tipi nesnenin dönme süresi 10,1 saattir ve muhtemelen uzunlamasına bir şekle sahiptir. Adını Meksikalı devrimci Miguel Hidalgo y Costilla'dan almıştır.
Uluslararası Astronomi Birliği'ne (IAU) göre küçük gezegen, Güneş'in etrafında doğrudan yörüngede dönen ve ne gezegen ne de kuyruklu yıldız olarak sınıflandırılmayan bir gök cismidir. IAU, 2006 yılından önce resmen küçük gezegen terimini kullanmaktaydı, fakat o yıl yapılan toplantıda küçük gezegenler ve kuyruklu yıldızlar; cüce gezegenler ve Küçük Güneş Sistemi Cisimleri (SSSB) olarak yeniden sınıflandırıldı.
Melpomene, büyük bir parlak ana kuşak asteroittir. JR Hind tarafından 24 Haziran 1852 tarihinde keşfedilmiştir. Adını Yunan mitolojisinde trajedi müzü Melpomene'den alır. S-tipi bir asteroit olarak sınıflandırılır. Silikatlar ve metallerden oluşur.
128 Nemesis, karbonlu bileşime sahip 180 km'lik büyük bir ana kuşak asteroitidir. 78 saat süren bir tur dönüşü ile oldukça yavaş dönmektedir. Nemesis, adını taşıyan Nemesian asteroit ailesinin en büyük üyesidir. 25 Kasım 1872'de J. C. Watson tarafından keşfedildi ve Yunan mitolojisinde intikam tanrıçası olan Nemesis'in adını aldı.
201 Penelope, Avusturyalı gök bilimci Johann Palisa tarafından 7 Ağustos 1879'da Pula'da keşfedilen büyük bir ana kuşak asteroitidir. Asteroit, Homeros'un Odysseia'sındaki Odisseus'un karısı Penelope'nin adını almıştır. 0,18 dış merkezlik ve 4,381 yıllık bir periyot ile Güneş'ten 2,68 AU uzaklıktaki bir yörüngede yer alır. Yörünge düzlemi, tutulum düzlemine 5,8°'lik bir açıyla eğiktir.
Thalia, büyük bir ana kuşak asteroitidir.
P tipi asteroitler, düşük albedoya ve özelliksiz kırmızımsı bir spektruma sahip asteroitlerin sınıflandığı bir asteroit tayf tipidir. Organik olarak zengin silikatlar, karbon ve susuz silikatlardan oluşan, muhtemelen içlerinde su buzu bulunan bir bileşime sahip oldukları öne sürülmüştür. P tipi asteroitler, dış asteroit kuşağı ve ötesinde bulunur. Sınıflandırmaya bağlı olarak, 46 Hestia, 65 Cybele, 76 Freia, 87 Sylvia, 153 Hilda, 476 Hedwig ve bazı sınıflandırmalarda P tipi olarak gösterilen 107 Camilla olmak üzere 33 adet bilinen P tipi asteroit vardır.
773 Irmintraud, geçici adı 1913 TV, asteroit kuşağının dış bölgesinden, yaklaşık 92 kilometre çapında, koyu ve kırmızımsı, nadir tipte bir asteroittir. Alman astronom Franz Kaiser tarafından 22 Aralık 1913 tarihinde Güney Almanya'daki Heidelberg Gözlemevi'nde keşfedilmiştir.
1062 Ljuba, geçici ismi 1925 TD, asteroit kuşağının dış bölgelerinden, yaklaşık 58 kilometre (36 mi) çapında karbonlu bir arka plan asteroitidir. Asteroit, 11 Ekim 1925'te Sovyet-Rus astronom Sergey Belyavski tarafından Kırım yarımadasındaki Simeiz Gözlemevinde keşfedildi. Adını erken yaşta ölen kadın paraşütçü Ljuba Berlin'den almıştır. C-tipi asteroit, 33,8 saatlik ortalamadan daha uzun bir dönme süresine sahiptir.
Melete, büyük ve karanlık bir asteroit kuşağı asteroididir. Muhtemelen organik olarak zengin silikatlar, karbon ve susuz silikatlardan oluşan ve olası iç su buzu olan, oldukça sıra dışı bir P-tipi asteroiddir. Asteroit 4,18 yıllık bir süre ile Güneş'in etrafında dönmektedir.
A tipi asteroitler, güçlü, geniş 1 μm olivin özelliğine ve 0,7 μm'nin altında çok kırmızımsı bir spektruma sahip nispeten nadir iç kuşak asteroitleridir. Bir asteroidin tamamen farklılaşmış mantosundan geldikleri düşünülmektedir ve yüksek bir yoğunluğa sahip oldukları görülmektedir. Bir araştırmada 7 benzer A, V ve X tipi asteroidin ortalama yoğunluğunun 3,6 g/cm3 olduğu bulunmuştur.
M tipi asteroitler, diğer asteroit sınıflarına göre daha yüksek oranlarda demir-nikel gibi metal fazları içerdiği görülen ve yaygın olarak demir göktaşlarının kaynağı olduğu düşünülen spektral bir asteroit sınıfıdır.
Q-tipi asteroitler, güçlü, geniş 1 mikrometre olivin ve piroksen yapısında ve asteroitteki metal varlığını gösteren bir spektral eğime sahipolan, nispeten nadir görülen iç kuşak asteroitlerinin yer aldığı tayf sınıfıdır. 0,7 μm kısa ve uzun yönde soğurma özelliği bulunan sınıfta spektrum genellikle V ve S tipi arasında orta düzeyde görülmektedir.
R-tipi asteroitler, V ve A-tipi asteroitler arasında spektral olarak orta düzeyde ve orta derecede parlak olan, nispeten nadir iç kuşak asteroitlerini içeren bir tayf sınıfıdır. Spektrum, 1 ve 2 mikrometrede belirgin olivin ve piroksen özellikleri gösterir. Aynı zamanda plajiyoklaz olasılığı da vardır. 0,7 μm'den kısa olanlarda spektrum çok kırmızımsıdır.
V tipi asteroit veya Vestoid, spektral tipi 4 Vesta'nınki ile aynı olan asteroitlerin sınıflandırıldığı bir asteroit tayf tipidir. Ana kuşak asteroitlerinin yaklaşık %6'sı vestoidlerden oluşmaktadır. Bunların içinde 4 Vesta açık ara en büyüğüdür. Bu sınıfta bulunan asteroitler nispeten parlaktır ve aynı zamanda taşlı demirlerden ve sıradan kondritlerden oluşan daha yaygın S-tipi asteroitlere oldukça benzemektedirler. Ancak, V-tipleri S-tiplerinden daha fazla piroksen içermektedir.
Thule, dış asteroit kuşağında yer alan büyük bir asteroittir. D-tipi asteroit olarak sınıflandırılan cisim, muhtemelen organik açıdan zengin silikatlar, karbon ve susuz silikatlardan oluşan bir bileşime sahiptir, Thule, 4 AU'dan büyük yarı büyük eksene sahip keşfedilen ilk asteroittir. Johann Palisa tarafından 25 Ekim 1888'de Viyana'da keşfedilmiş ve adını Roma ve Antik Yunan edebiyatında adı geçen ve kuzeydeki en uç nokta olan Thule'den almıştır.