İçeriğe atla

Dış kuvvetler

Derinlemesine aşınım yapan bir Şelale

Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.[1]

Rüzgârlar ve oluşturdukları şekiller

Kurak veya yarı kurak iklim bölgelerinde en çok etkili olan dış kuvvet rüzgârlardır. Rüzgârlar kopardıkları parçaları havalandırıp çarptırır, böylelikle aşındırma faaliyetini gerçekleştirmiş olur. Rüzgârlar hızlarının azaldığı yerlerde ise biriktirme faaliyetleri yaparlar.

Rüzgâr aşındırması ile oluşan yerşekilleri

  • Mantarkaya: Kurak iklim bölgelerinde kayaların yumuşak olan alt kısımlarının rüzgârlar tarafından aşındırılması ile oluşan mantar görünümlü yer şeklidir.
  • Yardang: Kurak iklim bölgelerindeki az dirençli kayaçların rüzgâr etkisiyle oluşmuş U şeklindeki yer şeklidir.
  • Tafoni: Kayaçların suların etkisiyle çözünüp gevşeyen kısımlarının rüzgârlar tarafından aşındırılması sonucunda oluşmuş olan yer şeklidir. Tafoniler kuş yuvalarını andırır.
  • Tanık tepe: Duruşu yatay şekilde olan tabakaların uzanmış olduğu düzlük bölgelerdeki rüzgâr aşındırması sonucu oluşmuş parçalı biçimdeki yer şeklidir.
  • Hamada: Çöllerdeki aşırı aşındırma sonucunda çöl zeminindeki kayaların ortaya çıkmasıyla oluşur. Kaya Çölü olarak da anılır.

Rüzgâr biriktirmesi ile oluşan yerşekilleri

  • Barkan: Rüzgârların hızlarının azaldıkları yerlerde taşıdıkları kumları biriktirmesi sonucunda oluşur. Genellikle çöllerde görülür ve hilal şeklindedir, rüzgârların etkisiyle sürekli yer değiştiren kumullar ile oluşturdukları şeklin genel adıdır.
  • Kum yığınları: Rüzgârların küçük veya iri taşları biriktirmesi ile oluşur.
  • Lösler: Kum yığınları ve barkanlar gibi lösler de rüzgârların taşıdıkları ince kumları bir yerde biriktirmesine denir. Lösler taşınmış topraklar oldukları için bulundukları bölgelerin iklimi hakkında bilgi vermezler. Rüzgâr ve akarsu erozyonu ile farklı yerlere sürüklenen bu ince kumullar barajlar için sorun teşkil etmektedir,

Galeri

Akarsular ve oluşturdukları şekiller

Bir yatak içerisinde eğime bağlı olarak akan sulara akarsu denir. Akarsular rüzgârlar gibi dünyayı şekillendirmede etkilidir. Akarsunun doğduğu yere kaynak, göle veya denize döküldüğü yere ağız, aktığı ve izlediği yola ise akarsu yatağı denir. Akarsuların kolları ile aktığı yere ise havza denir. Akarsunun bir bölümünden saniyede geçen su miktarına debi denirken yıl içindeki akım düzenine de rejim denir. Akarsuların yataklarını deniz seviyesine ulaştırsa denge profiline ulaşmış olur.

Akarsu aşındırması ile oluşan yer şekilleri

  • Çentik vadi: Akarsuların hızlı bir şekilde aktığı eğimli alanları, aşındırmaları sonucunda oluşan vadi tipidir. Akarsular, yüksek, dar ve eğimli arazilerin bulunduğu bölgelerde derine doğru aşındırma yaparlar, bunun sonucunda ise çentik vadiler oluşur. Çentik vadilerin diğer bir adı ise V şekilli vadidir.
  • Boğaz vadi: Kara ve deniz seviyelerindeki değişimlere bağlı olarak akarsular tarafından açılmış derin ve boğaz görünümlü vadilerdir. Diğer bir ismi ise "yarma" vadidir.
  • Kanyon vadi: Boğaz vadi ile aynı özellikleri taşır fakat kenarları basamak şeklindedir. Karstik bölgelerde yaygındır.
  • Asimetrik vadi: Akarsuların bir vadide dirençli olan yerleri az, yumuşak olan yerleri ise daha çok aşındırması sonucu oluşmuş vadilerdir.
  • Peri bacaları: Volkanik ve tüflü arazilerde cılız bitki örtüsüne paralel olarak, rüzgârında dolaylı etkisiyle akarsu ile sel sularının oluşturdukları yer şeklidir. Peri bacalarının üst kısmı "bazalt" kayacından oluşur.
  • Dev kazanı: Akarsuların şelaleler oluşturarak aktığı yerlerdeki aşındırma sonucu oluşan çukurluklardır.
  • Menderes: Akarsuların, eğimin azaldığı yerlerde büklümler yapması sonucunda oluşmuş şekillerdir.
  • Kırgıbayır: Bitki örtüsünün cılız olduğu yerler ile kurak iklim alanlarında sel sularının etkisiyle oluşan bozuk arazi yapısına denir. Diğer bir adı badlans'tır.
  • Plato: Akarsuların derin vadilerle yardığı ve çevresine göre yüksek olan düzlüklerdir.
  • Peneplen: Deniz seviyesine yakın, aşındırılmış hafif dalgalı düzlüklerdir. Diğer bir adı "yontuk düz"dür.

Akarsu biriktirmesi ile oluşan yerşekilleri

  • Delta: Akarsuların taşıdıkları malzemeleri deniz kıyısında biriktirmesi ile oluşan şekillerdir.
  • Birikinti yelpazesi: Eğimin azaldığı yerlerdeki, yelpaze şeklinde oluşmuş olan akarsu biriktirmesidir.
  • Birikinti konisi: Birikinti yelpazelerinin birleşmesiyle oluşmuş yer şekilleridir.
  • Dağ eteği ovası: Birikinti konilerinin birleşmesiyle oluşmuş yer şekilleridir.
  • Seki: Deniz ve karalardaki yükselmelere bağlı olarak akarsunun yatağını derine doğru aşındırması sonucunda eski yatağın basamak şeklinde ortaya çıkmasına denir
  • Irmak adası: Akarsu yatağının genişlediği ve yatak eğiminin azaldığı yerlerde, akarsuyun akış hızının azalmasına bağlı olarak akarsuyun taşıdığı malzemeleri yatak içerisinde biriktirmesiyle meydana gelen adacıklara ırmak adası denir.

Galeri

Karstik şekillerin aşınım ve biriktirmesi

Kalker, jips ve kaya tuzu gibi kolayca eriyebilen maddelerin bulundukları alanlara karstik alanlar denir, karstik arazilerde suların etkisiyle oluşan şekillere de karstik şekiller denir. Karstik şekillerin oluşumunda kayaç yapısı ile iklim özellikleri etkilidir.

Karstik aşınım şekilleri

  • Lapya: Karstik arazilerdeki yağışlar sonucunda, yağmur sularının kireçtaşlarını aşındırması ile oluşan oyuk ve yarıklardır
  • Dolin: Lapyalar zamanla genişleyip birleşirler, böylelikle dolinler oluşur. Derinlikleri birkaç metredir, çapları ise yüz metreyi bulabilmektedir.
  • Uvala: Karstik alanlarda dolinlerin zamanla genişleyip büyümesiyle uvalalar oluşur.
  • Polye: Uvalaların genişleyip büyümesiyle oluşur.
  • Düden: Polyelerin taban veya kenar kısımlarında suların dibe daldığı yerdir. Su yutan da denir.
  • Mağara:Karstik alanlarda yer altı sularının aşındırması sonucu oluşmuş doğal yer altı boşluklarıdır.
  • Obruk: Mağara ve galerilerin tavanlarının çökmesiyle oluşan boşluklardır.
  • Kör vadi: Yatağında akan suların bazı yerlerde süreklilik göstermemesine denir.

Karstik birikim şekilleri

  • Traverten: Yer altı sularının yeryüzüne çıkması ve içlerinde eriyik halde olan maddelerin biriktirme faaliyetinde bulunması ile oluşurlar.
  • Sarkıt: Mağara tavanlarından sızan kireçli sularının akarken buharlaşması ile su içerisindeki kirecin birikmesi ile oluşur. Çatılardan akan suların donması gibi.
  • Dikit: Mağara tavanlarından aşağıya doğru akan kireçli sularının zeminde birikmesi sonucu oluşur.
  • Sütun: Sarkıt ve dikitlerin birleşmesi sonucu oluşur. Binalardaki kolanlar gibi.

Galeri

Buzulların aşınım ve biriktirmesi

Soğuk iklim bölgelerinde etkili olan dış kuvvetlerdendir.

Buzul aşınım şekilleri

  • Hörgüç kaya: Ana kayanın buzullar tarafından aşındırılması sonucunda deve hörgücünü benzeyen yassı tepelerin oluşması durumudur.
  • Buzul vadisi: Dağ yamaçlarındaki eski akarsu yataklarının buzullar tarafından doldurulması ve bu buzulların ana kayayı eritmeleri sonucunda oluşan U şeklindeki vadilerdir.
  • Sirk çukuru: Buz yalağı da denir. Dağ yamaçlarındaki buzulların bulundukları bölgeyi aşındırması sonucunda oluşan çukurluklardır.

Buzul birikim şekilleri

  • Moren: Buzulların aşındırdıkları malzemeleri biriktirmeleri sonucunda oluşur, ortalama kalınlıkları elli veya altmış metredir.
  • Sander düzlükleri: Buzulların eridiği yerde ortaya çıkan akarsuların taşıdığı malzemeleri biriktirmesi ile oluşan düzlüklerdir.

Galeri

Dalga ve akıntıların oluşturdukları şekiller

Dalga ve akıntılar kıyıların zamanla değişip farklı görünümler almasına neden olurlar.

Dalga ve akıntıların aşınım şekilleri

  • Falez: Yüksek kıyıların dalgalar etkisiyle alt kısımları aşınır ve oyuklar oluşur, oluşan oyukların tavanları çöker ve denize dik kıyılar meydana gelir. Falezlere yalıyar adı da verilir.
  • Doğal köprüler: Denizdeki bir kara parçasının alt kısımların aşındırılması sonucu oluşur. Ters U gibi bir görüntüsü vardır.

Dalga ve akıntıların birikim şekilleri

  • Kıyı oku: Dalga ve akıntıların taşıdıkları malzemeleri koy kenarlarında biriktirmesi sonucunda kıyı okları oluşur. Kıyı okları zamanla genişler ve kıyı kordonu adını alır.
  • Lagün: Koyun bir ucundan diğer ucuna doğru bir ok gibi uzanan şekillerdir. Bir kıyı okunun koyun ağzının kapatılacak şekilde gelişmesi ve karşı buruna bağlanmasıyla kıyı kordonu meydana gelir. Kıyı kordonunun oluşumuyla eskiden koy olan kısım denizden ayrılarak önce lagün daha sonra göl haline gelir. İstanbul yakınlarındaki Büyükçekmece Gölü ve Küçükçekmece Gölü, bu şekilde oluşmuş birer kıyı gölüdür.[2]
  • Tombolo: Kıyı yakınındaki bir adanın biriktirme faaliyetleri sonucunda kıyıya bağlanmasıdır.

Galeri

Kaynakça

  1. ^ Dış kuvvetler 14 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 27 Nisan 2016
  2. ^ Lagün,Vikipedi, Erişim tarihi: 27 Nisan 2016

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Akdeniz Bölgesi</span> Türkiyenin Akdeniz kıyısındaki coğrafi bölgesi

Akdeniz Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu'nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Genişliği 120–180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur. Türkiye'nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi'nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz.

<span class="mw-page-title-main">Moren</span>

Moren veya buzultaş, doğrudan doğruya buzulların ilerlemesi veya gerilemesi sırasında, buzulun taşıyarak oluşturduğu tabakalaşmamış depolara genel olarak verilen bir terimdir. Glasiyal koşullar ve süreçler ile taşınan ya da biriktirilmiş olan malzemenin her tanesine moren adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Karst</span> Çözünür kayaçların oluşturduğu topografik şekil

Karst, tortul kayaçların su ve sıcaklık etkisiyle erimesiyle, aşınması, birikmesi ve taşınması olaylarının görüldüğü; kaya tuzu, jips, kireç taşı ve dolomit gibi çeşitli çözünür taşlar içeren bölge.

<span class="mw-page-title-main">Birikinti ovası</span>

Birikinti ovası, genel olarak alüvyon materyalin birikmesiyle oluşur. Temel oluşturucu süreç akarsu aşındırması erozyon ve akarsu biriktirme süreçleridir. Ancak dalgalar ve buzulların aşındırma, biriktirme süreçleriylede oluşabilir. Örneğin: Kuzey Almanya ovası buzulların yığdırdığı lösler ile kaplı polderler ve geest adı verilen alçak platoda hafifçe engebelendirilmiş tekdüze büyük bir ovadır. Ülkenin hemen hemen en verimli toprakları bu bölgededir.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Mağara</span>

Mağara, yüzeyle bağlantısı olan ve gün ışığı ile bağlantısı kaybolacak derinliğe ve en az bir insanın sürünerek girebilmesine olanak verecek genişlik ve yüksekliğe sahip olan yeraltı boşluklarıdır. Speleoloji mağaraları inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kumul</span>

Kumullar, rüzgâr tarafından uçurularak bir yerde yığılan ve toplanan kum yükseltileridir. Kumul oluşumu için, ortamda kum'un bulunması ve çevrede kapalı bir bitki örtüsünün olması gerekir. Bazı çöl kumulları kilometrelerce uzunlukta ve birkaç yüz metre yükseklikte olabilir. Gevşek yapılı kumullar sürekli yer değiştirir. Bazı çöllerde kumulların yer değiştirme hızları yılda 100 metreye kadar çıkar. Kumullar Dünya'da yoğunluklu olarak sıcak ekvator kuşağında bulunurlar ve Venüs'te Mars'ta ve Satürn'ün uydularından Titan'da farklı karışım ve yoğunlukta bulunabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Fiyort</span>

Fiyort, denizin buzul vadilerini basması sonucunda oluşan ve çoğunlukla iç kesimlere kadar sokulan; ince, uzun, genellikle çok derin ve kenarları çok dik körfez. Fiyortlar; genellikle Norveç, Grönland, Alaska gibi kuzey ülkelerinde görülen ilginç bir kıyı tipidir. Norveç'teki Sognefjord' un derinliği 1.234m, Şili'deki Messier kanalının derinliği ise 1.270m'dir. Bu fiyortlardan özellikle Norveç'tekiler dünyanın en güzel görünümlerini oluştururlar. Suya gömülü bu vadiler bu kadar derin olması, buzul kökenli olmalarıyla açıklanır. Bu vadilerde oluşan çok iri, kalın ve ağır buzulların, okyanus sularına karışmadan önce vadi tabanını deniz düzeyinin altına inecek kadar aşındırdığı sanılmaktadır. Buzullar eridikten sonra bu vadileri deniz suyu kaplamıştır. Fiyortların orta ve üst kesimleri denize açılan kesimlerinden genellikle daha sarptır. Bu durum, buzulların kaynaklarına yakın bölgelerde daha hızlı hareket etmesinden ve bu nedenle aşındırma etkisinin daha fazla olmasından ileri gelir. Fiyortları eşik bölgeleri sığdır bu nedenle de çoğunun dibinde, durgun su ve hidrojen sülfür içeren siyah çamur bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Boğaz vadi</span>

Boğaz vadi derine doğru aşındırmanın fazla olduğu yerlerdeki vadi şeklidir. Sert kayalardan ve yatay tabakalardan oluşmuş bölgelerde görülür. Yamaç eğimleri fazladır ve tabanları yoktur. Akarsu iki düzlük arasındaki dağlık, yüksek alanı aşındırarak, boğaz vadiyi oluşturur. Dağlık arazilerde akarsuların oluşturduğu boğaz vadiler ulaşımı kolaylaştırır. Sakarya Nehri'nin Samanlı Dağları'nın doğu ucunda oluşturduğu Geyve Boğazı hem karayolu hem de demiryolunun geçtiği bir ulaşım alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Vadi</span> coğrafyada tepeler arasındaki alçak alan

Vadi ya da koyak, akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan ve birkaç kilometre ile binlerce kilometre arasında olabilen coğrafi alandır. Kısaca vadi, iki dağın arasında zamanla oluşan çukurluktur. Vadiler, akarsuların yaptığı aşınmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir. Genellikle dağ ya da tepelerle çevrelenirler.

<span class="mw-page-title-main">İklim bilimi</span> atmosfer içerisinde meydana gelen hava olayları ile yeryüzünde görülen iklim tiplerini inceleyen bilim dalı

İklim bilimi ya da klimatoloji, atmosfer içerisinde meydana gelen hava olayları ile yeryüzünde görülen iklim tiplerini inceleyen bilim dalı. Klimatoloji ile ilgilenen bilim insanlarına klimatolog denir.

<span class="mw-page-title-main">Çakıl taşı</span>

Çakıl taşı ya da çakıl deniz kıyılarında ve derelerde suyun aşındırması sonucu sivrilikleri kaybolmuş, yuvarlak biçimindeki ufak bir taş türüdür.

Akarsu terasları, vadinin nehir tarafından daha da derinleştirilmesinden sonra yamaçta kalan eski vadi topraklarının kalıntılarıdır. Bunlar, nehir boyunca, nehrin taşıma gücündeki azalmaya bağlı olarak akarsu tarafından taşınan kaya malzemesinin sedimantasyonundan kaynaklanır. Nehir terasları vadinin her iki tarafında veya sadece bir tarafında geliştirilebilir. Tektonik hareketler ve bir nehrin taşıma kapasitesini artırarak, nehir daha önce oluşturulmuş bir terasta tekrar yükselebilir ve karakteristik teras merdivenlerini oluşturabilir.

Kıyı oku, girintili çıkıntılı kıyılarda, enkaz göçü ve kıyı akıntıları ile taşınan malzeme, koy ve körfezlerin açıklarında birikerek zamanla su yüzüne çıkarlar. Bu şekilde koyların önünde bir ok biçiminde yer alırlar. Bu şekillere “kıyı oku” denir. Kıyı oku, kıyılardan ya da göl kıyılarından oluşan bir kıyı barı ya da plaj arazisidir. Bir koyun burun bölgelerinde olduğu gibi yeniden girişin gerçekleştiği yerlerde, kıyı şeridi akımları ile kıyı şeridi sürüklenme süreci ile gelişir. Sürüklenme, dalgaların sahile eğik bir açıyla gelmesi ve tortuları zikzak desenle sahile taşıması nedeniyle oluşur.

Teras , akarsu vadi yamaçlarında, deniz ve göl kıyılarında, eğim kırığının üzerindeki düz veya hafif eğimli alan. Değişik alanlarda ve değişik nedenlerle oluştuklarından sınıflandırma yapılmıştır. Terasa benzeyen fakat sadece üst üste sert ve yumuşak kayaların farklı aşınmasından oluşan şekle sözde taraçalar denir. Menderesli nehirlerin kenarlarında polijenik taraçalar) oluşur. Dalga aşındırmasıyla abrazyon taraçaları, vadi kenarlarında eski kum çakıl depolarına akarsu taraçaları, falezlerin üstünde çakıl kum depolanan yüzeylere deniz taraçaları denilir.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı gerilemesi</span> suatlındaki deniz yatağının su seviyesinin üstüne çıkmasıyla yaşanan jeolojik süreç

Kıyı gerilemesi, suatlındaki deniz yatağının su seviyesinin üstüne çıkmasıyla yaşanan jeolojik süreçtir. Kıyı bölgelerinin morfolojik yapısı birçok doğal ve beşeri faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Yer sistemini oluşturan alt sistemler ve öğelerde oluşan değişimler kısa sürede kıyı bölgelerine de yansımaktadır. Özellikle kıyı çizgileri bu değişimlere karşı duyarlıdır. Kıyı bölgelerinin morfolojisinin gelişiminde esas olarak dalgaların aşındırma, taşıma ve biriktirme faaliyetleri etkili olmakla birlikte, aralarında karmaşık ilişkiler bulunan çok çeşitli etmen ve süreçlerin etkili olduğu görülür. Bu nedenle kıyılar ve onların morfolojisi yer sisteminde oluşan değişmelere karşı duyarlı alanlar olup bu değişimi yansıtırlar. Kıyı çizgisi oluşumunu kontrol eden belirli morfodinamik koşulların değişmesi ile çarpıcı bir hızla değişebilir. Bu değişmeler hem doğal, hem de insan faaliyetleri nedeniyle gerçekleşebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı coğrafyası</span>

Kıyı coğrafyası, kıyıların ve kıyıdaki yer şekillerinin oluşumu, oluşum koşulları ve dağılımı ile ilgilenen Fiziki coğrafya bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı erozyonu</span>

Kıyı erozyonu, kıyıda bulunan; kumsal, kum tepeleri ve katmanların, dalga hareketleri, gelgitler, drenaj veya sert rüzgarlar tarafından aşındırılmasıdır. Kıyı şeridinin karaya doğru çekilmesi gelgit ölçeği (mareograf), mevsim ve diğer kısa vadeli döngüsel süreçler üzerinden ölçülebilir ve tanımlanabilir. Kıyı erozyonu, hidrolik hareket, aşınma, rüzgâr, su, doğal veya doğal olmayan diğer kuvvetlerin etkisi ve korozyonundan kaynaklanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Su bölümü çizgisi</span>

Su bölümü çizgisi, iki akarsu havzasını birbirinden ayıran doğal sınırdır. Genellikle dağların dorukları ile sırtlardan geçerler.

<span class="mw-page-title-main">Buzul jeomorfolojisi</span>

Buzullar kendi ağırlığı altında yavaş yavaş hareket eden sıkıştırılmış kardan oluşan büyük buz kütleleridir. Buzullar şekillerine ve altındaki topoğrafyaya göre; örtü ve küçük örtü (takke) buzulları ve şelf buzulu olarak sınıflandırılırlar.