Lübnan, resmî adıyla Lübnan Cumhuriyeti, Batı Asya'da Doğu Akdeniz kıyısında bir Arap ve Orta Doğu ülkesidir. Kuzey ve doğuda Suriye, güneyde İsrail batıda Akdeniz ile çevrili olan ülkenin ayrıca Kıbrıs ile deniz sınırı bulunmaktadır. Lübnan, Akdeniz Havzası ile Arap Dünyası'nın kesişiminde yer alması nedeniyle zengin bir tarihe sahiptir ve kendine özgü bir kültürel kimlik geliştirmiştir. Tarihteki Fenike uygarlığının vatanı Lübnan ve kıyılarıdır. Ülke pek çok dine ev sahipliği yapmaktadır. Yüz ölçümü 10.452 km² olan Lübnan en küçük ülkelerden biridir. Nüfusu yaklaşık 6 milyon, başkenti Beyrut, ulusal ve resmî dili Arapçadır. Fasih Arapça'nın yanı sıra günlük hayatta konuşma dili olarak Lübnan Arapçası kullanılmaktadır. Ayrıca Fransızca da resmî olarak tanınır.
Dürzîler; Orta Doğu kaynaklı Sâbiîlik ve Ezidilik gibi dinlerin etkisiyle, 11. yüzyılda İslâmiyet'in Şiîlik mezhebinin İsmâîlîyye kolundan köken alarak ortaya çıkmış olan tektanrılı bir dinî inanç topluluğudur. Bu dine inananlara Dürzî denir. Kendilerine birleştiriciler, tek tanrıcılar anlamına gelen Muvahhidun derler.
Cebel-i Lübnan ili, Lübnan'ın orta kesiminde yer alan ve Akdeniz'e sahili olan bir vilayettir. Vilayetin isminin Türkçe anlamı Lübnan Dağı'dır.
Celile, kuzey İsrail'de bulunan bir bölgedir. Celile, geleneksel olarak Yukarı Celile ve Aşağı Celile şeklinde ikiye ayrılmış tepelik bölgeye atfedilir. Günümüzde, İsrail'deki Karmel Dağı'nın kuzeydoğusundaki bölgeyi kastetmek için kullanılır.
Alevi Devleti veya Nusayri Devleti, 1922'ye kadar Alevi Bölgesi olarak adlandırıldı, başlangıcından 1922'de Suriye Federasyonu'na entegrasyonuna kadar yerel olarak baskın olan Arap Alevilerinden oluşan, I. Dünya Savaşı'ndan sonra günümüz Suriye'sinin kıyısında bir Fransız manda bölgesiydi. Milletler Cemiyeti Fransız Mandası 1920'den 1946'ya kadar sürdü.
İmtan ya da Imtan (Arapça:امتان), Suriye'nin güneyinde, Ürdün sınırındaki, Süveyda İli'ne bağlı, Salkhad İlçesi'nin, nüfus bakımından, ilçe başkenti Salkhad'tan sonra, ikinci en büyük şehridir. Kent, ilin başkenti ve en büyük şehri Süveyda'nın, 37 kilometre güneydoğusunda bulunur. Cebel Durüz Dağları'nın güney bölümünde bulunan şehrin, ortalama rakımı 1189, en yüksek rakımı ise 1203 metredir.
El Nusayriye Dağları ya da Al-Nusayriye Dağları, Al-Alavi veya El Alevi Dağları adıyla da bilinir ve her iki isimde bölgede geleneksel olarak yaşayan Alevilere ithafen verilmiştir. Suriye'deki resmi adıylaysa Sahil Sıradağları,, Suriye'nin batı kesiminde, kuzeyden, güneye doğru uzanan, Akdeniz'in Suriye kıyısına paralel olan sıradağlardır. Eskiden Barglyus, Haşhaşinlerin kontrolündeyken Jabal Bahra ismiyle de bilinirdi.
Lübnan Dağı, Lübnan'dan, Humus yakınlarındaki Suriye sınırına kadar uzanan, Bikâ Vadisi'yle, hem Suriye'ye, hem Lübnan'a ait Anti-Lübnan Dağları'ndan ayrılarak batısında yer alan, Suriye'ye bağlı El Nuseyriye Dağları'nınsa güneyinde bulunup, ortalama yüksekliği 2.200 metreyi geçen ve ortalama 4 metre derinliğe ulaşan kar ve dolu yağışıda dahil olmak üzere, oldukça önemli miktarda yağış alan, dağ sırasına verilen isim. Lübnan Dağı adı verilen dağ sırası, 3.088 m ile en yüksek noktası olan Kurnet El-Savda ile beraber, Akdeniz'e paralel olarak, 170 km ile neredeyse tüm Lübnan boyunca uzanır. Lübnan tarihte, yerel halka coğrafi ve stratejik koruma sağlayan, bu dağlar aracılığıyla tarif edilmiştir ve tanımlanmıştır. Lübnan'da, dağlarda, manzaranın güzelleşmesi, coğrafi mesafelerden çok, rakıma bağlıdır. Buna örnek olarak, dağların meşhur olarak bilinen çamları ve meşeleri orta rakımlarda yetişirken, dağların yüksek rakımlarında, dünyaca ünlü Lübnan sedirlerinin geriye kalan son örnekleri ağaçlıklar halinde yetişmeye devam etmektedir. Tarihte, Lübnan'da bulunan, Fenikelilerin yerleşkelerinde ve kolonilerinde yaşayan halk, Lübnan Dağı'ndaki Lübnan sediri ormanlarını kullanarak ilk gemi filolarını yapmış ve bu sayede Levant'lı ve Orta Doğu'lu, komşularıyla da ticaret ilişkilerini kurmuş ve geliştirmişlerdir. Fenikeliler ve arkasından gelen diğer hükümdarlar, sürekli ve aralıksız bir şekilde dağ sıralarını yeni ağaçlar dikip yeşillendirerek, yeniden toprakları doldurmuştur ve bu sayede Fenikeliler zamanından ta ki 16. yüzyıl sonlarına kadar bile, Lübnan Dağ Sırası'nın başta Lübnan sediri olmak üzere birçok çeşit ağaç içeren ormanlık alanı oldukça büyük olmuştur. Günümüzdeyse, çam, meşe ve benzeri alışıldık ağaçlar ile yüksek rakımlarda oldukça az sayıda adını bölgeden alan, değerli, Lübnan sediri bulunmaktadır.
Cebel-i Semaan, Suriye'nin kuzey batısında Halep İli'nde bulunan bir bölgedir. Halep şehrinin 20 kilometre batısında bulunmaktadır. Aynı zamanda orada bulunan kuzeyden güneye devam dağ silsilesinin adıdır. Ortalama yüksekliği 500-600 metredir, güneyinde bulunan Şeyh Bereket en yüksek noktasıdır. Silsilenin doğu tarafında Kuveyk Nehri'nin vadisi bulunur. Cebelisemaan, Arapçada Seman dağı anlamındadır ismini 5. asırda o dağda yaşamış Aziz Simon adlı Hristiyan keşiş'ten alır. Osmanlı döneminde Halep Vilayetinin bir sancağı idi. Bölgede eski devirlere ait çok harabe vardır.
Cebel el-Dürzi, 1921'den 1936'ya kadar Fransız Suriye ve Lübnan Mandası'nda, Fransız gözetimi altındaki yerel Dürzi nüfusu için bir hükûmet olarak işlev görmek üzere tasarlanmış özerk bir devletti.
Havran Dürzi İsyanı, Suriye'nin Havran bölgesinde yaşayan Dürzilerin 1909'da Osmanlı otoritesine karşı gerçekleştirdiği güçlü bir isyandır. Dürzi kabilesi olan el-Atras'ın bağımsızlık isteği üzerine çıkan ayaklanma sadece bu kabileyi etkilemedi. Bölgede yaşayan birçok Dürzî, sürgün edildi. Ayrıca önde gelen birçok Dürzi liderleri idam edildi.
Kürt Dağı Suriye'nin kuzeybatısında ve Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan dağlık bir bölgedir. Kürt Dağı, Akdeniz'in kıyı şeridinde Hatay'ın güneyinde yer alan Cebel el-Ekrad ile karıştırılmamalıdır.
Şuf İlçesi Lübnan'ın dokuz ilinden biri olan Cebel-i Lübnan ilinde bulunan bir ilçedir. İlçenin merkezi Beytüddin'dir.
1954 Suriye askerî darbesi, aynı yılın şubat ayında, Edib Çiçekli hükûmetini devirmek için gerçekleşti. Çiçekli karşıtı hareketin başında eski Devlet Başkanı Etâsî ve kıdemli Dürzi lider Sultan el-Atraş vardı.
Sultan el-Atraş,, yaygın olarak bilinen adıyla Sultan Paşa el-Atraş, önde gelen bir Suriye milliyetçisi Arap Dürzi lider ve Suriye Devrimi'nin (1925-27) başkomutanıydı. Fransızlara karşı savaştı. Suriye ve Dürzi tarihinin en etkili isimlerinden biri olarak Cebel el-Dürzi'nin ve genel olarak Suriye'nin kaderinin belirlenmesinde önemli bir rol oynadı.
Suriye Arapçada eş-Şam olarak bilinir Batı Asya'da, Akdeniz'in doğusunda yer alan ve geniş anlamda Levant ile eşanlamlı olan tarihi bir bölgenin adıdır. Diğer eşanlamlılar Büyük Suriye veya Suriye-Filistin'dir. Bölge sınırları tarih boyunca değişmiştir. Modern zamanlarda, Suriye terimi en yaygın olarak daha küçük Suriye Arap Cumhuriyeti'ni ifade etmek için kullanılır.
Suriye, Batı Asya'da, Arap Yarımadası'nın kuzeyinde, Akdeniz'in doğu ucunda yer almaktadır. Kuzeyde Türkiye, batı ve güneybatıda Lübnan ve İsrail, doğuda Irak ve güneyde Ürdün ile komşudur. Batıda sıradağlardan ve iç kesimlerde sarp bir alandan oluşur. Doğuda Suriye Çölü, güneyde ise Cebel el-Dürzi Sıradağları yer almaktadır. İlk bölge Fırat Vadisi tarafından ikiye bölünür. Fırat üzerinde 1973 yılında inşa edilen bir baraj, Suriye'nin en büyük gölü olan Esad Gölü adında bir rezervuar oluşturur. Suriye'nin en yüksek noktası Lübnan sınırındaki 2,814 metre yüksekliğindeki Hermon Dağı'dır. Nemli Akdeniz kıyısı ile kurak çöl bölgeleri arasında, ülkenin dörtte üçüne yayılan ve çöl boyunca esen sıcak ve kuru rüzgarları alan yarı kurak sarp bir bölge yer alır. Suriye'de toprakların yüzde 28'i ekilebilir, yüzde 4'ü kalıcı ürünlere ayrılmış, yüzde 46'sı çayır ve mera olarak kullanılırken sadece yüzde 3'ü orman ve ağaçlıktır.
Büyük Suriye İsyanı, 1925 İsyanı veya Büyük Suriye Devrimi, 1925 ile 1927 yılları arasında Suriye Devleti ve Büyük Lübnan genelinde yaşanan genel bir ayaklanmadır. Önde gelen isyancı güçler, Sünni, Dürzi, Alevi ve Hristiyan grupların katıldığı güney Suriye'deki Cebel el-Dürzi Devleti savaşçılarından oluşuyordu. Ortak amaç, I. Dünya Savaşı'nın ardından Türk yönetiminden Fransız yönetimine geçen yeni manda bölgelerindeki Fransız egemenliğine son vermekti.
Abdurrahman Şehbender, Suriye'deki Fransız Mandası döneminde önde gelen bir Suriyeli milliyetçi ve Fransız otoritesiyle uzlaşmanın önde gelen bir muhalifiydi. Arap milliyetçiliğine olan bağlılığı İttihat ve Terakki Cemiyeti ve onun "Türkleştirme" politikaları dönemine kadar uzanmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında Arap İsyanı'nı destekledi ve kısa bir süre Emir Faysal'ın dışişleri bakanlığını yürüttü.
Beni el-Atraş olarak da bilinen el-Atraş, Güneybatı Suriye'deki Cebel el-Dürzi merkezli bir Dürzi aşiretidir. Ailenin el-Atraş ismi Arapçada "sağır" anlamına gelmektedir ve ailenin sağır reislerinden birinden türemiştir. El-Atraş aşireti 19. yüzyılın başlarında Cebel el-Dürzi'ye göç etti ve şeyhleri İsmail el-Atraş'ın liderliğinde 19. yüzyılın ortalarında el-Hamdan'dan görevi devralarak Cebel el-Dürzi'nin en önemli yönetici Dürzi ailesi haline geldi. Savaş alanındaki ünü ve diğer Dürzi aşiretleri, Bedevi aşiretleri, Osmanlı yetkilileri ve Avrupalı konsoloslarla kurduğu siyasi entrikalar sayesinde İsmail el-Atraş gücünü pekiştirdi. 1880'lerin başlarında aile, aralarında Süveyda, Salkhad, el-Kureyya, Ira ve Arman'ın da bulunduğu on sekiz köyü kontrol ediyordu.