İçeriğe atla

Dünyanın En Güzel Arabistanı

Dünyanın En Güzel Arabistanı, Turgut Uyar'ın 1959'da Açık Oturum Yayınları tarafından yayımlanan şiir kitabıdır. Bu kitaptaki şiirleri 1955-1958 yılları arasında Yenilik, Pazar Postası, Yeditepe, Seçilmiş Hikayeler Dergisi, Şairler Yaprağı gibi dergilerde yayımlanan şiirlerden oluşmaktadır.[1] Kitap, Uyar'ın dil, tema, imge, anlatım biçimi, biçim/öz ilişkisi açısından büyük bir değişimi yansıttığı ilk İkinci Yeni kitabıdır ve bu kitapla Uyar, İkinci Yeni şairi olarak adlandırılmıştır.

Geçmişi

Turgut Uyar, Askerî Memurlar Okulu'ndan mezun olduktan sonra "kura" ile memur olarak Posof'a[2] ve daha sonra Terme ve Ankara'da da personel subayı olarak görev yapmıştır. Ankara'da geniş bir edebiyat çevresiyle tanışan Uyar, 1954'ten itibaren Varlık ve Kaynak dergilerinin yanı sıra Şimdilik, Yenilik, Yeditepe, Seçilmiş Hikayeler Dergisi, Şairler Yaprağı gibi dergilerle Pazar Postası ve Forum gibi gazetelerde yazı ve şiirleri yayımlanmıştır. 1958'de askeri görevinden ayrılarak Türkiye Selüloz ve Kâğıt Sanayi'nin Ankara'daki şubesinde çalışmaya başlamıştır. 1959'da 1955-1958 yılları arasında çeşitli yerlerde yayımlanan şiirlerinin yer aldığı Dünyanın En Güzel Arabistanı piyasaya sürülmüştür.

Önemi

Kitap, Uyar'ın dil, tema, imge, anlatım biçimi, biçim/öz ilişkisi açısından büyük bir değişimi yansıttığı ilk İkinci Yeni kitabıdır ve bu kitapla Uyar, İkinci Yeni şairi olarak adlandırılmıştır.[3] Uyar, sanat anlayışının değiştiğini şu sözlerle dile getirmiştir:[1]

"Arz-ı Hal yayınlandığında yirmi yaşındaydım. Arabistan yayınlandığında ise otuz iki. Okuduklarım değişmişti, mekânım değişmişti. Türkiye’de yeni bir toplumsal-siyasal yapı oluşuyordu. Ben de bu yapı içindeydim. Değişmeler etkiliyordu ister istemez. Hazır bulduğumuz şiir belki yetmiyordu bu yeni oluşum içindeki insana. Yani bu değişim bir bakıma zoraki bir değişim değildi. Tam tersine kendini zorlayan bir eğilimdi. Yeni insana, daha doğrusu değişen insana yeni anlatım olanakları aramak çabasıydı."

Kaynakça

Genel
Özel
  1. ^ a b Şenderin 2003, s. 149.
  2. ^ Akkoç 2014, s. 23.
  3. ^ Şenderin 2003, s. 150.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İlhan Berk</span> Türk şair

İlhan Berk, Türk şair, çevirmen.

İkinci Yeni, Türk şiirinde 1950'li yıllarda ortaya çıkmış bir şiir hareketidir.

<span class="mw-page-title-main">Arif Damar</span> Türk şair (1925 - 2010)

Arif Damar, Türk şair.

<span class="mw-page-title-main">Turgut Uyar</span> Türk şair

Ahmet Turgut Uyar, Türk şair.

<span class="mw-page-title-main">Edip Cansever</span> Türk şair

Edip Cansever, tam adıyla Ömer Edip Cansever,, Türk şairdir. Tam adı Ömer Edip Cansever olsa da, Ömer adını ilk şiirleri ve ilk şiir kitabı dışında hiç kullanmadı.

Ahmet Oktay asıl adı ile Ahmet Aktay Börtecene Türk şair, yazar, gazeteci.

<span class="mw-page-title-main">Ali Püsküllüoğlu</span> Türk yazar, şair ve sözbilimci

Ali Püsküllüoğlu, Türk yazar, şair ve sözbilimcidir.

Hüseyin Cöntürk Türk eleştirmen.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Veli Kanık</span> Türk şair (1914–1950)

Orhan Veli Kanık, daha çok Orhan Veli olarak tanınan Türk şairdir. Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Kanık, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. Şair otuz altı yıllık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırdı.

<span class="mw-page-title-main">Oktay Rifat</span> Türk şair, romancı ve oyun yazarı

Ali Oktay Rifat, Türk şair, oyun yazarı ve roman yazarı. Türk şiirinin en büyük isimlerinden birisi kabul edilir. Orhan Veli ve Melih Cevdet'le birlikte Garip Akımı'nın kurucularındandır. 1955 yılından itibaren İkinci Yeni adlı şiir akımına yönlenmiştir. Şiir dışında roman ve oyun türlerinde de eserler vermiştir. Şair Nazım Hikmet'in kuzenidir.

Ali Yüce, Yayladağı Hatay doğumlu Türk şair ve araştırmacı yazar.

<span class="mw-page-title-main">Ülkü Tamer</span> Türk şair, gazeteci, oyuncu ve çevirmen

Ülkü Tamer, Türk şair, gazeteci, oyuncu ve çevirmen.

M. Sunullah Arısoy, Türk şair ve yazar.

Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır.

A. Kadir Paksoy, Türk öğretmen, şair ve yazar.

Egemen Berköz Türk şair, yazar, çevirmen.

<i>Üvercinka</i> Cemal Süreya kitabı

Üvercinka, Cemal Süreya'nın 1958'de Yeditepe Yayınları tarafından yayımlanan ilk şiir kitabıdır. Kitabın ilk basımında şairin 1953-1957 yılları arasında yayımladığı şiirlerden sadece yirmi dokuzuna yer verilmişken sonraki basımlarda şiir sayısı artırılmıştır. Yayımlandığı dönemde büyük ilgi gören kitap, 1959'da Yeditepe Şiir Armağanı'nı kazanmıştır. Eserin adı, Süreya'nın iş yerinde tanıştığı ve âşık olduğu bir kadına "Üvercinka" adını vermesinden gelmiştir. Kitap-lık dergisinin Türkiye'nin kuruluşunun 75. yıldönümü sebebiyle 1998'de hazırladığı "75 Yılda 75 Kitap listesi"nde 36. sırada yer almıştır. Ocak 2015'ten itibaren Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanmaktadır.

Göçebe, Cemal Süreya'nın Nisan 1965'te, DE Yayınevi tarafından yayımlanan şiir kitabıdır. Yayınevinin "Türk Şiiri Dizisi"nin üçüncü kitabıdır. Göçebe'de, şairin 1958-1965 yılları arasında yazıp yayımladığı on yedi şiiri yer almaktadır. Bu şiirler daha önce Pazar Postası, Yeni İnsan, Dönem ve Yeni Dergi'de çıkmıştır. Göçebe'deki şiirler, "27 Mayıs Devrimi" sonrasında yazılmıştır. Kitaba adını veren şiiri Paris'teyken yazan Süreya, bu kitabında kendini "daha bilinçli" olarak görmüştür. Yayımlandıktan bir yıl sonra, 1966 yılında Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü almıştır. Yedi yıl önce yayımladığı bir önceki kitabı Üvercinka'ya oranla aşk şiirlerinde düşüş varken toplumsallık teması içeren şiirler artmıştır.

Cemal Süreya (1931-1990), hayatı boyunca şiir, deneme, eleştiri, çeviri, günlük ve antoloji alanında eserler vermiştir. Türk şiirinde modernist bir hareket olan İkinci Yeni şiirinin öncü şairlerinden biri Süreya, ilkokul sıralarında Ali cenkleri ve bir takım dinî içerikli eserleri okumuş ve dergi çalışmaları yapmıştır. Şairliğe ilk adımını, ortaokul arkadaşı ve sonradan eşi olan Seniha Hanım'a yazdığı şiirler oluşturmaktadır. Lisedeyken Eski edebiyatla ilgilenen şair, Osmanlıcayı kendi kendine öğrenmiş ve şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. İlk şiirini, "Şarkısı-Beyaz", 8 Ocak 1953 tarihli Mülkiye dergisinde yayımlamıştır. Derginin nisan sayısında "Di Gel", mayıs sayısında "Çıkmaz Sinir" yer almıştır. Ayrıca Asır, Yeditepe, Yenilik dergilerine de şiirler göndermeye başlamıştır. Şairlik duygusunu yaratan ilk etken, annesinin ona anlattığı Kerem ile Aslı hikâyesi, ikinci etken de Ali cenkleri ve Köroğlu kitaplarıdır. Başlarda Garip hareketine ilgi duymayan Süreya, yeni şiire ilgisi Ahmet Muhip Dıranas'ın "Kar" şiiriyle başlamıştır. Yeni şiire yönelmesi Dıranas ve Özdemir Asaf'a olan ilgisiyle gelişmiştir. Süreya'yı şöhrete kavuşturan şiir Yeditepe dergisinde Haziran 1954'te yayımlanan "Gül" şiiridir. Eserlerini Yeditepe'nin yanı sıra Şiir Sanatı, Evrim, Yenilik, Şimdilik, Pazar Postası gibi yerlerde yayımlamaya devam etmiştir. Üvercinka (1958), Göçebe (1965), Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973), Uçurumda Açan (1984), Sıcak Nal (1988), Güz Bitigi (1988) ve Sevda Sözleri (1990) şiir kitaplarını yayımlamıştır. Ayrıca Fransızcadan kırka yakın kitabı Türkçeye çevirmiştir. Onüç Günün Mektupları (1990) dışında hiçbir yazısı veya şiiri, dergi ve gazetede yayımlanmadan kitaba dönüşmemiştir. Kendini "sol sempatizanı demokrat aydın" olarak gören Süreya, Papirüs dergisini çıkarmış ve bu dergide edebî görüşlerini açıklamasının yanı sıra dergiyi bir aydın olarak da fikirlerini ortaya koymak için bir araç olarak kullanmıştır.