İçeriğe atla

Dünya dışı yaşam

Dünya dışı yaşam bulmak için yapılan bazı büyük araştırmalar (Sol üst köşeden saat yönüne doğru):
1. Güneş Sistemi dışı gezegenleri gözlemleyen Kepler Teleskobu
2. Dünya dışından gelen radyo sinyallerini gözlemleyen SETI İstasyonu
3. Mars üzerinde gözlem yapan Curiosity Uzay Aracı

Dünya dışı yaşam, Dünya dışında başlayıp yine Dünya dışında yayıldığı ve hâlen devam ettiği düşünülen, insan dışı form ve organizmaların varlığına dair bir hayat hipotezidir. Hâlihazırda dünya dışında basit bakteri formunda yaşam olabileceği yönünde hipotezler bulunmakla birlikte, günümüze kadar gözlemlenebilen herhangi bir dünya dışı yaşam bulunmamaktadır.[1][2] Dünya dışı yaşamın varlığı hakkında araştırmalar yapan bilim dalına astrobiyoloji denir.

Dünya dışında yaşamın başlangıcına dair farklı tahminler vardır. Bir görüşe göre yaşam evrenin farklı yerlerinde ayrı ayrı ortaya çıkmıştır. Bir diğer görüş ise panspermiadır, buna göre yaşam evrende bir noktada bir kez ortaya çıkmış ve yaşama uygun gezegenlere yayılmıştır. Sözü edilen dünya dışı yaşam biçimleri bakteriyel formların basitliğinden insansı akıllı varlıkların karmaşıklığına kadar her seviyede olabilir.

Venüs ve Mars gezegenleri ile Jüpiter ve Satürn'ün Europa, Enceladus ve Titan uydularında geçmişte yaşamın gelişmiş olabileceği veya hâlâ yaşamın devam ettiği faraziyeleri vardır. Gliese 581 yıldızının yeni keşfedilmiş iki gezegeni yaklaşık Dünya kütlesindedir ve yörüngeleri yıldızlarının yaşam kuşağı içinde kalmaktadır. Dünya dışı yaratıkların varlığına inanan Stephen Hawking; 2016 yılında yaptığı açıklamada onlarla temas etmeye çalışmanın, insanlara fayda getirmeyeceğini ve hattâ hem insanların hem de dünyadaki tüm canlıların, zamanında Amerika'nın yerlileri olan Kızılderililerin İngilizler tarafından katledilmesi gibi uzaylılar tarafından soykırıma uğramasıyla ve bir kısmının yok olup bir kısmının onların kölesi olmasıyla sonuçlanabileceğini, dolayısıyla dünya dışı hiçbir varlığa uydular aracılığıyla ileti gönderilmemesi, onlardan ileti niteliğinde tepkimeler alındığında hiçbir şekilde yanıt verilmemesi gerektiği şeklinde bir görüş ileri sürmüştür.

Kaynakça

  1. ^ Davies, Paul (18 Kasım 2013). "Are We Alone in the Universe?". New York Times. 20 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2013. 
  2. ^ Pickrell, John (4 Eylül 2006). "Top 10: Controversial pieces of evidence for extraterrestrial life". New Scientist. 25 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2011. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Carl Sagan</span> Amerikalı gök bilimci, evren bilimci, astrobiyolog, yazar ve bilim eğitimcisi (1934–1996)

Carl Edward Sagan, Amerikalı gök bilimci ve astrobiyolog. Astrobiyolojinin öncülerinden olan Sagan, bilimin popülerleşmesi için yaptığı çalışmalarla tanınır. Popüler bilim kitaplarıyla ve yazımında yer alıp sunduğu ödüllü televizyon dizisi Cosmos (Kozmos) ile dünya çapında tanınmıştır. Ayrıca Dünya Dışı Akıllı Varlık Araştırması'nın (SETI) ilerlemesine katkı sağlamıştır ve 1985 yılında yayımlanan Contact (Mesaj) adlı romanı, Jodie Foster'ın oynadığı aynı isimli film ile 1997 yılında beyaz perdeye aktarılmıştır. Çalışmalarında her zaman bilimsel yöntemi savunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Astrobiyoloji</span> Dünyadaki ve uzaydaki yaşamın incelenmesi ile ilgilenen dirim bilimi dalı

Astrobiyoloji ya da eksobiyoloji, disiplinlerarası bir bilim olup, özellikle evrende yaşamın ortaya çıkmasını ve evrimini sağlayan jeokimyasal ve biyokimyasal etken ve süreçleri konu alır; bir başka deyişle, evrende biyolojik kökenin, evrimin, dağılımın ve canlıların geleceğinin incelenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Kozmoloji</span> Evreni konu alan bilim dalı

Kozmoloji, bir bütün olarak evreni konu alan bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Drake denklemi</span>

Drake denklemi, dünya dışı yaşam arayışında önemli bir denklemdir.

Gerçeklik veya hakikat, günlük kullanımdaki anlamıyla, "var olan her şey" demektir. Bilimde, dinde ve felsefede farklı anlamları vardır. Düşünceden bağımsız olarak zamanda ve mekanda yer kaplayan her şey gerçektir. Herhangi bir şeyin gerçekliği insan zihnine bağlı olmaksızın var olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">William Herschel</span> Alman asıllı İngiliz astronom ve besteci (1738-1822)

Sir William Herschel, KH, FRS, Almanca: Friedrich Wilhelm Herschel Almanya doğumlu, İngiliz astronom, teleskop üreticisi ve bestecidir. Hannover, Almanya'da doğmuştur. On dokuz yaşında İngiltere'ye göç edene kadar, Hanover Askeri Bandosu bünyesinde çalışmıştır. Güneş Sistemindeki 7. gezegen olan Uranüs'ü, Uranüs'ün iki büyük uydusu Titania ve Oberon'u ve Satürn'ün iki uydusu olan Enceladus ve Mimas'ı, kızılötesi radyasyonu keşfetmesi ve yazdığı 24 adet senfoni sayesinde ünlenmiştir.

Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Ötegezegen</span> Güneş Sistemi dışındaki gezegenler.

Ötegezegen veya Güneş dışı gezegen, Güneş'in baskın kütleçekim etkisinin dışında başka bir yıldızın veya kahverengi cücenin kütleçekim etkisi içinde olan gezegensel bir gök cismidir. Bir ötegezegenin ilk muhtemel kanıtı 1917 yılında kaydedilmiş, fakat o zamanlar bu şekilde kabul edilmemişti. Tespitin ilk teyidi 1992 yılında gerçekleşmiştir. 1988'de tespit edilen farklı bir gezegen ise 2003 yılında doğrulandı. 20 Ağustos 2024 itibarıyla, 4.963 gezegen sisteminde varlığı doğrulanmış 7.255 ötegezegen bulunmaktadır ve bu gezegen sistemlerinden 1.015 kadarı birden fazla gezegene sahiptir. James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) daha fazla ötegezegen keşfetmesi ve bunların bileşimleri, çevresel koşulları ve yaşam potansiyelleri gibi özellikleri hakkında daha fazla fikir vermesi beklenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tau'ri</span>

Tau'ri, bilimkurgu serisi Stargate evreni içerisinde Dünya'da yaşayan insanlara Dünya dışı yaşam formları tarafından verilen isim. Aynı zamanda Dünya gezegeni için kullanılan bir adlandırmadır. Hayalî Goa'uld dilinde bu sözcük, "ilk yaratılanlar" ya da "ilk Dünya" anlamına gelmektedir. Dünya insanları sıklıkla Goa'uld ve Jaffa tarafından "Tau'ri" olarak anılır.

Çoklu evren veya çoklu kâinat, birbirinden farklı, gözlemlenebilir evrenlerin hipotezsel toplamı. Teleskop ile gözlemleyebildiğimiz bilinen evren yaklaşık 93 milyar ışık yılı genişliğindedir. Ancak bu evren, farazî çoklu evrenin çok küçük bir kısmına tekabül eder. Çoklu evren sonlu ve sonsuz var olan muhtemel evrenlerin hipotezsel bütünü olup bu evrenler var olan her şeyi - bütün mekân, zaman, madde ve enerji ile birlikte fizik kanunları ve fizikî değişimleri - kapsar. Bu evrenlere "alternatif evrenler" ya da "paralel evrenler" de denir.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi hipotezleri tarihi</span>

Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi hakkındaki bilimsel düşüncenin tarihi Kopernik Devrimi ile başlamıştır. "Güneş Sistemi" teriminin kayıtlara geçen ilk kullanımı 1704 yılına dayanmaktadır. On yedinci yüzyıldan beri filozoflar ve bilim insanları Güneş Sistemi ve Ay'ın kökenine ilişkin hipotezler oluşturmakta ve Güneş Sistemi'nin gelecekte nasıl değişeceğini tahmin etmeye çalışmaktadır. René Descartes, Güneş Sistemi'nin başlangıcı üzerine ilk hipotezi ortaya atan kişidir ancak on sekizinci yüzyılda tartışmaya daha fazla bilim insanı katılmış ve konuyla ilgili daha sonraki hipotezlerin temelini oluşturmuştur. Daha sonra özellikle yirminci yüzyılda, günümüzde yaygın olarak kabul edilen bulutsu hipotezi de dahil olmak üzere çeşitli hipotezler oluşmaya başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yaşanabilir bölge</span> bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alan

Yaşanabilir bölge, astronomi ve astrobiyolojide, bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alandır. Yaşanabilir bölgenin sınırları, Dünya'nın biyosferi, Güneş Sistemi'ndeki yeri ve Güneş'ten aldığı ışınımsal enerjin gibi miktarını bildiğimiz nicelikler kullanılarak bulunur. Gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunması hayat için çok büyük bir önem teşkil eder. Bu nedenle yaşamsal bölgede bulunan doğal özelliklerin ve objelerin Dünya benzeri akıllı yaşam formlarının yerlerinin belirlenmesinde çok önemli bir yol oynadığına inanılır.

Astrobiyoloji ve gezegensel astrofizikte, galaktik yaşanabilir bölge, galaksinin gelişmesine en elverişli arazi olarak tanımlanır. Daha detaylandırırsak, galaktik yaşamsal bölge kavramı pek çok etken içerir. Metal oranları, süpernova gibi büyük felaketlerin oluşma oranı, gibi pek çok faktör bölgeyi etkiler. Hangi bölgelerin galaksinin gelişimine uygun, çorak gezegenlerin belli bir müddet sonra hayat geliştirmeye olanaklı olacağını hesaplamak için, gelişime ve varoluşa el verişli bir ortam bulunmalıdır. Ağustos 2015'te yayınlanan bir makaleye göre, çok büyük galaksiler belki yaşanabilir gezegenler barındırmak açısından küçük galaksilere nazaran daha yatkın olabilirler. Örneğin Samanyolu Galaksisi. Samanyolu Galaksisinin inanılan galaktik yaşamasal bölge, en dış yarıçapı 10 kiloparsek ve iç yarıçapı galaksi merkezine yakın olan kısımlar arasında kalan arazilerden. Bunlar uç sınırlardır. 

<span class="mw-page-title-main">Nadir Dünya hipotezi</span>

Nadir Dünya hipotezi, gezegen bilimi, astronomi ve astrobiyolojide, hayatın kaynağının ve dünyadaki gibi üremenin, çok çekirdekli organizmaların evriminin biyolojik bir kompleksliğe ulaşmasında, astrofiziksel ve jeolojik durumların ve olayların umulmadık bir birleşimi ile mümkün olabileceğini söyler. Aynı hipotez, dünya dışı akıllı yaşam formlarının varlığının da oldukça az olması gerektiğini ileri sürer. "Nadir Dünya" teriminin özü, Nadir Dünya: Evrende Karmaşık Yaşam Neden Yaygın Değil? (2000) isimli, Peter Ward tarafından yazılan kitaba ve bir astronot ve astrobiyolog olan Donal E. Brownlee'nin yazılarına dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Kurguda Dünya dışı varlıklar</span>

Dünya dışı varlıklar, modern bilimkurgunun ortak bir teması. Samsatlı Lukianos'un ikinci yüzyıl parodisi Gerçek Tarih adlı eseri gibi birçok eserde de konu olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Karbon gezegeni</span>

Bir Karbon gezegeni, oksijenden daha fazla karbon içeren teorik bir gezegendir. Karbon, evrende hidrojen, helyum ve oksijenden sonra kitlesel olarak dördüncü en bol elementtir.

Dünya dışı sıvı su, doğal haliyle Dünya dışında meydana gelen sıvı haldeki sudur. Geniş ilgi gören bir konudur, çünkü bildiğimiz gibi su yaşamın temel ön koşullarından biri olarak kabul edilir ve bu nedenle dünya dışı yaşam için gerekli olduğu düşünülür.

<span class="mw-page-title-main">Dünya benzeri</span>

Dünya analoğu, Dünya ikizi veya ikinci Dünya olarak da adlandırılan Dünya benzeri, Dünya'da bulunanlara benzer çevresel koşullara sahip bir gezegen veya öte uydudur. Dünya benzeri gezegen terimi de kullanılır, ancak bu terim herhangi bir karasal gezegeni ifade edebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kozmik çoğulculuk</span>

Kozmik çoğulculuk, Dünya'nın yanı sıra gezegenler, cüce gezegenler ya da doğal uydular gibi sayısız "dünya" üzerinde yaşam olduğuna dair inanış için kullanılan terimdir.

Dünya dışı zeka, Dünya dışı akıllı yaşam veya insan dışı zeka, varsayımsal akıllı dünya dışı yaşamı ifade eder. Dünya'daki insanlar dışında Güneş Sistemi'nde böyle bir yaşamın varlığı kanıtlanmadı ve diğer yıldız sistemlerinde varlığı hala şüpheli. Başka yaşanabilir dünyaların var olup olmadığı sorusu eski çağlardan beri tartışılmaktadır. Kavramın modern biçimi, Kopernik Devrimi'nin Dünya'nın Güneş'in etrafında dönen bir gezegen olduğunu, diğer gezegenlerin ise tam tersine başka dünyalar olduğunu göstermesiyle ortaya çıktı. Yerleşik başka gezegenlerin veya uyduların var olup olmadığı sorusu bu yeni anlayışın doğal bir sonucuydu. Bilimdeki en spekülatif sorulardan biri haline geldi ve bilimkurgu ve popüler kültürün merkezi teması haline geldi.