İçeriğe atla

Dünya Mülteci Günü

   Dünya Mülteci Günü
KutlayanlarBirçok ülke
TürüYıllık
Tarih20 Haziran

Dünya Mülteci Günü Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 20 Haziran'da dünyanın her yerindeki mültecileri onurlandırmak adına düzenlenmektedir. 1951 Mülteci Sözleşmesi'nin 50. yılını anmak adına ilk kez 20 Haziran 2001 yılında kutlanmaya başlamıştır.

Bu uluslararası günün amacı, savaş, çatışma veya zulüm nedeniyle ülkelerinden kaçmak zorunda kalan insanların gücünü ve cesaretini kutlamaktır. 2022 yılında Rusya'nın Ukrayna'yı istila etmesini takiben dünyada zorla yerinden edilmiş insanların toplam sayısı ilk kez 100 milyonun üzerine çıkmıştır. Dünya Mülteci Günü, mültecilerin içinde bulundukları duruma karşı empati geliştirmek ve hayatlarını yeniden inşa etme konusundaki cesaret ve dirençlerini takdir etmek için bir fırsat sunar.

Dünya Mülteci Günü için 100'den fazla ülkede, mülteci toplulukları, gönüllü ve yasal kuruluşlar, yerel konseyler ve okullar bu günü onurlandırmak için tiyatro, dans, film ve müzik gibi etkinliklere ev sahipliği yapar. Kutlamalar, birçok yerde bir haftaya yayılarak Dünya Mülteci Haftası'nı oluşturur.

BM Mülteci Örgütü (UNHCR), bireylerin de mültecilere olan desteklerini gösterebilmesi için 2022 yılında mavi kurdele kampanyası organize etmiştir.[1]

Kaynakça

  1. ^ "Add your photo to show solidarity #WithRefugees!". UNCHR Kampanya safyfası. 2022. 5 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2022. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği</span>

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu(İngilizce:United Nations High Commissioner for Refugees), 14 Aralık 1950'de Birleşmiş Milletler Genel Meclisi tarafından kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mülteci</span> Yerinden edilmiş kişi

Mülteci, dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm gören veya göreceği korkusu ve endişesi taşıyan, bu sebeple ülkesinden ayrılan/ayrılmak zorunda bırakılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen, iltica ettiği ülke tarafından endişeleri haklı bulunan kişi.

Suriye İç Savaşı'nda mülteciler, Suriye İç Savaşı'nın başladığı gün olan 15 Mart 2011 tarihinden bu yana, çatışmalar nedeniyle Suriye'ye komşu olan ülkelere sığınan binlerce insana verilen ortak isim.

Nansen Uluslararası Mülteciler Ofisi, 1930-1939 yıllarında savaş alanlarındaki mültecilerle ilgilenen, Fridtjof Nansen'in ismine atfen kurulmuş bir Milletler Cemiyeti organizasyonudur. Kuruluş, vatansız insanların ülkeler arasında seyahat etmesine izin veren Nansen pasaportu'nu geliştirdi. Organizasyon 1938 yılında Nobel Barış Ödülü almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı</span>

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı ya da kısa adıyla UNRWA, 1948'de İsrail'in kurulmasından sonra çıkan Arap-İsrail savaşları sırasında evlerini ve geçim kaynaklarını yitiren Filistinlilere yardım amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 9 Aralık 1949'da oluşturulan özel kuruluş. Yardım kapsamına girenlerin sayısı başlangıçta 500 bin dolayındaydı; 1980'lerin ortalarında bu sayı tahminen 2.100.000'e ulaşmıştı. Bunlar arasında ilk mültecilerin çocukları, mülteci olmayan yoksullar, ölen mültecilerin yardım karnelerini kullanan başka kişiler de vardı.

<span class="mw-page-title-main">Akile Asıfi</span>

Akile Asıfi Minavali, Pakistan'da binlerce çocuk mülteciyi eğitmiş öğretmen.

<span class="mw-page-title-main">Nansen Mülteci Ödülü</span> ödül

BMMYK Nansen Mülteci Ödülü Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından mülteciler, sığınmacılar veya vatansız kişiler için yapılan olağanüstü çalışmaların takdiri için her yıl şahısa, bir gruba veya organizasyona verilen ödüldür.

Cartagena Mülteciler Deklarasyonu veya Cartagena Deklarasyonu mültecileri korumak için imzalanmış bağlayıcılığı olmayan, bölgesel bir belge olup 1984 yılında 10 Latin Amerika ülkesinden delegelerin katılımıyla kabul edilmiştir. Deklarasyon kabulünden beri 14 ülkenin yasalarında ve uygulamalarında kendine yer bulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki Suriyeliler</span> Sığınmacı topluluğu

Türkiye'deki Suriyeliler, Türkiye'de yaşayan Suriye kökenli kişileri ifade eder. Eylül 2024 itibarıyla Türkiye'de "geçici koruma" statüsündeki Suriyeli sayısı resmi rakamlara göre yaklaşık 3 milyon 100 bin kişi olup bu durum Türkiye'yi dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ikinci ülke yapmaktadır. Uzun yıllar birinci sırada olan Türkiye, Taliban'ın Afganistan'da iktidara gelişi sonrası İran'a olan göçler sonucu ikinci sıraya gerilemiştir. Geçici koruma altındaki Suriyelilere ek olarak, oturma izni ile Türkiye'de yaşayan Suriye uyruklu sayısı yaklaşık 76 bin olup, Türk vatandaşlığı almış Suriyeli sayısı ise Ağustos 2024 itibarıyla 104 bin 144'ü çocuk olmak üzere 238 bin 768 kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Ekolojik mültecilik</span> Yerel çevrelerindeki değişiklikler nedeniyle yaşadıkları bölgeyi terk etmek zorunda kalmak

Ekolojik mültecilik, ani veya uzun vadeli çevre­sel değişikler sonucunda yaşamları veya yaşam koşulları kötü bir şe­kilde etkilenen; bunun neticesinde daimi yerleşimlerini bir süreliğine veya sürekli olarak terk etmek zo­runda kalan veya bırakılan; aynı ülke içerisinde veya başka bir ülke­ye göç etmek tercihinde bulunan ya da zorunda kalan kişiler veya grupların göç hareketini tanımlayan bir kavramdır. Ayrıca, ekolojik mültecilik hakkında son dönemlerde yapılan çalışmalar incelendiğinde karşımıza ekolojik mültecilik kavramı yerine çevresel mülteci, iklim mültecisi/göçü, iklim değişikliği mültecisi, çevresel olarak yerinden edilmiş kişi, afet mültecisi ve eko-mülteci gibi kavramlar da çıkmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">2022-2023 Ukraynalı mülteci krizi</span>

2022-2023 Ukraynalı mülteci krizi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında Ukrayna'dan gelen büyük bir insan hareketidir. 24 Şubat 2022'de Rus birliklerinin ilk işgal ile başladı. İşgalden önce bile, birçok Avrupa ülkesi mülteci almaya hazırlanıyordu, özellikle Polonya 1 milyon mülteciyi kabul etmeye hazırdı.

Azerbaycan, çoğunlukla Dağlık Karabağ ihtilafının bir sonucu olarak, ülke içinde yerinden edilmiş çok sayıda insan ve mülteciye sahiptir. Birinci Dağlık Karabağ savaşı, 600.000'i Dağlık Karabağ ve çevre ilçelerden, 150.000'i de Ermenistan'dan olmak üzere 750.000 Azeri'yi yerinden etmiştir.

Mülteci ulusu, krizi çözmek için dünyadaki mülteci nüfusunu gönüllü olarak yeniden yerleştirmek için yeni bir ulus yaratmaya yönelik 2015 yılındaki bir öneridir. Birleşmiş Milletler tahminlerine göre, dünyada yaklaşık 82 milyon mülteci ve ülke içinde yerinden edilmiş insan var.

Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 17 Aralık 2018'de kabul edilmiş uluslararası mutabakattır.

<span class="mw-page-title-main">Ülke içinde yerinden edilmiş kişi</span> evini terk etmek zorunda kalan ve ülkesinde kalan kişi

Ülke içinde yerinden edilmiş kişi (ÜİYEK), evini terk etmeye zorlanan ancak ülke sınırları içinde kalan kişidir. Bir mültecinin yasal tanımlarına girmeseler de, genellikle mülteci olarak anılırlar.

Türkiye göçmen krizi

Bazen Türkiye mülteci krizi olarak da anılan Türkiye göçmen krizi, 2010'larda Türkiye'ye çok sayıda insanın geldiği bir dönemdi. Türkiye, 2014'ten 2019'a kadar her yıl herhangi bir ülke veya bölgede en fazla sayıda kayıtlı mülteci alan ülke ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (BMMYK) göre dünyanın en büyük mülteci nüfusuna sahip ülkesidir. Çoğunluk, Haziran 2020 itibarıyla 3.591.892 olan Suriye İç Savaşı nedeniyle gelen mültecileridir. 2018'de BMMYK, Türkiye'nin tüm "kayıtlı Suriyeli mültecilerin" %63,4'üne ev sahipliği yaptığını bildirdi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki Suriye iç savaşı nedeniyle gelen mülteciler</span>

Türkiye'deki Suriye iç savaşı nedeniyle gelen mülteciler, Suriye İç Savaşı'ndan kaçan Suriyeli mültecilerdir. Türkiye Cumhuriyeti, 3,7 milyondan fazla kayıtlı mülteciye ev sahipliği yapmaktadır.

BM Genel Kurulunun 48/114 sayılı Kararı - Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Aralık 1993 tarihinde 48. oturumun 85. genel kurulunda kabul edilen 48/114 sayılı "Azerbaycan'daki mültecilere ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilere acil uluslararası yardım sağlanması" Kararı. 48/114 sayılı Karar, BM'nin Karabağ ihtilafı ile ilgili olarak kabul ettiği beşinci belge ve bu ihtilaftan zarar gören insanlara insani yardım konusunda BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ilk belgedir. Belge, "mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere insani yardıma ilişkin ilgili kararlar" dışında, BM düzeyinde önceki kararlara özel bir atıfta bulunmuyor. Karar, oylama yapılmadan oydaşma ile kabul edildi.

<span class="mw-page-title-main">Mülteci kadınlar</span>

Mülteci kadınlar, göç deneyimlerinin her aşamasında, günlük hayatlarını yaşarken, toplumsal cinsiyete özgü zorluklarla karşılaşmaktadır. Mülteci kadınlar için, diğer demografik verilerden bağımsız olarak ortak olan zorluklar arasında sağlık hizmetlerine erişim zorluğu, fiziksel istismar, ayrımcılık, cinsel şiddet ve insan ticareti en yaygın olanlardır. Ancak bu tür eylemlerin kurbanı olmayan kadınlar da genellikle tacize maruz kalıyorlar ve kendi özel ihtiyaçları ve deneyimleri göz ardı ediliyor. Bu da moral bozukluğu, stigmatizasyon ve zihinsel ve fiziksel sağlığın bozulması gibi karmaşık sonuçlara yol açıyor. Uluslararası insanî yardım kuruluşlarından uygun kaynaklara erişim eksikliği, dünya genelinde yaygın olan toplumsal cinsiyet varsayımlarıyla birleşiyor, ancak toplumsal cinsiyetin ana akımlaştırılmasındaki son değişiklikler bu ortaklıklarla mücadele etmeyi amaçlıyor.

<span class="mw-page-title-main">İklim göçü</span>

İklim göçü, “anormal derecede şiddetli yağışlar, uzun süreli kuraklıklar, çölleşme, çevresel bozulma veya deniz seviyesinin yükselmesi ve siklonlar" gibi ani veya kademeli olarak iklimle şiddetlenen felaketlerin etkisiyle, öncelikle gönüllü hareketi ifade eden, iklimle ilgili hareketliliğin bir alt kümesidir. İklim göçmenlerinin çoğu kendi ülkeleri içinde yer değiştirir ancak az sayıda iklim nedeniyle yerinden edilmiş insan da farklı ülkelere yönelir.