İçeriğe atla

Düşmanlık

New York'ta hararetle tartışan iki kişi

Düşmanlık bir insana karşı duyulan öfke ve nefretin birleşmesiyle insanın, öfke ve nefret duyduğu kişiye beslediği bir tür kötü duygudur.

Genel Bilgi

Düşmanlık, aslında insanın nefret beslediği kişiye bağlı olarak yaşamış ya da yaşamaya devam ettiği olaylar sonucunda ona karşı beslediği bir duygudur. Bu duygu insanın karşındaki kişiyi sevmemesinden de kaynaklanır. Sonuçta düşmanlık beslediği kişiye karşı iletişimsizlik ve daha da kötü olaylar olmasına yol açar. Ancak kin duygusu daha farklıdır.

Düşmanlık bazen değişik durumlarda karşımıza çıkabilir. Daha önce açıkladığımız olaydan farklı olarak hem duygu hem de eylem niteliğinde de karşımıza çıkar. Az gelişmiş toplumlarda nefret duyguları daha sık görülür. Düşmanlığın sadece insanın içinde kalması, iki insana fiziksel olarak zarar vermemesi yönünden tehlikeli değildir. Ancak düşmanlığın eyleme ve duyguyla birlikte düşünceye geçmesi, insanlara ve çevredekilere zarar verebilir ve bu yüzden tehlikelidir.

İlgili Araştırma Makaleleri

Erkek düşmanlığı erkeklerden nefret etme, aşağılama ve her türlü önyargıyı içeren bir cinsiyet ayrımcılığıdır. Sosyal dışlama, cinsiyetçilik, kin, kadın merkezcilik (gynocentrism), alay, erkeklerin aşağılanması, erkeklere şiddet uygulanması ve erkeklerin cinselleştirilmesi gibi çeşitli yollarla gerçekleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Mahşerin Dört Atlısı</span> Sosyolojik-dini kavram

Mahşerin Dört Atlısı, Hristiyanlıkta Kıyamet alameti olarak ortaya çıkacağına inanılan dört atlı. Yeni Ahit'teki -Vahiy Kitabı olarak da bilinen- Apokalips bölümüne göre, Kıyamet felaketlerini getirecek olan yedi mührün açılması ile birlikte ortaya çıkacaklardır. Bazı akademisyenlere göre beyaz at ve binicisi İsa'yı, kızıl at ve binicisi kan ve savaşı, siyah at ve binicisi kıtlığı, soluk renkli at ve binicisi ise salgın hastalıkları ve ölümü sembolize eder.

Karma, Sanskrit dilinde “yapmak, eylemek, bir fiilde bulunmak” anlamındaki “kri” sözcüğünden türetilmiştir. Karma sözcüğü farklı sözcüklerle birlikte kullanılarak; karma yasası, karmik plan ve karmik telafi gibi farklı anlamlara gelen terimlerin oluşturulmasında kullanılmıştır. Hinduizm, Budizm, Jainizm, Taoizm, Sihizm ve teozofide kullanılan bir terimdir.

Mukadderat terimi çeşitli inanç sistemlerinde, mistisizmde ve kimi felsefi akımlarda farklı anlamlarda kullanılmış bir terimdir. Terimin genellikle, kişinin gelecekte karşısına çıkması kesinleşmiş olaylara istinaden “takdir olunmuş olanlar”, “karşılaşılması kaçınılmaz olanlar” ya da “karşılaşılması kaçınılmaz hale gelmiş olanlar” anlamlarında kullanıldığı görülmektedir. İlk bakışta kader sözcüğüyle eş anlamlı olduğu sanılabilirse de, farklı görüşlerin bu terime yükledikleri anlam farklıdır; dolayısıyla mukadderat terimi fatalist (yazgıcılık) görüşteki tümüyle ezelden çizilmiş ve planlanmış bir geleceği ifade eden kader terimiyle eş tutulamaz.

<span class="mw-page-title-main">Istırap</span>

Istırap, çeşitli felsefi ve dini sistemlere konu oluşturmuş, mistisizm, ezoterizm ve spiritüalizmde önem verilen ve ruhsal gelişimi sağlayıcı, öğretici niteliğiyle ele alınan bir kavramdır. Istırap konusunun işlendiği bu alanlarda, ıstırap, elin sobaya değmesi veya kesici bir aletle yaralanması gibi fiziksel bedenle ilgili maddi acılar anlamından ziyade, manevi acılara ilişkin bir kavram olarak ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">İçerleme</span>

İçerleme veya dargınlık (küskünlük) gerçek ya da kurgusal bir haksızlık sonucu tekrar tekrar tecrübe edilen acı ya da öfke hissidir.

<span class="mw-page-title-main">Acıma</span>

Acıma, bir insanın, güç durumda olan veya herhangi bir yönü bakımından belirgin bir eksikliği olan canlılara veya varlıklara karşı beslediği bir duygudur. Bu his üzüntü, şefkat ve sevgi kavramlarının oluşturduğu karmaşık bir duygudur. Kısaca; başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü veya merhamettir.

<span class="mw-page-title-main">Kızgınlık</span> bir insan duygusu

Öfke ya da kızgınlık, insanların ve hayvanların algıladıkları bir tehdit veya hakaret karşısında sergiledikleri düşmanlık duygusudur. Kızgınlık vücutta birtakım fiziksel değişikliklere neden olur. Örneğin tansiyon ve nabız yükselir, vücuttaki adrenalin ve noradrenalin düzeylerinde artma gözlenir.

Kendine acıma, bir insanın durumunu kabullenememesi ve etrafındaki olaylara uyum gösterememesi halinde ortaya çıkan bir duygudur. Bu kişilerde mağduriyet duygusu ve diğer kişilerden sempati beklentisi hakimdir.

Gücenme, bir insanın karşıdaki kişinin ona yaptığı veya yaptıkları yüzünden ona karşı içinde bir kırgınlığın oluşması ve bununla birlikte içinde oluşan üzüntü ve kırgınlıkla karışan bir duygudur.

<span class="mw-page-title-main">Korku</span> Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, solunum ve kalp atışı hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu

Korku, bir ya da birçok belirsizlik karşısında çeşitli tehdit algıları ile tetiklenen, rahatsız edici ve olumsuz bir histir. Kaygının gelecekte olabilecek kötü bir durumla ilgili bir kuşkuyu kapsamasından farklı olarak korku hem şimdiki zamandaki hem de gelecek zamandaki bir ya da daha çok kötülüğün oluşabilecek olmasından duyulan olumsuz ve yıpratıcı bir duygudur.

<span class="mw-page-title-main">Japon karşıtlığı</span> çevre komşulardan gelen rahatsızlık

Japon karşıtlığı, Japon düşmanlığı ya da Japon fobisi, Japonlara, Japonya'ya ve Japon kültürüne yönelik korku, düşmanlık, nefret, güvensizlik, aşağılama vb. duygulardan beslenen ayrımcı ve ırkçı yaklaşımdır. Bu düşmanlık II. Dünya Savaşı yıllarından gelmektedir. Japonya'nın II. Dünya Savaşı sırasında ABD'nin Pearl Harbor Deniz Üssü'ne yaptığı baskın, Amerikan halkında büyük bir tepki uyandırmıştı. Bu tepki Japon milletine karşı bir nefrete ve aşırı Amerikan milliyetçiliğine dönüşmüştü. Daha sonra II. Dünya Savaşı sırasında ABD, Pasifik Cephesi'nde savaşa girmiş, Japonlara karşı savaşan Amerikan askerlerine Japon düşmanlığı aşılanmış ve Japonların birer lağam faresi, namussuz ve ucube olduğu öğütlenmişti. Amerikan askerleri bu öğütlerden etkilenerek Japonların fiziksel görünüşleriyle dalga geçmişlerdir. Günümüzde hâlâ Çin, Tayvan ve Kuzey Kore gibi ülkelerde Japonlara karşı düşmanlık vardır. Çinlilerin ve Korelilerin bu nefreti ise yine II. Dünya Savaşı sırasında ve öncesinde ülkelerinin Japonlar tarafından işgal edilmesidir. Japonlar, Japon karşıtları tarafından barbar ırk olarak tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Empati</span>

Empati, eşduyum ya da duygudaşlık, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Mizantropi</span> genel olarak insanlıktan hoşlanmama

Mizantropi sözlük anlamıyla "insanlardan nefret etmek, ürkmek veya sevmemek" anlamına gelir. Bu görüş ve düşüncelerin etkin olduğu kimselere ise mizantrop veya mizantropist denir.

Ahlakın Soykütüğü Üstüne: Bir Kavga Yazısı, Alman filozof Friedrich Nietzsche’nin son dönem yapıtlarındandır. Önsöz ve üç bölümden oluşan eser, 1887 yılının temmuz ve ağustos aylarında yazılmış ve aynı yılın kasım ayında basılmıştır. Nietzsche bu kitapta ceza,suç, adalet, hınç duygusu, vicdan gibi ahlaki kavramların tarihsel gelişimini inceleyip, Yahudiliğin ve Hristiyanlığın modern Avrupa kültüründe hakim kıldıkları 'ahlaki önyargıların' eleştirisini yapar. Nietzsche yorumcuları tarafından onun en sistematik kitabı olarak görülen Ahlakın Soykütüğü Üstüne, modern Avrupa kültürünün en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilmektedir.

Erdem etiği, zihin, karakter ve dürüstlük duygusunu vurgulayan normatif etik teorilerdir. Erdem etiği ile ilgilenenler, eylemin sonuçlarına odaklanan erdemlerin ve diğer ilgili sorunların doğasını ve tanımını tartışırlar. Bunlar, erdemlerin nasıl elde edildiğini, çeşitli gerçek yaşam bağlamlarında nasıl uygulandıklarını ve evrensel bir insan doğasında mı yoksa çok sayıda kültürde mi kök salmış olduklarını içerir.

Kin ile şu maddeler kastedilmiş olabilir:

<span class="mw-page-title-main">Nefret</span> Derin ve duygusal aşırı beğenisizlik

Nefret, bir duygudur. Bazı insanlara veya fikirlere karşı kullanılabilecek kızgın veya küskün bir duygusal tepkiye neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Duygu sosyolojisi</span>

Duygu sosyolojisi, insani duyguların incelenmesini ele alarak, sosyolojik teoriler ve tekniklerden yararlanır. Sosyoloji modernleşmenin getirdiği olumsuz faktörler incelemek için ortaya çıktığından, birçok alt dalı da duygularla ilgilenmektedir. Duygularla ilgilenen birçok araştırma bulunmaktadır, örnek olarak Georg Simmel, kentselleşmenin bireyler üzerindeki etkisini araştırırken, Karl Marx ise kapitalizmin insan varlığına zarar verdiğini belirtti.

Ahlaki Duygular Teorisi, Adam Smith tarafından yazılan 1759 tarihli bir kitaptır.