Triangulum ya da Üçgen takımyıldızı, modern 88 takımyıldızdan biridir. Ayrıca, 1. yüzyıl gökbilimcisi Batlamyus'un 48 takımyıldızdan oluşan listesinde de yer alır. Kuzey gökkürededir ve küçük bir alan kaplar. Triangulum adı Latince'de üçgen anlamına gelir. Bu takımyıldız güney gökküredeki Triangulum Australe ile karıştırılmamalıdır. Takımyıldız, üçüncü ve dördüncü kadirden olan üç en parlak yıldızının ikizkenar üçgene yakın, uzun ve dar bir üçgen oluşturması sebebiyle bu ismi almıştır.
Düzensiz gökada, sarmal veya eliptik gökadaların aksine belirgin bir düzgün şekle sahip olmayan gökadalardır. Düzensiz gökadalar, Hubble düzeninin hiçbir düzenli sınıfına girmezler ve genellikle ne bir çekirdek şişkinliği, ne de herhangi bir sarmal kol yapısı izi olmaksızın kaotik bir görünüme sahiptirler.
Kova Cüce Gökadası, Kova takımyıldızı sınırları içerisinde yer alan ve ilk olarak 1959 yılında DDO araştırmasıyla kataloglanan bir cüce düzensiz gökadadır. Yerel Grup üyesi olmakla birlikte, son derece izole bir konumdadır. Mevcut konumu ve hızı temel alınarak Samanyolu veya Andromeda Gökadası'na geçmişte yakın bir temasın olmadığı bilinen Yerel Grup üyelerinden biridir.
Yerel Grup, Samanyolu Gökadası'nı da barındıran bir gökada grubudur. Çapı yaklaşık olarak 3 milyon parsek (10 milyon ışık yılı; 9×1019 kilometre) ve toplam kütlesi ise 2×1012 güneş kütlesi (4×1042 kg) civarındadır. "Dambıl" şeklinde iki gökada topluluğundan oluşur. Samanyolu ve ona bağlı cüce gökadalar bir lobu, Andromeda Gökadası ve ona bağlı cüce gökadalar ise diğer lobu oluşturur. Bu iki topluluk birbirinden yaklaşık 800 kiloparsek (3×10^6 ly; 2×1019 km) uzaklıktadır ve birbirlerine doğru 123 km/s hızla hareket etmektedir. Yerel Grup, daha büyük olan Başak Süperkümesi'nin bir parçasıdır ve bu da Laniakea Süperkümesi'nin bir parçası olabilir. Samanyolu bazı gökadaları gizlediği için Yerel Grup'taki tam sayı bilinmemekle birlikte, en az 80 üyesi olduğu tahmin edilmektedir ve bunların çoğu cüce gökadalardır.
Bir gökada kümesinde bulunan gökadalar arasındaki etkileşimler nispeten sıklık göstermekte olup, evrimlerinde önemli bir rol oynarlar. Etkileşime geçmiş iki gökada çarpışmasa da “gelgit etkileşimleri”nden dolayı hem birtakım eğrilip bükülme deformasyonlarına uğrar, hem de aralarında bir miktar gaz ve toz alışverişi olur. İki gökada arasında çarpışma, birbirlerinin tam üzerine geldikleri ve birleşmelerine imkân tanımayacak ölçüde bir devim niceliğine sahip oldukları zaman meydana gelir. Bu denli etkileşime girmiş gökadalardaki yıldızlar, birbirleriyle çarpışmadan, birbirlerinin arasından geçerler. Bununla birlikte gaz ve tozları etkileşime geçerler. Bu da, yıldızlararası ortamın bozulup ve parçalanıp sıkışmış hale gelmesiyle "yıldız doğumları"nın patlak vermesine neden olur. Gökadaların çarpışması birinde ya da her ikisinde ciddi anlamda, çubuk, halka veya kuyruk benzeri eğilip bükülme bozulmalarına yol açar.
Gökadaların ortaya çıkma ve evrimlerinin incelenmesi bir bakıma gökadaların nasıl meydana geldikleri ve evren tarihinde nasıl bir evrim yolu izledikleri sorularının yanıtlanması girişimleridir. Bu alandaki bazı teoriler geniş ölçüde kabul görmekle birlikte, bu alan astrofizikte hâlen ilerlemeler bekleyen etkin bir alandır.
Büyük kütleli sıkı halo cisimleri veya MACHO (ing-Massive compact halo object), gökada halesindeki baryon kökenli karanlık maddenin en ciddi adayı.
Gökbilim ve evrenbilimde baryonik karanlık madde, baryonlardan oluşan karanlık maddedir. Evrendeki karanlık maddenin yalnızca küçük bir kısmının baryonik karanlık madde olduğu tahmin edilmektedir.
Merceksi gökada, biçimsel gökada sınıflandırma şemalarında eliptik (E) ve sarmal gökada (S) arasında yer alan bir gökada türüdür. Büyük ölçekli bir disk içermesine karşın, büyük ölçekli sarmal kollara sahip değildir. Merceksi gökadalar, yıldızlararası maddelerinin çoğunu tüketmiş veya kaybetmiş ve bu nedenle devam eden çok az yıldız oluşumuna sahip disk gökadalarıdır. Buna rağmen, disklerinde önemli miktarda toz barındırabilirler. Sonuç olarak, tıpkı eliptik gökadalar gibi çoğunlukla yaşlı yıldızlardan oluşurlar. Merceksi ve eliptik gökadalar morfolojik farklılıklarına rağmen spektral özellikler ve ölçekleme ilişkileri gibi ortak bazı özellikleri paylaşırlar. Her ikisi de, en azından evrenin yerel kısmında, pasif olarak evrimleşen erken tip gökadalar olarak kabul edilebilir. "E" gökadaları ile "S0" gökadalarını morfolojik olarak birbirine bağlayan, orta ölçekli disklere sahip "ES" gökadalarıdır.
NGC 3187, Aslan takımyıldızında yaklaşık olarak 86,56 MIy (26,54 Mpc)uzaklıkta bulunan etkileşim halindeki bir çubuklu sarmal gökadadır. George Johnstone Stoney tarafından 1850 yılında keşfedilmiştir.
NGC 4861, Av Köpekleri takımyıldızında yaklaşık olarak 48,27 MIy (14,8 Mpc) uzaklıkta bulunan bir çubuklu sarmal gökadadır. William Herschel tarafından 1 Mayıs 1785 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve "Düzensiz yığınlara sahip gökadalar" kategorisi altında Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir.
Andromeda IV, Andromeda takımyıldızında yaklaşık olarak 20 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan bir cüce düzensiz gökadadır. Sidney van den Bergh tarafından 1972 yılında Andromeda I, II ve III ile birlikte keşfedildi. Bulunduğu mesafe dikkate alındığında muhtemelen Andromeda Gökadası'nın uydusu değildir.
UGC 2885, Kahraman takımyıldızında yaklaşık olarak 252 milyon ışık yılı (77,4 Mpc) uzaklıkta bulunan büyük bir çubuksuz sarmal gökadadır. 463.000 ly (142.000 pc) çapıyla bilinen en büyük sarmal gökadalardan biridir. Aynı zamanda Kahraman-Balıklar Süperkümesi'nin olası bir üyesidir. Gökadaya, gökadaların dönüş hızını incelemek amacıyla UGC 2885'i de gözlemleyen ve dolayısıyla karanlık madde varlığı hipotezini öne süren gökbilimci Vera Rubin'in onuruna Rubin'in Gökadası adı verilmiştir.
Cüce sarmal gökada, bir sarmal gökadanın cüce türüdür. Cüce gökadalar; düşük aydınlatma güçleri, küçük çapları, düşük yüzey parlaklıkları ve düşük hidrojen kütleleri ile karakterizedir. Bu tip gökadalar, düşük yüzey parlaklığına sahip gökadaların (LSB) bir alt sınıfı olarak düşünülebilir.
Cüce küremsi gökada, çok az toza ve çok yaşlı bir yıldız popülasyonuna sahip, küçük ve zayıf aydınlatma gücündeki bir gökada türüdür. Çok düşük yüzey parlaklıklarından dolayı nispeten yeni keşfedilmişlerdir. Yerel Grup söz konusu olduğunda öncelikle Samanyolu ve M31'in yakınlarında bulunurlar. Görünüşü ve özellikleri bakımından cüce eliptik gökadalara benzeseler de, yaklaşık olarak küremsi şekilli ve genellikle daha düşük aydınlatma gücüne sahiptirler.
Solgun (anemik) gökada, sarmal kolları ve diski arasındaki düşük kontrast ile karakterize edilen bir tür sarmal gökadadır. Bu terim 1976 yılında Kanadalı gökbilimci Sidney van den Bergh tarafından gaz bakımından zengin, yıldız oluşturan sarmal gökadalar ile gaz bakımından fakir, etkin olmayan merceksi gökadalar arasında bir ara form olan gökadaları sınıflandırmak için icat edildi.
Aşırı dağınık gökada, ilk örneği 1984 yılında Allan Sandage ve Bruno Binggeli tarafından yakınlardaki Başak Kümesi'nde keşfedilen, son derece düşük aydınlatma gücüne sahip bir gökadadır. Bu gökadalar, 2015'te yeniden adlandırılmadan önce uzun yıllar boyunca incelenmiştir. Düşük aydınlatma gücü, yıldız oluşumuna neden olan gaz eksikliğinden kaynaklanmakta ve bu da bu gökadaların çok eski yıldız popülasyonlarının rezervuarı olmasına sebep olmaktadır.
Tukan Cüce Gökadası, Tukan takımyıldızında yaklaşık olarak 2,8 milyon ışık yılı uzaklıkta, çok yaşlı yıldızlardan oluşmuş ve diğer gökadalardan oldukça izole bir cüce gökadadır. 1990 yılında Mount Stromlo Gözlemevi'nden R.J. Lavery tarafından keşfedildi. Samanyolu'nun ters tarafında ve diğer Yerel Grup gökadalarının tam karşısında konumlanması onu bilim insanları için önemli bir araştırma konusu haline getirir.
Balina Cüce Gökadası, Balina takımyıldızı yönünde bulunan 'düşük yüzey parlaklığına sahip' bir cüce küremsi gökadadır. Dünya'dan yaklaşık olarak 2,46 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alan gökada, 1999 yılında Alan B. Whiting, George Hau ve Mike Irwin tarafından keşfedilmiş ve Yerel Grup'un bir üyesi olduğu anlaşılmıştır.
Uydu gökada, daha büyük kütleli ve parlak bir konak gökadanın kütleçekimsel potansiyeli içinde bağlı yörüngelerde hareket eden daha küçük bir yoldaş gökadadır. Tıpkı Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerin Güneş'e kütleçekimsel olarak bağlı olması gibi, uydu gökadalar ve bileşenleri de konak gökadalarına bağlıdır. Çoğu uydu gökada cüce gökada olsa da, büyük gökada kümelerinin uydu gökadaları çok daha büyük bir kütleye sahip olabilir. Samanyolu'nun etrafında en büyüğü Büyük Macellan Bulutu olmak üzere elliye yakın uydu gökada dönmektedir.