İçeriğe atla

Dördüncü nesil savaş

Dördüncü nesil savaş, savaş nesillerinden biridir. Harp ile siyasetin, asker ile sivilin, barış ile çatışmanın, savaş alanı ile emniyetli bölgenin aralarındaki bulanık hatların olması olarak nitelendirilen savaş türü. Sanayi Çağı'nda savaş ile beraber modern savaştır.

Bu askerî doktrin, ilk defa 1989 yılında aralarında William S. Lind'in de bulunduğu bir Amerikalı analist takımı tarafından savaş halinin tek merkezden idare edilmeyen bir biçime dönüşmesini tanımlamak için kullanıldı. En basit tanımı esas hasım tarafların bir devlet olmayıp onun yerine şiddetli bir ideolojik ağ olduğu herhangi bir savaşı içerir. Bu terimin terörizme ve asimetrik savaşa benzerlik göstermesine rağmen çok daha kapsamlıdır. Kölelere özgürlük için isyana kalkışan Spartaküs veya Roma Senatosunda Julius Ceasar'ın suikaste uğraması gibi klasik örnekler, modern savaş kavramındaki rakibi devreden çıkarmanın yolunu arayan savaş mücadelesi tipleriydi. Dördüncü nesil savaşlarda, hasmın bir üstünlüğü olan kazanma inancı körelten önceki nesil savaşlarda kabul edilemez addedilen klasik taktikleri sıklıkla kullanılır.

Unsurları

Dördüncü Nesil Savaş, aşağıda listelenen unsurları içine alan çatışmalar olarak tanımlanır:

  • Karmaşık ve uzun dönemli
  • Terörizmi kullanan
  • Milli olmayan veya milli sınırları aşan hüviyette
  • Düşman'ın kültürüne doğrudan tecavüz eden
  • Bir hayli teferruatlı psikolojik savaş, bilhassa medyayı manipule eden
  • Politik, ekonomik, içtimai ve askerî bütün mevcut şebekeler kullanılır
  • Bütün şebekelerin aktörlerini içine alan düşük yoğunluklu çatışmalarda cereyan eder
  • Mücadele dışı unsurlar taktik ikilemlerde kullanılır

Tarihçe

Kavram ilk olarak William S. Lind, Albay Keith Nightengale (USA), Yüzbaşı John F. Schmitt (USMC), Albay Joseph W. Sutton (USA), Yarbay Gary I. Wilson (USMCR) tarafından 1989 yılında Deniz Piyadeleri Gazetesinde yazdıkları "Savaşın değişen yüzü: Dördüncü Nesile doğru" (İngilizce:The Changing Face of War: Into the Fourth Generation) başlıklı makalelerinde tanımlanmıştır:

Savaş ve barış arasındaki ayrımın bulanıklaşıp ortadan kalkacağı savaş. Bu savaş, muhtemelen belirlenmiş muharebe alanlarının veya cephelerinin olmadığı doğrusal olmayan bir hususiyeti olacaktır. Siviller ve askerler arasındaki fark ortadan kalkacaktır.

Bu yazarlar tarafından tanımlanan savaş nesilleri şu şekildedir:

Birinci nesil savaşlar

Hat ve kol düzenleri taktikleri ve ağızdan barut doldurmalı silahlar çağı. Yoğun ateş gücü yerine insan gücü ve süngü harbi bu savaş türündeki muharebelerde esas taktik unsurdur.

İkinci nesil savaşlar

Görmeyerek atış ile desteklenen doğrusal ateş ve hareket taktikleri çağı. Havan atışı ile desteklenen ve yoğun ateş gücünün yıkıcı tesirinden faydalanmayı esas alan taktikler içermektedir.

Üçüncü nesil savaşlar

Düşman muharip kuvvetleriyle göğüs göğüse muharebe etmek ve onları yok etmek yerine hatlarına sızmayı, etrafını sarmayı ve kendini savunması güç küçük parçalara bölmeyi esas taktik olarak kullanan ve düz bir hat üzerindeki cepheler yerine derinlikte savunma taktikleri çağı.

Kurtuluş Savaşındaki Sakarya Meydan Muharebesinde düşmanı bir hat üzerinde karşılamak yerine coğrafi derinliğe çekmek ve cephe derinliğinde satıh üzerinde gerçekleşen çarpışmalarda yıpratarak Sakarya Nehri içinde çember içine almayı ve lojistik destekten mahrum halde yok etmeyi amaçlamıştı. İkinci dünya savaşında Rommel'in çölde gerçekleştirdiği tank muharebeleri de 3. nesil savaşa bir örnektir.

Dördüncü nesil savaş

Dördüncü nesil savaşlarda artık ateş veya manevra esas savaş unsuru olmaktan çıkmıştır. Silahlı çatışmalar düşmanı yok etmeyi doğrudan hedeflemeyip onun maneviyatını ve kazanma azmini kırmak suretiyle etkili olmayı amaçlamaktadır. Terörist saldırılarla toplumu yıldırmak ve asimetrik savaş unsurları ile hasım tarafın hareket ve tepki kabiliyetlerini kısıtlamak, teknolojik iletişim araçları, sivil toplum örgütleri ve benzeri aktörler vasıtasıyla hasmın düşman karşısında çaresiz olduğu psikolojisine düşmesine ve kararlılığını yitirmesini sağlamak temel taktiklerdendir. Düşman genellikle belirli bir ülke olmadığı durumları iyi manipüle etmek ve hasım ülkenin içinde etnik çatışmalar çıkarmak veya din ve mezhep düşmanlıkları vücuda getirerek onları körüklemek belli başlı taktikler arasındadır.

Kaynakça

Dipnotlar

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Gerilla savaşı</span> gerilla savası

Gerilla savaşı, küçük ve gizli birliklerin düzensiz harp tekniklerini kullanarak, düzenli bir orduya karşı yürüttükleri yıpratma savaşı taktiği, zayıf kuvvetlerin güçlüye karşı uyguladığı direniş savaşının unsurudur. Kentte olanı kentsel gerilla savaşı, kırsal olanı ise halk savaşı olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Kursk Muharebesi</span> Alman-Sovyet muharebesi

Kursk Muharebesi, II. Dünya Savaşı sırasında Doğu Cephesi'nde, Alman kuvvetlerinin Kursk çıkıntısına karşı 1943 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında giriştikleri genel taarruzdur. II. Dünya Savaşı sırasında yapılmış en büyük tank çarpışmalarından biri ve bir günde en fazla kayıp verilmiş hava çatışmaları bu muharebede gerçekleşmiştir. Almanların Doğu Cephesi'nde gerçekleştirdiği son stratejik taarruzdur. Sonucundaki Sovyet zaferi, Doğu Cephesi'nde inisiyatifi Sovyetlere vermiştir ve savaşın sonuna kadar da öyle kalmıştır.

<i>Blitzkrieg</i> piyade ve hava desteğinin hızlı, ezici bir kuvvet yoğunluğunu kullanarak düşmanı kırmak, yerinden oynatmak ve dengesini bozmak için sürpriz saldırısı

Blitzkrieg ya da yıldırım harbi, II. Dünya Savaşı sırasında Almanların temel savaş doktrinidir. Doktrinin amacı hızlı ve ani saldırılarla, düşmanın düzenli bir savunma kurmasını engelleyip sonra da hızlı bir şekilde yok etmektir. I. Dünya Savaşı'nda uygulanan siper savaşı yöntemine karşı geliştirilmiştir. Tankların, uçakların ve zehirli gazların gelişmesiyle siper savaşları terk edilmeye başlanmış, daha çok hareketli savunmaya geçilmiştir. Almanların bütün savaş araçları bu doktrin üzerine üretilmiştir.

Partizan, yabancı bir güç veya bir ordu işgali ya da idaresi altında bulunan bir bölgenin kontrolüne direnmek için teşekkül etmiş düzensiz askerî kuvvetlerin üyesi.

<span class="mw-page-title-main">Arıburnu Cephesi</span> Çanakkale Savaşının bir parçası olan I. Dünya Savaşı cephesi

Arıburnu Cephesi, 25 Nisan 1915 tarihindeki Arıburnu Çıkarması ile başlayan ve 6 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çarpışmaları kapsayan, Çanakkale Savaşı'nın bir parçası olan cephedir. Bu tarihte Müttefik kuvvetlerce üçüncü bir cephe olarak açılan Anafartalar Cephesi ile birleşmiştir. Arıburnu Çıkarması, 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası’nın Ege Denizi sahillerinde, “Anzak Koyu” olarak bilinecek olan kumsal ve civarına Anzak Kolordusu tarafından yapılan çıkarmadır.

<span class="mw-page-title-main">Seddülbahir Cephesi</span> Çanakkale Savaşında bir cephe

Çanakkale Savaşı'nın bir parçası olan Seddülbahir Cephesi, 25 Nisan 1915 tarihinde Seddülbahir bölgesine beş ayrı noktadan yapılmıştır. Her iki tarafın da ağır kayıpları ile sonuçlanan saldırılar yapılmıştır. Sonuç olarak Haziran ayının sonlarında Osmanlı güçleri ilerlemeyi durdurmuş ve çıkarma başarısız olmuştur, daha sonra bu bölgede savaşın sonuna kadar kısıtlı ve etkisiz siper çatışmaları devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Panther (tank)</span> Alman yapımı II. Dünya Savaşı orta sınıf tankı

Panzerkampfwagen V, Alman yapımı II. Dünya Savaşı orta sınıf tankı. Doğu cephesinde Almanların Pzkpfw III ve ilk nesil Pzkpfw IV tanklarının Sovyet T-34 tanklarına karşı etkisiz kalması dolasıyla üretilmiştir. Panzer III ve Panzer IV tankları ile değiştirilmeleri öngörülse de savaşın sonuna kadar o tanklarla ve üst bir model olan Tiger I tankları ile beraber kullanılmışlardır. Panther, zırh, ateş gücü ve hareketlilik faktörlerinin hepsine sahip bir tanktır. Bundan dolayı birçok otorite tarafından II. Dünya savaşı'nın en iyi tankı olarak kabul edilirler. Mühimmat envanter tanımı Sd.Kfz. 171'dir.

<span class="mw-page-title-main">Özel kuvvetler</span>

Özel kuvvetler ya da özel harekât kuvvetleri, düşmanın güvenlik güçlerine ve silahlı birliklerine keşif harekâtı, gözetleme, düşman birliklerinin durumu, sayısı gibi özel taktik beceri gerektiren görevleri üstlenen; çok yönlü ve çevik bir silahlı birliktir. Özel operasyonlar ve karşı saldırı yapmak için eğitilirler.

İkinci Kerevizdere Muharebesi veya Kanlı Dere Muharebesi, Çanakkale Savaşı'nda, Seddülbahir Cephesi'nin merkez ve sağ kanadında İngiliz ve Fransız birliklerince girişilen taarruzlarla birlikte 12 Temmuz 1915 tarihinde başlayan, 13 Temmuz 1915 günü sonlanan muharebedir. İngilizler tarafından "Kanlı Dere Muharebesi," Fransızlar tarafından ise "5. Kerevizdere Muharebesi" olarak adlandırılır. Müttefik taarruzu, daha önce Zığındere Muharebesi ile ileri çıkan sol kanat ile geride kalan sağ kanadı ve orta kesimi aynı hizaya getirmek amacıyla, Osmanlı mevzilerini ele geçirmeyi hedeflemiştir. Cephenin sağ kanadını oluşturan Fransız bölgesinde hedeflere ulaşılmış, İngiliz kesiminde ise ufak bir alanda başarı sağlanabilmiştir.

Askerî Devrim, Avrupa ordularında Erken Modern Dönem'de gözlemlenen köklü değişiklikleri ifade eder. Kavram, Michael Roberts tarafından 1955 yılının ocak ayında Belfast Queen's University'deki bir konferansın açılış konuşmasında ortaya sürdüğü teze dayanmaktadır. Gerçekte Askeri Devrim kavramını ilk ortaya atan Roberts değildi. İngiliz Orta Çağ savaş tarihçisi Charles Orman, 1924 yılındaki bir çalışmasında "16. yüzyıl askeri devrimi"nden sözetmiştir. Ancak, Askeri Devrim'in isim babası Roberts olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Conk Bayırı Muharebesi</span>

Conkbayırı Muharebesi, 7 Ağustos 1915 tarihinde Anzak ve İngiliz birliklerinin Conk Bayırı Osmanlı mevzilerine taarruzlarıyla başlayan ve 10 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çarpışmalardır.

<span class="mw-page-title-main">Bagration Harekâtı</span> Harekât

Bagration Harekâtı, II. Dünya Savaşı sırasında Kızıl Ordu'nun yürüttüğü Beyaz Rusya Stratejik Taarruz Harekâtı'nın kapalı adıdır. Harekât, 22 Haziran ve 19 Ağustos 1944 tarihleri arasında icra edilmiş olup sonuçta Alman kuvvetleri Beyaz Rusya'dan ve Doğu Polonya'dan çıkartılmıştır. Harekâta verilen Bagration kapalı adı, 18. ve 19. yüzyıllarda yaşamış ve Borodino Muharebesi sırasında ölümcül bir yara almış olan Çarlık generali, prens Pyotr Bagration'a dayanmaktadır.

Prohorovka Muharebesi, II. Dünya Savaşı sırasında Alman 4. Panzer Ordusu ile Sovyet 5. Muhafız Tank Ordusu arasında gerçekleşen muharebedir. Askeri tarihteki en büyük tank savaşlarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Suvorov Harekâtı</span>

İkinci Smolensk Muharebesi, 7 Ağustos – 2 Ekim 1943 tarihleri arasında Kızıl Ordu tarafından icra edilen bir stratejik taarruz harekâtıdır. Harekât, Rusya’nın batısında, 1943 yılı yaz – sonbahar seferinin bir parçasını oluşturmaktadır. Aşağı Dinyeper Taarruzu ile birbirine yakın tarihlerde başlanıldı ve taarruz iki ay sürdü. General Yeremenko’nun komutası altında Kalinin Cephesi ile Sokolovski komutasındaki Batı Cephesi tarafından yürütüldü. Harekâtın hedefi, Alman kuvvetlerini Smolensk ve Bryansk bölgesinden çıkarmaktı. Smolensk, 1941 yılındaki I. Smolensk Muharebesi’nden beri Alman işgalindeydi.

<span class="mw-page-title-main">2. Yaş-Kişinev Taarruzu</span>

2. Yaş-Kişinev Taarruzu ya da Yaş-Kişinev Stratejik Taarruz Harekâtı, Doğu Romanya'daki Yaş ve Moldova'daki Kişinev gibi iki önemli kente yönelen Sovyet genel taarruzudur. Harekât, 20-29 Ağustos 1944 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Sovyet 2. Ukrayna Cephesi ve 3. Ukrayna Cephesi kuvvetleri, Alman ve Rumen kuvvetlerce gücü biçimde tutulan Kuzey Ukrayna Ordular Grubu mevzilerine taarruz ettiler. Kızıl Ordu'nun operatif hedefleri, bölgedeki Alman ve Rumen kuvvetlerini imha etmek, Moldavya'yı geri almak ve Romanya ile Balkanlar'a taarruz için uygun dayanaklar oluşturmaktı.

<span class="mw-page-title-main">Königsberg Kuşatması</span> Taarruz harekâtı

Königsberg Kuşatması, II. Dünya Savaşı sırasında Sovyet kuvvetlerinin giriştiği Doğu Prusya Taarruzu'nun son harekâtıdır. Sovyet kaynaklarının da dahil olduğu bazı kaynaklarda Königsberg Taarruzu olarak geçmektedir. Sovyet 3. Belarus Cephesi kuvvetleri, kente taarruzun ardından dört gün süren sert çatışmaların ardından, bugün adı Kaliningrad olan kente kontrolü sağladılar. Kentin Sovyet birliklerince kuşatılması 1945 yılının Ocak ayı sonlarında başlamıştı. Königsberg ile Pillau limanı arasındaki kara köprüsünü elde tutmak / ele geçirmek için şiddetli çatışmalar yapıldı. Fakat 1945 yılının Mart ayına gelindiğinde Königsberg, artık esas cephe hattının yüzlerce kilometre gerisinde kalmıştı. Sovyet birlikleri üç gün süren taarruzlarıyla Alman mevzilerini savunulamaz duruma düşürünce, 9 Nisan 1945'te Alman birlikleri teslim oldu ve bölgedeki çatışmalar sona erdi.

<span class="mw-page-title-main">Tatsinskaya Taarruzu</span>

Tatsinskaya Taarruzu, bir Sovyet tank kolordusunun, Stalingrad'da kuşatılan Mihver kuvvetlerin havadan ikmali için Luftwaffe tarafından kullanılan Tatsinskaya Havaalanı'nın ele geçirilmesi operasyonudur. Havaalanı, Stalingrad'daki Pitomnik Havaalanı'na sefer yapan iki havaalanından biridir. Harekât, General Vasili Badanov komutasındaki 24. Tank Kolordusu tarafından 1942 yılı Aralık ayı sonlarında, Küçük Satürn Harekâtı'nın son aşaması olarak gerçekleştirilmiştir. Sovyet kuvvetleri, taarruz ettikleri Tatsinskaya havaalanını ele geçirerek 300'den fazla uçağı yerde imha ettiler. Ağır tank kayıplarına karşın General Badanov'un başarısı parlak bir stratejik zafer olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Çatalca Muharebesi</span>

Birinci Çatalca Muharebesi 17 ve 18 Kasım [E.U. 4-5 Kasım] 1912 tarihinde gerçekleşmiş ve Osmanlı zaferi ile sonuçlanmıştır. Birinci Balkan Savaşı'nın Lüleburgaz Muharebesi'yle birlikte en büyük muharebelerinden biri olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kumanova Muharebesi</span> 23-24 Ekim 1912de yaşanmış ilk Balkan Savaşları muharebesi

Kumanova Muharebesi 23-24 Ekim 1912 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu topraklarının Sırbistan Krallığı'na yakın bölgesinde (Kumanova) yapılan bu muharebe Birinci Balkan Savaşı'nın başlıca muharebelerinden biridir. Savaş başlangıcından sonra kısa sürede Sırpların kazandığı önemli muharebelerden biri olup bu bozgun sonrası, özellikle firar eden askerlerden kaynaklı; ağır insan gücü kayıpları nedeniyle; Osmanlı yönetimi Vardar Ovası ve Makedonya'nın büyük kısmını, artlarında büyük miktarda top ve savaş malzemesi bırakarak terk etmek zorunda kalmışlardır.

Yaylım ateşi, temel olarak verilen bir komut üstüne hafif veya ağır ateşli silahların aynı anda ateşlenmesi ile oluşan atış perdesidir. Bu atış şeklinin icrası ile amaç düşmanın taarruza kalmasını engellemek, hareket kabiliyetini en aza indirmek veya zaten taarruza geçmiş düşman unsurun taarruzunu kırmaktır. Uygulamanın ilk kullanılmaya başlaması Napolyon Savaşları dönemine tarihlenir. Bu ilk devirlerde amaç belirli bir hat üzerinde sabit duran piyadeyi en kısa sürede etkisiz hale getirmek ve süvari taarruzunu olabildiğince kırmaktır. En yaygın ve ağır sonuçları olan uygulamaları ise teknolojinin de gelişmesi ile I. ve II. Dünya Savaşları sırasında görülmektedir. Özellikle 1. Dünya Savaşı sırasında yenilikçi bir ordu olan Fransız ordusu tarafından, bu savaş taktiği uygulanmıştır.