İçeriğe atla

Dönüşüm terapisi

Dönüşüm terapisi[1] (İngilizce: Conversion therapy), bireyin cinsel yönelim, cinsiyet kimliği veya cinsiyet ifadesini tıbbi veya psikolojik yöntemler kullanarak eşcinsel veya biseksüelden heteroseksüele, transtan cisgendera dönüştürmeyi amaçlayan sözdebilim uygulamalarına verilen genel isimdir.[2] Cinsel yönelim veya kimliğin değiştirilebileceğine dair güvenilir bir kanıt yoktur ve sağlık kurumları dönüşüm terapisi uygulamalarının etkisiz ve potansiyel olarak zararlı olduğu konusunda uyarılarda bulunmuştur.[3][4][5][6] Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık'taki tıp, bilim ve devlet kuruluşları, dönüşüm terapisinin geçerliliği, etkinliği ve etiği konusundaki endişelerini dile getirmişlerdir.[7][8][9][10][11][12] Günümüzde birçok sağlık kuruluşu bireylerin cinsel kimlik veya yönelimlerini patolojize etmenin depresyon, anksiyete, intihar eğilimi, benlik utancı gibi ağır ruh sağlığı sorunlarına sebep olduğunu belirterek dönüşüm terapisi uygulamasına şiddetle karşı çıkmaktadır.[13][14][15] Asya, Avrupa, Okyanusya ve Amerika'daki çeşitli devletler dönüşüm terapisine karşı yasalar çıkarmıştır. Birçok sivil toplum örgütü dönüşüm terapisi uygulamasının bir insan hakkı ihlali olduğunun altını çizmektedir.

Kurumsal görüşler

Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) ve aynı kısaltmalı Amerikan Psikoloji Birliği, cinsel kimlik ve yönelimi değiştirmeyi amaçlayan metotların, heteroseksüel olmayan cinsel yönelimler ve cisgender olmayan cinsel kimlikleri hastalık olarak gördüğü gerekçesi ile etik olmadığını belirtir.[7][16][17][18] Dünya Psikiyatri Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü'nün Panamerikan Sağlık Örgütü bölgesel ofisi dönüşüm terapisine karşı çıkan uluslararası kuruluşlardır.[19][20] Dünya Sağlık Örgütü transeksüellik, biseksüellik ve eşcinselliği tedavi gerektiren hastalıklar kategorisinden çıkarmıştır.[21][22]

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun İnsan Hakları Konseyi'ne 2020 yılında sunmuş olduğu bağımsız uzman raporunda dönüşüm terapisinin aşağılayıcı bir muamele olduğu ve işkence riski doğurduğu, devletlerin bu vakaları işkence ve kötü muameleyle ilgili uluslararası ve ulusal mevzuatlar ışığında değerlendirerek cezalandırması gerektiği belirtilmiştir.[23] Avrupa Parlamentosu ise 2022 yılında verdiği brifingde seçilen Avrupa Birliği üyesi devletlerin dönüşüm terapisi uygulamasını yasaklayan ulusal ve bölgesel mevzuatlarını karşılaştırmış, Avrupa Parlamentosu'nun dönüşüm terapisi uygulamasını şiddetle kınadığını, Avrupa Birliği üyesi tüm devletleri bu uygulamayı yasaklamaya davet ettiğini ifade etmiştir.[24]

Günümüzde dönüşüm terapisinin en önemli savunurları, köktendinci Hristiyan gruplar ve diğer dini örgütlerdir. Dönüşüm tedavisini savunan ana kuruluş, National Association for Research & Therapy of Homosexuality (NARTH) olup, laik bir kurum olmasına rağmen, genellikle dini gruplarla ortaklığı bulunmaktadır.

Türkiye

Türkiye bazlı Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD), eşcinselliğin tedavi edilip edilemeyeceği konusunda "Eşcinsellik bir hastalık olarak kabul edilmediği için bir tedavisi de yoktur." düşüncesini belirtmiş ve bu tedavi denemeleri için "Bu yöntemlerle eşcinsel bireylerin cinsel yönelimlerinde kalıcı değişiklik sağlandığı gösterilemediği gibi, uygulandığı kişide ruhsal ve bedensel hasara neden olabildiği saptanmıştır." ifadesinde bulunmuştur.[25]

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şahika Yüksel 2005 yılında eşcinselliğin bir hastalık olmadığını belirtmiş ve tıp etiği açısından tedavisinin uygunsuz olduğunu söylemiştir. Tedavi çalışmaları hakkında ise "...nasıl ki heteroseksüeller kendi cinslerine ilgi duymaya zorlanamazsa, eşcinseller de karşı cinsle yakınlaşmaya zorlanamaz." ifadesini kullanmıştır.[26]

Kaos GL Derneği tarafından 10-11 Eylül 2022 tarihlerinde İzmir'de düzenlenen LGBTİ+ Haklarına Disiplinler Arası Yaklaşımlar Sempozyumu'nda Hekimler ve LGBTİ+ Uygulama İlkeleri başlıklı sunumunda da Prof. Dr. Şahika Yüksel ''Cinsiyet kimliği doğumda atanan cinsiyetle örtüşmeyen kişiler kendilerini trans, transseksüel, transgender, nonbinary (ikilikdışı) başta olmak üzere çok çeşitli sözcüklerle tanımlayabilmektedir. Gebelik gibi, sadece ek tıbbi gereksinimleri olabilen bir durumdur. DSÖ'nün sınıflandırmasının güncel formunda (ICD-11) ise bu durum ruhsal bozukluklar dışında, farklı bir bölümde değerlendirilmektedir. Trans durumunu patoloji olarak sunmak “The Right to the Highest Attainable Standard of Health” ihlal eder.'' ifadelerini kullanmıştır.[1] [27]

Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) öncülüğünde Türk Psikologlar Derneği (TPD),Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), İstanbul Tabip Odası (İTO), Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (RUSİHAK), Psikolojik Danışmanlar Derneği (PD-DER), Travma Çalışmaları Derneği (TÇD), Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER), Psikoloji Öğrencileri Meslek Yasası Platformu (PÖMYAP) ve Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu (TPÖÇG) 2015 yılında Homofobik ve Transfobik Psikoloji/Psikiyatri Kitapları ve Uygulamaları Hakkında Açıklama başlıklı bir açıklama yayınlayarak ''Herhangi bir şekilde LGBTİ bireylere yönelik önyargı ve ayrımcılık içeren ve/veya eşcinselliğe/biseksüelliğe yönelik “tedaviler” öneren kitapların basımı ve satışı derhal durdurulmalıdır, kitapevlerinde raflarda bulunan bu tür kitaplar raflardan indirilmelidir. Ruh sağlığı alanında “onarım terapisi” adıyla veya başka adlarla yapılan ve eşcinselliği “tedavi ettiğini” iddia eden, ayrıca trans bireylere “hasta” muamelesi yapan tüm homofobik/transfobik uygulamalar ve terapilerden vazgeçilmelidir. Bizler bu metne imzacı olan kurumlar olarak bu tür homofobik/transfobik kitapların ve uygulamaların karşısında olduğumuzu, bunları ve sorumlularını kamuoyuna teşhir edeceğimizi, bu tür kitaplara ve kişilere/kurumlara karşı hukuki süreçlere başvuracağımızı ve de sürecin takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz. Tüm kişi ve kurumları, ruh sağlığı çalışanlarını, yayınevlerini, kitabevlerini ve de okurları söz konusu duruma karşı duyarlı olmaya ve süreci desteklemeye davet ediyoruz.'' ifadelerini kullanarak dönüşüm terapisi uygulamasına ve ilgili yayınlara karşı çıktıklarını belirtmişlerdir.

Türkiye'de Batı dünyasının genel görüşünden sapan düşünceler de bulunmaktadır. Türkiye'deki eşcinsellik tedavisini savunan hareketin özellikle psikolog Joseph Nicolosi'nin “Homoseksüelliği Önleme Rehberi” (Preventing Homosexuality) gibi yayınlarından etkilendiği belirtilmiştir.[28][29]

Eski Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili ve Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Hürriyet gazetesi yazarlarından Faruk Bildirici ile yaptığı ve gazetenin Pazar ekinde yayınlanan röportajda "Ben eşcinselliğin biyolojik bir bozukluk, bir hastalık olduğuna inanıyorum. Tedavi edilmesi gereken bir şey bence" demiştir.[30][31] Bu ifade Türkiye Psikiyatri Derneği tarafından eleştirilmiş ve doğru olmayan bir ifade olarak tanımlanmıştır.[32]

Metotlar

Amerika Birleşik Devletleri ve Batı Avrupa'daki dönüşüm terapisinde kullanılmış tarihi teknikler arasında lobotomi,[33][34] kimyasal hadım,[35] ele veya cinsel organa elektrik çarpması uygulanmasını esas alan engelleme terapileri, bulantı yapan ilaçlar ile homoerotik uyarıcıların eşzamanlı olarak verilmesi ve mastürbasyon sırasında koşullanma uygulamaları bulunur.

ABD'de kullanılan daha yeni klinik teknikler danışmanlık, görselleştirme, sosyal beceri eğitimi psikanalitik terapi ve grup baskısı ve dini kullanan ruhsal müdahaleler ile sınırlı olmuştur.[36] Onarım terapisi (İngilizce: Reparative therapy) terimi, genel olarak dönüşüm terapisi ile eşanlamlı olarak kullanılmıştır,[7] ancak psikolog Elizabeth Moberly ve Joseph Nicolosi ile ilişkili spesifik bir terapi türünü de ifade edebilir.

Yasal durum

  Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini değiştirmek amaçlı tıbbi uygulamalar yasaklı
  De facto yasak
  Duruma göre yasaklı
  Yasak önerilmiş veya onay bekliyor
  Herhangi bir yasak yok

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 17 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 
  2. ^ Fenaughty, John; Tan, Kyle; Ker, Alex; Veale, Jaimie; Saxton, Peter; Alansari, Mohamed (2023). "Sexual Orientation and Gender Identity Change Efforts for Young People in New Zealand: Demographics, Types of Suggesters, and Associations with Mental Health". Journal of Youth and Adolescence. 52 (1): 149-164. doi:10.1007/s10964-022-01693-3. ISSN 0047-2891. PMC 9813061 $2. PMID 36301377. 13 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2024. 
  3. ^ Cruz, David B. (1999). "Controlling Desires: Sexual Orientation Conversion and the Limits of Knowledge and Law" (PDF). Southern California Law Review. Cilt 72. s. 1297. 19 Eylül 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2016. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 
  5. ^ Cianciotto, Jason; Cahill, Sean (2006). "Youth in the Crosshairs: the Third Wave of Ex-gay Activism" (PDF). National LGBTQ Task Force. National LGBTQ Task Force Policy Institute. 6 Ekim 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 
  6. ^ Haldeman, Douglas C. (Aralık 1999). "The Pseudo-science of Sexual Orientation Conversion Therapy" (PDF). Angles: The Policy Journal of the Institute for Gay and Lesbian Strategic Studies. 4 (1). ss. 1-4. 7 Ocak 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2018. 
  7. ^ a b c American Psychiatric Association (Mayıs 2000). "Position Statement on Therapies Focused on Attempts to Change Sexual Orientation (Reparative or Conversion Therapies)". American Psychiatric Association. 23 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2007. In December of 1998, the Board of Trustees issued a position statement that the American Psychiatric Association opposes any psychiatric treatment, such as "reparative" or conversion therapy, which is based upon the assumption that homosexuality per se is a mental disorder or based upon the a priori assumption that a patient should change his/her sexual homosexual orientation. ... The validity, efficacy and ethics of clinical attempts to change an individual's sexual orientation have been challenged. To date, there are no scientifically rigorous outcome studies to determine either the actual efficacy or harm of "reparative" treatments. (references omitted) 
  8. ^ Just the Facts About Sexual Orientation & Youth: A Primer for Principals, Educators and School Personnel (PDF), Just the Facts Coalition, 1999, 22 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF), erişim tarihi: 14 Mayıs 2010 
  9. ^ Glassgold, JM (1 Ağustos 2009), Report of the American Psychological Association Task Force on Appropriate Therapeutic Responses to Sexual Orientation (PDF), American Psychological Association, 15 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF), erişim tarihi: 24 Eylül 2009 
  10. ^ Memorandum of Understanding on Conversion Therapy in the UK (PDF), Ocak 2015, 23 Ocak 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 19 Ocak 2015 
  11. ^ General Medical Council supports Memorandum on conversion therapy in the UK, Ocak 2015, 23 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 19 Ocak 2015 
  12. ^ Professional Standards Authority supports action by Accredited Registers on Conversion Therapy, Ocak 2015, 5 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 19 Ocak 2015 
  13. ^ "Conversion Therapy". www.aacap.org (İngilizce). 19 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2024. 
  14. ^ "The Lies and Dangers of "Conversion Therapy"". Human Rights Campaign (İngilizce). 1 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2024. 
  15. ^ "Position Statement on Conversion Therapy and LGBTQ Patients" (PDF). 29 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Ocak 2024. 
  16. ^ "LGBTQ Seksüel Orientation Change". www.apa.org. 26 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2024. 
  17. ^ Cianciotto, Jason; Cahill, Sean (2006). "Youth in the Crosshairs: the Third Wave of Ex-gay Activism" (PDF). National LGBTQ Task Force. National LGBTQ Task Force Policy Institute. 6 Ekim 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 
  18. ^ "APA RESOLUTION on Gender Identity Change Efforts" (PDF). 15 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Ocak 2024. 
  19. ^ "WPA Position Statement on Gender Identity and Same-Sex Orientation, Attraction, and Behaviours". wpanet.org. World Psychiatric Association. Mart 2016. 19 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. There is no sound scientific evidence that innate sexual orientation can be changed. Furthermore, so-called treatments of homosexuality can create a setting in which prejudice and discrimination flourish, and they can be potentially harmful. The provision of any intervention purporting to 'treat' something that is not a disorder is wholly unethical. ... WPA considers same-sex attraction, orientation, and behaviour as normal variants of human sexuality. It recognises the multi-factorial causation of human sexuality, orientation, behaviour, and lifestyle. It acknowledges the lack of scientific efficacy of treatments that attempt to change sexual orientation and highlights the harm and adverse effects of such 'therapies'. 
  20. ^ Lace-Evans, Olivia (30 Mart 2016). "Global health group takes on gay conversion therapy". BBC News. British Broadcasting Company. 1 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 
  21. ^ ICD-10, Chapter V: Mental and behavioural disorders: Disorders of adult personality and behaviour, World Health Organization, 2007, 13 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 28 Ağustos 2007 
  22. ^ "Dünya Sağlık Örgütü Trans Kimlikleri "Ruhsal Bozukluk" Kategorisinden Çıkardı". bianet.org. 18 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2024. 
  23. ^ "ODS HOME PAGE" (PDF). documents-dds-ny.un.org. 19 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Ocak 2024. 
  24. ^ "Bans on conversion 'therapies' The situation in selected EU Member States" (PDF). 23 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Ocak 2024. 
  25. ^ "Eşcinsellik (Homoseksüellik) | CETAD - Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği". www.cetad.org.tr. 24 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 
  26. ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 
  27. ^ Birliği, Türk Tabipleri. ""LGBTİ+ Haklarına Disiplinler Arası Yaklaşımlar Sempozyumu" Düzenlendi". Türk Tabipleri Birliği (İngilizce). 19 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2024. 
  28. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 17 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 
  29. ^ "Arşivlenmiş kopya". 17 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 
  30. ^ Faruk Bildirici (3 Ağustos 2013). "Eşcinsellik hastalık, tedavi edilmeli". Hürriyet. 29 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Kasım 2019. 
  31. ^ Oral Çalışlar (9 Mart 2010). "'Ahlaktan sorumlu' kadın bakan..." Radikal. 
  32. ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Kasım 2019. 
  33. ^ Cruz, David B. (1999). "Controlling Desires: Sexual Orientation Conversion and the Limits of Knowledge and Law" (PDF). Southern California Law Review. Cilt 72. s. 1297. 19 Eylül 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2016. 
  34. ^ Rieber, Inge; Sigusch, Volkmar (1979). "Psychosurgery on Sex Offenders and Sexual "Deviants" in West Germany". Archives of Sexual Behavior. 8 (6). ss. 523-527. doi:10.1007/bf01541419. 
  35. ^ Milar, Katherine S. (Şubat 2011). "The myth buster". Monitor on Psychology. 42 (2). s. 24. 5 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2016. 
  36. ^ Haldeman, Douglas C. (Haziran 2002), "Gay Rights, Patient Rights: The Implications of Sexual Orientation Conversion Therapy" (PDF), Professional Psychology: Research and Practice, 33 (3), ss. 260-264, CiteSeerX 10.1.1.506.1394 $2, doi:10.1037/0735-7028.33.3.260, 26 Ekim 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 17 Kasım 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Transfobi, transgender veya transseksüel kişilere ya da direkt olarak transseksüelliğe karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve olumsuz tutumu kapsamaktadır. Transfobi, toplumun cinsiyet normlarına uymayan insanlara karşı duyulan korkuyu, tiksintiyi, nefreti veya rahatsızlığı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir. Genellikle homofobik görüşlerle birlikte ifade edilir ve bu nedenle sıklıkla homofobinin bir türü olarak kabul edilir. Transfobinin mağdurlarından olan çocuklar tacize, okulda zorbalığa ve/veya okul içinde şiddete, koruyucu aileleri tarafından şiddete maruz kalmaktadırlar. Yetişkin mağdurlarsa kamuoyunda alaya, tacize, sataşılmaya, şiddet ile tehdide, soyguna uğramaya ve yanlış tutuklamaya maruz kalmaktadır ve bu yüzden birçoğu toplumda güvensiz hissetmektedir. Bazıları; trans olduğu için kovulacağından veya muhafazakâr politikaların, onları korumak için yasalara karşı çıkan dindar grupların etraflarını kuşatmasının baskısından dolayı sağlık hizmetini reddediyor veya işyeri ayrımcılığıyla mücadele ediyor. Kurbanların yüksek bir oranının cinsel şiddete maruz kaldığı rapor edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Eşcinsellik</span> Aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantiklik, cinsel çekim ya da cinsel davranış

Eşcinsellik veya homoseksüellik, aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantizm, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır. Eşcinsellik, bir yönelim olarak “kişiyi ağırlıklı olarak ya da tümüyle kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekimleri yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik” olarak ifade edilir. Aynı zamanda kişiyi bu çekimlere dayanan davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar.

Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel yönelim</span> kalıcı cinsel çekim modeli

Cinsel yönelim kişilerin karşı cinsiyete, hemcins veya cinsiyete veya birden fazla cinsiyete karşı romantik veya Cinsel çekim hissetmeye yönlendiren kalıcı kişisel bir niteliktir. Bu çekimler genellikle karşıcinsellik (heteroseksüellik), eşcinsellik (homoseksüellik), biseksüellik, altında toplanır; bununla beraber aseksüellik de bazen dördüncü kategori olarak tanımlanır. Bu kategoriler cinsel kimliklerin daha ayrıntılı dünyasını yönleridir. Örneğin, insanlar panseksüel veya poliseksüel, veya hiçbirinden olmak gibi diğer etiketleri de kullanabilir. Amerikan Psikologlar Derneği'ne göre, cinsel yönelim "aynı zamanda bir kişinin bu çekimlere dayanan, davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar".

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji ve cinsel yönelim</span>

Biyoloji ve cinsel yönelim, biyolojinin insan cinsel yöneliminin gelişimindeki rolünü inceleyen araştırma konusudur. Cinsel yönelimin kökeni olarak kesin bir şekilde tek bir ana sebep veya kaynak bulunamamıştır. Çeşitli araştırmaların sonuçları farklı hatta çelişen noktalara işaret etmektedir. Bilim insanları cinsel yönelimin genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olduğu üstüne hipotez kurmuştur. Cinsel yönelimin nedenlerini açıklama konusunda biyolojik teoriler daha çok benimsenmiştir ve biyolojik faktörler, genetik faktörlerle erken rahim ortamının kompleks etkileşimini içerebilir. Heteroseksüel, eşcinsel, biseksüel veya aseksüel yönelimin gelişimiyle bağlantılı olabilen bu faktörler genleri, doğum öncesi hormonları ve beyin yapısını kapsamaktadır.

Cinsel kimlik, kişinin romantik ve cinsel çekim hissettiği kişilerle ilgili kendisini nasıl tanımladığıdır. Cinsel kimlik aynı zamanda kişilerin kendilerini bir cinsel yönelimle tanımladığında veya tanımlamadığında ya da herhangi bir cinsel yönelimle tanımlamamayı uygun bulduğunda kullanılan cinsel yönelim kimliği olarak da bilinir. Cinsel kimlik ve cinsel davranış, cinsel yönelim ile yakından bağlantılı olsa da birbirinden ayrılır. Cinsel kimlik kişinin kendisini kavrayışını, cinsel davranış kişi tarafından uygulanan cinsel eylemi, cinsel yönelim ise kişinin karşı cinse, hemcinse, her iki cinsiyete hissettiği ya da hiçbir cinse hissetmediği romantik ya da cinsel çekimi ifade eder.

Çevre ve cinsel yönelim insanların cinsel yöneliminin gelişimindeki olası çevresel faktörleri konu alır. Bazı araştırmacılar çevresel faktörleri hormonal faktörlerden ayırırken diğerleri doğum öncesi hormonlar gibi biyolojik faktörleri çevresel faktörlerin bir parçası olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">Doğum öncesi hormonlar ve cinsel yönelim</span>

Doğum öncesi hormonal teori, belli hormonların fetüsün cinsiyet farklılaşmasında rol oynaması gibi kişinin cinsel yönelimine de etki ettiğini söyler. Doğum öncesi hormonlar cinsel yönelimin ana belirleyicisi olabilir ya da genler, biyolojik faktörler, çevresel ve sosyal durumlarla birlikte yardımcı bir faktör olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Asya'da LGBT hakları</span>

Asya'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) hakları dünyanın diğer bölgelerine göre daha sınırlıdır. Eşcinsellik bu kıtanın on bir ülkesinde yasa dışı kabul edilmektedir. Dokuz ülke eşcinsel kişilerin orduda bulunmalarına izin vermektedir. Yalnızca İsrail LGBT kişilere daha fazla hak sağlamaktadır.

Hiperseksüalite, cinsel dürtüleri çok artmış ya da cinsel aktivitesi son derece sık veya aniden beliren kişileri nitelendirmek için kullanılan terimdir. Hiperseksüaliteye bazı tıbbi durum ve uygulamalar neden olabilmesine rağmen, çoğu durumda nedeni bilinmemektedir. Bipolar bozukluklar gibi ruhsal sağlık sorunları hiperseksüalitenin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Ayrıca alkol ve bazı ilaçlar kişilerdeki sosyal ve cinsel çekingenlikleri etkileyebilir. Bir dizi hiperseksüaliteyi açıklamak veya tedavi etmek amacıyla bazı teorik modeller kullanılmıştır. Özellikle popüler medyada en yaygın olan kanı, bu kişilerin cinsel bağımlı olduklarına dair yaklaşımdır fakat bu kanı üzerinde seksolojistler herhangi bir görüş birliğinde bulunmamaktadır. Bu durum için yapılan açıklamalar genel olarak, eylemin kompulsif davranışlar ve dürtüsel davranış modelleri olduğu yönündeki teorileri içerir.

<span class="mw-page-title-main">Lübnan'da LGBT hakları</span>

Lübnan'da LGBT bireyler, LGBT olmayan bireylerin uğramadığı yasal ve sosyal zorluklarla yüz yüze gelmektedir. Buna rağmen, Arap Dünyası'nın diğer ülkelerine göre çok daha fazla özgürlüklere sahiptirler. Çeşitli mahkemeler, Lübnan Ceza Kanunu'nda "doğanın yasalarına aykırı" cinsel ilişkileri yasaklayan 534. maddenin LGBT bireyleri tutuklamak için kullanılmaması gerektiği sonucuna varmış; bu nedenle eşcinsellik de facto olarak yasaldır.

Cinsel akışkanlık, cinsellik veya cinsel kimlikte bir veya daha fazla değişikliktir. Cinsel yönelim çoğu insan için istikrarlıdır ancak bazı araştırmalar bazı insanların cinsel yönelimlerinde değişiklik yaşanabileceğini göstermektedir ve bu kadınlarda erkeklere göre daha olasıdır. Cinsel yönelimin psikoterapi ile değiştirilebileceğine dair bilimsel bir kanıt yoktur. Cinsel kimlik bir bireyin hayatı boyunca değişebilir ve biyolojik cinsiyet, cinsel davranış veya gerçek cinsel yönelim ile uyumlu olabilir veya olmayabilir.

Maruz bırakma terapisi, davranışçı terapide anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan bir tekniktir. Maruz bırakma terapisi, hedef hastayı herhangi bir tehlikeye neden olmaksızın kaygı kaynağına veya bağlamına maruz bırakmayı içerir. Bunu yapmanın, endişelerini veya sıkıntılarını aşmalarına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Prosedürel olarak, laboratuvar kemirgenleri üzerinde geliştirilen korku yok olma paradigmasına benzer. Çok sayıda çalışma, genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, TSSB ve spesifik fobiler gibi bozuklukların tedavisinde etkinliğini göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kinsey ölçeği</span>

Kinsey ölçeği ya da diğer adıyla Heteroseksüel-Homoseksüel Derecelendirme Ölçeği, bir kişinin cinsel yönelimini belirli bir deneyime veya bir uyarıcıya verdiği reaksiyona göre tanımlamak için kullanılan ölçek. Ölçek 0 ila 6 arasındadır; 0 sadece heteroseksüel, 6 sadece homoseksüel anlamına gelir. Kinsey Raporlarının hem erkek hem de kadın versiyonlarında "X" olarak nitelendirilen, "sosyo-cinsel temas veya tepki yok" anlamına gelen bir ölçüt daha vardır. Raporlar ilk olarak Sexual Behavior in the Human Male (1948) adlı kitapta Alfred Kinsey, Wardell Pomeroy ve diğerleri tarafından yayımlandı. İnsan Erkeğinde Cinsel Davranış'ta (1948) yayınlandı. Daha sonra kitabın kadın versiyonu olan Sexual Behavior in the Human Female (1953) kitabında da yer aldı.

Eşcinsel olumlayıcı psikoterapi, heteroseksüel olmayan kişiler için cinsel yönelim gerçekliği ve kendini kabule ilişkin rahatlığına odaklanan ve onları heteroseksüel olarak "değiştirmeye" çalışmayan bir psikoterapi biçimidir. Amerikan Psikiyatri Birliği, eşcinsel olumlayıcı psikoterapi için yönergeler ve gereçler sunar. Olumlayıcı psikoterapi, eşcinselliğin, evrensel ilmî fikir birliğine göre, bir ruhsal bozukluk olmadığını kabul eder. Eşcinsel kimliği benimsemek ve onaylamak diğer ruhsal bozukluk veya madde bağımlılığı, intihar gibi durumlardan kurtulmanın yöntemi olabileceği belirtilir. Amerikan Psikiyatri Birliği'ne göre dinî inançları eşcinsel davranışlara karşı olarak yorumlayan danışanlar, dinî ve cinsel benlikleriyle çatışan başka bir terapi metodu ile ilerleyebilirler.

Ex-ex-gay insanlar, cinsel yönelimlerini heteroseksüel olarak değiştirmek amacıyla eskiden ex-gay harekete katılan, ancak daha sonra heteroseksüel olmayan yönelime sahip olduklarını kamuya açık bir şekilde ifade eden kişilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Kink</span>

İnsan cinselliğinde kink, basmakalıp olmayan cinsel uygulamaların, kavramların veya fantezilerin kullanılmasıdır. Terim, bu tür davranışları "düz" veya "sade" cinsel adetler ve eğilimlerle karşılaştırmak için kişinin cinsel davranışındaki "ilginçlik" fikrinden türemiştir. 21. yüzyılda BDSM, deri ve fetiş gibi ifadelerle birlikte "kink" terimi, parafili teriminden daha yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Bazı üniversitelerde, daha geniş LGBTI ilgisi bağlamında, kinke odaklanan öğrenci örgütleri de bulunmaktadır. Psikolog Margie Nichols, kinki "LGBTQ'daki 'Q'yu oluşturan varyasyonlardan" biri olarak tanımlar.

Marsha M. Linehan Amerikalı bir psikolog ve yazardır. Davranış bilimini kabul ve farkındalık gibi kavramlarla bağdaştıran bir tür psikoterapi olan diyalektik davranış terapisinin (DBT) yaratıcısı ve geliştiricisidir.

<span class="mw-page-title-main">Cindy Meston</span>

Cindy Meston, kadın cinsel uyarılmasının psikofizyolojisi üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanınan Kanadalı-Amerikalı bir klinik psikologdur. Austin'deki Texas Üniversitesi'nde Klinik Psikoloji profesörü, Cinsel Psikofizyoloji Laboratuvarı Direktörü ve Kadınlar Neden Seks Yapar kitabının yazarıdır. 2016 yılında BBC, Meston'u dünyadaki en etkili ve ilham verici 100 kadından biri olarak seçmiştir.

Cinsel terapi, cinsel işlevin geliştirilmesi ve cinsel işlev bozukluklarının tedavisi için kullanılan bir terapi stratejisidir. Bu, erken boşalma, geç boşalma, sertleşme bozukluğu, cinsel ilgi veya uyarı eksikliği, ağrılı cinsel ilişki gibi işlev bozukluklarını içerir. Ayrıca, cinsel ilgi alanlarına uymayan cinsel ilgi alanları (parafili), cinsel kimlik ve yönelim gibi konularda yaşadıkları sorunları ele alan, aşırı aktif libido veya hiperseksüalite, cinsel özgüven eksikliği ve cinsel istismarın üstesinden gelme ; yaşlanma, hastalık veya engellilikle ilişkili cinsel sorunları içerir.