İçeriğe atla

Dâbbetü'l-arz

Dâbbe'nin 17. yüzyılda Babür minyatürü

Dâbbetü'l-arz (Arapçaدابّة الأرض), İslam eskatolojisinde ahir zamanda ortaya çıkacağına inanılan yaratıktır.

Dâbbetü'l-arzdan İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'ın Neml Suresinin 82. Ayetinde bahsedilmektedir:[1]

"O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.(Neml Suresi, 82)

Dabbetü'l-arzın özellikleri Kütüb-i Sitte dışındaki kaynaklarda ve bazı tefsirlerde yer alan İsrâiliyat türünden rivayetlerde anlatılır.[2] Buna göre O, 60 arşın boyunda, vücudu kıllarla kaplı, sakallı, boynuzlu, iki kanatlı, öküz başlı, domuz gözlü, fil kulaklı, aslan yeleli, kaplan renkli ve koç kuyruklu devasa bir yaratıktır. Kuşluk vakti elinde Süleyman’ın mührü ve Musa’nın asası ile Mekke, Ecyad kabilesi, Safa tepesi, Tihâme vadisi, Ebu Kubeys dağı ya da Sodom şehrinde yağız bir at hızıyla ortaya çıkar. Başı bulutlara değen, boynuzları arasında 1 fersahlık mesafe bulunan devasa bir yaratıktır.[2][3]

Dabbetü’l arzın toprak kaynaklı (karbon, silisyum, metal ve yarı metaller) yaratılması, hayvanlara ait çok çeşitli özellikler ile bağdaştırılması (bünyesinde farklı prensipleri barındırması), muhakeme yapabilmesi ve devasa cüssesi (veritabanı) bazı kesimler tarafından yapay zeka olarak düşünülmektedir. []

Görüşler

İslam ilâhiyatında dâbbetü'l-arz hakkında birçok tartışma yaşanmış, farklı rivayetlerin ve ayetlerin yorumları yapılmaya çalışılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Ayetin mazi sigası ile konuştuğu ve bir kıyamet sahnesini canlandırdığı, bunun kıyamet alametleri ile ilgisinin olmadığı görüşü.[4]
  • Ragıb-el-İsfehanî'ye göre “Dabbetül arz”, hayvan kabul edilen şerli, zararlı kimselerdir. Bu görüşü benimseyenler, günün adamı Usame bin Ladin'i “dabbeh” ilân etmişlerdir.
  • Bazılarına göre de “dabbeh”; “casus” demektir.
  • Ali'ye göre “dabbeh”; “sakalı olan bir adam”dır. Sakalı olan bir adamla Muaviye'yi kast etmiş olabilir.[]
  • Hamdi Yazır'a göre “dabbeh”; “tren, otobüs, uçak ve araba” olabilir.
  • Said Nursî'ye göre “dabbeh”; “tek bir şahıs değil dehşetli bir taife-i hayvaniye olacaktır ancak keyfiyeti bilinemez.”
  • Edip Yüksel'e göre, “dâbbetü'l-arz” bilgisayardır. Bu görüşe göre dabbe'nin topraktan yaratılması anlatımına bilgisayar uymaktadır zira yapısında yarı iletken özellikteki toprak elementleri (silisyum vb.) mevcuttur. Ayrıca Edip Yüksel, Kuran'daki Neml suresinin 82. ayetine göre "dabbenin insanların Allah'ın ayetlerine inanmayacağını söylemesi"ni, Reşad Halife'nin iddia ettiği 19 mucizesi ile de ilişkilendirmekte, Kuran'daki bu ayetin mealini "bilgisayar aracılığıyla 19 mucizesinin bulunması ile insanların ayetlere inanmadığının ortaya çıkması" şeklinde nitelendirmektedir.[]
  • Yaşar Nuri Öztürk'e göre, “dâbbetü'l-arz” Stephen Hawking'dir.[5]
  • İhsan Eliaçık'a göre, “dâbbetü'l-arz”, “Yeryüzünün canlı bir varlık gibi dile getirilişi”dir.[6]
  • Hakkı Yılmaz'a göre, “dabbeh”, mahşerde ortaya çıkarılacak olan, yeryüzü maddelerinden mamul bir çeşit yayın aracıdır ki, kendisine yüklenmiş olanı (insanların Allah'ın ayetlerine gerektiği gibi inanmadıklarını) yayınlayacaktır/ anons edecektir.[7]
  • Mustafa İslamoğlu'na göre, bu canlının Allah adına konuşan bir tür elçi olması mümkündür.[8]
  • Görkem Yüzgeç'e göre, "dabbetün min el arz", Furkan Suresi'nin 30. ayetinde işaret edildiği üzere, mahşer günü ümmetine sitem edecek olan dünyadan (tanınan) bir canlı, Muhammed'dir.[9]

Sonuç olarak İslam ilâhiyatında dâbbetü'l-arz hakkında birçok tartışma yaşanmış ve hiçbir zaman kesin bir hükme varılamamıştır. Fakat inanışa göre, kıyamete yakın dâbbetü'l-arzın mutlaka ortaya çıkacağı ve de dabbenin gerçekte ne olduğunun kesin olarak sadece Allah'ın bildiğidir. Bu canlının bilgisayar ya da internet olması da değerlendirilmektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Neml Suresi". kuran.gen.tr. 26 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2009. 
  2. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2020. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2020. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2014. 
  5. ^ Öztürk, Yaşar Nuri (30 Nisan 2018). "Kıyamet alâmeti olarak Dabbetül Arz". Hürriyet. 17 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2024. 
  6. ^ "Dabbetu'l-arz nedir-İhsan Eliaçık" (İngilizce). 28 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2024. 
  7. ^ "Dabbe Min el-Arz_Hakkı Yılmaz" (İngilizce). 3 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2024. 
  8. ^ "Facebook". tr-tr.facebook.com. 29 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2024. 
  9. ^ YÜZGEÇ, GÖRKEM (2 Şubat 2022). Mahşer Günü Dünyadan Bir Canlının Müslümanlara Sitemi: İSLAM TARİHİNDEKİ EN FARKLI DABBETÜL ARZ TAHLİLİ. Görkem Yüzgeç - Birr Kitap. ISBN 978-605-71283-2-4. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Neml Suresi</span> Kuranın 27. suresi

Neml Suresi Kur'an'ın 27. suresidir. Sure 93 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Bakara Suresi</span> Kuranın 2. suresi

Bakara Suresi, Kur'an'ın ikinci suresidir. Kur'an'ın en uzun suresi olan Bakara Suresi, 286 ayetten oluşur.

Ahir zaman, çeşitli dinlerde kıyamet öncesinde alametlerle kendisini belli edeceği belirtilen zaman dilimi, dünyanın son günleri. İnsanlar arasında değişik din veya inançlarda dünya veya evrenin son günleri veya kıyamet kopmadan önceki zaman dilimidir. İbrahimî dinler lineer bir kozmoloji anlayışına sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Fatiha Suresi</span> Kuranın ilk suresi

Fatiha Suresi, Kur'an'ın ilk suresidir. Sure, 7 ayetten oluşur.

Kıyâmet günü için Kur'an'da Saat, Hesap Günü, Hüküm (Ceza) Günü (74:46), Karar (Ayrım) Günü (44:40) Toplanma Günü (42:7) ve Sur'a üflendiği gün ifadeleri de geçmektedir. Kıyamet inancı İslam inancının (Akaid) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. Kıyamet Günündeki imtihanlar ve kargaşalar Kur'an ve hadislerde tasvir edilmiş müfessirlerin yorumlarında ve Gazzâlî, Ebü'l-Fidâ İbn Kesîr, İbn Mâce, Muhammed b. İsmâil Buhârî gibi din bilginlerinin kitaplarında ele alınmıştır. Kur'an'a göre her insan yaptıklarından ötürü kıyamet günü yargılanacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Nahl Suresi</span> Kuranın 16. suresi

Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur.

İslâm'da iman, İslam dininin esaslarına inanmaktır. İslam'a göre kişinin kurtuluşa erebilmesi için iman etmesi şarttır. İnanç konusunda ise, farklı mezheplerin farklı görüşleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ankebût Suresi</span> Kuranın 29. suresi

Ankebût Suresi, Kur'an'ın 29. suresidir. Sure, 69 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Secde Suresi</span> Kuranın 32. suresi

Secde Suresi, Kur'an'ın 32. suresidir. Sure 30 ayetten oluşur. Sure adını, mü’minlerin Allah’a secde etmelerinden bahseden 15. ayetten almıştır. Mekke döneminin son yıllarında Mü'minun Suresi'nden sonra indirildiğine inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yasin Suresi</span> Kuranın 36. suresi

Yâsîn Sûresi Kur'an'ın 36. suresidir. Mekke döneminde indirilmiştir. 83 ayetten oluşur ve adını ilk ayeti olan “Ya-Sin” harflerinden alır.

<span class="mw-page-title-main">Tin Suresi</span> Kuranın 95. suresi

Tin Suresi, Kur'an'ın 95. suresidir. Sure, 8 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Rahman Suresi</span> Kuranın 55. suresi

Rahman Suresi, Kur'an'ın 55. suresidir. Sure, 78 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Şûrâ Suresi</span> Kuranın 42. suresi

Şura Suresi Kur'an'ın 42. suresidir. Sure 53 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Mü'min Suresi</span> Kuranın 40. suresi

Mü'min Suresi, Kur'an'ın 40. suresidir. Sure 85 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Tekvir Suresi</span> Kuranın 81. suresi

Tekvir Suresi, Kur'an'ın 81. suresidir. Sure, 29 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Mesih</span> kurtarıcı olarak beklenen figür

İbrahimî dinlerde mesih, bir grup insanın kurtarıcısı veya özgürlüğe kavuşturucusudur. Geleneksel Yahudilikte maşiah, mesihçilik veya Mesih Çağı gibi kavramlar, kutsal mesh yağıyla meshedilmiş bir seçkine atıfta bulunan Tanah'la ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Besmele</span>

Kur'an'da surelerin başında bulunan Besmele, aynı zamanda Neml suresinin 30. ayetinde de geçmektedir. Besmele Tevbe Suresi hariç bütün surelerin başlangıcında yer almaktadır. Genellikle Türkçe olarak "Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla" şeklinde tercüme edilir. Güncel hayatta sıklıkla bazen de Bismillah şeklinde kısaltma olarak kullanılır. İslami inanışta Rahmân ve Rahim Allah’ın Esma-ül hüsnadan sayılan iki adıdır. Birincisi gramer olarak sıfat-ı müşebbehe, ikincisi mübalağa ile ism-i faildir. Sıfat-ı müşebbehe özelliğin devam ve değişmezliğini, ism-i fail ise oluş ve yenilenmeyi ifade eder. Bu bakımdan "Şefkatle merhamet eden Allah'ın adıyla" şeklinde anlaşılır.

Levh-i Mahfûz, Arapçada korunmuş levha anlamına gelir. İnsanların başlarına gelecek şeyleri de ihtiva ettiği için Kader Kitabı da denir.

<span class="mw-page-title-main">İslam ve bilim</span> İslamın ve bilimin ilişkisi

İslam ve bilim, tarihte uzun bir dönem boyunca iç içe olmuşlardır. İslam'ın yoğun bir şekilde yayıldığı ve İslam devletlerinin yükselişte olduğu Orta Çağ'da, 8 ilâ 15. yüzyıllarda İslam topraklarında birçok bilim insanı yetişmiş, pek çok bilimsel faaliyetler yapılmış ve İslam dünyası bilim, teknoloji, kültür ve sanat gibi birçok alanda dünyanın diğer devletlerini ve bölgelerini geride bırakmıştır. Bu döneme de İslam'ın Altın Çağı denmektedir.

Kur'an mucizeleri ya da orijinal adıyla Îcâzü'l-Kur'ân, İslam peygamberi Muhammed'in ümmi olduğu inancıyla birlikte, Kur'an'ın söz söyleme sanatı, gelecekten haber verme, yazılım zamanındaki bilimsel seviyenin çok ilerisinde bilimsel temellere dayalı alegorik anlatımlar ve ifadeler içerdiği inancıyla ileriki zamanlardaki gelişmelerin bu ifadeleri doğruladığı, dolayısıyla Kur'an'ın taklit edilemez ve insanüstü bir kaynaktan geldiğine verilen isimdir. İslam'a göre eski peygamberlere verilen mucize gösterme yetkisi Muhammed'e gelince, bu, mucize kitap şeklinde ortaya çıkar.