Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri ise efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beg idi.

Ergenekon Efsanesi veya Ergenekon Destanı; kaynaklara göre Göktürklerin yeniden doğuşuna ilişkin hikâye.

Ön Bulgarlar veya Protobulgarlar, asıl kitlesini Ogur kitlelerinin oluşturduğu, 7. yüzyılda Karadeniz'in kuzeyi ile daha sonra İdil Nehri ve Tuna nehri bölgelerinde de yaşamış, Türkçe konuşan, yarı göçebe Türk kökenli bir halk. Sabir, Uz, Hazar v.b diğer Türk kökenli halklardan kalıntıları da içlerinde barındırmakla birlikte, bazı Fin-Ugor boylarının da Ön Bulgarların içinde yer aldığı bilinmektedir. Ayrıca aralarında Sarmat ve Alan kökenli kitlelerin de var olduğu düşünülmekte. İdil Tatarları ve Çuvaşlar, Ön Bulgarların ya da İdil Ön Bulgarlarınının soyundan gelen torunlarıdır.

Bumin Kağan veya İllig Kağan, Türk adıyla kurulmuş ilk devlet olan ilk Göktürk Kağanlığı'nın kurucusudur.

Yakub Beg, Hokand Hanlığı'nın Özbek kökenli askeri.

Erkek, eril insan. Erkek terimi genellikle yetişkin bir eril bireyi kastetmekte kullanılırken, oğlan terimi ise eril bir çocuk veya ergeni tanımlamak için kullanılır. Ancak erkek terimi aynı zamanda bazen yaş gözetmeksizin bir eril insanı tanımlamak için de kullanılır; tıpkı "erkek basketbolu" ifadesinde olduğu gibi.

Hiung-nu, Türkçe tarihyazımında bilinen isimleri ile Büyük Hun İmparatorluğu veya Asya Hun İmparatorluğu, eski Çin kaynaklarına göre MÖ 3. yüzyıl ile MS 1. yüzyılın sonları arasında doğu Avrasya bozkırlarında yaşamış göçebe halklardan oluşan kabileler konfederasyonudur. Bilinen ilk Türk devletidir. Hiung-nu halkı hakkındaki bütün bilgiler dağınık Çin kaynaklarına ve arkeolojik bulgulara dayanmaktadır. Dilleri hakkındaki değişik varsayımlar, Çin kaynaklarında bulunabilen çoğunluğu kişi ve unvan adları olan sözcüklere dayanmaktadır. Dillerindeki sözcüklerin Çin lehçelerindeki transkripsiyonlarına göre dillerinin Türk, İrani, Moğol, Ural, Yenisey kökenli veya yalıtık dil olduğuna ve hatta halkın çok uluslu olduğundan dilin de karışık bir dil olabileceğine dair görüşler bulunmaktadır.

Usun ya da Wusun ya da Vusun,, Han Hanedanı döneminde yaşamış göçebe-yarı göçebe Türk veya Hint-Avrupa kökenli bir halk. Çin kaynaklarının aktardığına göre Çin'in kuzey batısında Yüeçiler'e yakın bir bölgede yaşamış, Yüeçiler tarafından yenilgiye uğratılınca MÖ 176 yıllarında Hiung-nu'ların egemenliğine girmiş, daha sonra İli Nehri ve Issık Göl bölgesine yerleşmiş ve en azından beş yüzyıl boyunca bölgedeki gücünü korumuştur.
Kağan, kaan veya hakan, Moğol ve Türk devletlerinde hükümdarlar tarafından kullanılan unvanlardan birisi ve göreceli olarak en eskilerindendir. Avarlar döneminden beri Türk devlet kültürü "kağan" sözcüğünü barındırmaktadır. Bu bağlamda "kağan", Tanhu, Bey, Toktamış, Giray gibi Türkçe bir sözcük olup Türk devletleri için ayırt edici bir özellik de oluşturur. Kağanın eşine ise kağatun denilir.

Soğdya, Orta Asya'da geniş tarihi ve coğrafi bir alan.

Irk Bitig, 9. veya 10. yüzyıla ait çift dilli bir el yazmasıdır. Yazmanın büyük çoğunluğu Orhun alfabesi ile Eski Türkçe yazılmış olup kehanet ve falcılık hakkındadır, ancak girişinde ve sonunda Çince Budist metinler ihtiva etmektedir. Macar-İngiliz arkeolog Aurel Stein tarafından 1907'de günümüzde Çin'in Dunhuang şehri civarında yer alan Bin Buda Mağaraları'nda keşfedilmiştir. Aurel Stein tarafından Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen'ı yollanarak Thomsen tarafından incelenmiştir. Günümüzde British Library'nin kataloğunda bulunmaktadır.

Buhara Emirliği, Aştarhan hanedanı'nın son hanı olan Ebül Gazi zamanında, Muhammed Rahim Han yönetimindeki Moğol kökenli Mangıtlar tarafından kurulan Özbek devleti. Moğol kökenli ancak Cengiz Han soyundan olmayan Mangitler 1747'de Buhara'yı işgal ederek 1753'te Emirliğini ilan etmişti. Dönemin Orta Asya'nın töresine göre Cengiz Han soyundan gelmeyen Han olamadığı için 1756'de "Amīr al-Mu'minīn" unvanını kullanmıştı. Ve 1785 yılında Aştarhan hanedanının Buhara Hanlığını yok etmişti.
Han, eski Türk - Moğol topluluklarında hükümdar. "Ulu insan", "lider" anlamları taşımaktadır. Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. İngilizcede king denilen kral sözcüğünün Türkçedeki karşılığıdır.
J. R. R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evreninde Cüceler, Arda'da yaşayan bir ırkın adıdır. Arda, gerçek Dünya'nın kurgusal tarih öncesi dönemindeki adıdır. Bu kurgusal tarihi devirde, Arda'da Orta Dünya, Aman, vd. kıtalar olduğu yazar tarafından hikâye edilir. Cüce ırkı, Orta Dünya kıtasında yaşardı.
İşad, eski Türklerdeki yüksek rütbeli komutanları tanımlamak için kullanılan terimdir. Bu kavram ayrıca Araplar tarafından Hazar Türklerinin komutanlarını tanımlamak için Kağan Beg biçiminde kullanılmıştır. Bu unvana en çok, eski Türk yazıtlarında ve Bugut Yazıtı'nda rastlanmaktadır. Unvanın Türklerdeki bilinen ilk kullanıcısı Göktürklerin kurucusu Bumin Kağan'ın babası Bilge Şad'dır.
Kulun Beg, Özmiş Kağan'ın ölümüyle yıkılan İkinci Göktürk Kağanlığı'nı yeniden canlandırmak isteyen, Türk asilzadesidir. Kağan, değildir. Kutluk Bilge Kül Kağan tarafından öldürülmesiyle, fiilen biten Göktürk Kağanlığı, hukuki olarak da son bulmuştur.

Kırım, Doğu Avrupa'da, Karadeniz'in kuzey kıyısında yer alan ve Karadeniz ile Azak Denizi tarafından çevrelenen Ukrayna’da bulunan bir yarımada. Ukrayna'nın Herson Oblastı'nın güneyinde ve Rusya'nın Kuban bölgesinin batısında bulunmaktadır. Perekop Kıstağı ile Herson Oblastı'na bağlanmaktadır ve Kerç Boğazı ile Kuban'dan ayrılmaktadır.
Hatun veya Katun, Türk Kağanlarında ve sonraki Moğol İmparatorluğu'nda belirgin bir şekilde kullanılan "han" veya "Kağan"ın karşılığı olan bir kadın asalet unvanıdır.

Germen mitolojisi de dahil olmak üzere Germen folklorunda cüce, dağlarda ve yeryüzünde yaşayan bir varlıktır. Bu varlık; bilgelik, demircilik, madencilik ve zanaatkarlık ile çeşitli şekillerde ilişkilidir. Cüceler bazen kısa ve çirkin olarak tanımlanırken bazı bilim insanları, bunun varlıkların komik tasvirlerinden kaynaklanan daha sonraki bir gelişme olup olmadığını sorgulamıştır. Cüceler; modern popüler kültürde, çeşitli medyada tasvir edilmeye devam etmektedir.
İran Gürcüleri veya Fereydan Gürcüleri Gürcü kökenli İran vatandaşlarıdır. Bugünkü Gürcistan, eski zamanlarda Ahameniş ve Sasani imparatorluklarına zaman zaman bağlı olarak yönetildi ve 16. yüzyıldan 19. yüzyılın başlarına kadar Safeviler ve daha sonra Kaçarlar olmak üzere İran'a bağlı krallıklara sahipti. Şah Abbas, selefleri ve halefleri, Kızılbaşların gücünü azaltmak, endüstriyel ekonomiyi geliştirmek, orduyu güçlendirmek ve çeşitli bölgelerde İsfahan, Mazandaran ve Huzistan eyaletleri de dahil olmak üzere İran'da yeni inşa edilen şehirleri doldurmak amacıyla yüzbinlerce Hristiyan ve Yahudi Gürcüyü zorla bu topraklara sürgün etti. Aralarında soyluların da bulunduğu bir kısmı da yüzyıllar boyunca gönüllü olarak göç etti ve bazıları da 19. yüzyılda Rusya'nın Kafkasya'yı ele geçirmesinden sonra muhacir olarak İran'a göç etti. Feridunşehr'in Gürcü topluluğu, Fars dili ve Oniki İmamcı Şii İslam gibi İran kültürünün belirli yönlerini benimsemek zorunda kalmalarına rağmen bugüne kadar Gürcü kimliklerini korudular.