İçeriğe atla

CyberKnife

CyberKnife

CyberKnife, Stereotaktik radyocerrahi (SRS) ya da radyoterapi (SRT) (ışın tedavisi) yapabilen yeni teknoloji bir cihazdır. SRS ya da SRT, hastada uzaysal koordinatların belirlenmesinden sonra hastalığın ya da hedefin yok edilmesi, küçültülmesi, büyümesinin durdurulması anlamına gelmektedir. SRS aslında uzun yıllar beyindeki lezyonların tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Gammaknife denilen cihazla uzun yıllardır bir deneyim elde edilmiştir. 1990 lardan sonra bilgisayar teknolojisinde ve görüntüleme yöntemlerinde meydana gelen hızlı değişim beyinde uygulanan tedavilerin beyin dışındaki vücutta uygulanması görüşünü ortaya çıkarmıştır. Beyindeki lezyonların SRS ile tedavisi beyinde tedavi sırasında hareket olmaması, kafatası kemikleri içinde hareketsiz durması, göreceli olarak bu koordinatların kolay belirlenmesi nedenleri ile komplike bir iş olmaktan uzaktı. Vücuttaki diğer hedeflerin SRS ile tedavisi ise solunum nedeni ile hem normal dokuların, hem de yok edilmesi istenen hedeflerin tedavi sırasında hareket etmesi nedeni ile işi zorlaştırmaktaydı. İşte "Cyberknife" bu amaç için bir beyin cerrahı olan Dr. John Adler tarafından 1990 ların başından itibaren geliştirilen ve 2000 li yıllarda kullanılmaya başlanan bir cihazdır.

Cyberknife klasik ışın tedavisi olan radyoterpinin bir alternatifi değil cerrahi tedavilerin alternatifidir. Kabaca tüm kanser tedavilerinin günümüzde % 10-20 si için uygundur. Hedefin ya da tümörün çevresindeki normal dokulara az, tümör dokusuna ise mümkün olan en fazla radyasyonu vererek yok olmasını sağlayan ve her tür kanserin tedavisinde kullanılan yeni bir tedavi teknolojisidir. Bu yöntemle kansersiz dokulara verilen zarar en aza indirgenir. Ağrısız ve operasyon gerektirmeyen bir tedavi yöntemi olan bu teknolojiyle tedavi edilen hastalar günlük yaşamlarına rahatlıkla devam edebilmektedirler.

Cihazın kendisi gibi robota dönüştürülen masası ve artan doz verme hızı sayesinde, tedavi süresi bütün yeni cihazlarda oduğu gibi eskiye oranla üçte bir oranında kısalmıştır.

CyberKnife özellikle beyin tümörleri, tedavi olanağı bulunmayan br kısım beyin sapı ve omurilik tümörlerinin tedavisinde kullanılmakta; ayrıca ameliyat şansı olmayan ya da ameliyat sonrası kalıntı hastalığı olan hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.

Tedavi

Bilgisayarlı tomografide görülen tümörün işaretlenmesinden sonra yaklaşık bir saat süren bir seansta robot, tümörü bir cerrah titizliğiyle ışınlayarak tedavi etmektedir. Başta beyin olmak üzere; beyin sapı, omurilik, akciğer, karaciğer, pankreas, böbrek üstü bezi, prostat gibi kanserlerin sık görüldüğü organların ve bazı yumuşak doku tümörlerinin tedavisinde her radyoterapi planlamasında olduğu gibi en az yan etkiyle ışın tedavisi olanağı sağlamaktadır.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Meme kanseri</span>

Meme kanseri, meme hücrelerinde başlayan kanser türüdür. Akciğer kanserinden sonra, dünyada görülme sıklığı en yüksek olan kanser türüdür. Her 8 kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanacağı bildirilmektedir. Erkeklerde de görülmekle beraber, kadın vakaları erkek vakalarından 100 kat daha fazladır. 1970'lerden bu yana meme kanserinin görülme sıklığında artış yaşanmaktadır ve bu artışa modern, Batılı yaşam tarzı sebep olarak gösterilmektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı, dünyanın diğer bölgelerinde görülme sıklığından daha fazladır.

<span class="mw-page-title-main">Akciğer kanseri</span> Akciğer dokularında gelişen bir hastalık

Akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları sararak veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,6 milyon ölüme neden olmaktadır.

Onkoloji kanserin oluşumu, nedenleri, kalıtımla ilişkisi, tanısı, tedavisi, kanserle ilgili istatisikler ve kanserden korunmayla ilgilenen tıp dalıdır. Kanser bir tümör türüdür, kötü huylu tümörleri ifade eder.

Biyopsi, mikroskop altında incelenmek üzere canlıdan belirli bir doku parçasının çıkarılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Radyoterapi</span> Genellikle kanseri tedavi etmek için iyonlaştırıcı radyasyon kullanan terapi

Radyoterapi, iyonlaştırıcı ışın kullanarak kanser hastalığının tedavisidir. Hedef, tümör dokusunu komşu sağlıklı dokuları koruyarak yok edilmesidir. Bu konu ile ilgili anabilim dalına Radyasyon Onkolojisi adı verilir. İyonlaştırıcı ışınların biyolojik etkilerini Radyobiyoloji bilim dalı inceler. Radyoterapi kanser tedavisinde tek başına ya da cerrahi ve/veya kemoterapi ile birlikte kullanılabilir. Cerrahi tedavi ile benzer sonuçlar elde edilen hastalıklarda, organın koruyucu yaklaşım prensibi ile organ kaybı ve ilişkili fonksiyon kaybını önlediğinden tercih edilebilen tedavi yöntemidir.

<span class="mw-page-title-main">Akromegali</span> Hastalık

Akromegali beyin tabanında bulunan hipofiz bezinin ön lobundan (adenohipofiz) çok fazla miktarda büyüme hormonu salgılanması nedeniyle oluşan hastalıktır. Büyüme tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken çağlarda baş gösterirse gigantizm adı verilen dev görünüm oluşur. Bozukluk büyüme çağının bitiminden sonra baş gösterirse, kemiklerdeki büyüme plaklarının kapanması nedeni ile sadece el ve ayakların genişlemesi, çene ve burnun büyümesi ve sesin kalınlaştığı görülür.

<span class="mw-page-title-main">Beyin tümörü</span> kontrolsüz hücre bölünmesi sonucu oluşan bir hastalık

Beyin tümörleri, kafatası içerisinde büyüyerek beyin üzerine baskı yaparlar. Bulundukları bölgeye ve baskı altında tuttukları beyin alanına göre belirtiler verirler. Ancak kafa içinde yer kaplayan bütün vakalarda olduğu gibi öncelikle kafa içi basıncın artmasına bağlı belirtileri gösterirler. Tümör düzensiz bir şekilde büyümeye devam eder ve genişleme, büyüme imkânı olmayan kafatası içerisinde beyin üzerine baskı yapmaya başlar.

<span class="mw-page-title-main">Kanser</span> DNA hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması

Kanserler (Habis tümörler, Malign tümörler), genellikle sürekli ve hızlı büyüyen tümörlerdir. Kapsülleri yoktur, büyürken sınır tanımazlar, çevresindeki dokuların ve damarların içine girerler (invazyon, infiltratif büyüme). Sıklıkla metastaz yaparlar. Tedavi edilmeyen ya da tedavisi gecikmiş kanserler ölümcüldür.

Beyin ve sinir cerrahisi, nörocerrahi ya da nöroşirürji merkezi ve periferik sinir sistemi bozukluklarının mekanik müdahale yoluyla tedavisini yapan bir cerrahi uzmanlık dalıdır. Bu dalda uzmanlık alan tıp doktorlarına nörocerrah ya da nöroşirürjiyen denmektedir. Bu uzmanlık eğitiminin sonrasında daha üst ihtisas dalları olarak spinal, fonksiyonel, tümör, vasküler, pediatrik nöroşirürji gibi dalları da vardır.

Kemoterapi, "ilaçla (Sitotoksik) tedavi" anlamına gelmekle birlikte, daha çok kanser hücrelerini etkileyen kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedavi için kullanılan terimdir. Bunun için kullanılan ilaçlara "antikanser" ilaçlar da denmektedir. Kemoterapi tedavisinde tek başına "antikanser" ilaçlar veya cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sisplatin</span> kimyasal bileşik

Sisplatin, kemoterapide kanseri tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mide kanseri</span> Tıbbi durum

Mide kanseri ve gastrik kanser, sindirim sistemi organlarından midenin herhangi bir parçasından gelişebilen bir kanser türü. Başta yemek borusu ve ince bağırsak olmak üzere başka organlara da metastaz yapabilir. Mortalite oranlarına göre kadınlarda 3., erkeklerde 2. kanser türüdür. Tüm dünyada her yıl yaklaşık 900.000 insan mide kanseri nedeniyle ölmektedir

Gliomatosis Cerebri (GC) oldukça ender görülen yayılı (diffüz) bir beyin tümörüdür. Bu türde genelde tümör hücreleri şekillerini yitirmezler ve tümör beynin birden fazla lobuna birden yayılmıştır. Bu sebepten sıklıkla Diffüz Astrositoma ile karıştırılabilir. Ancak astrositoma yalnızca astrosit adı verilen yıldız şeklindeki beyin hücrelerini etkiler ve mutasyona uğratır. Gliomatosis Cerebri ise beynin beyaz maddesinde bulunan tüm hücreleri etkiler. Bu hücrelerdeki şekil değişiklikleri belirgin değildir. Astrositoma ve GBM gibi diğer beyin tümörleri topaklar şeklinde yapılar oluştururken GC'de bu hücreler geniş bir alana yayılmıştır.

Beyin sapı tümörü insanda çeşitli hayati fonksiyonları kontrol eden beynin alt tarafında bulunan ve iki yarıküreyi ve omuriliği birbirine bağlayan beyin sapında oluşan tümörlere verilen isimdir. Neredeyse sadece çocuklarda görülen bir tümör türüdür. Hastaların sadece dörtte biri yirmi yaşın üstündedir ve ender görülen bir hastalıktır. Amerika'da yılda 200-300 hasta bu hastalıkla teşhis edilmektedir. Hastaların ortalama yaşı 7-9 arasıdır.

Temodal® etken maddesi temozolomide olan ve beyin tümörü tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Temodal, kanser hastaları yararına çalışan ve ticari bir amaç gütmeyen Britanyalı Kanser Araştırma Vakfı(en:Cancer Research UK) tarafından finanse edilerek geliştirilmiş, beyin tümörü ve pek çok kanser türünde başarılı sonuçlar veren yan etkileri az bir ilaçtır. Lisansı halen bu sivil toplum örgütünün elindedir.

<span class="mw-page-title-main">Berlin Alman Kalp Merkezi</span>

Berlin Alman Kalp Merkezi, Berlin'de kâr amacı gütmeyen bir kamu vakfı olarak kurulmuş olan, bir tıp ve araştırma merkezidir. Merkez kardiyovasküler hastalıkların tedavisinin yanı sıra, kalp ve akciğer transplantasyonu alanında da uzmanlaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kemik tümörü</span> kemikteki dokunun neoplastik bir büyümesi

Kemik tümörü, kemikteki dokunun neoplastik bir büyümesidir. Kemikte bulunan anormal büyüme benign veya malign olabilir.

Kanser tanısı , günümüz sağlık sorunlarının en önemlilerinden biridir. Kanserde "erken tanı" ilkesi, tanı tekniklerinin oldukça iyi bir düzeye gelmesini sağlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Radyocerrahi</span>

Stereotaktik radyocerrahi, beyin dokusuna veya sinir hücrelerine müdahale etmek için enerjiden yararlanan tıbbi uygulamalar bütünüdür. "Stereotaktik" kelimesi, radyasyonu düzlemsel bir şekilde iletmek için 3 boyutlu bir koordinat sisteminin kullanımını ifade eder. Radyocerrahi, ilk olarak 1951 yılında İsveçli beyin cerrahı Lars Leksell tarafından " intrakraniyal bölgeye stereotaktik olarak yönlendirilmiş tek bir yüksek doz radyasyon fraksiyonu" olarak tanımlanmıştır. "Radyocerrahi", hedefini ortadan kaldırmak adına tek seferli yüksek doz radyasyon kullanımını ifade eder. "Cerrahi" kelimesinin "radyocerrahi" isminin bir bileşeni olmasına rağmen, aslında cerrahi bir müdahale yoktur. Tedavinin temelini, terapötik radyasyon, tümörü tedavi etmek için yüksek enerjili fotonların gönderilmesi oluşturur. Tek bir yüksek doz radyasyonun tümörü tedavi ettiği mekanizma tam olarak açıklanamamaktadır. Ancak yüksek dozlar, tümör hücrelerinin ve komşu kan damarlarının, "apoptoz" adı verilen hücre ölümüne yol açan koordineli bir dizi olaya maruz kalmasına neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Proton tedavisi</span>

Proton tedavisi, kanser gibi belirli hastalıkların tedavisinde kullanılan ileri bir radyoterapi yöntemidir. Bu tedavi, geleneksel X-ışını tedavilerine kıyasla sağlıklı dokulara daha az zarar vererek, tümörlere daha hassas bir şekilde enerji iletir. Protonlar, atomların çekirdeğinde bulunan pozitif yüklü parçacıklardır. Proton tedavisinde, bu parçacıklar yüksek hızda ivmelendirilerek hastalıklı bölgeye yönlendirilir.