
Leonardo di ser Piero da Vinci (

Rönesans, Orta Çağ ve Reform arasındaki tarihsel dönem olarak bilinir. 15 - 16. yüzyıl İtalya'sında batı ile klasik İlk Çağ arasında güzel sanatlar, bilim, felsefe ve mimarlıkta bağın tekrar kurulmasını sağlayan, Antik Yunan filozoflarının ve bilim insanlarının çalışmalarının çeviri yoluyla alındığı, deneysel düşüncenin canlandığı, insan yaşamı (hümanizm) üzerine yoğunlaşıldığı, matbaanın icat edilmesiyle bilginin geniş kitlelerle paylaşımının arttığı ve kökten değişimlerin yaşandığı bir dönemdir.

Dante Alighieri, İtalyan şair ve siyasetçi.

Floransa, İtalya'da, San Marino'nun batısında bulunan bir şehirdir. Kuzey İtalya'daki Toskana Bölgesi'nin başkentidir ve kendi ismini taşıyan ilin merkezidir. Kısa bir dönem, İtalya Krallığı'na da başkentlik yapmıştır.

Boris Leonidoviç Pasternak, Rus şair, oyun yazarı, romancı, çevirmen.

Medici ailesi 14. ve 17. yüzyıllar arasında Floransa'da (İtalya) yaşamış güçlü ve etkin bir ailedir. Aile üç papa, çok sayıda Floransa hükümdarı ve daha sonra Fransa kraliyet mensupları yetiştirmiş, ayrıca İtalyan Rönesansı'nı etkilemiştir.

Niccolò di Bernardo dei Machiavelli, devlet adamı, askerî stratejist, şair ve oyun yazarı Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerindendir.

Ahmed Arif, Türk şair ve gazetecidir.

Giovanni Boccaccio, İtalyan bir yazar ve şairdir.

II. Pius, gerçek adıyla Enea Silvio Piccolomini, 1458 ve 1464 yılları arasında papa olarak görev almış bir din adamıdır. Seçkin İtalyan Hümanistlerinden biri olan papa, yaşadığı dönemdeki olayları anlatan kitapların yanı sıra genel tarih ve coğrafya yapıtları, şiirler ve en az bir roman kaleme almıştır.

Publius Ovidius Naso, Augustus döneminde yaşamış Romalı şair. Genelde aşk, terkedilmiş kadınlar ve mitolojik temalı şiirler yazan Naso, Publius Vergilius Maro ve Horatius ile beraber, Latin edebiyatının üç kanonik şairinden biriydi. Genelde hüzün beyitlerinin en büyük hocası olarak kabul ediliyordu. Şiirleri, orta çağ'ın sonuna kadar Avrupa sanatı ve edebiyatını önemli ölçüde etkilemiştir.

Pitti Sarayı, İtalya, Floransa'da büyük bir Rönesans sarayıdır. Arno Nehri'nin güney tarafında konumlanmakta olup, Eski Köprü'ye kısa mesafe uzaklıktadır. 1458 yılından tarihlenen şimdiki sarayın çekirdeğini teşkil etmekte ve orijinal olarak ihtiraslı bir bankacı olan Luca Pitti'nin kasaba residansıydı.

Giorgio Vasari, İtalyan ressam, yazar, tarihçi ve mimar.

Caterina Sforza, İtalyan Sforza ailesi üyesi asilzade, Forli kontesi. Milano Dükü Galeazzo Maria Sforza'nın evlilik dışı kızıdır. Girolamo Riario ile yaptığı evlilikten sonra asalet unvanı olan İmola ve Forli kontesi olmuştur. Aynı zamanda ilk erkek çocuğu Ottaviano'nın naibesi olmuştur. Önemli bir condottieri aileden gelen Caterina küçük yaşta kendisini göstermiş ve ileride de topraklarını şiddetle korumaya çalışmıştır. 15. yüzyıl İtalyasının önde gelen liderlerindendir.

Floransa Cumhuriyeti, 1115 ile 1532 arasında bir cumhuriyet olarak hükûmet süren ve modern Toskana Bölgesi, İtalya'da konumlanmış Floransa merkezli bir şehir devletidir.

IV. Sixtus, gerçek adıyla Francesco della Rovere, 9 Ağustos 1471 - 12 Ağustos 1484 arasında papa olarak görev almış bir din adamıdır.

Coluccio Salutati, İtalyan hümanist, edip ve Rönesans Floransa'sının en önemli politik ve kültürel figürlerdendir.

Leonardo Bruni, erken Rönesans'ın İtalyan hümanist, tarihçi, devlet adamıdır. Hatta ilk modern tarihçi olarak da görülmüştür. Tarihi antik, Orta Çağ ve modern olarak üç aşamada bir süreç olarak ayıran ilk kişidir. Bruni'nin dönemleri tarihlemek için kullandığı tarihler bugün tam olarak modern tarihçilerin kullandıklarıyla uyuşmasa da tarihi üç aşamada gören konseptin kavramsal zeminini hazırlamıştır.

Juliusz Słowacki (1809-1849), günümüz Ukrayna topraklarına bulunan Krzemieniec'de doğdu. Babası Euzebiusz Słowacki, o yıllarda Wołyn'da edebiyat profesörlüğü yapıyordu. Ardından Vilnius Üniversitesine geçen Euzebiusz Słowacki, ailesiyle birlikte Vilnius'a taşındı. Ancak Juliusz Słowacki beş yaşındayken babası tüberkülozdan dolayı öldü. Kocasının erken ölümünden sonra, Salomea'ye miras kaldı ve oğluyla birlikte Krzemieniec'e geri döndü. Oldukça güzel olan Salomea, 1818'de, üst düzey seçkinler arasındaki sayısız temas sayesinde Vilnius Üniversitesinden bir tıp profesörü ve Litvanya'nın elitlerinden olan August Bécu ile yeniden evlendi. Profesör August Bécu, Juliusz'un sanata olan eğilimini fark etmişti. Annesi ise sanatla ilgilenmesini istemiyordu. Ancak hiçbir zaman üzerinden atamayacağı içe dönük ve melankolik ruha sahip olan Juliusz Słowacki, sürekli Fransız ve İngiliz edebiyatıyla ilgileniyordu.