İçeriğe atla

Conk Bayırı Muharebesi

Conkbayırı Muharebesi
Çanakkale Savaşı / Arıburnu Cephesi

Conk Bayırı yakınlarında müttefik askerler tarafından refakat edilen Türk savaş esirleri
Tarih7 Ağustos - 10 Ağustos 1915
Bölge
Sonuç Osmanlı zaferi
Taraflar

Britanya İmparatorluğu Britanya İmparatorluğu

Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Komutanlar ve liderler
Birleşik Krallık Tümgeneral Alexander Godley
Yeni Zelanda Yarbay William Malone (ölü)
Birleşik Krallık Tuğgeneral Anthony Baldwin  (ölü)
Birleşik Krallık Tuğgeneral Francis Johnston
Birleşik Krallık Tuğgeneral Herbert Cox
Osmanlı İmparatorluğu Albay Mustafa Kemal
Osmanlı İmparatorluğu Yarbay Cemil
Osmanlı İmparatorluğu Albay Ali Rıza
Alman İmparatorluğu Albay Kannengiesser ×
Alman İmparatorluğu Yarbay Bötrich
Güçler

Yeni Zelanda ve Avustralya Tümeni

13. Tümen
4. Tümen
8. Tümen
9. Tümen
Kayıplar
12.000 9.200

Conkbayırı Muharebesi, 7 Ağustos 1915 tarihinde Anzak ve İngiliz birliklerinin Conk Bayırı Osmanlı mevzilerine taarruzlarıyla başlayan ve 10 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çarpışmalardır.

Öncesi

İtilaf Devletleri'nin 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımadası’na yaptıkları çıkartmalar ardından Mayıs ayı sonlarına kadar kanlı çatışmalar olmuştu. Osmanlı savunması, Birleşik Donanma’nın çok yoğun topçu desteğinde girişilen bu taarruzlar karşısında hatlarını birkaç yüz metre geri çekmek zorunda kalmışsa da inatçı bir direnme göstermişti. Bu birkaç yüz metrelik ilerlemeler, İtilaf Devletlerinin Akdeniz Yurtdışı Seferi Kuvvetleri’ne, hiç beklenmedik ölçüde ağır kayıplara mal olmuştu. Mayıs sonlarında ise Osmanlı savunması iyice pekişmiş, mevziler Avrupa cephesinde olduğu gibi kilitlenmişti.

Akdeniz Yurtdışı Seferi Kuvvetler komutanı General Sır Ian Hamilton, cephelerdeki bu kilitlenmeyi kırabilmek için Müttefik üst komutanlıklarından sürekli olarak takviye birlikler istemektedir. Bu talepler karşısında bazı birlikler izleyen iki ay içinde bölgeye aktarılmıştır.

General Hamilton, takviye birlikleri iki cephede kullanmaya karar vermiştir. Bölgeye aktarılan birliklerin bir bölümüyle Anzak Kolordusu’nun 2. tümeni takviye edilecek ve Arıburnu Cephesi’nin kuzey yanından bir çevirme taarruzuna girişilecektir. Takviye kuvvetlerin ağırlıklı bölümü ise Arıburnu Cephesi’nin kuzeyinde karaya çıkarılarak yeni bir cephe açılacaktır. Her iki operasyona aynı gün yani 6 Ağustos 1915 tarihinde başlanılması planlanmıştır.

Takviyeli Anzak 2. Tümeni’nin girişeceği bu çevirme taarruzu, Sarı Bayır Harekâtı olarak bilinir. Sarı Bayır Harekâtı, Müttefiklerin “Sarı Bayır” olarak adlandırdıkları Kocaçimen Tepesi – Besim Tepe – Conk Bayırı ve Düztepe hattının işgal edilmesini amaçlamaktadır. Anzak kuvvetleri, iki kol halinde cephenin sol kesiminden kuzey yönünde ilerleyecek, daha sonra sola çark ederek doğu yönünde ilerlemelerini sürdüreceklerdir. Daha güneyde olan sağ kol Şahintepe üzerinden Conkbayırı’nı ele geçirecektir. Sol kol ise Ağıldere'de ikiye ayrılarak Kocaçimen Tepesi’ni ve Besim Tepe’yi ele geçirecektir. Anzak Tümeni sağ kol görev kuvvetinin Conk Bayırı Osmanlı mevzilerine karşı giriştikleri taarruzlar ve Osmanlı kuvvetlerinin karşı taarruzları Conk Bayırı Muharebeleri olarak bilinir.

7 Ağustos

Plana göre General F.E. Johnston komutasındaki sağ taarruz kolu, 7 Ağustos günü sabaha karşı Şahin Sırtı üzerinden Conk Bayırı’na taarruz edecek ve tepeyi gün doğmadan bir saat önce, yaklaşık 03:30’da işgal etmiş olacaktı. Ancak özellikle Yayla Tepe’deki Osmanlı direnmesi nedeniyle ileri hareket gecikmelerle sürdürülebilmişti. Öte yandan saat 04:30’da taarruz kolunun bir taburu da yolunu kaybetmiş, buluşma noktası olan Şahin Sırtı’na ulaşamamıştı. General Johnston, saat 06:30’a kadar bu taburu beklemiştir.

Gece boyu işitilen silah sesleri Osmanlı karargâhlarını alarma geçirmişti. Arıburnu Cephesi’nin kuzey kesimindeki sırtlar üzerinden kuvvetli düşman kollarının ilerlemekte olduğu yönünde raporlar alan Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa, elindeki tek ihtiyat tümeni olan 9. Tümen komutanı Albay Hans Kannengiesser’e, tümenin üç alayından ikisiyle Conkbayırı’na hareket emri vermiştir.

9. Tümen komutanı Albay Kannengiesser, 7 Ağustos 1915 sabahı, saat 06:00 dolaylarında, kendi birliklerinden önce Conkbayırı’na ulaştığında Suvla koyunda yapılmakta olan çıkartmayı görür, ancak Conkbayırı’nda bir düşman harekâtı yoktur. Albay, saat 07:00 dolaylarında sırta doğru ilerleyen bir keşif koluna, Conk Bayırı’ndaki tek kuvvet olan bir topçu bataryasını korumakla görevli yirmi erata ateş açma emri vermiştir. Bir süre devam eden çatışmanın ardından keşif kolu çekilmiştir. Albay Kannengiesser, bu çatışmada göğsünden yaralanmıştır.

Kısa bir süre sonra Mustafa Kemal Bey’in gönderdiği iki alay da savunmaya katılmışlardır. Albay Kannengiesser’in yaralanmasından hemen sonra, saat 08:00’de kendi tümenin 25. Alayı da Conkbayırı’na ulaşıp siperlere girmiştir...

Saat 09:00’da Birleşik Donanma’nın yoğun topçu ateşi, bir buçuk saat boyunca Conkbayırı’nı hallaç pamuğu gibi atmıştır. Saat 10:30’da General Johnston komutasındaki Anzak sağ taarruz kolunun iki tugayı (savunmanın üç katı bir kuvvetle) taarruza kalkmıştır. İlk taarruz dalgasını oluşturan üç bölük 100 metreden az ilerleyebilmiş, yoğun ateş altında 250 erat ve subayını kaybederek geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu durum üzerine taarruz durdurulmuştur. Sağ Taarruz kolu komutanı General Johnston, harekât komutanı General Godley’e gönderdiği raporda, hava kararana dek ileri bir harekât yapılmasına olanak olmadığını bildirmiştir.

Ertesi gün yapılacak taarruza hazırlık olmak üzere iki tabura Şahin Tepe’ye yerleşme emri verilmiştir. Taburlardan biri Düz Tepe üzerinden açılan ateş sonucu ağır kayba uğramış ve dağılmıştır. Bu taburdan sadece 37 kişi Şahin Tepe’ye ulaşabilmiştir. Diğer tabur ise dağınık ilerlemiş ve kayba uğramadan tepeye ulaşmıştır.

8 Ağustos Anzak taarruzu

Şahin Tepe üzerinden Conk Bayırı’na yapılacak taarruza bir Yeni Zelanda ve iki İngiliz taburu, Yarbay William G. Malone komutasında katılacaktır. Maori kıtalarının da dahil olduğu bir tabur, ihtiyatta tutulacaktır. Deniz ve kara topçusunun birlikte katıldığı 1,5 saat süren hazırlık ateşi ardından taburlar gün ağarırken, saat 05:30’da Conk Bayırı’na taarruza geçmişlerdir. Conk Bayırı, kuzeyden güneye 200 metrelik bir sırttır. Tepe, bu sırtın kuzey ucundadır. İngiliz ve Yeni Zelanda taburları bu sırtın güney ucuna, ciddi bir direnmeyle karşılaşmadan ulaştılar. Osmanlı kuvvetleri, hazırlık ateşinden korunabilmek için geri alınmıştır. İngiliz resmi tarihi bu aşamayı, Conk Bayırı’nın işgal edilmesi olarak anlatır. Gerçekte Conk Bayırı’nın zirvesinin işgali söz konusu değildir.[1]

Ancak sırttan girişilen müttefik ileri hareketi, hem Düz Tepe’deki hem de Besim Tepe’deki Osmanlı mevzileri tarafından yan ateşi altına alınmıştır. Saat 09:00’a doğru yedekteki birlikler ileri sürülmüştür. Ancak Osmanlı tarafından ağır ateş altına alındılar. Özellikle Maoriler, tüm birliklerle temaslarını yitirecek denli uzağa püskürtüldüler.

Conkbayırı esasen Anafartalar Grup Komutanlığı’nın sorumluluğundadır. Albay Fevzi Bey, grup komutanlığına bir gün önce 7 Ağustos’ta atanmıştı ve bölgeye gelişi henüz on iki saat bile olmamıştı. Üstelik elinde hiç ihtiyat yoktur. Albay Fevzi Bey, Kuzey Grup Komutanı (Arıburnu Cephesi) Esat Paşa’dan yardım istemiştir ancak, onun da ihtiyatı kalmamıştır. Esat Paşa, durumu Güney Grup Komutanı (Seddülbahir Cephesi) olan kardeşi Vehip Paşa’ya bildirerek takviye kuvvet göndermesini istemiştir. Vehip Paşa derhal Kurmay Albay Ali Rıza (Sedes) Bey komutasındaki 8. Tümen’in yürüyüşe geçmesi için emir vermiştir. Tümen komutanı, Conk Bayırı'ndaki birliklerin komutasını üstlenecektir. Kocaçimen Tepesi'nden Düztepe'ye kadar olan hat, Yarbay Cemil Bey'in komutasındadır ve karargâhı Kocaçimen Tepesi'ndedir, bu yüzden Conk Bayırı'ndaki birlikleri yönetmesi güç olmaktadır.

Gün boyu süren çatışmalar, öğleye kadarki süre içinde Osmanlı savunması için oldukça kritiktir. Beş kilometrelik bir cephe hattında Osmanlı savunması 5.000 tüfek gibi ince bir tek hattır. Her ne kadar Osmanlı topçu bataryalarının ateşi ardından cephe komutanı Yarbay Cemil Bey’in emriyle girişilen karşı taarruz, İngilizleri ve Yeni Zelandalıları geriletmişse de sırttan atamamıştır. Öğleden sonraki saatlerde bölgeye yetişen takviyelerle durum düzelme eğilimine girmiş, derhal karşı taarruzlara başlanmıştır.

Hava kararıncaya dek süren çatışmalarda Osmanlı tarafının giriştiği karşı taarruzlar, Birleşik Donanmanın yoğun ateşinin de etkisiyle sonuç getirmemiş, Yeni Zelanda ve İngiliz kuvvetleri sırtın güney kesiminde tutunmayı sürdürmüşlerdir.

Güney Grup Komutanı Vehip Paşa’nın gönderdiği 8. Tümen’in 23. ve 24. Alayları Kurmay Albay Ali Rıza Bey’in komutasında saat 19:00 dolaylarında Conk Bayırı’na ulaşmaya başlamıştır. Albay Ali Rıza Bey, her iki alayının tüm mevcudu bölgeye ulaştığında, saat 22:30’da bir karşı taarruza girişmiştir. Ancak bu taarruz bir sonuç getirmemiştir. Taarruz sırasında 9. Tümen geçici komutanı Binbaşı Hulusi Bey ile 25. Alay komutanı Yarbay Nail Bey yaralanmış, Yeni Zelandalı komutan Yarbay William Malone ise ölmüştür.

Gün sonunda taarruza katılan üç müttefik taburundan birinde iki subay ve 47 er yara almadan kalabilmiştir. Diğer iki taburun kaybı ise 766’dır. Osmanlı birlikleri ise gerek karşı taarruzlarda gerekse donanma topçusunun siperlerine yönelen ağır bombardımanında ağır kayıplar vermişlerdir.

9 Ağustos

General Godley’in 9 Ağustos 1915 sabahı yapmayı planladığı taarruz için elinde henüz cepheye sürülmemiş taburları vardır. Bu taburlar İngiltere’den takviye olarak gönderilen “Yeni Ordu”ya ait olup, Yeni Zelanda ve Avustralya Tümeni'ni takviye için Arıburnu sahiline çıkartılmış birliklerdir. General Godley’in planı Conk Bayırı’ndan Besim Tepe’ye kadar olan sırtların işgalini öngörmekteydi. Esas taarruz bir kısmı taze kuvvetlerden oluşmak üzere beş tabur gücünde bir kuvvetti. Bu kuvvete 38. Tugay Komutanı General Anthony H. Baldwin komuta edecektir. Hedefleri Conk Bayırı zirvesidir. Bu taarruz kolunun sol tarafından General Cox komutasındaki iki tugay, Besim Tepe’ye taarruz edecektir. Ana taarruz kolunun sağ tarafından ise General Johnston komutasındaki birlikler Conk Bayırı sırtlarına taarruz edecektir. Taarruz, saat 04:30’da başlayan ve 05:15'te sona eren hazırlık ateşinin hemen ardından başlayacaktır.

Merkezden taarruz edecek olan General Baldwin'in kuvvetleri, gece yürüyüşü sırasında Ağıldere içlerinde yollarını kaybetmiştir. 9 Ağustos sabahı saat 05:15'te bombardıman bittiğinde taarruz çıkış hattına ulaşamadılar. General Baldwin'in taarruzu başlamadığı için her iki kanattaki birlikler taarruza kalkmadılar. Yalnızca sol kanattaki Gurka taburu Besim Tepe'ye taarruza geçmiştir. Bombardıman sırasında Osmanlı savunmasının geri hatta çekilmiş olması nedeniyle tepeye ulaştılar. Ancak ön siperlere dönen Osmanlı eratının süngü hücumuna uğradılar. Bu çatışmada tugay komutanı binbaşı yaralanmış, diğer subaylar ise ölmüştür. Bunun ardından Osmanlı taarruzu kesilmiş ve tepeye Osmanlı tarafından bir topçu ateşi açılmıştır. Subay ve erat olarak 200 kişilik kayıpları olan Gurka taburunun kalan eratı geri çekilerek tepeyi boşaltmıştır.

Bu çatışmalardan kısa süre sonra "Ağıl" (The Farm) mevkisine ulaşan General Baldwin kuvvetleri, Osmanlı savunması tarafından şiddetli bir ateş altına alınmıştır. Bu birlikler düzlükten geri çekilmiş ve siper kazmaya başlamışlardır.

Conk Bayırı sırtlarındaki Yeni Zelanda birlikleri de taarruza kalkamamışlardır. Zirvedeki Osmanlı siperlerine çok yakın olan konumları dolayısıyla bu bölgeye hazırlık ateşi açılamamıştı. Zirvedeki Osmanlı savunması, bombardıman süresi boyunca dahi, Yeni Zelanda birliklerini ateş altında tutmuştur. Kısa süre sonra Besim Tepe üzerindeki Osmanlı eratının yan ateşi başlamıştır. Sürekli kayıp veren ve ileri harekete girişemeyen bu birlikler Conk Bayırı sırtlarını da boşaltarak geri mevzilere çekilmek zorunda kalmışlardır.

Planlanan bu harekâtın ilerlemesi daha başlamadan saat 04:30'da, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün, Suvla Koyu'ndaki İngiliz kuvvetlerine yönelen taarruzu başlamıştır. Birinci Anafartalar Savaşı olarak bilinen bu taarruz, Conk Bayırı ve Besim Tepe'yi hedef alan birlikleri hareket edemez duruma getirmiştir.

İlerleyen saatlerde Müttefik yüksek komutanlığı, hem Conk Bayırı'nı hedef alan taarruzların hem de Sarı Bayır Harekâtı'nın sürdürülemeyeceğine karar vermişlerdir. Bu andan itibaren ileri hatlardaki yorgun birliklerin değiştirilmesi, takviye edilmesi ve siper kazılması dışında bir etkinlik gösterilmeyecektir. Ancak buna olanak bulunamamıştır. 10 Ağustos sabahı başlayan Osmanlı taarruzları Müttefik kuvvetleri bu hatlardan da geri atmıştır.

10 Ağustos

1. Anafartalar Muharebeleri sonlanır sonlanmaz bölgeye hareket eden Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey, 10 Ağustos sabahı saat 04:30'da bölgedeki 8. ve 9. Tümenlerin taarruzunu yönetmiştir. Ani bir süngü taarruzuyla girişilen ileri hareket Müttefik hatlarını 500-1.000 metre geri atmıştır. Bu muharebe, Çanakkale Savaşı'nın en kanlı çatışmalarından biri olarak tarihe geçmiştir.

Anzak 2. Tümeni, 6 Ağustos 1915 sabahı, Sarı Bayır Harekâtı olarak bilinen taarruzlarıyla Conk Bayırı ve Besim Tepe’ye taarruz etmişlerdi. Takviye İngiliz kıt’alarıyla sürdürülen bu taarruzlar 10 Ağustos’taki bu Osmanlı taarruzu ile tümüyle geri atılmıştır.

Dipnotlar

  1. ^ …Alçıtepe’den Anafartalar’a Çanakkale Kara Muharebeleri, Tuncay Yılmazer…

Kaynakça

  • Büyük Harbin Tarihi Çanakkale Gelibolu Askeri Harekâtı - General C.F.Aspinall - Oglander (General Ian Hamilton'un karargâh subaylarından)
  • Alçıtepe'den Anafartalar'a Çanakkale Kara Muharebeleri - Tuncay Yılmazer

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çanakkale Savaşı</span> I. Dünya Savaşında, 1915–1916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan savaş

Çanakkale Savaşı veya Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya ile güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul'u zapt etmek suretiyle Almanya'nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletleri'ni zayıflatma amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Birinci İnönü Muharebesi</span> Askeri harekât

I. İnönü Muharebesi, 6 Ocak 1921 tarihinde iki koldan taarruza geçen Yunan kuvvetleriyle İnönü mevzilerinde savunmada olan Ankara Hükümeti kuvvetleri arasında yapılan muharebedir. 6 Ocak 1921 tarihine kadar Uşak ve Bursa bölgesinde hazırlıklarını sürdüren Yunanlar, Türk-Batı Cephesi birliklerinin Çerkez Ethem Kuvvetlerinin Tenkili harekâtı ile meşgul olmasından da faydalanarak, İnönü-Eskişehir istikametinde taarruza başladılar. 6-9 Ocak 1921 tarihleri arasındaki muharebeler, örtme ve emniyet kuvvetleri harekâtı şeklinde cereyan etti. İnönü mevzilerindeki muharebeler 10 Ocak 1921 tarihinde başlamış, Yunan kuvvetlerinin taarruz çıkış hatlarına çekildiği 11 Ocak 1921 tarihine kadar sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Arıburnu Cephesi</span> Çanakkale Savaşının bir parçası olan I. Dünya Savaşı cephesi

Arıburnu Cephesi, 25 Nisan 1915 tarihindeki Arıburnu Çıkarması ile başlayan ve 6 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çarpışmaları kapsayan, Çanakkale Savaşı'nın bir parçası olan cephedir. Bu tarihte Müttefik kuvvetlerce üçüncü bir cephe olarak açılan Anafartalar Cephesi ile birleşmiştir. Arıburnu Çıkarması, 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası’nın Ege Denizi sahillerinde, “Anzak Koyu” olarak bilinecek olan kumsal ve civarına Anzak Kolordusu tarafından yapılan çıkarmadır.

<span class="mw-page-title-main">Seddülbahir Cephesi</span> Çanakkale Savaşında bir cephe

Çanakkale Savaşı'nın bir parçası olan Seddülbahir Cephesi, 25 Nisan 1915 tarihinde Seddülbahir bölgesine beş ayrı noktadan yapılmıştır. Her iki tarafın da ağır kayıpları ile sonuçlanan saldırılar yapılmıştır. Sonuç olarak Haziran ayının sonlarında Osmanlı güçleri ilerlemeyi durdurmuş ve çıkarma başarısız olmuştur, daha sonra bu bölgede savaşın sonuna kadar kısıtlı ve etkisiz siper çatışmaları devam etmiştir.

Birinci Kirte Muharebesi Çanakkale Savaşı sırasında Seddülbahir Cephesi'nde İngiliz-Fransız kuvvetleriyle Osmanlı tarafı arasında gerçekleşen 28 Nisan 1915 tarihli muharebedir.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Kirte Muharebesi</span>

İkinci Kirte Muharebesi I. Dünya Savaşı sırasındaki Çanakkale Savaşı’nda, İtilaf kuvvetleri’nin Kirte Köyü ve hemen gerisindeki Alçıtepe’yi ele geçirmek için giriştikleri taarruzla 6 Mayıs - 8 Mayıs 1915 tarihleri arasında yaşanan muharebelerdir.

Üçüncü Kirte Muharebesi I. Dünya Savaşı sırasındaki Çanakkale Savaşı’nda, İtilaf kuvvetleri’nin Kirte Köyü ve hemen gerisindeki Alçıtepe’yi ele geçirmek için giriştikleri üçüncü taarruzlarıdır. Seddülbahir Cephesi'ne 25 Nisan 1915 tarihinde çıkartılan kuvvetlerin hedefi, Alçıtepe'nin ele geçirilmesiydi. Bu hedef için girişilen birinci ve İkinci taarruzlarının başarılı olmaması üzerine uygulamaya konmuştur.

Birinci Kerevizdere Muharebesi veya 83 Rakımlı Tepe Muharebesi, Çanakkale Savaşı'nın Seddülbahir Cephesi'nde Fransız Kolordusu'nun 21 Haziran 1915 tarihinde başlayan saldırısı ve iki gün süren çatışmalardır.

Zığındere Muharebeleri, Çanakkale Savaşları'nın Seddülbahir Cephesi'nin sağ kanadında İngiliz taarruzlarıyla 28 Haziran 1915 tarihinde başlayan, 5 Temmuz 1915 günü sonlanan muharebelerdir. Müttefik taarruzu, Zığındere'nin doğu ve batı yakalarındaki sırtlardaki Osmanlı mevzilerini ele geçirmeyi hedeflemiştir. Batı kesimde Osmanlı mevzileri ele geçirilmiş ancak, doğu yakadaki sırtlardaki hedeflerin gerisinde kalınmıştır.

İkinci Kerevizdere Muharebesi veya Kanlı Dere Muharebesi, Çanakkale Savaşı'nda, Seddülbahir Cephesi'nin merkez ve sağ kanadında İngiliz ve Fransız birliklerince girişilen taarruzlarla birlikte 12 Temmuz 1915 tarihinde başlayan, 13 Temmuz 1915 günü sonlanan muharebedir. İngilizler tarafından "Kanlı Dere Muharebesi," Fransızlar tarafından ise "5. Kerevizdere Muharebesi" olarak adlandırılır. Müttefik taarruzu, daha önce Zığındere Muharebesi ile ileri çıkan sol kanat ile geride kalan sağ kanadı ve orta kesimi aynı hizaya getirmek amacıyla, Osmanlı mevzilerini ele geçirmeyi hedeflemiştir. Cephenin sağ kanadını oluşturan Fransız bölgesinde hedeflere ulaşılmış, İngiliz kesiminde ise ufak bir alanda başarı sağlanabilmiştir.

Zığındere Çıkarması, Çanakkale Savaşı sırasında Müttefik kuvvetlerce 25 Nisan 1915 sabahı Seddülbahir bölgesindeki beş kumsala yapılan çıkarmalardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Anafartalar Cephesi</span> Çanakkale Savaşında bir cephe

Çanakkale Savaşı'nın üçüncü cephesi olan Anafartalar Cephesi, 6 Ağustos 1915 tarihindeki Suvla Koyu civarında Müttefik kuvvetlerce yapılan çıkarma harekâtıyla başlamış ve hemen ertesinde Arıburnu Cephesi kuvvetleriyle birleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kanlısırt Muharebesi</span> Geliboluda bir savaş

Kanlısırt Muharebesi, Anzak Kolordusu'nun 6 Ağustos 1915 tarihinde Kanlısırt'a yönelik taarruzları ile bu bölgede üç gün süren çatışmalardır. Taarruzla Anzaklar Osmanlı siperlerinin önemli bir bölümünü ele geçirmişlerdir. Hemen ardından başlayan Osmanlı karşı taarruzları ise başarılı olamamış, siperler Anzak birliklerinin elinde kalmıştır.

Birinci Anafartalar Muharebesi, Gelibolu'daki Müttefik Kuvvetleri'ne ulaşan takviye kuvvetleri ile gerçekleşen Suvla Koyu çıkarması ardından bu birliklerle Osmanlı kuvvetleri arasında 9 Ağustos 1915 tarihinde gerçekleşen muharebelerdir.

<span class="mw-page-title-main">57. Piyade Alayı (Osmanlı)</span> Osmanlı askeri bölüğü

57. Piyade Alayı, Osmanlı İmparatorluğu ordusuna mensup alay. Çanakkale Kara Muharebeleri'nin başlangıcı kabul edilen Anzak Çıkarması ve sonrasında gerçekleşen muharebelerdeki başarısıyla bilinir. Alay, 30 Kasım 1915 tarihinde Osmanlı Padişahı V. Mehmed tarafından Altın ve Gümüş İmtiyaz Madalyaları ve Harp Madalyası ile ödüllendirilmiştir.

Sarı Bayır Harekâtı veya Ağustos Taarruzları, Çanakkale Savaşı sırasında müttefikler tarafından Arıburnu Cephesi’ndeki çıkmazı sonlandırmak için yapılan son büyük girişim. Taarruzlar, Arıburnu Cephesi’nin kuzey (sol) bölümünden, takviyeli bir Anzak tümeni tarafından gerçekleştirilmiştir. Aynı zamanda güneyden de (sağ) bir Avustralya tümeni bir şaşırtma taarruzu gerçekleştirmiştir. Harekâtın stratejik hedefi, müttefiklerin "Sarı Bayır" olarak adlandırdığı Kılıçbayırı, Düztepe, Conkbayırı ve Kocaçimen Tepe hattının işgal edilmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Kılıçbayır Muharebesi</span>

Kılıçbayır Muharebesi I. Dünya Savaşı'nın Çanakkale Cephesi'nde, Sarı Bayır Harekâtı’nın bir parçası olarak 7 Ağustos 1915 tarihinde gerçekleşmiş muharebedir. Muharebe, Cesaret Tepe bölgesindeki Osmanlı siperlerine taarruz eden Avustralya birliklerinin ağır kayıplar vererek saldırıyı durdurmasıyla sonuçlanmıştır. Müttefik yazınında "Nek Muharebesi" olarak geçen taarruz, Çanakkale Savaşı'nın en dramatik olaylarından biri olarak kabul edilir. Hazırlık ateşine komuta eden topçu komutanıyla taarruza komuta eden komutanın saatleri arasındaki 7 dakikalık fark, taarruza katılan birliklerin ağır kayıplara uğramasına yol açmıştır.

Tekketepe Muharebesi, 12 Ağustos 1915 tarihinde Anafartalar Cephesi’nin kuzey –sol– kesiminde, İngiliz kuvvetlerince, Tekketepe’nin kontrolü için girişilen taarruzdur.

İkinci Anafartalar Muharebesi, Çanakkale Savaşı'nda son müttefik taarruzudur. Türk resmi tarihinde 21 Ağustos günü müttefik kuvvetlerce girişilen ve Çanakkale Savaşı’nın son büyük çatışması olan muharebeler, İkinci Anafartalar Muharebesi olarak geçer. İngiliz resmi tarihinde ise iki ayrı stratejik hedefe, iki ayrı cephe kuvvetlerince girişilen iki ayrı muharebedir. Her iki operasyon da Osmanlı tarafı açısından Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal’in mevzilerine yönelmiştir.

Kumkale Çıkarması, Çanakkale Savaşı'nın kara harekâtı başlangıcında, 25 Nisan 1915 günü yapılan Müttefik çıkarmalarından biridir. Çıkarma, diğer çıkarmalar gibi Gelibolu Yarımadası sahillerine değil, Anadolu sahillerindeki Kumkale bölgesine yapılmıştır. İngiliz ve Fransız birliklerinden oluşan Akdeniz Seferi Kuvvetleri'nin Gelibolu Yarımadası'nda altı kumsala yaptıkları çıkarmalardan diğer bir farkı, göstermelik bir çıkarma olmasıdır. Bu çıkarma, Anadolu kıyıları gerisindeki iki Osmanlı tümeninin, Gelibolu'yu takviye etmesini geciktirmek amacıyla yapılmıştır. Çıkarmaya katılan birliklerin, asıl çıkarmaların kritik ilk 24 saati sonrasında geri alınması planlanmıştı.