İçeriğe atla

Codex Cumanicus

Codex Cumanicus
Marciana Millî Kütüphanesi
Codex Cumanicus'tan, üzerinde papağan çizimi olan bir sayfa.
TürSözlük, folklor
Tarih13. yüzyıl14. yüzyıl
Dil(ler)Kuman Türkçesi, Farsça, Almanca, İtalyanca ve Latince
Derleyenİtalyan ve Alman misyonerler
Konu(lar)Kuman Türkçesinden örnek metinler, deyimler, atasözleri, bilmeceler, tekerlemeler vb.

Codex Cumanicus (Kodeks Kumanikus), Karadeniz’in kuzeyindeki Kıpçak Türkleri (Kumanlar), İtalyanlar ve Almanlar tarafından 14. yüzyılda derlenmiş iki bölümlük bir eserdir.[1] Kumanlar arasında Hristiyanlığı yaymaya yönelik Katolik misyonerler tarafından “Codex Cumanicus” isminde Türk dilinde bir rehber ve ilmihal olarak geliştirilmiştir.

Sözlük-metinler derlemesi olarak sayılabilecek eserin adı Latincedir ve Kuman Kitabı olarak Türkçeye çevrilebilir. Doğrudan Karadeniz bozkırlarının Kıpçakları (Polovtsy, Kumanlar) ve özellikle Kırım yarımadası ile ilgili olan Kodeks Kumanikus, Kırım'da oluşturulmuştur. Kıpçak ve Oğuz lehçelerinin tarihi için büyük önem taşıyan Kırım-Tatar dilinin en eski anıtı olarak kabul edilmektedir.

El yazması

El yazması özgün örnek İtalya-Venedik Marciana Millî Kütüphanesi,[2] "Biblioteca Divi Marci – Biblioteca Nazionale di S. Marco – Biblioteca ad templum Divi Marci Venetiarum, Venezia, Mss. latini, Fondo antico, Collocazione 1597, Codex DXLIX / № 549" sayı ile saklanmaktadır.

Kuman (Kıpçak) Kitabı, birçok kişi tarafından yazılmış parçaların bir araya getirilmesi suretiyle oluşmuş bir çalışmadır. Günümüzdeki hâlini alması 14. yüzyıl başından aynı yüzyılın ortalarına kadar zaman almıştır.[3]

Bölümler

İtalyan bölümü

İtalyan bölümü 55 yapraktır (110 sayfa) ve iki sözlük listesinden oluşur. Sözlükler Latince-Farsça-Kıpçakçadır. İlk liste alfabetik, ikinci liste tematiktir.[1] İlk sayfasında 11 Temmuz 1303 tarihi yer alır.[4]

Eserin İtalyanca Kodeks (İtalyan Kitabı) denen ilk 110 sayfalık bölümü Latin alfabesine göre dizilmiş 1560 sözcük içeren, Latince-Farsça-Kıpçakça sözlükle başlar. Ardından sözcüklerin anlamlarına göre öbeklere ayrıldığı 1220 sözcük içeren ikinci bir sözlük yer alır. Buradaki 2680 sözcükten 200'ünün Farsça ve Kıpçakça karşılıkları verilmemiştir.

Alman Bölümü

Alman bölümü 27 yapraktır (54 sayfa). İki karışık sözlük listesi ve bazı metinlerden oluşur. Birinci liste Kıpçakça-Almanca, ikinci liste Kıpçakça-Latince sözlüktür.[1]

Bu dizinlerde bazı sözcüklere örnek cümleler de mevcuttur. Ardından Kıpçakçaya çevrilmiş dualar, ilahiler, 47 Kıpçak bilmecesi ve Kıpçakça eklere ilişkin bazı dil bilgisi kuralları yer alır.

Örnek

Kodeks'te yer alan Gerçek Dua:

Kuman Türkçesi

Atamız kim köktäsiñ. Alğışlı bolsun seniñ atıñ, kelsin seniñ xanlığıñ, bolsun seniñ tilemekiñ — neçik kim köktä, alay [da] yerdä. Kündeki ötmäkimizni bizgä bugün bergil. Dağı yazuqlarımıznı bizgä boşatqıl — neçik biz boşatırbız bizgä yaman etkenlergä. Dağı yekniñ sınamaqına bizni quvurmağıl. Basa barça yamandan bizni qutxarğıl. Amen!

Modern Türkçe

Atamız ki göktesin. Alkışlı olsun senin adın, gelsin senin hanlığın, olsun senin dileğin – nasıl ki gökte, öyle (de) yerde. Gündelik ekmeğimizi bize bugün ver. Dahi yazıklarımızı (günahlarımızı) bize bağışla– nice biz bağışlarız bize yaman (kötülük) edenleri. Dahi şeytanın sınamasına bizi koydurma. Tüm yamandan (kötülükten) bizi kurtar. Amin!

Kırım Tatar Türkçesi

Atamız kim köktesiñ. Alğışlı olsun seniñ adıñ, kelsin seniñ hanlığıñ, olsun seniñ tilegeniñ — nasıl kökte, öyle [de] yerde. Kündeki ötmegimizni bizge bugün ber. Daa yazıqlarımıznı (suçlarımıznı) bizge boşat (bağışla) — nasıl biz boşatamız (bağışlaymız) bizge yaman etkenlerge. Daa şeytannıñ sınağanına bizni qoyurma. Episi yamandan bizni qurtar. Amin!

Kaynakça

  1. ^ a b c Ahmet Bican Ercilasun, Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları, Ankara 2010, s. 382. ISBN 978-975-338-589-3
  2. ^ "Biblioteca Marcia". Wikipedia. 11 Nisan 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2020. 
  3. ^ CODEX CUMANICUS VE KARAÇAY-MALKAR TÜRKÇESİ (PDF). Doç. Dr. Ufuk TAVKUL. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, (15), Bahar 2003. Bahar 2003. s. 45-81. 18 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 10 Haziran 2020. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mart 2017. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • Mustafa Argunşah, Galip Güner (2015), Codex Cumanicus, Kesit Yayınları, İstanbul.
  • Galip Güner (2016), Kuman Bilmeceleri Üzerine Notlar, Kesit Yayınları, İstanbul.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Sözlük</span> dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı

Sözlük, bir dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı eserdir. Eski dilde lügat, kamus denir. Leksikografi sözlükbilimidir. Sözlükçüye leksikografır denir. Lügatça, sadece bir kitapta geçen terimleri anlatır (glossary).

<span class="mw-page-title-main">Gagavuzlar</span> Güney Moldova ve güneybatı Ukraynanın Türk etnik grubu

Gagavuzlar ya da Gagauzlar, bugünkü Moldova Cumhuriyeti'nde, başta Gagavuzya olmak üzere kuzeydoğu Bulgaristan, Ukrayna, Romanya ve Yunanistan'da yaşayan, çoğunluğu Ortodoks Hristiyan olan bir Türk halkı. Ayrıca Trakyanın yerli halkı Müslüman Gacalların ve Marmara, Batı Karadeniz'in yerli halkı olan Manavların Yörük olmayan katmanının nüfusunun Gagavuzlardan geldiğine inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Salatalık</span> bir bitki

Hıyar veya salatalık, kabakgiller (Cucurbitaceae) familyasından bir bitki türü ve meyvesine verilen ad. Ana yurdunun Kuzey Hindistan olduğu sanılan bitkinin tarımı çok eski dönemlerden beri yaygın olarak yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kıpçaklar</span> 11.-14. yüzyıllarda Doğu Avrupa, Balkanlar, Batı ve Doğu Anadolu, Kafkasya ve Orta Asyada yaşamış bir Türk halkı

Kıpçaklar veya Kumanlar, eski Türk halklarından biridir. Dilleri Kıpçakça olup üç kol halinde gelişim göstermiş ve daha sonra da Kıpçak dillerine kaynaklık etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Deşt-i Kıpçak</span> Tarihsel bir bölge

Deşt-i Kıpçak, Kafkas Dağları'nın kuzeyinde, Dinyester ile İrtiş ırmakları arasındaki bölgenin tarihsel adı. Kıpçak çölü veya Kıpçak bozkırı anlamına da gelir. Heyhat sahrası ya da kısaca Heyhat olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Kumanlar</span> 11.-14. yüzyıllarda Doğu Avrupa, Balkanlar ve Batı Anadoluda yaşamış bir Türk halkı

Kumanlar, 11. yüzyıl ile 14. yüzyıl arasında Doğu Avrupa’da yaşamış bir Türk halkı. Tarihte, Kıpçaklar ile aynı birlik içinde bulunmuş, bu yüzden de zamanla Kıpçaklar ile birlikte anılmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Kıpçak grubu</span> Türk dillerinin bir kolu

Kıpçak dilleri, Ukrayna'dan Çin'e kadar uzanan Orta Asya ve Doğu Avrupa'nın çoğunda yaklaşık 28 milyon kişi tarafından konuşulan Türk dil ailesinin bir alt koludur. Bu grupta en çok konuşulan dillerden bazıları Kazakça, Kırgızca ve Tatarcadır.

Dil Devrimi, Türkçe yazı dilinin Arapça, Farsça ve Fransızca gibi dillerden alınan alıntı sözcük ve kurallardan arındırılıp konuşma diline yaklaştırılmasını amaçlayan ve 12 Temmuz 1932 tarihinde Cumhurbaşkanı Atatürk öncülüğünde Türk Dil Kurumu aracılığıyla başlatılan devrimdir.

Kumanca veya Kuman Türkçesi, Kumanlar tarafından konuşulmuş olan ve Eski Kıpçakçaya giren tarihî Türk yazı dilidir. Bugün konuşulmayan Kumancanın, günümüzdeki Kırım Tatarcası ve Karaçay-Balkarca ile yakınlığı dikkat çeker.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıca</span> Osmanlı İmparatorluğunda kullanılan dil

Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk anayasası olan 1876 tarihli Kânûn-ı Esâsî'de geçtiği hâliyle Türkçe, 13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı Devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan Türk dili. Alfabe olarak çoğunlukla Arap alfabesinin Farsça ve Türkçe için uyarlanmış bir biçimi kullanılmıştır. Halk arasında bazen bu dil dönemi için "Eski Türkçe" de kullanılmaktadır.

Türkçedeki alıntı sözcüklerin değiştirilmesi, Atatürk'ün Türkleştirme politikasının bir parçasıdır. Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsçadan birçok alıntı sözcüğe sahipti, aynı zamanda Fransızca, Yunanca ve İtalyanca gibi Avrupa dillerinden bulunan diğer alıntı sözcükler de resmî olarak Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından önerilen Türkçe karşılıkları ile değiştirildi. Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin (alıntı) Türkçeleştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Atatürk Devrimlerinin daha geniş çerçevesindeki kültürel reformların bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Onüçüncü Kabile</span>

Onüçüncü Kabile, Macar tarihçi Arthur Koestler'in (1905-1983) Türk tarihini de ilgilendiren bir kuramı ve bu kuramı tanıttığı kitabının adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Kıpçakçası</span> İnsan dili

Ermeni Kıpçakçası ya da Ermeni harfli Kıpçak Türkçesi, Eski Kıpçakçaya giren ölü bir Türk dilidir. Hristiyanlığın Gregoryen mezhebine mensup Ermenilerin ve Gregoryen Kıpçakların Orta Türkçe dönemine ait 16-17. yüzyıllarda batı Ukrayna'da Ermeni alfabesini kullanarak Kıpçak Türk dilinde meydana getirdikleri vakayinameler (kronikler), dini ve hukuki belgelerle bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Memlûk Kıpçakçası</span> Mısır ve Suriyede Memlûk Sultanlığında kullanılmış Eski Kıpçakçaya giren ölü bir Türk dili

Memlûk Kıpçakçası ya da Mısır Kıpçakçası, Mısır‐Suriye Kıpçakçası veya Arap harfli Kıpçak Türkçesi, aşağı yukarı XIII. yüzyılın ortalarından XV. yüzyılın sonuna kadar Mısır ve Suriye'de Memlûk Sultanlığında kullanılmış Eski Kıpçakçaya giren ölü bir Türk dilidir. Eski Kıpçak Türkçesine ait eserlerin büyük çoğunluğu Memlûkler döneminde kaleme alınmıştır. Bu sahadaki eserlerin dili XV. yüzyılın sonlarına doğru yerini bütünüyle Oğuz Türkçesine bırakmıştır.

Kıpçakça, Eski Kıpçakça veya Batı Orta Türkçe; Orta Türkçe dönemine ait Deşt-i Kıpçak sahası ile Mısır ve Suriye'de 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar kullanılmış Türk dillerinin Kıpçak grubundan ölü dil. Eski Kıpçakça günümüzde Yeni Kıpçakça adıyla da anılan Kıpçak grubundan Türk dillerinin oluşumuna kaynaklık eden dillerden biridir. Günümüzde geriye dönük dil sınıflandırmalarında Eski Kıpçakça, Kıpçak grubunun Kıpçak-Kuman alt grubunda ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">Orta Türkçe</span> Türkçenin 11. ve 15. yüzyıllarda kullanılmış devresi

Orta Türkçe Orta Çağ'ın (900-1500) çoğunu kapsayan Türk dil ailesinin gelişimindeki bir aşamayı ifade eder. Özellikle bu terim dilbilimciler tarafından Orta Asya, İran ve Selçuklu Türklerinin kontrol ettiği Ortadoğu'nun diğer bölgelerinde bu dönemde konuşulan bir grup Karluk ve Oğuz ve ilgili dillere atıfta bulunmak için kullanılır.

Türk dili tarihi, çivi yazılı Sümerce tabletlerdeki alıntı kelimeler şeklinde bilinen ilk örneklerine rastlanan, coğrafya olarak Moğolistan ve Çin içlerinden Avrupa’nın ortalarına, Sibirya’dan Hindistan ve Kuzey Afrika sahasına kadar yayılmış olan Türk dilinin tarihidir. Günümüzde Asya ve Avrupa kıtalarında konuşulan ve yazılan Türk yazı dilleri ve bunların ağızlarının tarihî süreçlerini kapsar.

Kırım Tatar dili üç lehçeden oluşur. Standart dil, Kıpçak-Cuman kolunun bir parçası olan orta lehçe ile yazılmıştır. Oğuz kolunda yer alan kıyı ağzı olarak da bilinen güney ağzı ve Kıpçak dilinde de nogai ağzı olarak da bilinen kuzey ağzı vardır.

Anadolu'daki Kıpçaklar, İznik İmparatoru III. İoannes Vatatzes tarafından ve III. İoannes'in Ardından gelen İznik İmparatorlarınca Batı Anadolu'ya 1222-1261 Yıllarında yerleştirilen Kıpçak-Kumanlar olduğu bilinmektedir. Ayrıca Latin İmparatorluğun'da ve Bizans İmparatorluğun'da da Kıpçak-Kumanların Paralı Askerlik yaptığı bilinmektedir, çoğu Tarihçiye göre Balkanlar'dan Anadolu'ya Kalabalık Kitleler halinde transfer edilen Kuman-Kıpçaklar Türkmenlerle kaynaşmış ve Batı Anadolu coğrafyasının Türkleşmesini sağlamıştır. Ayrıca Kafkasya, Horasan, Balkanlar'dan Anadolu'ya gelen Kıpçaklar olduğu bilinmektedir.