Maskülizm esas olarak erkeklerin deneyimleri üzerine kurulmuş toplumsal teori ve politik bir hareket tarzıdır. Maskülizmin çoğu sözcüsü bir yandan toplumsal ilişkilerin eleştirisini yaparken bir yandan da toplumsal cinsiyet (gender) eşitsizlik ve erkeklerin hakları ve sorunları gibi konular üzerine yoğunlaşmaktadırlar. Maskülizmi savunan kişiye "maskülist" denir. Tarihte bu adlandırmaya uygun görüşleri (maskülizmi) ilk kez ortaya koyan kişi sosyalist bir teorisyen olan Ernest Belfort Bax idi. Bununla birlikte zaman içinde maskülist çevrelere muhafazakâr kesimler de dahil olmuştur.
Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.
Cinsiyetçilik, kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyetine dayalı önyargı veya ayrımcılıktır. Cinsiyetçilik herkesi etkiler. Basmakalıplarla ve toplumsal cinsiyet rolleriyle bağlantılıdır, ve bir cinsiyetin veya toplumsal cinsiyetin doğası gereği diğerinden üstün olduğu inancını içerebilir. Aşırı cinsiyetçilik kadın düşmanlığını, cinsel tacizi, tecavüzü ve diğer cinsel şiddet biçimlerini teşvik edebilir. Cinsiyet ayrımcılığı cinsiyetçiliği kapsayabilir. Bu terim, insanlara cinsiyet kimlikleri veya toplumsal cinsiyet veya cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı özellikle işyeri eşitsizliği açısından tanımlanmaktadır. Sosyal veya kültürel gelenek ve normlardan ortaya çıkabilir.
Türkiye'de asgari ücret, Türkiye'de bir işçinin kanunca 30 gün üzerinden minimum alması gereken brüt ücrettir. Asgari ücretin günlük olarak belirlenmesi esastır. Günlük hesap üzerinden de “Aylık” ve “Saat” ücreti hesaplanmaktadır. Haftalık standart çalışma saati 45'tir, bu süre haftanın diğer günlerine sadece bir gün izin yapıldığı varsayılarak eşit dağıtılması durumunda günlük 7 saat 30 dakikadır. Kısmi zamanlı çalışma 30 saate kadar ve 30 saat dahil çalışmadır, bunun üzerindeki 45 saate kadar olan haftalık çalışma süresi içeren işler tam zamanlı çalışmadır. Mesai günleri içinde yapılan molalar çalışma süresine eklenmez. Yasal olarak kullandırılması zorunlu en az bir günlük haftalık izin, sanki işçi o gün çalışmış gibi ücretlendirilir. Devlete verilen vergiler kesilerek işçiye "net asgari ücret" ödenir. Kısaca asgari ücret, iş hayatının temel unsurlarından biridir ve uygulanması en düşük sınırı ifade eder.
Vikipedi'de cinsiyet dengesizliği, Vikipedi topluluğuna mensup kişilerin %84 veya %91'inin erkek olması sonucunda ortaya çıkan ve sistematik önyargıya neden olan bir durumdur. Cinsiyet dengesizliği, Vikipedi'ye yönelik eleştirilerin en önemlilerinden biridir. Bu yüzden, Vikipedi topluluğundaki cinsiyet uçurumunu azaltmak için çeşitli girişimler ortaya çıktı. Vikipedi'nin kurucularından Jimmy Wales, Ağustos 2014'te BBC'ye verdiği bir röportajda, Wikimedia Vakfı'nın Vikipedi'deki cinsiyet dengesizliğini azaltmayı hedeflediğinden bahsetti. Wales, vakfın daha fazla sosyalleşmeye ve daha fazla yazılım değişimine açık olduğundan da bahsetti.
Feminist hareket kadınlara oy hakkı, eğitim olanaklarının geliştirilmesi, erkek-kadın arasındaki gelir adaletsizliğinin indirgenmesi, boşanmada erkeklerin çıkarına olan prosedürlerin nötrlenmesi, kadınların gebelik ve kürtaj gibi konularda kendi başlarına karar alabilmesi ve gelir edinme gibi konularda batı toplumlarına köklü değişiklikler getirmiştir. Harvard Psikoloji Profesörü Steven Pinker'a göre feminizm ev içi şiddeti ve hatta eşleri tarafından öldürülen erkek sayısını altıda bir oranında azaltan bir faktör olmuştur.
Cinsiyet eşitsizliği, bireylerin cinsiyetlerine göre maruz kaldıkları eşit olmayan davranışlar, tutumlar ve algıları anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Kökeni, toplumsal cinsiyet rollerindeki farklılıklardır. Cinsiyet sistemleri genellikle kesin hatlarla ikiye ayrılmış ve hiyerarşik yapıya sahiptir; cinsiyet ikiliği sistemleri günlük yaşamın sayısız boyutunda kendini gösteren eşitsizlikleri yansıtabilmektedir. Cinsiyet eşitsizliği deneysel temellere dayandırılmış ya da toplumsal olarak kabul edilmiş ayrıcalıklardan kaynaklanır.
Toplumsal cinsiyet, kadınlık ve erkeklik ile ilgili ve bunlar arasında ayrım yapan özellikler dizisidir. Bağlama bağlı olarak bu, cinsiyete dayalı sosyal yapıları ve cinsiyet kimliğini içerebilir. Çoğu kültür, cinsiyetin iki kategoriye ayrıldığı ve insanların birinin veya diğerinin parçası olarak kabul edildiği bir cinsiyet ikiliği kullanır; bu grupların dışında olanlar ikili olmayan şemsiye terim kapsamına girebilir. Güney Asya'daki hicralar gibi bazı toplumların "erkek" ve "kadın" dışında belirli cinsiyetleri vardır; bunlara genellikle üçüncü cinsiyetler denir.). Çoğu akademisyen, cinsiyetin sosyal organizasyon için merkezi bir özellik olduğu konusunda hemfikirdir.
Toplumsal cinsiyet sosyolojisi, kadın ve erkek arasındaki farkılılıkların kültürel ve toplumsal olarak nasıl kurulduğunu, kadın ve erkeğin sosyal yapı içindeki durumlarını, kadınlık ve erkeklik kimliğinin oluşum sürecini inceleyen sosyoloji alt dalıdır.
Eşit işe eşit ücret, aynı iş yerindeki kişilere eşit ücret verilen işçi hakları kavramıdır. Çoğunlukla cinsiyete dayalı ücret farkı ile ilgili olarak cinsel ayrımcılık bağlamında kullanılır. Eşit ücret, temel ücret, aylık dışı ödemeler, ikramiyeler ve ödenekler dahil olmak üzere tüm ödeme ve yardımlarla ilgilidir. Bazı ülkeler, eşit ücret konusunda diğerlerinden daha hızlı hareket etti.
Feminist teoride, heteroataerkillik veya cisheteroataerkillik, cis erkeklerin ve heteroseksüellerin, cis dişilerin ve diğer cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin üzerinde yetkiye sahip olduğu sosyopolitik bir sistemdir. Bu terim, kadınlara yönelik ayrımcılıkla LGBTQ bireylere yönelik ayrımcılığın aynı cinsiyetçi sosyal ilkeden kaynaklandığını vurgular.
Toplumsal cinsiyet kalıp yargısı, farklı cinsiyetlere mensup bireylerin özellikleri ve davranışlarının neler olduğu ve toplumda bu cinsiyetler için uygun veya arzu edilir olarak kabul edilen tutum ve davranışların neler olduğu hakkında o cinsiyetin tüm bireylerine genelleştirilen fikirlerdir.
Eşit Bakım Emeği Günü (Equal Care Day), bakım emeğinin takdir eksikliğine ve haksız dağılımına dikkat çeken bir eylem günüdür ve 29 Şubat’ta kutlanmaktadır.
Ekonomik ayrımcılık, ekonomik faktörlere dayalı ayrımcılıktır. Bu faktörler arasında iş bulunabilirliği, ücretler, mal ve hizmetlerin fiyatları ve/veya bulunabilirliği ve iş için azınlıklara sağlanan sermaye yatırım fonu miktarı sayılabilir. Bu, işçilere, tüketicilere ve azınlıklara ait işletmelere karşı ayrımcılığı içerebilir. Bu, tekelcilerin farklı alıcılara ödeme isteklerine göre farklı fiyatlar talep etme uygulaması olan fiyat ayrımcılığı ile aynı şey değildir.
Küresel Cinsiyet Farkı Raporu, ilk olarak 2006'daki Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlandı. 2020 raporu, 153 ülkeyi kapsıyor. Küresel Cinsiyet Farkı Endeksi, cinsiyet eşitsizliklerini ölçmek için tasarlanmış bir endekstir. Endeks, "bu ülkelerdeki mevcut kaynakların ve fırsatların gerçek seviyesinden ziyade, ülkelerdeki kaynaklara ve fırsatlara erişimde cinsiyete dayalı eşitsizlikleri ölçmek için" tasarlanmıştır. Çok gelişmiş ülkelerin daha yüksek puanlara sahip olması gerektiği savı doğru değildir. Endeks puanlarını belirlemek için kullanılan metodoloji, erkeklerin kadınlara göre dezavantajlı olduğu durumları "eşit" sayacak şekilde tasarlanmıştır.
Pembe vergi; toplumsal yaşamdaki cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan ve devletin kadınlar tarafından kullanılan ürünlere bu cinsiyet grubu aleyhine bir fiyatlandırma yaparak adil olmayan düzeylerde vergi almasını ifade etmek için kullanılan sosyolojik bir terimdir.
Toplumsal cinsiyet ve cinsel çeşitlilik (GSD) veya basitçe cinsel çeşitlilik, bu çoğulluğu oluşturan kimliklerin, davranışların veya özelliklerin her birini belirtmeye gerek kalmadan cinsiyet özelliklerinin, cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin tüm çeşitliliğini ifade eder.
Sağlık mesleklerinde cinsiyet ayrımcılığı, kadın klinisyenlere karşı aşağılayıcı ve saldırgan yorumlar, düşük ücret ve ağırlıklı olarak erkek akranlardan gelen diğer ayrımcı eylemler yoluyla sözlü olarak ifade edilen tüm önyargı kültürünü ifade eder. Bu kadınlar, tıp alanında büyük ölçüde erkeklerin hakimiyeti altında olan güç konumlarının yanı sıra işe alım sürecinde sergilenen ve terfilerle de sınırlı olmayan ilk önyargıların bir sonucu olarak çalışma ortamlarında zorluklarla karşılaşıyorlar.
Cinsiyet Gelişim Endeksi (CGE)(GDI), cinsiyet eşitliğini ölçmek için tasarlanmış bir endekstir.
Toplumsal cinsiyet eşitliği, erkek ve kadının kamusal ve özel yaşamın tüm alanlarına eşit ve yetkinleştirilmiş şekilde katılımını ifade eden bir insan hakları kavramıdır.