Maskülizm esas olarak erkeklerin deneyimleri üzerine kurulmuş toplumsal teori ve politik bir hareket tarzıdır. Maskülizmin çoğu sözcüsü bir yandan toplumsal ilişkilerin eleştirisini yaparken bir yandan da toplumsal cinsiyet (gender) eşitsizlik ve erkeklerin hakları ve sorunları gibi konular üzerine yoğunlaşmaktadırlar. Maskülizmi savunan kişiye "maskülist" denir. Tarihte bu adlandırmaya uygun görüşleri (maskülizmi) ilk kez ortaya koyan kişi sosyalist bir teorisyen olan Ernest Belfort Bax idi. Bununla birlikte zaman içinde maskülist çevrelere muhafazakâr kesimler de dahil olmuştur.
Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.
Sosyalist feminizm, 1960'lı yılların sonu ve 1970'li yılların başında sözü edilmeye başlanan feminizm hareketidir. Barbara Ehrenreich’in 1976 yılında WIN dergisindeki makalesinde söylediği üzere sosyalist feminizm terimi, “olduğu şey olması için çok kısa bir tanımlamadır, bununla birlikte, gerçekten sosyalist, enternasyonalist, ırkçılık ve heteroseksizm karşıtı feminizm”dir. sosyalist feministlere göre aile, üretimin ve dağıtımın yapıldığı yer, yani mücadelenin merkezidir. Sosyalist feminizm, kapitalizmi kadının ezilmişliğinin temel kaynağı olarak kabul eder, tarihsel kapitalizm bağlamı içine konulmadıkça, cinsiyetçiliğin kadın hayatları üzerindeki etkinlik biçiminin anlaşılamayacağını savunur.
Svastika veya gamalı haç, tarih öncesi dönemlerden kalma bir semboldür. 1920'li yıllar itibarıyla Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisinin svastika sembolünü yoğun olarak kullanması nedeniyle Batı dünyasında bu sembol nasyonal sosyalizm ve aşırı sağ ideolojilerle sıklıkla ilişkilendirilebilmektedir.
Güneş haçı, çember içine alınmış bir haç sembolüdür. Bilinen en eski dini sembollerden biridir ve neopaganizm'de güneşi simgeler. Güneş çemberi, Güneş diski, Odin'in haçı ve Taranis'in çemberi olarak da bilinir.
Orak ve çekiç, komünizmin simgesidir. Bir orağın çekiç üzerine çapraz olarak yatırılması ile oluşur. Bu iki simge çiftçileri ve proletaryayı sembolize eder. Bu iki simge bir araya getirilerek çiftçilerin ve işçilerin birliği sembolize edilir. En bilinen biçimi Sovyetler Birliği’nin bayrağındaki orak ve çekicin kızıl yıldızla birlikte kullanıldığı biçimidir. Bunun dışında birçok bayrak ve amblemde kullanılmıştır.
Hilâl ya da ayça, iki dairenin iç içe girmesi fakat dairelerin merkezlerinde çakışmaması durumunda oluşan şekildir.
Ankh, üst ucu bir ilmiği andıran bir haç. “T” harfinin üzerine oturtulmuş küçük bir daireden ibaret yaygın bir Antik Mısır sembolüdür. "Nil'in anahtarı" olarak da bilinir.
Davud'un Yıldızı veya Davud'un Kalkanı, Yahudi milletinin MÖ 1000'lerden beri millî sembolüdür. İsmini Antik İsrail'in kralı Davud'dan alan yıldız, Orta Çağ'dan beri Yahudi Yıldızı olarak bilinmiş ve daha eski bir sembol olan Menora ile birlikte adı Yahudilikle beraber anılmıştır.
Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.
Hayatın çarkı ya da yaşamın çarkı ifadesi, Budizm’de meditasyon sembolü olarak nitelendirilir. Yani Buda’nın aydınlanmadan önce yaşamın sonsuz döngüsünü ve kurtuluş yollarını görüp geçirmeyi ifade etmektedir.
Ouroboros, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan ya da ejderha şeklinde resmedilen sembol.
Yahudi sembolizmi ele alındığında "sembol" için kullanılan İbranice kelime ot'tur. Erken Yahudilikte bu terim sadece işaretler için kullanılmakla kalmayıp, Tanrı ile insan arasındaki dini bağın sembolu olarak da kullanılmıştır.
LGBT sembolleri, Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender birliğini göstermek ve cinsel kimlik ve cinsel yönelimleri tanımlamak için semboller kabul edilir, semboller gey gurur, değerler ve tanımlamaları temsil eder. II. Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından kullanılan pembe üçgen de bir eşcinsellik sembolüdür ancak Nazi Soykırımı'ndaki çağrışımları yinelemektedir.
Eril (♂), canlı, sperm üreten fizyolojik bir biyolojik cinsiyet. Her sperm hücresi döllenme işlemi sırasında daha büyük bir dişi gameti ile kaynaşabilir. Bir erilin cinsel yolla üremeyi gerçekleştirmesi için dişiye ait en az bir yumurta hücresine ulaşması gerekir, fakat bazı canlılar eşeyli üreyebildikleri gibi eşeysiz olarak da üreyebilir. Eril insanların (erkeklerin) da içinde bulunduğu birçok eril memeli türünde Y kromozomu bulunurken eril kuşlar ve bazı eril sürüngenlerde ise z kromozomu bulunur; bu kromozomlar eril üreme organlarının gelişmesi için gerekli olan daha fazla miktarda testosteronun üretilmesini sağlar.
Üçüncü cinsiyet veya üçüncü cins, bireylerin hem kendileri hem de toplum tarafından ne erkek ne de kadın olarak kategorize edildiği bir kavram. Ayrıca, üç veya daha fazla cinsiyeti tanıyan toplumlardaki bir toplumsal kategoriyi ifade eder. Üçüncü terimi genellikle "diğer"i kastediyor olarak anlaşılır; bazı antropologlar ve sosyologlar açıklanan dördüncü, beşinci, ve "bazı" cinsiyetleri ifade ederler.
Soyombo sembolü 1686'da Zanabazar tarafından icat edilen Soyombo alfabesindeki özel bir karakterdir. "Soyombo" adı, Sanskritçe svayambhu "kendi yarattığı" kelimesinden türetilmiştir. Moğolistan bayrağı, Moğolistan arması ve diğer birçok resmi belgede bulunan Moğolistan'ın ulusal sembolü olarak hizmet eder.
El Salvador arması, El Salvador devletinin resmî armasıdır.
Bir gezegen sembolü veya gezegensel sembol, astroloji ve astronomide klasik bir gezegeni veya modern gezegenlerden birini temsil etmek için kullanılan grafiksel bir semboldür. Bu semboller ayrıca simya alanında gezegenlerle ilişkilendirilen metallerin temsilinde ve takvimlerde bu gezegenlerle ilişkilendirilen günlerde kullanılmıştır. Çoğu sembolün kökeni, Greko-Romen astronomiye dayanır ve modern biçimleri 16. yüzyılda gelişmiştir.