İçeriğe atla

Cinsel sadizm bozukluğu

Cinsel sadizm bozukluğu, diğer insanların acı, ızdırap veya aşağılanmasına tepki olarak cinsel uyarılma yaşama durumudur.[1] Bu bozukluk, rızaya dayalı olarak bireylerin cinsel heyecan için acıyı taklit ederek veya aşağılayıcı kelimeler kullandığı durumdan farklı olarak rıza olmadan gerçekleşir.[2] Sadizm ve sadist kelimeleri, cinselleştirilmiş işkence ve şiddet olarak Fransız yazar Marquis de Sade öncülüğünde türetilmiştir.

Özellikler

Kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan sadist tecavüzcülere yapılan kişilik testlerinde; dürtüsellik, hiperseksüalite, duyarsızlık ve psikopati gibi rahatsızlıkların yüksek düzeyde olduğu görülmüştür.[3]

Cinsel sadizm bozukluğuna sahip insanların çoğu erkektir.[4][5][6]

Cinsel sadizm bozukluğu olan kişilerde parafilik hastalıkların sahip olma olasılığı daha yüksektir.[1]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. 5th. Arlington, Virginia: American Psychiatric Association. 2013. ISBN 9780890425541.  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "DSM52" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  2. ^ Freund, Kurt; Blanchard, Ray (Yaz 1986). "The concept of courtship disorder". Journal of Sex & Marital Therapy. Abingdon, England: Routledge. 12 (2): 79-92. doi:10.1080/00926238608415397. PMID 3723606. 
  3. ^ Barbaree, Howard E.; Seto, Michael C.; Serin, Ralph C.; Amos, Nancy L.; Preston, Denise L. (1 Mart 1994). "Comparisons between sexual and nonsexual rapist subtypes: Sexual arousal to rape, offense precursors, and offense characteristics". Criminal Justice and Behavior. Thousand Oaks, California: SAGE Publishing. 21 (1): 195-114. doi:10.1177/0093854894021001007. 
  4. ^ Hunt, Morton (1974). Sexual behavior in the 1970s. Chicago, Illinois: Playboy Press. ISBN 978-0872233935. 
  5. ^ Kinsey, Alred; Pomeroy, Wardell B.; Martin, Clyde E.; Gebhard, Paul H. (1953). Sexual behavior in the human female. Philadelphia, Pennsylvania: W. B. Saunders. 
  6. ^ Breslow, Norman; Evans, Linda; Langley, Jill (August 1985). "On the prevalence and roles of females in the sadomasochistic subculture: Report of an empirical study". Archives of Sexual Behavior. New York City: Springer Science+Business Media. 14 (4): 303-317. doi:10.1007/BF01550846. PMID 4051718. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Eşcinsellik</span> Aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantiklik, cinsel çekim ya da cinsel davranış

Eşcinsellik veya homoseksüellik, aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantizm, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır. Eşcinsellik, bir yönelim olarak “kişiyi ağırlıklı olarak ya da tümüyle kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekimleri yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik” olarak ifade edilir. Aynı zamanda kişiyi bu çekimlere dayanan davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Aseksüellik</span> herhangi birine yönelik cinsel çekim eksikliği veya cinsel etkinlikteki ilgi düşüklüğü veya yokluğu

Aseksüellik, herhangi birine yönelik cinsel çekim eksikliği veya cinsel etkinlikteki ilgi düşüklüğü veya yokluğu. Bir cinsel yönelim eksikliği olarak veya karşıcinsellik, eşcinsellik ve çiftcinselliğin yanındaki dördüncü bir varyasyon olarak düşünülebilir. 2004'te yapılan bir çalışmada aseksüelliğin yaygınlığı %1 olarak belirlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mastürbasyon</span> cinsel organın uyarılması

Mastürbasyon, sürtünme yoluyla cinsel ilişki olarak, cinsel organın genellikle orgazm oluncaya kadar uyarılması eylemidir. Tek başına, kendi kendine veya başka biri tarafından el yoluyla ve parmaklama), ayak yoluyla ya da cinsel ilişkiye girmeden vücudun başka kısımlarıyla veya seks oyuncağıyla yapılabilir. Karşılıklı mastürbasyon, bir cinsel partnerle yapılan mastürbasyondur ve bir partnerin cinsel organlarının elle uyarılmasını içerebilir veya penetratif olmayan bir seks biçimi olarak kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sadomazoşizm</span> Sadizm, karşısındaki kişiye acı vermek veya eziyet etmekten seksüel bir haz duymanın adıdır.

Sadizm, karşısındaki kişiye acı vermek veya eziyet etmekten seksüel bir haz duymanın adıdır. Bu adın kaynağı, Fransız filozof ve sadistik öykü yazarı Marquis de Sade'den gelmektedir. Sadizm'in acıyı duyan taraf açısından karşıtı olan olgu ise mazoşizm olup kendisine acı verilmesinden, eziyet edilmesinden cinsel bir zevk alma duygusudur. Genellikle, dövülme, aşağılanma, bağlanma, işkence edilme, vb. seksüel fanteziler içerir. Bazen de kişilerden biri köle olur ve diğer kişi ona tasma takar. Bu isim ağırlıklı olarak mazoşist bir içeriği olan "Venus in Furs" romanıyla tanınan 19. yüzyıl yazarlarından Leopold von Sacher-Masoch'dan gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Antidepresan</span> Majör depresif bozukluk ve anksiyete gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan psikiyatrik ilaçlar

Antidepresanlar, majör depresif bozukluk gibi bazı duygudurum bozukluklarını, bazı anksiyete bozukluklarını ve bazı kronik ağrı durumlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Antidepresanların yaygın yan etkileri arasında ağız kuruluğu, kilo alımı, baş dönmesi, baş ağrısı, cinsel işlev bozuklukları ve duygusal körelme bulunur. Antidepresanlar, çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler tarafından alındığında intihar düşüncesi ve davranışı riskinde artışa neden olabilir. Antidepresanların özellikle ani bir şekilde kesilmeleri sonucunda, antidepresan yoksunluk sendromu ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel yönelim</span> kalıcı cinsel çekim modeli

Cinsel yönelim kişilerin karşı cinsiyete, hemcins veya cinsiyete veya birden fazla cinsiyete karşı romantik veya Cinsel çekim hissetmeye yönlendiren kalıcı kişisel bir niteliktir. Bu çekimler genellikle karşıcinsellik (heteroseksüellik), eşcinsellik (homoseksüellik), biseksüellik, altında toplanır; bununla beraber aseksüellik de bazen dördüncü kategori olarak tanımlanır. Bu kategoriler cinsel kimliklerin daha ayrıntılı dünyasını yönleridir. Örneğin, insanlar panseksüel veya poliseksüel, veya hiçbirinden olmak gibi diğer etiketleri de kullanabilir. Amerikan Psikologlar Derneği'ne göre, cinsel yönelim "aynı zamanda bir kişinin bu çekimlere dayanan, davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar".

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji ve cinsel yönelim</span>

Biyoloji ve cinsel yönelim, biyolojinin insan cinsel yöneliminin gelişimindeki rolünü inceleyen araştırma konusudur. Cinsel yönelimin kökeni olarak kesin bir şekilde tek bir ana sebep veya kaynak bulunamamıştır. Çeşitli araştırmaların sonuçları farklı hatta çelişen noktalara işaret etmektedir. Bilim insanları cinsel yönelimin genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olduğu üstüne hipotez kurmuştur. Cinsel yönelimin nedenlerini açıklama konusunda biyolojik teoriler daha çok benimsenmiştir ve biyolojik faktörler, genetik faktörlerle erken rahim ortamının kompleks etkileşimini içerebilir. Heteroseksüel, eşcinsel, biseksüel veya aseksüel yönelimin gelişimiyle bağlantılı olabilen bu faktörler genleri, doğum öncesi hormonları ve beyin yapısını kapsamaktadır.

El yanlılık ve cinsel yönelim arasında bir ilişki olduğu ortaya atılmış ama birkaç araştırmacı tarafından doğrulanmamıştır. Araştırmacılar heteroseksüel kişilerin sağ yanlı olma ihtimalinin eşcinsel kişilere göre bir parça daha fazla olduğunu rapor etmiştir. El yanlılığı ve cinsel yönelim arasındaki ilişki her iki cinsiyet içinde rapor edilmiştir. Bu ilişki aynı zamanda eşcinselliğin biyolojik etiyolojisinide ifade edebilir. Ray Blanchard tarafından yapılan son araştırmalar bu ilişkiyle bir erkeğin büyük erkek kardeşlere sahip olmasıyla eşcinsel olma ihtimalinin arttığını öne süren doğum sırası efekti arasında bir bağlantı kurmuştur.

Çevre ve cinsel yönelim insanların cinsel yöneliminin gelişimindeki olası çevresel faktörleri konu alır. Bazı araştırmacılar çevresel faktörleri hormonal faktörlerden ayırırken diğerleri doğum öncesi hormonlar gibi biyolojik faktörleri çevresel faktörlerin bir parçası olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">Doğum öncesi hormonlar ve cinsel yönelim</span>

Doğum öncesi hormonal teori, belli hormonların fetüsün cinsiyet farklılaşmasında rol oynaması gibi kişinin cinsel yönelimine de etki ettiğini söyler. Doğum öncesi hormonlar cinsel yönelimin ana belirleyicisi olabilir ya da genler, biyolojik faktörler, çevresel ve sosyal durumlarla birlikte yardımcı bir faktör olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Nöroloji ve cinsel yönelim</span>

Cinsel yönelim, bir bireyin, cinsellikle ilgili davranışlarını, düşüncelerini ve/veya duygularını kapsayan kişisel veya toplumsal kimliğini ifade eder. İnsanların cinsel yöneliminin gelişiminin nasıl olduğu ve mekanizmaları belirsizliğini sürdürmektedir. Bu konuda ortaya atılan birçok teori kurgusal ve tartışmalıdır. Ama nöroloji bilimindeki gelişmeler sonucu cinsel yönelimle bağlantılı karakteristikler açıklanabilmektedir. Araştırmalar insanların cinsel yönelimiyle ilgili yapısal sinirler bağlantılar, fonksiyonel ve/veya bilişsel ilişkiler keşfetmiş ve gelişimsel teoriler ortaya atmıştır.

Hiperseksüalite, cinsel dürtüleri çok artmış ya da cinsel aktivitesi son derece sık veya aniden beliren kişileri nitelendirmek için kullanılan terimdir. Hiperseksüaliteye bazı tıbbi durum ve uygulamalar neden olabilmesine rağmen, çoğu durumda nedeni bilinmemektedir. Bipolar bozukluklar gibi ruhsal sağlık sorunları hiperseksüalitenin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Ayrıca alkol ve bazı ilaçlar kişilerdeki sosyal ve cinsel çekingenlikleri etkileyebilir. Bir dizi hiperseksüaliteyi açıklamak veya tedavi etmek amacıyla bazı teorik modeller kullanılmıştır. Özellikle popüler medyada en yaygın olan kanı, bu kişilerin cinsel bağımlı olduklarına dair yaklaşımdır fakat bu kanı üzerinde seksolojistler herhangi bir görüş birliğinde bulunmamaktadır. Bu durum için yapılan açıklamalar genel olarak, eylemin kompulsif davranışlar ve dürtüsel davranış modelleri olduğu yönündeki teorileri içerir.

Cinsiyet kimliği, kişinin kendi cinsiyetine ilişkin kişisel duygusudur. Cinsiyet kimliği, bir kişinin atanmış cinsiyetiyle ilişkili olabilir veya ondan farklı olabilir. Çoğu bireyde, cinsiyetin çeşitli biyolojik belirleyicileri, bireyin cinsiyet kimliğiyle uyumludur ve tutarlıdır. Cinsiyet ifadesi tipik olarak bir kişinin cinsiyet kimliğini yansıtır, ancak bu her zaman böyle değildir. Bir kişi, belirli bir toplumsal cinsiyet rolüyle tutarlı davranışlar, tutumlar ve görünümler ifade etse de, bu tür ifadeler mutlaka cinsiyet kimliklerini yansıtmayabilir. Cinsiyet kimliği terimi, 1964 yılında psikiyatri profesörü Robert J. Stoller tarafından icat edildi ve psikolog John Money tarafından popüler hale getirildi.

Analloerotizm, diğer kişilere herhangi bir cinsel ilgi göstermemektir. Bunun aseksüellikten farklı olduğu düşünülmektedir. Analloerotik kişiler kadın veya erkek partnerlere ilgi duymaz ancak tüm cinsel davranışlardan mahrum değildir.

<span class="mw-page-title-main">Sadist kişilik bozukluğu</span> sadizmi içeren kişilik bozukluğu teşhisi

Sadist kişilik bozukluğu, Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı'nın (DSM-III-R) bir ekinde ortaya çıkan sadomazoşizmi içeren bir kişilik bozukluğudur. DSM'nin sonraki sürümleri bunu içermez.

Toplumsal cinsiyet ve cinsel çeşitlilik (GSD) veya basitçe cinsel çeşitlilik, bu çoğulluğu oluşturan kimliklerin, davranışların veya özelliklerin her birini belirtmeye gerek kalmadan cinsiyet özelliklerinin, cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin tüm çeşitliliğini ifade eder.

Seks ve uyuşturucunun tarihi eski insanlara kadar uzanır ve insanlık tarihi boyunca iç içe geçmiştir. Hem yasal hem de yasadışı, uyuşturucu tüketimi ve bunların insan vücudu üzerindeki etkileri arzu, performans, zevk, hamile kalma, gebelik ve hastalık dahil olmak üzere seksin tüm yönlerini kapsar.

Hebefili, yetişkinlerin ergenliğin başlarında olan, genellikle 11-14 yaş aralığında olan çocuklara karşı güçlü ve kalıcı cinsel ilgi duyması olarak tanımlanır. Pedofili ve efebofili ile farklılık gösterir. Yetişkinlere karşı cinsel ilgisi olan bireyler ergenlik çağındaki bireylere karşı bir miktar cinsel ilgi duyabilirken yapılan araştırmalar sonucunda hebefili'nin yetişkin partnerler yerine ergenlik çağındaki partnerlere karşı cinsel tercihle karakterize olduğu görülmüştür.

Kronofili, belirli yaş aralığındaki bireylere karşı duyulan romantik ve/veya cinsel çekim biçimleridir. Ergenlik öncesi veya yaşlı bireylere duyulan cinsel ve romantik çekim daha çok parafili olarak adlandırılır. Terim John Money tarafından ortaya atılmış olmasına rağmen seksologlar tarafından kullanılmayarak yerine söz konusu yaş aralığını ifade eden terimler kullanılmıştır. Bir diğer adlandırılmalarından biri ise Richard von Krafft-Ebing tarafından öne atılan "yaş fetişizmi" kavramıydı. Kronofili teknik olarak yaşa göre değil, vücut tipi, ikincil cinsel özellikler ve özellikle Tanner ölçeğinin aşamalarıyla ölçülen diğer görünür özellikler gibi cinsel olgunluk aşamalarına göre belirlenir.

Kompulsif cinsel davranış bozukluğu, bir dürtü kontrol bozukluğudur. Kişinin cinsel fantezilerle yoğun şekilde meşgul olduğu ve davranışlarının psikolojik strese sebep olmasıyla birlikte önlenemeyen ve kendine veya başkalarına zarar verme riski taşıyan bir davranış örüntüsü olarak ortaya çıkar. Bu bozukluk sosyal, mesleki, kişisel veya diğer önemli işlevler üzerinde kötü etkiye neden olabilir.