İçeriğe atla

Cilt altı amfizem

Cilt altı amfizem
Cilt altı amfizemi olan bir hastanın Karın tomografisinde (oklar ile gösterilmiştir)
UzmanlıkAcil tıp Bunu Vikiveri'de düzenleyin
BelirtilerEtkilenen dokularda dokunmayla ve oskültasyonla çıtırtı sesi ve hissi (Krepitasyon) Havanın kaynağına bağlı göğüs, karın veya boyunda ağrı
NedenleriFiziksel Travmalar, Enfenksiyonlar, Cerrahi Girişimler
TanıGörüntülemede Röntgende veya Tomografide cilt altı dokuda hava kabarcıkları
ÖlümKendisi mortal değildir . Neden olan durumlar mortal seyredebilmektedir

Cilt altı amfizem veya Cerrahi amfizem (SCE, SE), gaz veya havanın cilt altında dolaştığında oluşan bir bulgu ve hastalıktır.[1]

Nedenleri

Fiziksel Travmalar:

Deri altı amfizeme neden olan durumlar hem künt travma hem de penetran travmadan kaynaklanabilir.[2] SCE genellikle bıçaklama veya ateşli silah yaralanmasının sonucudur.[3]

Enfenksiyonlar :

Hava, gazlı gangren gibi nekrotizan enfenksiyonlar nedeniyle cilt altında sıkışabilir. Subkutan amfizem ayrıca fournier gangreninin bir özelliği olarak kabul edilir.[4]

Belirti ve Bulguları

Oluş nedenine bağlı boyun ağrısı, göğüs ağrısı ve karın ağrısı izlenebilir.

Etkilenen dokularda palpasyonda ve oskültasyonda krepitasyon bulgusu elde edilir.

Tanısı

Görüntülemede : Direkt grafi ya da Bilgisayarlı tomografide cilt altı dokuda hava kabarcıkları görülür.[2]

Patofizyolojisi

Travma Tipi SCE : Travmayla doku bütünlüğünün bozulması sonucu havanın normalde bulunmadığı cilt altına ulaşmasıyla gerçekleşir. Plevrayı yırtmış kot kırıkları, toraks delici yaralanmaları, özafagus perforasyonları, basınçlı pnömotoraks gibi olaylarda hava akciğerlerden cilt altına geçer ve olayın şiddetine paralel olarak giderek yayılırMediastene yayılmış toraks patolojilerinde hava, mediasteni takiben kolayca boyun fasyaları arasında ilerleme imkânı bulur. Bazen bütün toraks duvarı, boyun, yüz ve göz kapaklarına yayılır..[5]

Enfenksiyon Tipi SCE : Enfenksiyona neden olan bakterilerin fermentasyon yoluyla gaz üretmesinin bir sonucudur.[4]

Prognoz

Deri altı dokusundaki havanın kendisi genellikle ölümcül bir tehdit oluşturmaz; az miktarda hava vücut tarafından geri emilir.[6] Subkutan amfizeme neden olan pnömotoraks veya Pnömomediastinum (Diğer adı mediastinal amfizem), tıbbi müdahale ile veya tıbbi müdahale olmaksızın çözüldüğünde, cilt altı amfizem genellikle temizlenecektir.[7] cilt altı amfizemi olan hastada pnömotoraks, hemotoraks, kosta kırıkları gibi ilave toraks patolojilerinin araştırılması şarttır. Yalnızca hasta mekanik ventilasyona bağlıysa ayrıca dikkat etmek gerekmektedir.[7]

Tedavi

Neden olan durumlar yaşamsal risk oluşturabilen sorunlar olduğu için öncelikle potansiyel nedenleri araştırılıp çözümlenmeye çalışılır. Ciltaltı amfizemin kendisi ise neden olan durumdan bağımsız çoğunlukla iyi huyludur. Çoğunlukla, SCE'nin kendisinin tedaviye ihtiyacı yoktur (nadir olsa da tedavi edilen durumlar da vardır); ancak masif miktarda hava varsa nefes almayı engelleyebilir ve rahatsız edici olabilir.[5][7]

Amfizemli bölge çok büyükse (masif) veya nadir vakalarda birkaç ciddi deri altı amfizem vakalarında, havayı serbest bırakmak için deri altı dokuya kateterler yerleştirilebilir. Gazı serbest bırakmak için deride küçük kesikler veya "üfleme delikleri" yapılabilir.[8]

Kaynakça

  1. ^ Papiris SA, Roussos C (2004). "Pleural disease in the intensive care unit". Bouros D (Ed.). Pleural Disease (Lung Biology in Health and Disease). Florida: Bendy Jean Baptiste. ss. 771-777. ISBN 978-0-8247-4027-6. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2008. 
  2. ^ a b Parker, Gregg S.; Mosborg, David A.; Foley, Richard W.; Stiernberg, Charles M. (Eylül 1990). "Spontaneous Cervical and Mediastinal Emphysema:". The Laryngoscope (İngilizce). 100 (9): 938???940. doi:10.1288/00005537-199009000-00005. ISSN 0023-852X. 
  3. ^ Peart, Olive (Mart 2006). "Subcutaneous emphysema". Radiologic Technology. 77 (4): 296. ISSN 0033-8397. PMID 16543482. 5 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2021. 
  4. ^ a b Levenson, Robin B.; Singh, Ajay K.; Novelline, Robert A. (Mart 2008). "Fournier Gangrene: Role of Imaging". RadioGraphics (İngilizce). 28 (2): 519-528. doi:10.1148/rg.282075048. ISSN 0271-5333. 5 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2021. 
  5. ^ a b Pleural disease. Demosthenes Bouros. New York: Marcel Dekker, Inc. 2004. ISBN 0-8247-5099-3. OCLC 56105039. 29 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2021. 
  6. ^ Adult nursing : a nursing process approach. Barbara C. Long, Wilma J. Phipps, Virginia L. Cassmeyer. Londra: Mosby. 1995. ISBN 0-7234-2004-1. OCLC 33686914. 
  7. ^ a b c Critical care study guide : text and review. Gerard J. Criner, Gilbert E. D'Alonzo. New York. 2002. ISBN 978-0-387-95164-5. OCLC 47705588. 
  8. ^ Minimally invasive urologic surgery. Robert G. Moore. Londra: Taylor & Francis. 2005. ISBN 978-1-84184-170-0. OCLC 57637774. 
Sınıflandırma


İlgili Araştırma Makaleleri

Zatürre, pnömoni ya da batar, akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır. Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir.

<span class="mw-page-title-main">Akciğer kanseri</span> Akciğer dokularında gelişen bir hastalık

Akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları sararak veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,6 milyon ölüme neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Veba</span> Yersinia pestis adındaki bakterinin neden olduğu enfeksiyon hastalığına verilen genel isim

Veba, Yersinia pestis adındaki bakteri tarafından oluşturulan enfeksiyon hastalıklarına verilen genel isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Solunum sistemi</span> Hayvanlarda ve bitkilerde gaz alışverişini sağlayan biyolojik sistem

Solunum sistemi, kandaki karbondioksit (CO2) gazının oksijen gazı (O2) ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Kalp krizi</span> Kalbin bir kısmına kan akışının kesilmesi

Kalp krizi, kalp enfarktüsü ya da akut miyokard enfarktüsü, kan akımının azalması veya durması sonucunda koroner arterlerden birinde meydana gelen enfarktüs ile karakterize edilir. Tipik belirtiler arasında, sıklıkla sol omuz, kol veya çeneye yayılan, göğüs kemiğinin arkasında (retrosternal) göğüs ağrısı veya rahatsızlığı bulunur. Bu ağrı, bazen mide yanması gibi algılanabilir.

Doğum kontrolü, geçici veya kalıcı olarak hamileliği engellemek ya da hamile kalma olasılığını azaltmak amacıyla çeşitli yöntemlerin, araç-gereçlerin ya da ilaçların kullanılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bronkoskopi</span>

Bronkoskopi, teşhis ve tedavi amaçlı olarak hava yollarının içini görselleştiren endoskopik bir tekniktir. Bronkoskop ile genellikle burun veya ağızdan, buralardan ulaşılamadığı durumlarda da trakeostomi yoluyla hava yollarına ulaşılabilir. Bu, uygulayıcının hastanın hava yollarını yabancı cisimler, kanama, tümörler veya iltihaplanma gibi anormallikler açısından incelemesine olanak tanır. Biyopsi için parça alınmasına ve gerektiğinde yabancı cisimlerin çıkarılmasına da yarar. Fleksibl ve rijit bronkoskopi diye iki çeşidi vardır. Rijit bronkoskopi 19. yüzyılın sonundan beri bilinen ve kullanılan bir teknikken, günümüzde yaygın olarak kullanılan fleksibl bronkoskoplar ya da fibroskoplar 1966'da ortaya çıkmıştır. Fleksibl bronkoskopların kullanımı daha kolay olup, yapılan işleme fibroskopi de denmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Vurgun</span>

Vurgun veya dekompresyon hastalığı, kısa sürede yüksek basınçlı bir bölgeden alçak basınçlı bir bölgeye geçilmesi nedeniyle vücutta gaz kabarcıklarının oluşması sonucu ortaya çıkan gaz embolizmidir. Özellikle dalgıçlar, pilotlar veya su altı inşaat işçileri gibi basınç değişimi etkisinde kalanlarda rastlanır. Sünger avcılarında görülen bu tabloya halk dilinde vurgun denir. Dekompresyon sözcüğü "basınç azalması" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Cilt kanseri</span>

Cilt kanseri, deriden kaynaklanan kanserdir. Vücudun diğer kısımlarını istila etme veya yayılma yeteneğine sahip anormal hücrelerin türemesinden kaynaklanırlar. Bazal hücreli karsinom, Skuamöz hücreli karsinom ve melanom olmak üzere üç ana cilt kanseri türü vardır. İlk ikisi, daha az yaygın olan bir dizi cilt kanseri ile birlikte melanom dışı cilt kanseri olarak bilinir. Bazal hücreli kanser yavaş büyür ve etrafındaki dokuya zarar verebilir ancak uzak bölgelere yayılma veya ölümle sonuçlanma olasılığı düşüktür. Genellikle üzerinde küçük kan damarları bulunan parlak, ağrısız, kabarık bir cilt alanı olarak görülür veya ülserli kabarık bir alan olarak ortaya çıkabilir. Skuamöz hücreli cilt kanserinin yayılma olasılığı daha yüksektir. Genellikle üstü pullu sert bir yumru olarak ortaya çıkar ancak ülser de oluşturabilir. Melanomlar en agresif olanlardır. Belirtileri arasında boyutu, şekli, rengi değişen, düzensiz kenarları olan, birden fazla renge sahip, kaşıntılı veya kanayan bir ben yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Kronik obstrüktif akciğer hastalığı</span> Uzun süreli zayıf hava akışını içeren akciğer hastalığı

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğerlerdeki hava akımında görülen kronik ve yineleyen engellemelerin görüldüğü bir hastalık topluluğudur. Ana belirtileri nefes darlığı, öksürme ve balgam üretimidir. KOAH'nın dört ana tipi vardır: kronik bronşit, amfizem (emfizem), bronşiektazi ve bronşiyal astım. Solunum güçlüğü (dispne) ana bulgudur. Astımdaki solunum güçlüğü, hava kanallarının daralması; bronşiektazi ile emfizem ise akciğerin elastik yapısının bozulması sonucu ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Atelektazi</span>

Atelektazi, akciğerin bir kısmının ya da akciğerlerden birinin tamamen büzüşmesi sonucu yeterince genişleyememesi ve böylece işlevini yitirmesidir. Atelektazi durumunda daha az hava içeren akciğer parankimi oluşur. Bu gelişme, oksijenlenmeyi azaltır ve enfeksiyona ortam oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Frenik sinir</span>

Frenik sinir, boyundan gelip kalp ve akciğerler arasından geçerek diyaframa sinir bağlantısı veren sinir. Diyaframdan gelen duyuları ve beyinden gelen motor sinyalleri aktardığından solunum için önemlidir. Sol ve sağ olmak üzere iki frenik sinir bulunur. Aynı zamanda da 5. 3. ve servikal sinirlerin (C3-C5) katkıları alan insanlarda frenik esas olarak 4 servikal sinir servikal sinir kaynaklanır.

Kokuşma, ölmüş hayvan bedeninin ayrışmasının yedi aşamasından biridir. Geniş anlamda, dokular arasındaki uyumsuzlukla ve çoğu organın sıvılaşmasıyla sonuçlanan bir süreç içinde, protein yapılarının bozulmasıdır. Organik maddelerin bakterilerle veya mantarlarla ayrışmasından kaynaklanır ve zararlı kokuların oluşumuyla sonuçlanır.

Bulut fiziği, fiziksel işlemlerdeki çalışmalardır ve bu oluşuma, büyümeye ve atmosfer bulutlarının çökelmesine yol açar. Bulutlar sıvı suyu mikroskobik damlacıklar halinde içerir, buzların küçük kristalleri veya ikisi de. Bulut damlacıkları başlangıçta su buharının yoğunluğunun yoğun çekirdeğin üzerinde olmasıyla oluşur aynı zamanda Köhler teorisine göre havanın aşırı doymuşluğu kritik değeri aşar. Kelvin etkisinden dolayı bulut yoğunlaşma çekirdeği bulut damlacıkları formasyonu için gereklidir, eğimli yüzeyden dolayı bu buhar basıncındaki doyma ile tasvir edilebilir. Küçük çapta, aşırı doymuşluk miktarı yoğunlaşmanın çok büyük olması için gereklidir, bu doğal bir şekilde gerçekleşmez. Raoult ilkesi, çözelti nasıl buhar basıncına bağlı bunu tasvir eder. Yüksek konsantrasyonda, bulut damlacıkları küçük olduğunda, çekirdeğin oluşumu dışından küçük olması aşırı doymuşluk gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Embolizm</span> Atardamar, arteriyol ve kılcal damar hastalıkları

Embolizm, bir kütlenin kan akımıyla sürüklenerek damarları tıkamasına embolizm (embolism), bu cisme embolus denir. Kan akımıyla sürüklenen kütle maddenin her türden fiziksel niteliğini taşıyabilir. Bir embolizm sürecinin etkisi, embolusun kaynağı ve izlediği yol ile belirlenir. Trombuslardan kökenli emboluslar en sık görülen embolizm türünü oluşturur (tromboembolizm).

<span class="mw-page-title-main">Göğüs ağrısı</span> semptom

Göğüs ağrısı, göğüste, tipik olarak göğsün ön tarafında ağrı veya rahatsızlıktır. Keskin, künt, baskı, ağırlık veya sıkma olarak tanımlanabilir. İlişkili semptomlar, mide bulantısı, terleme veya nefes darlığı ile birlikte omuz, kol, üst karın veya çenede ağrı olabilir. Kalple ilgili ve kalple ilgili olmayan ağrı olarak ikiye ayrılabilir. Kalbe yetersiz kan akışı nedeniyle oluşan ağrı, anjina pektoris olarak da adlandırılır. Diyabet hastaları veya yaşlılar daha az belirgin semptomlara sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hemotoraks</span> Akciğeri saran zarların arasında kan birikmesi

Hemotoraks plevral boşluk içinde kan birikmesidir. Hemotoraksın belirtileri göğüs ağrısı ve nefes almada zorluk olabilirken, klinik bulgular etkilenen tarafta solunum seslerinin azalması ve kalp hızında artış olabilir. Hemotoraks genellikle bir yaralanmadan kaynaklanır, ancak plevral boşluğu işgal eden kanserlere bağlı, kan pıhtılaşma bozukluklarının bir sonucu olarak, endometriozisin sık görülmeyen bir klinik görünümü şeklinde, sönmüş bir akciğere bağlı veya nadiren başka durumlarla ilişkili gelişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sırt ağrısı</span>

Sırt ağrısı, sırtta hissedilen ağrıdır. Sırt ağrısı, etkilenen segmente göre boyun ağrısı (servikal), orta sırt ağrısı (torasik), bel ağrısı (lomber) veya koksidinia olarak ayrılır. Bel bölgesi en çok etkilenen bölgedir. Sırt ağrısı atağı, süreye bağlı olarak akut, subakut veya kronik olabilir. Ağrı, donuk, delici veya yanma hissi olarak nitelenebilir. Rahatsızlık, bacaklar veya ayakların yanı sıra kollara ve ellere de yayılabilir ve bacaklarda ve kollarda uyuşma veya güçsüzlük olabilir. Sırt ağrısının çoğunluğu belirli değildir ve idiyopatiktir.

<span class="mw-page-title-main">Gazlı kangren</span>

Gazlı kangren, dokuda gaz oluşumu ile seyreden bakteriyel bir enfeksiyonun neden olduğu kangren türüdür. Bu ölümcül kangren formuna genellikle Clostridium perfringens bakterisi neden olur. Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda yaklaşık 1.000 gazlı kangren vakası bildirilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Solunum yolu hastalığı</span> solunum sisteminin hastalığı

Solunum yolu hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları veya akciğer hastalıkları, hava soluyan hayvanlarda gaz alışverişini zorlaştıran organ ve dokuları etkileyen patolojik durumlardır. Soluk borusu, bronşlar, bronşiyoller, alveoller, plevra, plevral boşluk, sinirler ve solunum kasları dahil olmak üzere solunum yollarının durumlarını içerir. Solunum yolu hastalıkları soğuk algınlığı, grip ve farenjit gibi hafif ve kendi kendini sınırlayan hastalıklardan bakteriyel pnömoni, pulmoner emboli, tüberküloz, akut astım, akciğer kanseri ve COVID-19 gibi ciddi akut solunum sendromları gibi hayatı tehdit eden hastalıklara kadar uzanır. Solunum yolu hastalıkları, ilgili organ veya doku, ilişkili belirti ve semptomların türü ve şekli veya hastalığın nedeni de dahil olmak üzere birçok farklı şekilde sınıflandırılabilir.