Tarih öncesi veya Prehistorya, insanlığın yazının bulunmasından önceki dönemidir.

Kopenhag, Danimarka'nın başkenti ve en yüksek nüfuslu şehridir. 1 Ocak 2022 itibarıyla şehrin nüfusu 805.420'dir. Kopenhag, Zelanda adasının doğu kıyısında yer almaktadır; şehrin diğer kısmı Amager'de yer alır ve Øresund boğazı ile İsveç'in Malmö kentinden ayrılır. Öresund Köprüsü, iki şehri demiryolu ve karayolu ile birbirine bağlamaktadır.

Tunç Çağı veya Bronz Çağı, bölgeden bölgeye fark etmekle birlikte yaklaşık olarak MÖ 3300'den MÖ 1200'e kadar süren, bronz kullanımı, bazı bölgelerde yazı'nın varlığı ve diğer erken kentsel uygarlığın özellikleriyle tanımlanan tarihi bir dönemdir.
Bakır Taş Çağı, MÖ 5000-3000 yılları arasını kapsayan tarih öncesi dönemdir. Bakır Çağı'nın bir diğer adı Maden Taş Çağı'dır. Taş aletler yanında bakırın da kullanılmaya başlamasından dolayı Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan bu dönem, Geç Neolitik Çağ'ın devamıdır. Bu çağda da, Neolitik Çağ'da olduğu gibi, bölgesel farklılıklar bulunmaktadır.

Antik Çağ, antik tarih ya da İlk Çağ, insanlık tarihinin başlangıcından erken dönem Orta Çağ'a kadar uzanan zaman dilimindeki belirgin kültürel ve siyasi olayları konu alır. Her ne kadar bitiş tarihi olan erken Orta Çağ büyük oranda göreceli olsa da, çoğu Batılı akademisyenler Batı Roma İmparatorluğu'nun 476'daki çöküşünü antik Avrupa tarihinin sonu olarak tanımlarlar. Antik tarih için kullanılan bir başka terim de antikitedir (antiquity). Yine de bu terim (antikite) daha çok Antik Yunan ve Antik Roma uygarlıklarını özel olarak tanımlamakta kullanılmaktadır.
Askerî tarih, insanlık tarihi boyunca süregelen ve çatışma kategorisine giren olaylardan oluşur. Bunlar iki kabile arasındaki küçük çaplı dövüşmeden yeryüzündeki birey nüfusunun çoğunluğunu etkileyen düzenli ordular arasında geçen bir dünya savaşına kadar sıralanırlar. Bu olayları yazarak ya da diğer yollardan kaydeden kişilere de askerî tarihçi denir.

Aydınlanma Çağı olarak adlandırılan tarihsel dönem, aydınlanma felsefesinin 18. yüzyılda doğup benimsenmeye başladığı dönemdir. Batı toplumunda 17. ve 18. yüzyıllarda gelişen, akılcı düşünceyi eski, geleneksel, değişmez kabul edilen varsayımlardan, önyargılardan ve ideolojilerden özgürleştirmeyi ve yeni bilgiye yönelik kabulü geliştirmeyi amaçlayan düşünsel gelişimi kapsayan dönemi tanımlar. Aynı zamanda Arapça eserlerin Latinceye çevirilmesi, Aydınlanma Çağı'na zemin hazırlamıştır.

Orta Çağ felsefesi tarihsel dönem itibarıyla ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin başlangıcına kadar olan dönemi kapsar. M.S. 2. yüzyıldan 15. yüzyıl sonlarına-16. yüzyıl başlarına, rönesansa kadar olan dönem olarak ele alınır. Bu dönemin felsefe tarihi açısından kendine özgü özellikleri vardır. Birçok felsefe tarihi kitabında Orta Çağ'da felsefe yok sayılır ya da Orta Çağ'ın karanlık bir çağ olduğu değerlendirmesine bağlı olarak felsefenin de karanlığa gömüldüğü öne sürülür. Bunun yanı sıra Orta Çağ'da felsefenin varlığını kabul eden ve bu felsefenin özgül niteliklerini açıklayan felsefe tarihi çalışmaları da söz konusudur.

Süvari, tekil bir atlı asker veya bu atlı askerlerin oluşturduğu birlikleri kapsayan askerî sınıf. Geçmişte daha çok ani baskınlarda ve vurucu saldırılarda kullanılırdı. Sözcüğün kökeni Farsça سوار suvâr = at kelimesinden gelir.
J. R. R. Tolkien'in eserlerine konu ettiği hayalî Orta Dünya evreninin tarihi, gerçek Dünya tarihinin kadim kökeni olarak kurgulanmıştır. Tolkien evreninde, Birinci Çağ ya da tam adıyla Ilúvatar'ın Çocukları'nın Birinci Çağı, Silmarillion'da anlatılan ve kronolojisi tam olarak belirli ilk zaman dilimidir. Ağaçların dev örümcek Ungoliant ve kötü Melkor tarafından zehirlenerek söndürülmesi üzerine tüm Arda karanlığa bürünmüştür. Daha sonra Valar, iki ağaçtan birisi olan Laurelin'in ışığıyla Güneş'i yaratarak, Güneş'in Yılları'nı başlattı. Arda'nın bundan sonraki yıllarının uzunluğu ile gerçek dünyadaki güneş yılı uzunluğu aynıdır.
Üçüncü Çağ, J. R. R. Tolkien'in Orta Dünya evreninde bir zaman dilimidir. Orta Dünya tarihi, gerçek Dünya tarihinin kadim zamanları olarak kurgulanmıştır.
Domuztepe Höyüğü, Osmaniye il merkezinin 35 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Günümüzde Aslantaş Barajı kıyısında yer alan höyüğü tarihöncesi yerleşim katları su altında kalmıştır.
Ziyaret Tepe Höyüğü, Diyarbakır ilinin Bismil ilçesi güneydoğusunda, Dicle ve Batman Çayı'nın birleşme noktasının 20 km. batısında, Dicle'nin güney kıyısında yer alan bir höyüktür. Bölgedeki büyük höyüklerden biri olup, ovadan 22 metre yükseklikte 3 hektarlık bir alandır. Kuzey taraftaki höyüğün (akropol) üç tarafında uzanan "aşağı şehir" ise 29 hektarlık bir alana yayılmıştır. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi tarafından Tepe Höyüğü adıyla tescil edilmiştir.
Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.
Gözlükule Höyüğü, Mersin İl merkezinin 30 km. doğusunda Tarsus İlçesi'nin güneybatısında, günümüzde İlçe'nin bir parkı olarak kullanılan bir höyüktür. Tepe, 300 metre çapında olup 25 metre yüksekliktedir. Bir Klasik Çağ kenti olan Tarsu ya da Tarse, hem tepede hem de günümüz Tarsus İlçesi'nin altındadır. Günümüz Tarsus'unu oluşturan ilk yerleşimin, Toroslar'dan gelen bir akarsuyun kıyısında, MÖ 7. binyılda bir köy olarak kurulduğu belirtilmektedir.Höyük, Orta Anadolu'dan Akdeniz kıyılarına doğal bir geçiş olan Gülek Boğazı çıkışında, Antik Kilikya ovasında yer almaktadır. Diğer yandan Gülek Boğazı çıkışından Amik Ovası yoluyla Kuzey Suriye'ye ulaşımın da kavşağındadır.
Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.

İssos veya Issos Hatay'ın kuzeydoğusunda İskenderun 'un kuzeyinde Akdeniz kıyısında yer alan önemli bir antik şehirdir. Günümüzde Hatay'ın Dörtyol ilçesine bağlı olan Yeşilköy bölgesinde, İskenderun Körfezinin doğu kıyısında, denize 500 mesafede yer alan antik kenttir. Zeminden 26 metre yükseklikteki höyük 33 dönüm alana yayılmış durumdadır. Günümüz Kinet Höyük olarak bilinmektedir. İssos [Yunanca Ἱσσός] Antik Kenti Kilikya'daki en büyük antik [Klasik Çağ öncesi] yerleşimi olarak kabul edilmektedir. İssos [Ἱσσός] Antik Kenti Hititçe Izziya olarak bilinmektedir. Höyükte yapılan kazılarda Geç Neolitik Çağ, İlk Tunç Çağı [MÖ 2.500-2.000], Orta Tunç Çağı [MÖ 1.650-1.550], Son Tunç Çağı / Hitit Dönemi [MÖ 1.400-1.200], Demir Çağı [MÖ 1.200-400] ve Geç Demir Çağı'ndan Helenistik Dönem'e kadar [MÖ 7.-1. Yüzyıllar] yerleşimleri ortaya çıkartılmıştır. MÖ 333 yılında, Ahameniş [Pers] hükümdarı III. Darius ile Makedonya kralı Büyük İskender arasında yapılan İssos Savaşı İssos Ovası'nda yapılmıştır. Savaş Büyük İskender komutasındaki Makedon ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştır.

Geç Antik Çağ, Antik dönemden Erken Orta Çağ'a geçişi tanımlayan modern bir terimdir. Geç Antik Çağ tabiri kendisini literatürde ilk kez Max Weber ile bulmuş olsa da, tabir ilk kez 1853 yılında kültür tarihçisi Jacob Burckhardt tarafından kullanılmıştır.

Jens Jacob Asmussen Worsaae Danimarkalı arkeolog ve tarihöncesici. Christian Jürgensen Thomsen'in öğrencisi olan bilim insanı ilk kez Cilalı Taş Devri ve Eski Taş Çağı ayrımını yaparak hocası Thomsen'in öne sürdüğü Üç Çağ Sistemi'ni genişletmiştir.
Hollanda Sanat Tarihi Enstitüsü veya RKD Hollanda'nın Lahey kentine bulunur ve dünyanın en büyük sanat tarihi merkezine ev sahipliği yapar. Enstitü, Orta Çağ'ın sonlarından modern zamanlara kadar Batı sanatı üzerine belgeler, arşivler ve kitapları içerir. Bütün bunlar halka açıktır ve çoğu dijital olarak web sitesinde mevcuttur. Büronun ana amacı, özellikle Hollanda Altın Çağı sanat araştırmalarını toplamak, sınıflandırmak ve kullanılabilir hale getirmektir.