Hünkâr Köşkü Müzesi, Bursa'da Uludağ'ın eteklerindeki Temenyeri'de bulunan tarihî yapıda 2003 yılında ziyarete açılan bir müze.

Şato, bir lorda veya krala ait konut görevi gören bir tahkimat türüdür. Şatolar bulundukları bölgenin ekonomik, siyasi ve idari merkeziydi. İçinde saray halkının ikamet etmesinin yönüyle kaleden, bir savunma yapısı olması yönüyle saraydan farklıydı ve de bir müstahkem şehirden farklı olarak kamuya ait bir savunma değildi.

Neuschwanstein Şatosu veya Neuschwanstein Kalesi, Almanya'nın en güneyinde, Avusturya sınırına yakın Alp Dağları'nın eteklerindeki engebeli bir tepede yer alan 19. yüzyıldan kalma tarihi bir saraydır. Bavyera'nın Svabya bölgesinde, Schwangau belediyesinde, Hohenschwangau Kalesi'nin de bulunduğu Hohenschwangau köyünün yukarısında yer almaktadır. En yakın büyük kasaba Füssen'dir. Kale, Pöllat deresinin dar geçidinin üzerinde, Alpsee ve Schwansee göllerinin doğusunda, Lech'in Forggensee'ye açılan ağzına yakın bir yerde bulunmaktadır.

Kale ya da kermen, düşmanın gelişinin beklendiği yollar üzerine, stratejik öneme sahip olan şehirlere, geçit ve dar boğazlara savunma amaçlı olarak inşa edilen ordusal yapı. Bu tür tahkimatlar antik çağlardan beri kullanılmıştır. ve askerî işlevlerinin yanı sıra idari, siyasi ve ekonomik merkez olarak iş görmüştür. Kimi kaleler saray halkına konaklama imkanı sağlardı. Kalelerde kuleler ve surlar gibi farklı özelliklere sahip bölümler bulunurdu. 15. yüzyılda topların yaygınlaşmasıyla Orta Çağ kaleleri işlevlerini yitirdi ve yerini İtalyan tarzı kalelere bıraktı.

Versay Sarayı ya da Versailles Sarayı, tarihi bir Fransız şatosudur. Sarayın ilk binasının yapımına 1661'de başlanmıştır, daha sonra değişik zamanlarda genişletilmiştir. Saray, günümüzde müze olarak kullanılır. Versailles sarayı çok geniş planlanmış olması yönüyle tipik Fransızdır. Roma İmparatorluğu'ndan sonra ilk kez bu sarayda büyük ölçüler kullanılmıştır. Bunun nedeni ise zengin ve merkezi krallık yönetimiydi. İtalya, Almanya ve İngiltere'de siyasi ortamlar farklı olduğu için Versailles sarayı gibi saraylar uzun süre yapılamadı.

Egeskov Şatosu, Danimarka'nın Fyn adasının güneyinde yer alır. Şato Avrupa'nın en iyi korunmuş Rönesans su şatosudur. Egeskov'un tarihsel hikâyesi 14. yüzyılda başlar. Şato yapısı 1554 yılında Frands Brackenhaus tarafından inşa edildi. Sivil savaşların Count's Feud sebep olduğu problemlerden dolayı pek çok Danimarkalı asilzade evlerini kale olarak inşa ettiler. Şato, derinliği maksimum 5 metre olan küçük bir göl içinde meşe kazıkları üzerine inşa edilir. Orijinal olarak tek giriş kalkmalı köprüdendir. Hikâyeye göre meşe ağacının tümü temeli kurmak için kullanılır. Bundan dolayı ismi Egeskov Meşe ormanı dır.

Várpalota Macaristan’ ın batısında, geleneksel Transdanubia bölgesinde, Veszprém ili’ nde bulunan bir kasabadır. Kasaba, Başkent Budapeşte’ nin 85 km güneybatısında, Székesfehérvár ile Veszprém şehirlerinin orta noktasında, Balaton Gölü’ nün 30 km kuzeyinde yer almaktadır.

Montsoreau Şatosu ya da Montsoreau Sarayı, Fransa'da Maine-et-Loire ilinde Loire Vadisi'nin Montsoreau kasabasında kurulmuş olan kaledir. Paris'in batısına 250 kilometre uzaklıktaki Loire Vadisi'nde bulunur. Tours şehrinin 60 kilometre doğusunda bulunmaktadır. Montsoreau Şatosu, Rönesans döneminde yapılan şato.

Mersin Atatürk Evi ya da diğer adıyla Atatürk Evi Müzesi, Mersin kent içinde iki katlı büyük bir binadır.

Dunnottar Kalesi İskoçya’nın kuzeydoğu kıyısındaki kayalık bir yamaçta, Stonehaven’ın yaklaşık 3,2 km güneyinde yer alan Orta Çağdan kalma harabe olmuş bir kaledir. Halen ayakta olan yapıların çoğunluğu 15. ve16. yüzyıllardan kalmadır ancak kalenin bu bölgeye Erken Orta Çağ'da takviye edildiğine inanılmaktadır. Dunnottar, stratejik konumu ve savunma gücü sebebiyle 18. yüzyılda Jacobite üyelerinin ayaklanmasına İskoçya tarihinde önemli bir rol oynamıştır.
Bazı iyimser tahminlere göre, Lüksemburg'da 130 kadar kale bulunmaktadır, ancak bu sayı daha gerçekçi tahminlere göre, muhtemelen yüzün biraz üzerindedir, ancak bunların çoğu kalelerden ziyade büyük konutlar veya malikaneler olarak kabul edilebilir.

Rusya'nın Lüksemburg Büyükelçiliği, Rusya Federasyonu'nun Lüksemburg Büyük Dükalığı'ndaki dış telsilciliğidir. Temsilcilik binası, tarihi Château de Beggen'de bulunmaktadır.

Schoenfels Kalesi, 12. yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip, Lüksemburg'un merkezindeki Yedi Kale Vadisi'ne ait kalelerden biridir.dir. Kopstal ve Mersch arasındaki Mamer Vadisi'ndeki Schoenfels köyünde bulunanyapı, günümüzde Lüksemburg Eyaletine aittir.

Erpeldange Kalesi, kuzeydoğu Lüksemburg'da aynı adı taşıyan kasabada bulunan, şu anda Erpeldange Komünü'nün idari bürolarına ev sahipliği yapan bir kaledir. Arazisi halka açıktır. Kalenin 13. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişi vardır.

Vianden Kalesi, Lüksemburg'un kuzeyindeki Vianden'de bulunan ve Ren'in batısındaki en büyük müstahkem kalelerden biridir. Kökeni 10. yüzyıla dayanan kale, 11. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar Romanesk tarzında inşa edilmiştir. Bu dönemin sonunda kaleye gotik dönüşümler ve süslemeler eklendi.süslemeler eklendi. 17. yüzyılda bir Rödians konağı eklenmiş, anbir harabeye dönüştüne izin verilmiştir. Bununla birlikte, yakın zamanddildi en restore edilmişçıldı.retçilere açıktır.

Beaufort Kalesi, 11. yüzyıldan kalma Orta Çağ kalesinin kalıntıları ve bitişik bir Rönesans şatosundan oluşur. Lüksemburg'un doğusundaki Beaufort'ta yer almaktadır.

Larochette Kalesi, Lüksemburg'un merkezindeki Larochette kasabasının yakınlarında yer alan bir kaledir. 11. yüzyıldan kalma kale, 16. yüzyılın sonunda yangınla tahrip olmuştur. 1979 yılında Lüksemburg Eyaleti tarafından satın alınmasından bu yana bazı restorasyon çalışmaları yapılmıştır.

Motte ve bailey şatosu, "motte" adında yüksek bir tepenin üzerinde bulunan ahşap veya kâgir bir başkule ve ona eşlik eden etrafı hendek ve kazıklı çitle çevrili bir avlu olan "bailey" ile birlikte oluşan bir tahkimattır. Vasıfsız iş gücüyle inşa etmesi kolay olsa da askeri açıdan dayanıklıdır. Bu şatolar Fransa'da Normandiya ve Anjou'dan 11. yüzyılda Kutsal Roma İmparatorluğu'na yayılarak Kuzey Avrupa'da 10. yüzyıldan itibaren inşa edilmişlerdir. Normanlar, 1066'daki istilalarına müteakiben tasarımı İngiltere ve Galler'e getirdiler. Motte ve bailey şatoları 12 ve 13. yüzyıllarda İskoçya, İrlanda ve Alçak Ülkeler ve Danimarka tarafından benimsenmişti. İngiltere'deki Windsor Şatosu bir motte ve bailey şatosu örneğidir. 13. yüzyılın sonundan itibaren başka tür tahkimatlar bu tasarımın yerine geçmişti ancak toprak setleri birçok ülkede öne çıkan bir özellik olmaya devam etmektedir.

Écouen Şatosu, Fransa'nın Paris kentinin yaklaşık 20 km kuzeyinde, Écouen komününde yer alan tarihî bir şatodur ve Fransız Rönesans mimarisinin kayda değer bir örneğidir. 1975'ten bu yana Musée National de la Renaissance'ın koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır.

Turku Kalesi, Finlandiya'nın Turku kentinde bulunan bir Orta Çağ kalesidir. Kale, 13. yüzyılın sonlarında İsveçliler tarafından inşa edildi ve Aura Nehri'nin kıyısında yer almaktadır.