İçeriğe atla

Charles Baudelaire

Koordinatlar: 48°50′17″K 2°19′37″D / 48.83806°K 2.32694°D / 48.83806; 2.32694
Charles Baudelaire
Étienne Carjat'ın objektifinden Baudelaire
DoğumCharles Pierre Baudelaire
9 Nisan 1821
Paris, Fransa
Ölüm31 Ağustos 1867 (46 yaşında)
Paris, Fransa
Defin yeriMontparnasse Mezarlığı, Paris
MeslekŞair, deneme yazarı, sanat eleştirmeni
DilFransızca
MilliyetFransız
EğitimLouis le Grand Lisesi
Edebî akımSembolizm, Dekadan
Önemli eserKötülük Çiçekleri (Les Fleurs du Mal)
Etkin yılları1844–1866

İmza

Charles Pierre Baudelaire (d. 9 Nisan 1821, Paris - ö. 31 Ağustos 1867, Paris), Fransız şair, deneme yazarı ve sanat eleştirmenidir. 19. yüzyılın en önemli Fransız şairlerinden olmasının yanı sıra Edgar Allan Poe'nun eserlerini çeviren öncü sanatçıdır. En ünlü eseri olan lirik tarzdaki Kötülük Çiçekleri'nde; 19. yüzyılın ortalarında Paris'te yaşanan hızlı sanayileşmenin, güzelliğin doğasını nasıl etkilediğini yansıtan şiirlerine yer vermiştir. Baudelaire'nin son derece özgün nesir şiir tarzı; Verlaine, Rimbaud ve Mallarmé gibi kendinden sonraki dönem sanatçılarını da oldukça etkilemiştir.

Hayatı

9 Nisan 1821'de Paris'te doğdu. Mutsuz bir çocukluk geçirdi. Babası 1827'de öldü. 1839'da okuduğu okuldan disiplinsizlik yüzünden atıldı. Hukuk öğrenimi görmeye zorlanan Baudelaire, buna başkaldırarak Quartier Latin'de bohem bir hayatı seçti. Burada frengiye yakalandı. 20 yaşında Hindistan'a gitmek üzere yola çıktı. 1842'de Fransa'ya döndü. Sonradan metresi olan Jeanne Duval ile tanıştı. Babasının mirasını aldı ancak bu parayı hesapsızca harcadığı için ailesi miras hakkını geri aldı.

1846'dan sonra Kötülük Çiçekleri kitabına girecek şiirlerini yazmaya başladı. 1847'de Edgar Allan Poe'yu keşfetti ve eserlerini Fransızcaya çevirmeye başladı. 1848'de Fransız Devrimi'nde devrimcilerin yanında yer aldı. 1857'de Les Fleurs du Mal (Kötülük Çiçekleri) kitap olarak yayınlandı, içindeki altı şiir kamu ahlakına aykırı bulunduğu için Baudelaire hakkında dava açıldı, satanist olmakla itham edildi.[]

1860'ta Yapay Cennetler'i yayınladı. Bu eserde de uçlarda gezinen bir kişilik sergiledi. Bir tür otobiyografi olan Apaçık Yüreğim üzerine çalıştığı ve 1862'de Paris Sıkıntısı (Le Spleen de Paris) adıyla düz yazı şiirlerini yayımladığı sırada frenginin yan etkileri giderek kendini daha fazla hissettirmeye başladı. İki yıl kaldığı Belçika'dan dönüşünde felç olan sanatçı, 31 Ağustos 1867 tarihinde Paris'te 46 yaşındayken öldü. Mezarı Paris Cimetière du Montparnasse'dadır.

Yaşadığı dönemde kurulmakta olan modern Paris'in metropol yaşantısı üzerine inşa ettiği edebiyatı ve eleştiri yazıları modernist estetiğin habercisi sayılır. Şiirlerini derlediği Kötülük Çiçekleri ve Paris Sıkıntısı, Rimbaud'dan Mallarmé'ye, Yahya Kemal ve Cahit Sıtkı Tarancı'ya kadar pek çok şairin çarpıldığı, 20. yüzyıl edebiyatının en etkili kılavuzları olur. Gerek klasik geleneğe, gerekse egemen çağdaş zihniyetlere karşı isyanı ve gerçekliğe kafa tuttuğu imgelemi, zamanında şiirlerinin yasaklanmasına kadar varan düşmanlıklar uyandırır. Sonradan bu başkaldırı ve imgelem, avangard sanat ve edebiyatın çekirdeğini oluşturacaktır.

Yayıncılık kariyeri

Baudelaire Dufaÿs takma adıyla yayınlanan ilk eseri,[1] cesaretiyle hemen dikkatleri üzerine çeken sanat eleştirisi "Le Salon de 1845" idi. Delacroix savunuculuğu da dâhil olmak üzere, eleştirel görüşlerinin çoğu kendi zamanlarında yeniydi ve bazı görüşleri, Empresyonist ressamların gelecekteki teorileriyle dikkate değer ölçüde uyumlu görünür.

1846'da Baudelaire, Romantizm'in savunucusu ve eleştirmeni olarak ek güvenilirlik kazanarak ikinci Salon incelemesini yazdı. Önde gelen Romantik sanatçı olarak Delacroix'ya verdiği sürekli destek büyük çapta dikkat çekti.[2] Ertesi yıl Baudelaire'in La Fanfarlo adlı kısa romanı yayınlandı.

Kötülük Çiçekleri

“Kötülüğün Çiçekleri“ (fr:Les Fleurs du mal) adlı kitabının ilk baskısı ve yazarın notları

Baudelaire yavaş ve çok dikkatli bir işçiydi. Bununla birlikte, çoğu zaman tembellik, duygusal sıkıntı ve hastalıktan dikkati dağılıyordu. Bu yüzden ilk ve en önemli en ünlü şiir kitabı olan Les Fleurs du mal (Kötülük Çiçekleri)'ni yayınlaması 1857'ye kadar yayınlanmadı.[3] Bu şiirlerden bazıları, zaten 1855'te Baudelaire'in arkadaşı Auguste Poulet Malassis tarafından yayımlandıklarında Revue des deux mondes (İki Dünyanın İncelenmesi) dergisinde yer almıştı.[4][5] Şiirlerden bazıları, önceki on yılda çeşitli Fransız dergilerinde "kaçak mısra" olarak yer almıştı.[6]

Şiirler küçük ama minnettar bir kitle buldu. Ancak, konuları halkın daha çok dikkatini çekti. Diğer sanatçılar üzerindeki etkisi, Théodore de Banville'in belirttiği gibi, "muazzam, olağanüstü, beklenmedik, hayranlıkla ve tanımlanamaz bir endişeli korkuyla karışık" oldu.[7] Son zamanlarda Madame Bovary için benzer şekilde saldırıya uğrayan (ve beraat eden) Gustave Flaubert bundan etkilenmiş ve Baudelaire'e şöyle yazmıştı: "Romantizmi canlandırmanın bir yolunu buldun... Mermer kadar boyun eğmez ve bir İngiliz sisi kadar nüfuz edicisin."[8]

Baudelaire'in arkadaşı Félicien Rops tarafından Les Épaves için illüstrasyon kapağı

Başlıca konuları seks ve ölüm, o dönem için rezillik kabul edildi. Lezbiyenliğe, kutsal ve dünyevi aşka, metamorfoza, melankoliye, şehrin yozlaşmasına, kayıp masumiyete, yaşamın bunaltıcılığına ve şaraba da değindi. Bazı şiirlerde, Baudelaire'in nostalji ve geçmiş samimi duyguları uyandırmak için koklama duyusunu ve koku imgelerini kullanması dikkat çekicidir.[9]

Bununla birlikte kitap, günün ana akım eleştirmenleri arasında kısa sürede sağlıksızlığın bir atasözü hâline geldi. Bazı eleştirmenler şiirlerden birkaçını "tutkunun, sanatın ve şiirin şaheserleri" olarak nitelendirdi, ancak diğer şiirlerin, onları bastırmak için yasal işlemden daha azını hak etmediği görüldü.[10] J. Habas, Le Figaro'da Baudelaire'e yöneltilen suçlamayı yönetti: "İçinde çirkin olmayan her şey anlaşılmazdır, insanın anladığı her şey çürümüştür." Baudelaire, annesine yazdığı kehanet dolu bir mektupla bu çığlığa şu yanıtı verdi:

Biliyorsunuz ki ben edebiyat ve sanatın ahlaktan bağımsız bir amaç güttüğünü hep düşünmüşümdür. Fikir ve üslup güzelliği bana yeter. Ama başlığı ("Fleurs du mal") her şeyi anlatan bu kitap, göreceğiniz gibi soğuk ve uğursuz bir güzelliğe bürünmüştür. Öfke ve sabırla yaratıldı. Ayrıca, olumlu değerinin kanıtı, hakkında konuştukları tüm kötülüklerde gizlidir. Kitap insanı çileden çıkarıyor. Üstelik, uyandıracağım dehşetten kendim de korktuğum için, ispatlardan üçte birini kestim. Beni her şeyden, icat etme ruhundan ve hatta Fransızca bilgisinden bile yoksun bırakıyorlar. Bütün bu aptallar umurumda değil ve biliyorum ki bu kitap, erdemleri ve kusurlarıyla V. Hugo'nun, Th. Gautier’in ve hatta Byron’ın en iyi şiirlerinin yanında edebiyatçıların hafızasında yer edecek.[11]

Kaynakça

  1. ^ Vicaire, Georges (1894). Manual de L'Amateur de Livres du XIXe Siècle: 1801–1893. 1. Paris: Librairie A. Rouquette. s. 339. 
  2. ^ Richardson 1994, p. 110.
  3. ^ Clark, Carol (1995). "Notes on the Text". Selected Poems. By Charles Baudelaire. London: Penguin Books Ltd. s. xxiii. ISBN 978-0-14-044624-1. 
  4. ^ Chisholm 1911, s. 537.
  5. ^ Baudelaire, Charles. Les Fleurs du mal. Paris: Revue des Deux Mondes (XXVe année, seconde série de la nouvelle période, tome dixième), 1855. pp. 1079–1093
  6. ^ Huneker, James. Introductory preface to: The Poems and Prose Poems of Charles Baudelaire. New York: Brentano's, 1919. p. xvii
  7. ^ Richardson 1994, p. 236.
  8. ^ Richardson 1994, p. 241.
  9. ^ Richardson 1994, p. 231.
  10. ^ Richardson 1994, pp. 232–237
  11. ^ Richardson 1994, p. 238.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Léo Ferré, Monakolu şair ve müzisyen.

<span class="mw-page-title-main">Cahit Sıtkı Tarancı</span> Türk şair

Cahit Sıtkı Tarancı Türk şair, yazar ve çevirmendir. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önde gelen şairlerinden biridir. "Otuz Beş Yaş" şiiriyle özdeşleşen Tarancı, "sanat için sanat" anlayışına bağlı kaldı. Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer verdi; ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın buruklukları, çocukluk özlemi konulu şiirler yazdı. Birçok şiiri, farklı bestekârlar tarafından bestelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">André Breton</span> Fransız yazar (1896-1966)

André Breton, Fransız yazar, şair ve gerçeküstücü kuramcı, Gerçeküstücülüğün babası olarak tanınır. 1924 yılında yayınlanan Gerçeküstücü Manifesto'su ile psikolojik çözümlemeler içeren otonom yazı tekniğini edebiyat dünyasına tanıtmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Jean Genet</span>

Jean Genet ("Jan Jöne" diye okunur), Fransız düşünür; oyun, deneme ve roman yazarı; şair, politika aktivisti. Daha çok tiyatro oyunlarıyla tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Arthur Rimbaud</span> Fransız şair (1854 – 1891)

Jean Nicholas Arthur Rimbaud Sembolizmin en büyük temsilcilerinden, Fransız aykırı şair.

Fransız edebiyatı, Fransızca kullanılarak ortaya çıkan edebiyat ürünlerini kapsar. Dünyanın en zengin ve en etkileyici edebiyatlarından biridir. Fransız yazarlar başta epik şiir, lirik şiir, drama ve kurgu olmak üzere edebi yazınların tümüne katkıda bulunmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Guillaume Apollinaire</span> Fransız şair (1880 – 1918)

Guillaume Apollinaire, İtalyan asıllı Fransız şair, yazar ve sanat eleştirmeni.

<span class="mw-page-title-main">Stéphane Mallarmé</span> Fransız şair (1842–1898)

Stéphane Mallarmé, Fransız şair.

<span class="mw-page-title-main">Kötülük Çiçekleri</span>

Kötülük Çiçekleri, Charles Baudelaire tarafından yazılan kitap. Gerek Fransız edebiyatı'nda, gerekse dünya edebiyatında çok önemli bir yeri vardır. İlk olarak 1857'de Fransa'da yayımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Comte de Lautréamont</span>

Comte de Lautréamont gerçek adı Isidore Lucien Ducasse'dır. Fransız şair.

<span class="mw-page-title-main">Vasfi Mahir Kocatürk</span>

Vasfi Mahir Kocatürk. Türk şair, oyun yazarı, öğretmen, edebiyat araştırmacısı, politikacı.

<span class="mw-page-title-main">Eugène Delacroix</span> Fransız ressam (1798–1863)

Ferdinand Victor Eugène Delacroix Fransa'nın en önemli Romantik ressamlarından birisidir. Ressamın ifadesi güçlü fırça darbeleri ve renklerin optik etkileri üzerine çalışmaları Empresyonistleri, egzotik olana tutkusu da Sembolistleri etkilemiştir. Fransız şair Baudelaire, onu "Rönesans'ın son büyük ressamı ve modern dönemin ilk büyük ressamı" olarak tanımlar.

A poète maudit Hayatını topluma karşı ya da toplumun dışında yaşayan şairdir. Uyuşturucu ve alkolün kötüye kullanımı, delilik, suç, şiddet ve genel olarak sosyal günahlar, çoğunlukla erken bir ölümle sonuçlanmak, bir poète mauditin biyografisinin tipik öğeleridir.

<i>Olympia</i> (tablo) Fransız ressam Édouard Manetnin tablosu

Olympia, Fransız ressam Édouard Manet'nin 1863 yılında tamamladığı tablosudur. Gerçekçilik akımının bir örneği olan eser, şu anda Paris'teki Orsay Müzesinde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Paris Salonu</span> Sanat galerisi

Paris Salonu ya da kısaca Salon, 1725'ten itibaren Paris'teki Académie des Beaux-Arts'ın resmi sanat sergisi olarak açılan sergiydi. 1748-1890 yılları arasında dünyadaki en önemli yıllık ya da iki yıllık sanat etkinliği oldu. 1881'den sonra Société des Artistes Français tarafından düzenlenmeye başladı.

<i>Sanatçının Stüdyosu</i>

Sanatçının Stüdyosu ya da Ressamın Stüdyosunda Gerçek bir Alegori, Fransız ressam Gustave Courbet'nin 1855 yılında yaptığı tablosu. Şu anda, Paris'teki Orsay Müzesi'nde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Étienne Carjat</span> Fransız sanatçı (1828 – 1906)

Étienne Carjat, Fransız gazeteci, karikatürist ve fotoğrafçı.

<span class="mw-page-title-main">Nabiler</span>

Nabiler, 1888 ile 1900 yılları arasında etkin olmuş, izlenimcilik ve akademik sanattan soyut sanat, sembolizm ve diğer erken dönem modernist hareketlere geçişte önemli bir rol oynamış genç Fransız sanatçılardan oluşan grup. Grubun üyeleri arasında Pierre Bonnard, Maurice Denis, Paul Ranson, Édouard Vuillard, Ker-Xavier Roussel, Félix Vallotton ve Paul Sérusier vardı. Bu sanatçıların pek çoğu 1880'lerin ikinci yarısında Paris'teki Académie Julian'de öğrenciydi. Gruptaki ressamlar Paul Gauguin ve Paul Cézanne'ın eserlerini beğeniyor, resim sanatını yenileme isteğini paylaşıyordu, ancak bireysel tarzları birbirinden oldukça farklıydı. Onlara göre bir sanat eseri doğanın betimlemesi değil, metaforların ve sembollerin sanatçı tarafından oluşturulmuş bir sentezi olmalıydı. 1900'de son sergisini düzenleyen grup üyeleri, bu tarihten sonra kariyerlerine bireysel olarak devam etti.

<span class="mw-page-title-main">L'après-midi d'un faune</span>

L'après-midi d'un faune, Fransız yazar Stéphane Mallarmé'nin bir şiiridir. Yazar şiirinde öğleden sonra uykusundan yeni uyanmış bir faun'un şehvetli deneyimlerini anlatır ve sabahları birkaç su perisiyle karşılaşmasını rüya benzeri bir monologla tartışır.