Mantarlar, çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.
Biyolojik sınıflandırmada alt tür, bir türün dağılım alanı içinde farklı bölümlenmelerde yaşayan ve birbirlerinden morfolojik özelliklerinin farklılıkları ile ayrılan iki ya da daha fazla popülasyondan her biri için kullanılan terimdir. Tek bir alt tür kendi başına tanınamaz: Bir türün ya hiç alt türü yoktur ya da soyu tükenmiş dahi olsa en az iki alt türü olabilir. Bilimsel literatürde alt tür için subsp. ya da ssp. kısaltması kullanılır.
Halüsinojen mantarlar, sihirli mantarlar olarak da bilinen, anormal bilinç durumları meydana getiren psilosibin ve psilosin maddelerini içeren bütün psikoaktif mantarlara verilen ad. Bu mantar gruplarına ek olarak Amanita cinsinden bazı türler ile Claviceps purpurea da halüsinatif etkilere sahiptir.
Amanita muscaria, sinek mantarı veya gelin mantarı, Amanita cinsine bağlı zehirli bir mantar türüdür. Gençlerin halüsinasyon görme amacıyla veya yanlışlıkla yenilebilir düşüncesiyle yiyeceklere katılmasıyla zehirlenmeler görülmüştür.
Agaricus bisporus, Türkçede kültür mantarı yaygın adıyla bilinen bir mantar türü. Portabello mantarı olarak bilinen büyük mantarlar aslında Agaricus bisporus'un erginleşmiş halidir. Ticari olarak pastörizasyon işleminden geçirilmiş kompost üzerinde yetiştirilir. Kompost içerisinde sap-saman artıkları, at gübresi, buğday sapı bulunmaktadır. Diğer adı da şapkalı mantarlardır. Bu mantarlar eşeyli veya eşeysiz "sporlar" oluşturarak ürerler.
Cantharellus cibarius, Cantharellaceae familyasında bulunan Cantharellus cinsine bağlı bir türdür. Avrupa'dan Akdeniz boyunca İskandinavya'ya özellikle yaprak döken ve çamlık ormanlarda bulunur.
Bazitli mantarlar veya topuzlu mantarlar, mantar âleminin büyük bir bölümüdür. Topuz şekilli bazit adlı yapılar üzerinde spor oluşturan türlerden meydana gelir. Asklı mantarların kardeş grubu sayılır, tanımlanmış mantarların %37'sini oluşturan yaklaşık 22.300 farklı tür içerir. Bazidyumlu mantarlar geleneksel olarak Homobasidiomyctes ve Heterobasidiomycetes olarak ikiye ayrılmıştır. Günümüzde ise bazitli mantarların üç kladdan oluştukları düşünülür, bunlar Hymenomycotina, Ustilaginomycotina ve Teliomycotina.
Mikoloji, taksonomileri, genetikleri, biyokimyasal özellikleri ve insanlar tarafından kullanımları da dahil olmak üzere mantarların incelenmesiyle ilgilenen biyoloji dalıdır. Mantarlar çıra, gıda, geleneksel ilaç kaynağı olabileceği gibi entojen, zehir ve enfeksiyon kaynağı da olabilir. Mikoloji, bitki hastalıklarının incelenmesi olan fitopatoloji alanına girer. İki disiplin birbiriyle yakından ilişkilidir, çünkü bitki patojenlerinin büyük çoğunluğu mantardır. Mikoloji alanında uzmanlaşmış bir biyoloğa mikolog denir.
Kav mantarı, ağaçlara, özellikle kayın ağacına dadanan ve odunda beyaz çürüklüğe neden olan mantar. Yenilebilir bir tür değildir.
Ganoderma lucidum, Polyporaceae familyasında Ganoderma cinsine bağlı bir mantar türüdür. Yenilebilir bir mantar değildir. Genellikle meşe ve erik ağacı kütüklerinin üzerlerinde yetiştirilir.
Kavak mantarı, Pleurotus ostreatus, yaygın bir yenilebilen mantar türüdür. İlk kez Almanya'da I. Dünya Savaşı sırasında geçim sağlamak amacıyla ekimi yapılmıştır ve şu anda dünya çapında ticari bir besin olarak üretilmektedir. Ancak, ilk belgelenmiş ekim çalışmaları Kaufert tarafından yapılmıştırPleurotus corticatus adıyla ilgili bazı kuşkular bulunmaktadır, ancak Kavak mantarı ekimi yaptığı konusunda bir şüphe yoktur. Benzer olarak ekilen "Başkavak mantarı"'na benzemektedir. Kavak mantarları ayrıca sanayide ve diğer alanlarda mantarındırma amacıyla kullanılır. Kavak mantarı bir ilaç mantar olarak düşünülebilir, çünkü içerisinde statin türü bileşenler içermektedir bunlardan biri olan lovastatin kolestrolü düşürür.
Koçan, mısır, sorgum veya soya fasulyesi gibi tahılların hasatından sonra, bir tarlada yaygın olarak bırakılan tarla bitkilerinin yaprakları ve saplarıdır. Doğrudan sığır tarafından otlanabilir veya yem olarak kullanılmak üzere kurutulabilir.
Otorite kontrolü, bilgi biliminde kütüphanecilikte katalog ve bibliyografik bilgilerin tek ve eşsiz bir ad verilerek düzenlenmesi sürecine verilen isimdir. Otorite kontrolündeki otorite kelimesi, insanların, yerlerin, şeylerin ve kavramların isimlerinin yetkilendirildiği, yani belirli bir biçimde oluşturulduğu fikrinden türemiştir. Farklı adlarla anılan aynı kişinin ya da aynı isme sahip farklı kişilerin tek bir eşsiz numara ile tanımlanarak karışıklıkların önlenmesini amaçlar. Bazı ülke ve kuruluşlar kendilerine özgü otorite kontrol sistemleri geliştirmişlerdir. Bu türünün tek örneği olan başlıklar veya tanımlayıcılar, ilgili otorite dosyasını kullanan kataloglar boyunca tutarlı bir şekilde uygulanır ve bağlantılar ve çapraz referanslar gibi diğer veri düzenleme yöntemleri için uygulanır. Her kontrollü giriş, kapsamı ve kullanımı açısından bir otorite kaydında tanımlanır ve bu düzenleme, kütüphane personelinin kataloğu korumasına ve araştırmacılar için uygun hale getirmesine yardımcı olur.
Biyobirikim ya da biyoakümülasyon, pestisit gibi toksinlerin ya da çevrede nadir bulunan yararlı ve gerekli oligoelementler gibi bazı kimyasal maddelerin bitkiler, hayvanlar, mantarlar ya da mikroorganizmalar gibi organizmaların canlı ya da cansız bölümlerinde ya da organizmalarının tamamında soğurularak birikmesini anlatan bir terimdir. Biyobirikim bir organizmanın muhtemelen toksik bir maddeyi katabolizma ya da boşaltım yolu ile yok etmesinden daha hızlı bir oranda soğurmasıyla ortaya çıkar. Dolayısıyla toksik maddenin çevrede ölçülmüş konsantrasyonu çok yüksek olmasa bile biyolojik yarı ömrü ne kadar uzunsa bu nedenle oluşabilen kronik zehirlenme riski o kadar büyüktür. Aynı organizmada görülen biyobirikim yaş ya da sağlık durumu gibi içsel faktörlerden olduğu kadar mevsim, çevrede bulunan besin miktarı, ortamın pH oranı gibi dışsal faktörlerden de oldukça önemli derecede etkilenir. Aynı tür içinde bazı bireyler genetik olarak biyobirikime daha çok ya da daha az yatkın olabilir ancak genel olarak bazı cinsler biyobirikime daha yatkındır; örneğin Agaricus türü mantarların cıva, kurşun, kadmiyum ve selenyum gibi elementleri çok iyi biriktirdikleri bilinmektedir. Biyobirikim, örneğin balıklar için modelleme yoluyla öngörülebilir. Biyodönüşüm kimyasal maddelerin organizmalarda oluian biyobirikimini önemli şekilde etkiler.
Polyporus brumalis, Polyporus cinsinde yenmeyen bir mantar türüdür.
Agaricus, dünya çapında 300'den fazla üyesi olan, hem yenilebilir hem de zehirli türler içeren bir mantar cinsidir. Cins, yaygın ("düğme") mantarı ya da kültür mantarı ve Batı'nın baskın kültür mantarı olan tarla mantarını da içerir.
Psilosibin tedavisi terapötik bağlamda psilosibin kullanımıdır. Bu, incelenmekte olan çeşitli psikedelik terapi biçimlerinden biridir. 2020 itibarıyla, psilosibin tedavisi standart tıbbi uygulamada kullanılmamaktadır ve dünyanın çoğu yerinde yasa dışıdır.
Psilocybe, psilocybin adı verilen psikoaktif bileşikleri içeren bir mantar cinsidir. Psilocybe mantarları, triptamin sınıfına ait psikoaktif bileşikler içerir ve genellikle "sihirli mantarlar" olarak da adlandırılır. Psilocybe mantarları, psilocybinin etkisi altında olduğunda, algıda değişikliklere, halüsinasyonlara, derin düşüncelere ve ruhsal deneyimlere neden olabilen güçlü bir psikedelik etkiye sahiptir.
Hypholoma, ılıman ormanlık alanlardaki kütüklerde yaşayan Hypholoma fasciculare yaygınlığı nedeniyle oldukça iyi bilinen bir mantar cinsidir. Bu cinsteki türler kolayca tanınabilir çünkü koyu renkli sporlar, sarı başlığın alt tarafında belirgin bir yeşilimsi görünüm yaratır. Hypholoma, gençken başlığı gövdeye bağlayan iplik benzeri örtü ve gövde tabanından dışarı doğru yayılan rizomorf demetleri nedeniyle "iplikli mantarlar" anlamına gelir. Diğer iyi bilinen türler ise H. capnoides ve H. laterityum'dur.
Tricholoma caligatum ya da Nergis mantarı, Tricholoma cinsinden bir mantar türüdür. Akdeniz'de çeşitli ağaçlarla mikorizal ilişki içinde bulunan, gövdesini sarıp sarmalayan belirgin bir yüzüğü olan büyük bir türdür. Bazen Avrupa Matsutake'si olarak anılır, ancak Japonya'da çok değerli bir akraba tür olan gerçek Matsutake'den gastronomik olarak kesinlikle daha alt düzeydedir.