İçeriğe atla

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
CTE
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü kurumsal logosu
Genel bilgiler
Kuruluş tarihi1923
BağlılığıTürkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı
AdresHacıbayram Mah., Agah Efendi Sk. No:70/1, 06050
Altındağ, Ankara, Türkiye
Personel sayısı70.736 (Eylül 2021 itibarıyla)
Yıllık bütçe9.639.043.000 ₺ (2021)[1]
Yönetici(ler)
  • Enis Yavuz Yıldırım[2], Genel müdür
Web sitesicte.adalet.gov.tr

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE), Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığına bağlı ceza infaz kurumları, denetimli serbestlik müdürlüklerinden sorumlu devlet kurumudur.

Tarihçe

Türkiye'de hapis ve iş esaslı modern manada ceza infaz kurumları, 170 yıllık bir tarihe sahiptir. Hükümlü ve tutukluların kapatıldığı zindan benzeri mekânlar olan mahbeslerden, mahkûmları ıslah etmeyi amaçlayan XIX. yüzyıl icadı hapishanelere geçiş süreci, Osmanlı Devleti’nde 1851 yılında ilk modern ceza kanununun yürürlüğe girmesine paralel olarak başlamıştır. 1856 yılında ilân edilen Islahat Fermanı’nda yer alan bir maddeyle milletlerarası boyut kazanan “Osmanlı mahbesilerinin ıslahı meselesi”, İngiltere'den getirilen Binbaşı Gordon adlı bir uzmanın danışmanlığında 1858 yılında suça ve cezaya göre farklılık arz edecek çeşitli tevkif ve ceza evlerinin inşası düşüncesini beraberinde getirmiştir. Aynı yıl yürürlüğe giren ve 1810 Fransız ceza kanununun Ahmed Cevdet Paşa tarafından yerli şartlara uydurulmasıyla nihai şeklini alan Ceza Kanunu ile bedene yönelik cezalardan hapis cezasına geçiş resmiyet kazanmıştır. Bu kapsamda, İstanbul'da 1846 yılında bir polis tutukevi olarak faaliyete geçen ancak bir hapishane halini alan Zabtiye Tevkifhanesi'nden ek olarak şehirde başka tevkifhaneler açılmıştır. Taşrada da ilki Yanya'da açılan hapishaneler ve ağır ceza mahkûmlarının tutulduğu iş esaslı bölge kürek merkezleri yavaş yavaş eski mahbeslerin yerini almaya başlamıştır. Meşhur Tersane Zindanı'nın kapatılması sonrasında 1871 yılı başında İstanbul Sultanahmed Meydanı'nda açılan Hapishane-i Umumi, Türkiye ceza infaz tarihinin koğuş esaslı ilk model hapishanesidir.

1846 sonrası

Ceza infaz kurumlarının iç idaresi, güvenliği, denetlenmesi, hükümlü ve tutukluların günlük ihtiyaçları ile ilgili hususlar 1846 yılından itibaren, başta İstanbul'dakiler olmak üzere, Zabtiye Müşirliği/Nezareti (sonradan Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı) sorumluluğunda iken; inşaat ve tamirat gibi konularla daha çok Dahiliye Nezareti (İçişleri Bakanlığı) ilgilenmiş gözükmektedir. Mahkûmların cezalarının infazı ile ilgili adli işler ise Adliye Nezareti ve bugünkü Yargıtay'ın selefi olan Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliyye tarafından yürütülmüştür. 1911 yılında Dahiliye Nezareti'ne bağlı Hapishaneler Müdiriyeti'nin kurulması ile ceza infaz kurumlarının merkezî bir idare altında alınması için ilk adım atılmıştır. 22 Aralık 1913 yılında Hapishaneler Müdiriyet-i Umumiyyesi adını alan bu kurum, 1 Haziran 1929 yılında Adalet Bakanlığı'na bağlanan bugünkü Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün temelini oluşturmaktadır. Bu geçiş sırasında umum müdürlük yapan Efdaleddin Bey (Tekiner), Türkiye'nin ilk bilimsel tarihçilerinden biri olmasının yanı sıra, ceza infaz tarihimizde de kendine hususi bir yer edinecek çalışmalara öncülük etmiştir. 1916 yılında Almanya uzman Dr. Paul Pollitz'in Osmanlı Hapishaneleri Umum Müfettişliği'ne atanmasıyla birlikte, ceza infaz kurumlarının mimarisi ve idaresinde Avrupa'daki örnekler resmen model alınmaya başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde Avrupa'daki ceza infaz kurumlarını yerinde incelemek üzere görevlendirilen ilk yetkili olan hakim namzedi Mutahhar Şerif Başoğlu'nun Ceza ve Tevkif Evleri genel müdürlüğe getirilmesi sonrasında, Adliye Vekili Şükrü Saraçoğlu döneminde tedrici serbestlik (systeme progressif) sistemine geçilmesi kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda, 1 Ekim 1936 yılında açılan "İmralı Adası Sosyal Sanatoryumu" ile birlikte iş esaslı ceza infazına geçilmiş ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 13. maddesinde 1937 tarihinde yapılan değişiklikle infazın ilk aşamasında altı aydan üç yıla kadar değişebilen sürelerde geceli gündüzlü hücre hapsi uygulaması benimsenmiştir. Hemen akabinde de, 3408 sayılı ve 06.06.1938 tarihli Kanun ile Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur. II. Dünya Savaşı yılları sırasında bu reform çabalarına devam edilmiş ve sırasıyla 1941 yılında Ceza ve Tevkif Evleri Nizamnamesi, 1943 yılında ise Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Teşkilatı Kanunu çıkarılmıştır. Ayrıca aşamalı ceza infaz sisteminin uygulanabilmesi için 1945 yılında Dalaman'da, 1948 yılında ise Edirne'de, iş esaslı açık tarım cezaevleri inşa edilerek kullanıma sokulmuştur. II. Dünya Savaşı'nın seferberlik yıllarında, erkek nüfusun sivil üretimden orduya kaydırılmasıyla doğan işgücü boşluğu, kısmen de olsa mahkûm emeği ile giderilmeye çalışılmıştır.

1950 sonrası

Yeniden çok partili siyasi hayata geçilen 1950'li yılların başlarında, hem ceza kanununda hapis cezası süreleri yeniden uzatılırken, başta A ve B tipi olmak üzere kaza ve vilayet merkezlerindeki kapalı cezaevleri yenilenmeye ve yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Bölge cezaevi, E tipi cezaevi, telefon direği olarak anılan blok tipi cezaevi ve çocuk cezaevi gibi kavramlar ilk kez bu yıllarda CTE Genel Müdürlüğü gündemine girmiştir. Kayseri'de o dönemde bir “mıntıka cezaevi”nin inşasına başlanmış, onu Edirne izlemiştir. Bayındırlık Bakanlığı mütehassıslarının Batı’daki cezaevlerini planlarını incelemeleri neticesinde mevcut A ve B tipleri tadil edilirken; 1954 itibarıyla cezaevi tiplerinin beşe çıkartılmasına karar verilmiştir. Birleşmiş Milletler ile işbirliği arayışlarına girilen bu dönemde öne çıkan amaç, Osmanlı döneminin sonlarında olduğu gibi, “medeni memleketlerde var olan türden cezaevi binalarına sahip olmak” şeklinde ifade edilmiştir.

1965'te çıkarılan 647 sayılı İnfaz Kanunu ve 68517 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tevkifhanelerin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük, 2000'li yıllara kadar Türkiye'deki ceza infaz tatbikinin hukuki zeminini oluşturmuştur. İnşasına 1956 yılında başlanmış olmasına ragmen, tam 12 sene sonra, 1968 senesinde açılan Sağmalcılar (Bayrampaşa) Cezaevi, bu dönemde faaliyete başlayan en büyük bölge hapishanesidir. İstanbul'daki ikinci büyük bölge hapishanesi olan Metris Cezaevi ise 1981'de faaliyete geçmiştir. 1965-2000 arası dönem, Türkiye ceza infaz kurumlarında terör suçları hükümlüleri ve zanlılarının sayılarının artmasına tanıklık etmiş ve 1991 yılında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nu çıkartılmasıyla sadece ceza hukukunda değil, ceza muhakemâtı ve infazında da yeni düzenlemeler zaruri hale gelmiştir.

Ceza infaz kurumlarında devlet otoritesinin giderek azaldığı 1990'lı yılların sonunda, önce 1997 yılında çıkarılan 4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun yürürlüğe girmiş; takip eden 2001-2005 yılları arasında 4681 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu; 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu, 4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu, 5327 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 5320 Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazına Dair Kanun, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu ile mevzuatta köklü ve bütüncül bir dönüşüm gerçekleşmiştir. 2000'li yıllarda faaliyete geçen yüksek güvenlikli ceza infaz kurumları ile koğuş yerine oda sistemi temelli yeni mekânlar Türkiye ceza infaz tarihinde yerini almıştır.[3]

Görevleri

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri şunlardır:[4]

  • Ceza infaz kurumları ve tutukevlerini yönetmek, denetlemek ve hesap işlerini izlemek, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumuna ilişkin mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek,
  • Hükümlü ve tutukluların giydirilmesi, beslenmesi, yatırılması, eğitilmesi, çalıştırılması ve muhtaç durumda bulunanların tedavi giderlerinin karşılanması işleri ile 30/6/1934 tarihli ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunda gösterilen her türlü işlemleri yapmak,
  • Ceza infaz kurumları ve tutukevleri ile küçüklerin cezalarının yerine getirileceği infaz kurumları ve eğitimevlerinin, haklarında tedbir uygulanmış olan küçüklerin yerleştirileceği kurumların, müşahade merkezlerinin, küçüklerin kısa sürelerde kabul edilecekleri kurumların ve küçüklere mahsus tutukevlerinin çağdaş ölçülere uygun tesis, yapım, onarım, satın alma ve kira işleri ile ilgili program ve projeleri hazırlamak, geliştirmek, uygulamak, bu kurumları sevk ve idare etmek ve buralara alınmış küçüklerin korunma, bakım ve eğitim işlerinin kontrolünü yapmak,
  • Ceza infaz kurumları ve tutukevleri, eğitim merkezleri, çocuk infaz kurumları ve eğitimevleri ile müşahade merkezlerinde görevli personelden; atanmaları Bakanlığa ait olanların atanma, yükselme, yer değiştirme, kadro, izin, istifa, emeklilik, dava ve disiplin gibi her türlü özlük işlemlerini, atanmaları adli yargı adalet komisyonlarına ait olanların kadro ve özlük işlemleri ile bunlara ilişkin adli yargı adalet komisyonu kararlarının incelenmesi ve onaylanması işlemlerini yürütmek, bu kurumlardaki bütün personelin hizmet öncesi, adaylık, hizmet içi ve görevde yükselme eğitimlerini yapmak veya yaptırmak, gerektiğinde özlük işlemlerine ilişkin olarak Personel Genel Müdürlüğü, eğitim faaliyetleri yönünden Eğitim Dairesi Başkanlığı ile koordinasyonu sağlamak,
  • Çocuk suçluluğu konusunda Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünden alınacak istatistiki bilgileri değerlendirmek, çocuk suçluluğunun önlenmesi amacıyla çalışmalar yapmak ve bu hususta yerli, yabancı ve milletlerarası kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak,
  • Görev alanına giren konularda velayet ve vesayetin kaldırılması ve küçüklere vasi tayinine dair işlemleri takip etmek,
  • Çocuk mahkemeleri ile olan ilişkilerinin düzenlenmesi konularında eğitimi güç küçüklerin yerleştirildiği kurumlarla küçüklerin zararlı yayınlardan korunması, filmlerin küçükler yönünden kontrolü, çeşitli iş yerlerinde çalışan küçükler bakımından çalışma şartları, küçüklerin yerleştirileceği tedavi kurumları ve sosyal servislerin tespiti hususunda ilgili bakanlık ve kamu kuruluşlarıyla işbirliği yapmak,
  • Cezaları infaz edilen hükümlülerin işe yerleştirilmeleri konusunda, infaz sonrası yardım müesseseleri ve diğer kurumlarla işbirliği yapmak,
  • Hükümlülerin müşahadeye tabi tutulma işlerini yürütmek,
  • Hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlerini yürütmek,
  • 3/7/2005 tarihli ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu ile verilen görevleri yapmak,
  • İlgili mevzuat hükümlerine göre infaz işlerini düzenlemek,
  • Kurumlarda hükümlülerin ve tutukluların eğitim ve öğrenim işlerini düzenlemek,
  • Bakan tarafından verilen diğer görevleri yapmak.

Bağlı Birimler[5]

Merkez teşkilatı

  • Güvenlik ve İnfaz Daire Başkanlığı
  • Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı
  • Personel Eğitim Daire Başkanlığı
  • Sağlık Daire Başkanlığı
  • Dış İlişkiler Daire Başkanlığı
  • İyileştirme ve Topluma Kazandırma Daire Başkanlığı
  • Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı
  • Personel Daire Başkanlığı
  • Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı
  • Kontrolörler Kurulu Daire Başkanlığı

Taşra teşkilatı

  • Ceza İnfaz Kurumları
  • Denetimli Serbestlik Müdürlükleri
  • Personel Eğitim Merkezleri

Ünvanlar

Ceza ve Tevkifevleri bünyesinde üstten alta sırasıyla kıdemler.

1) Kurum 1. Müdürü

2) Kurum 2. Müdürü

3) İdare Memuru

4) İnfaz ve Koruma Başmemuru

5) İnfaz ve Koruma Memuru

Sosyal Sorumluluk Projeleri

Cezaevi Arama ve Kurtarma Teşkilatı (CEKUT)

CTE Arama ve Kurtarma | CEKUT

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı olarak görev yapan ve gönüllü İnfaz ve Koruma Memurları ile diğer cezaevi personeli arasından seçilen ekiplere, AFAD eğitimcileri tarafından arama ve kurtarma eğitimi verilmiştir. Bu kapsamda yurdun dört bir yanında konuşlanan birlikler, doğal afet, yangın, deprem, kayıp şahsın aranması gibi afet ve acil durum hallerinde AFAD koordinasyonunda harekete geçmektedir.[6]

2021 Yılında ülke çapında meydana gelen orman yangınlarını söndürme çalışmalarında ve 2023 yılında Türkiye'nin 10 ilini etkileyen Kahramanmaraş depreminde arama kurtarma çalışmalarında görev almışlardır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2021. 
  2. ^ "Genel müdürümüz". Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü. 27 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Aralık 2019. 
  3. ^ "Türkiye Ceza İnfaz Kurumları Tarihçesi Araştırma Projesi". 25 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Eylül 2021. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2020. 
  5. ^ "Teşkilat Şeması". Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü. 24 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ "CEKUT, DOĞAL AFETLERDE ÖNEMLİ GÖREVLER ALARAK HAYAT KURTARIYOR". BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ. 23 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2020. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Jandarma Genel Komutanlığı</span> Türkiyede İçişleri Bakanlığına bağlı askerî kolluk kuvveti

Jandarma Genel Komutanlığı, Türkiye'de il ve ilçe belediye sınırları dışında kalan veya polis teşkilatı bulunmayan yerler ile sahil güvenlik bulunmayan kıyı, deniz ve sahillerde görev yapan silahlı genel kolluk kuvvetidir. 1983 tarih ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Kanunu ile 1934 tarih ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Sâlahiyet Kanunu'nda ve diğer yasalarda kendisine verilen görevleri yerine getiren Jandarma Teşkilatı, İçişleri Bakanlığına bağlı olarak çalışır. Belirlenecek jandarma birlikleri; seferberlik ve savaş hâlinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin emrine geçer.

<span class="mw-page-title-main">Avukat</span>

Avukat, hukuk fakültesi mezunu, avukatlık stajı yapmış, avukatlık mesleğini serbest veya bir kuruma bağlı olarak icra eden kişidir. Avukatın eş anlamlıları aklavcı ve vekil sözcükleridir. Eski kullanımda muhami denirdi. Avukatların faaliyette bulunması için baroya kaydolmaları zorunludur. Genellikle çalıştıkları şehirde bulunan baroya kayıtlı olarak faaliyet gösterirler. Avukat, uyuşmazlıkların doğumundan başlayarak, mahkeme aşaması ve hakkın teslimine kadar olan süreçte kişileri temsil eder. Avukat sadece iş ve dava takibi yapmaz, aynı zamanda hukuki konularda hukuk danışmanı, zabıt kâtibi, hakemlik, arabuluculuk, mübaşir, arzuhâlci, halk noteri görevlerini de yerine getirebilir.

<span class="mw-page-title-main">Cezaevi</span> hükümlülerin içinde tutuldukları yapı

Cezaevi ya da hapishane, hüküm giymiş kişilerin cezalarını çekmesi için hapsedildikleri yerler. Türkçede zindan ve mahpushane sözcükleri de zaman zaman -özellikle eski metinlerde- aynı anlamda kullanılır. Tutukluların, hükümlülerden ayrı olarak tutulduğu yere ise tutukevi denir.

<span class="mw-page-title-main">Adli Tıp Kurumu</span>

Adli Tıp Kurumu, Adalet Bakanlığı bünyesinde, adalet işlerinde bilirkişilik görevi yapmak, adlî tıp uzmanlığı ve yan dal uzmanlığı programları ile görev alanına giren konularda diğer adlî bilimler alanlarında sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlemek ve bunlara ilişkin eğitim programları uygulamak üzere kurulan devlet kurumu. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, adlî tıp uzmanı bir Başkan ve en az üçü adlî tıp uzmanı olmak üzere beş başkan yardımcısı ile hizmetin gerektirdiği ve yönetmelikte belirtilen birim ve müdürlüklerden oluşur. Kurumun başkan ve başkan yardımcıları Cumhurbaşkanınca atanır. Merkeze bağlı olarak çalışan grup başkanlıkları ile şube müdürlükleri de değişik illerde hizmeti yürütmektedir. Merkezde hizmet, ihtisas daireleri ve ihtisas kurullarının çalışmaları ile yürütülmektedir.

F Tipi Cezaevleri, yüksek güvenlikli cezaevlerine Türk infaz sisteminde verilen isimdir. Sosyal Tecrit modeline dayanmaktadır. Yüksek güvenlikli cezaevleri, Türkiye'de düzenlendiği biçimiyle, genellikle devlete karşı işlenen suçlar ve/veya organize suçlardan dolayı tutuklu ya da hükümlü bulunan mahpusların üç kişilik ya da tek kişilik yaşam birimlerinde kaldıkları ve mümkün olduğunca diğer mahpuslarla ve infaz memurlarıyla iletişimlerinin sınırlandırıldığı ceza infaz kurumlarıdır.

Hayata Dönüş Operasyonu, Türkiye'de cezaevlerindeki bazı tutuklu ve hükümlülerinin F tipi hücre sistemine ve tecrit uygulamasına direnmek için 20 Ekim'de başlattıkları açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine karşı, 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden yapılan, 2'si asker 30'u tutuklu 32 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 10.000 güvenlik görevlisi tarafından gerçekleştirilen operasyonlara verilen resmi addır.

<span class="mw-page-title-main">Adalet Bakanlığı (Türkiye)</span> Türkiyede bir bakanlık

Adalet Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan, adalet ve yargı işlerinden sorumlu olan bakanlıktır. Bakanlığın temel görevleri arasında, kanunlarda öngörülen mahkemelerin kurulması ve teşkilatlandırılması, ceza infaz kurumları, icra ve iflas daireleri gibi adalet kurumlarının planlanması, idari gözetimi ve denetimi yer alır. Kamu veya özel kurumlarla iş birliği yaparak adalet hizmetlerinin geliştirilmesine katkıda bulunur ve kanunlarla veya cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen diğer görevleri yerine getirir.

<span class="mw-page-title-main">Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı</span> Türkiyede bir bakanlık

Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak çalışan çevre, şehircilik ve iklim değişikliği işlerinden sorumlu bakanlıktır.

Türkiye'de iki çeşit cezaevi bulunmaktadır: tutuklu ve hükümlü cezaevi. Ancak birçok cezaevinde tutuklu ve hükümlüler bir arada barındırılmaktadır. Bu cezaevleri genel olarak üç tipte bulunur: açık, yarı-açık ve kapalı cezaevleri. Günümüzde yarı açık cezaevi uygulamasına son verilmiştir. Kapalı cezaevleri ile yüksek güvenlikli cezaevleri arasında fark bulunur. Yüksek güvenlikli F tipi kapalı cezaevleri, tüm tretman programlarının uygulanabilmesi için uygun mekânlara sahip, mevzuatı gereğince sadece tehlikeli hükümlü ve tutuklu statüsündeki kişilerin barındırılabileceği, fizikî yapısı, elektrik ve elektronik güvenlik sistemleri ile yönetim planı bakımından güvenliği tehdit eden unsurları en aza indirilmiş içten ve dıştan koruma görevlileri ile firara karşı engelleri bulunan ve oda sistemine göre inşa edilmiş ceza infaz kurumlarıdır. Kurum özelliği ve güvenliği nedeniyle, proje aşamasında 24 saat kesintisiz ısınma, aydınlanma ve su verebilecek kapasitede kalorifer (fuel-oil), elektrik, jeneratör ve asıl su tesisatı ile donatılmıştır. Zemin tünel kazma girişimini engelleyici, yeterli miktarda hasır demirli betonla sağlamlaştırılmıştır. Kanalizasyon boruları firarı engelleyecek ebatlarda döşenmiş, rögarlar ile kontrol imkânı sağlanmış, çevreyi koruma amacı güdülerek arıtma tesisleri kurulmuştur. Bazı cezaevlerinde kadınlar ve çocuklar için ayrı bloklar bulunurken bazı cezaevleri yalnız kadınlar ve çocuklar içindir. Ayrıca geçmişte ıslahevi olarak adlandırılan çocuk eğitimevleri de günümüz ceza infaz kurumları içerisinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gardiyan</span>

Gardiyan ya da infaz koruma memuru, cezaevi ve tutukevlerindeki mahkûmların belli başlı konularda ihtiyacını karşılamak ve güvenliği sağlamak amacıyla görev yapan kamu personeli.

Türkiye Cumhuriyeti'nde ölüm cezası, 1984'ten bu yana uygulanmamaktadır ve 2004'te kaldırılmıştır. Ölüm cezası önce 2001'de savaş tehdidi ve terör suçları hâlleri dışındaki suçlar için kaldırılmış, 3 Ağustos 2002'de "savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde işlenmiş suçlar hariç" şartı ile kaldırılmıştır. 7 Mayıs 2004 tarihli 5170 sayılı Kanun ile Anayasa'dan ölüm cezaları ile ilgili maddeler çıkarılmış, 14 Temmuz 2004 tarihli 5218 sayılı Kanun ile Türk Ceza Kanunu'ndan ölüm cezaları ile ilgili maddeler çıkarılmış, böylece ölüm cezası Türk Hukuku'ndan tamamen kaldırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki kolluk kuvvetleri</span> Türkiye Cumhuriyetinin asayişten sorumlu birimlerinin genel ismi

Türkiye'deki kolluk kuvvetleri, Türkiye'deki kolluk kuvvetleri veya aynı anlamı taşıyan kolluk kuruluşlarının sınıflandırılması ve türlerine göre ayrımıdır. Türkiye'deki kolluk kuvvetlerinin çoğu Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığına bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Marmara Cezaevi</span> İstanbulda bir cezaevi

Marmara Cezaevi veya eski adıyla Silivri Cezaevi, İstanbul'un Silivri ilçesinde yer alan ve yapımı 2008 yılında tamamlanan cezaevidir. 8 adet L tipi kapalı ceza infaz kurumundan oluşan "Marmara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü", Türkiye'nin en modern ve yüksek teknolojili, Avrupa'nın en büyük cezaevidir.

Genel af, Türk Dil Kurumunun tanımına göre, kamu yararına uygunluğu anlaşıldığında belli bir veya birkaç suç çeşidi için yapılan kovuşturmaların durdurulması, verilmiş cezaların kaldırılması veya azaltılmasıdır.

Ziya Özcan Türk hakim.

Bakırköy Kadın Tutukevi İstanbul'un Zuhuratbaba, Bakırköy'de yer alan ve sadece kadın ve kız çocuk hükümlülerinin kaldığı cezaevidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de suç</span>

Türkiye'de suç ile polis ve jandarma teşkilatı mücadele etmektedir. 1990-2014 yılları arasında suç oranlarında önemli artış (%400) olmuştur. Hırsızlık, insan öldürme ve uyuşturucu suçlarında artış %600'e ulaşmıştır. 2015 yılında günde ortalama 4 kişi öldürüldü. Cinayetlerin çoğunun nedeni namus ve para iken, 369 kadın aile içi şiddet kurbanı oldu. Aynı yıl 18 yaşından küçük 193 çocuk öldürüldü.

Sincan Cezaevi, Ankara ilinin Sincan ilçesine bağlı Yenikent semtindeki 2.500.000 m²lik bir alana kurulan, 6.830 tutuklu ve hükümlü kapasiteli, L ve F tipi güvenlik seviyeli on üç ceza infaz kurumunun bulunduğu, Marmara Cezaevi'nden sonra en büyük ikinci kampüse sahip tutukevi.

Adlî kontrol, ceza yargılamasında şüpheli veya sanığın tutuklanarak cezaevine konması yerine, yurt dışına çıkma yasağı gibi belirli tedbirlerle adlî kontrol altına alınarak serbest bırakılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Adalet Bakanlığı (Azerbaycan)</span>

Azerbaycan Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Azerbaycan kabinesinde bulunan 17 bakanlıktan biridir. Hukuk sistemini, kamu düzenini korumak ve hukuk reformlarını tesis, adalet sisteminin düzenlenmesinde görevlidir.